10 milyar dolarlık ihracat hedefi için güçbirliği

İhracatın katma paha yaratarak artması konusunda seferberlik sürerken, hırdavat ve armatür dalı de bu konuda kıymetli bir işbirliğine imza attı. Halı hazırda, ortak işler yapan iki bölümün değerli kuruluşları, Hırdavat Endüstrici ve İş Adamları Derneği (HISİAD) ve Armatür, Valf, Musluk, Tesisat Ekipmanları ve Vana Sanayicileri Derneği (ARMATÜR), yeterli niyet protokolü imzaladı. Yapılan protokol kapsamında, iki derneğin aktiflikleri birbirlerine açık olacak. Maksatta ise yerli üretimi artırmak, bu eserleri tüm dünyaya ihraç etmek var.

Ürettikleri katma kıymetli eserlere dayanak talep ediyor

Bu yılın Ocak ayında kurulan ARMATÜR ve Mayıs ayında faaliyete geçen HISİAD, çok yeni iki dernek olmalarına rağmen, attıkları süratli adımlarla ortak paydada birleşen dallarını geliştirmek ismine ağır uğraş sarf ediyorlar. Atılan adımlar çerçevesinde imzalanan yeterli niyet protokolünü değerlendiren HISİAD İdare Heyeti Lideri Çetin Tecdelioğlu, iki derneğin ortak işler yaptığını ve ortak paydaşlarının olduğunu belirtti. Dal olarak birbirlerini tamamladıklarını söz eden Tecdelioğlu, şöyle devam etti:

"Armatür, musluk ve tesisat gereci hırdavatın kümülatifin içinde olduğu ve hırdavatla bir arada birleştiği ve kullanıldığı için ayrılmaz iki kesim. Bizim dernek olarak amaçlarımız ve  hayallerimiz; Türkiye’de ürettiğimiz eserleri tüm dünyaya satabilmek, rekabetçi formda Türkiye’de üretim yapabilmek, ürettiğimiz eserlerle de dünyada kelam sahibi olabilecek dal önderi firmalar ve temsiliyet gücümüzle yeniden tüm dünyaya satabilmek. Hırdavat ve armatürcüler derneklerinin düzgün niyet protokolünü bugün karşılıklı olarak imzaladık. Karşılıklı olarak, data ve bilgilerimizi paylaşmak, yaptığımız toplumsal oluşumları desteklemek, seminerler, toplantılar ve eğitimlere  birbirimizi davet etmek, derneklerimize üye olmak istiyoruz. Bölümlerimiz, katma bedelli eserleri üretiyor. Bu yüzden biz bu eserlere takviye istiyoruz. Bunun için bölümlere özel fuarlar, teşvik ve dayanaklar, kredi, bonuslar istiyoruz." 



Bu iki derneğin ilgi alanına giren bahislerin bugüne kadar temsil edilmediğini kaydeden ARMATÜR İdare Heyeti Lideri Gökhan Turhan ise "Esasında buradaki emelimiz bu iki derneği cari fazla veren iki bölüm haline getirebilmek. Zira eserlerimiz hem Avrupa’dan hem de Uzak Doğu’dan Türkiye’ye ithal edilebilen eserler. Bunlar nezaret vasıtasıyla olabildiği kadar azaltılmaya çalışılıyor. Biz burada bunu korumacılıkla değil; kesimin gelişimiyle, ihracatın artmasıyla ve işbirlikleriyle anlamlaştırmak istiyoruz. Bunun için yeni pazarları hedefliyoruz" halinde konuştu.

Hırdavat dalı, yılın birinci yarısında yüzde 15 büyüdü

Hırdavat dalının Türkiye’de yaklaşık 8 milyar dolar üzere bir hacme sahip olduğunu vurgulayan Çetin Tecdelioğlu, ihracat hakkında şöyle konuştu: "2019 yılı, kesimde ihracatımızı arttırdığımız ve büyüttüğümüz bir yıl. 2019’un birinci yarısı bölümümüzde yaklaşık yüzde 15 büyüme var. El aleti, kilit, irtibat elemanları, menteşe ve kesici ekipler, zımpara, mobilya aksesuarları çerçevesinde 91 tane GTİP oluşturduk. Bizim eserimizin ortalama 5 buçuk dolar civarında bir fiyatı var.

Öne çıkan ülkelerde birinci sırada Almanya, ikinci sırada Irak geliyor. Baktığımız vakit birinci 10 ülkeden 5 ya da 6 tanesi Avrupa ülkesi. Fransa, İtalya, Almanya, Belçika var. Avrupa üzere kalite beklentisi yüksek olan ülkelere hırdavat eseri satabiliyorsam, arkadaşım armatür ve musluğunu satabiliyorsa tüm dünyaya da satabiliriz. Onun için maksadımız dünya. Örneğin; bir fuara katılırsak iki dernek olarak tek bir standı paylaşabiliriz. Reklama giriyorsak birlikte yapabiliriz. Seminer ve toplantı yapabiliriz. Pazar araştırmasını da bir arada yapabiliriz. İş birliklerinden kast ettiğimiz de bu."

Armatür kesiminde maksat Güney Amerika pazarı

Armatür sektörünün yaklaşık 3 milyar dolar üzere bir ithalatının olduğunu aktaran Gökhan Turhan, buna karşılık, 2 milyar dolara yakın bir ihracatın olduğunu tabir etti. Eserlerinin 11 ila 15 dolar ortasında değiştiğini açıklayan Turhan, birçok eserlerin orta yahut yüksek teknoloji gerektiren eserler olması sebebiyle katma bedelli eserler olduğunu söyledi. Dernek ismine Güney Amerika pazarının çok değerli bir pazar olduğunun altını çizen Turhan, "Orada belirli ülkeler var. Bu ülkelerin kimilerine Türkiye’den çabucak hemen hiç ihracat yapılmıyor. Lakin hem talep hem de Pazar var. Burada da bilhassa Arjantin, Brezilya, Meksika, Kolombiya maksat ülkelerimiz. Asya tarafında Çin bize uzak üzere görünse de Çin de bizim için kıymetli bir pazar. Onun yanında Hindistan ve Pakistan da var. Şu andan itibaren biz bunları maksadımıza aldık. İhracatçılar Birliği'nin de takviyesiyle kendi kesimimize özel bir Ur-Ge yapmak istiyoruz. Bununla alakalı şu ana kadar 15-20 firmamız talebi iletti. Biz de derneğimizin çatısı altında buna vesile olmak istiyoruz" dedi.

İki dal, 10 milyar dolarlık ihracat katkısı sağlayacak 



Türkiye İnşaat Malzemecileri Derneği İdare Heyeti Lider Yardımcılığı vazifesini de yürüten Çetin Tecdelioğlu, bölümün yapısı ile ilgili şu bilgileri verdi: "Tesisat, vana ve gibisi, büsbütün inşaat materyallerinden oluşuyor. Sanayi ve makine ile de buluşan çok noktası var lakin yüzdesel olarak baktığımızda yüzde 60’dan fazlası inşaat materyalinden oluşuyor. İnşaatta, makinede, tesisatta, ısıtma-soğutma- havalandırmada olsun dünyada bunların olması gereken markalarını veren karar vericiler var. Yurt içinde bununla ilgili teknik odalar ve birlikler var. Buralarda bugün bizim kendi temsiliyet gücümüz olmadığı ve bu türlü bir dernek olmadığı için kodu yazdığınızda örneğin direk Avrupa’yı ya da Amerika’yı işaret ediyor deyip kimseyi uyarmamışız. Hırdavatta da keza o denli. Yani el aletlerinde de, kesici gruplarında da o denli. Biz bu algıyla Türkiye’nin hırdavat gereksinimini karşılarız. Ulusal olarak karşılarız. İthalatçılara karşı kurulmuş bir dernek değiliz biz. Bizim içimizde bölümde temsiliyet gücü olan, yıllardır ithalat yaparak Türkiye’ye hizmet eden ithalatçı firmalarımız da var. Biz onları da aldık. O firmanın küresel merkezine biz nasıl mal satabiliriz, onun sıkıntısındayız. O firma tahminen Türkiye’ye mal satamıyor olabilir lakin onun globalde bir merkezi var. Dünyada diğer ülkelerde şirketleri var. Madem o bizim ülkemizde mal satıyor, biz neden ona Türk malı satmayalım? İki kesim birleşince aşağı üst 10 milyar dolar ihracat olur."