100 bin kadına güzellik haczi

Hukukçular, 20’ye yakın salon ismine yapılan binlerce icra sürecinin hukuka alışılmamış yürütüldüğünü söylüyor.

Sokakta broşür dağıtan bir genç, üniversite öğrencisi Z.E.’nin yanına yaklaştı. Elindeki broşürü uzattı ve çabucak yakındaki güzellikmerkezinin çok cazip fiyatlarla hizmet verdiğini anlattı. Gencin, epilasyon, cilt bakımı vs hizmetler için ‘bir konuşun’ ısrarına dayanamayan Z.E. kendini hoşluk merkezinde buldu. Z. E. epeyce indirimli, taksitli kampanyanın cazibesine daha fazla dayanamayarak, ‘Tamam’ dedi. Kendisine imzalaması için uzatılan kontratta vade tarihleri ve taksit bedelleri yazılıydı. Bastı imzayı... Fakat bu sözlemede bir detay gizlenmişti. İmzaladığı doküman kontrat dışında bir de senet içeriyordu. Bir mühlet sonra telefonu çaldı Z.E’nin.. Telefondaki kişi, ödemediği taksitler yüzünden icralık olduğunu anlatıyordu. Z. E. daha hiçbir hizmet almadığını açıklamaya çalışsa da karşısındaki kişi ikna olmadığı üzere, ‘akrabalarını aramak, maaşına haciz koymak, otomobiline yakalama kararı çıkartmak’ üzere yaptırımlarla da tehdit etti. Z. E. geçen cuma günü 1800 TL’lik senet bedeli için 3900 TL ödedi. Z. E., 20’ye yakın hoşluk merkezinin 50 bini aşan bayan mağdurlarından yalnızca biri. Sayılar öylesine enteresan ki... Örneğin Z. E.’ye yönelik icra takibi yapan firmanın sırf bir adliyede 40 başka icra belgesi daha var. Bin TL ile 5 bin TL ortasında değişen yükümlükleri argümanıyla kimi mağdurun maaş hesabına haciz konmuş, kiminin mülkleri için yakalama kararı çıkmış.

AMCA DAHİ ARANIYOR





Binlerce bayana yönelik açılan icra evraklarının değerli bir kısmı İstanbul’da. 20’ye yakın salon ismine açılan evrakların bir birden fazla bir hukuk ofisi tarafından takip ediliyor. Görüştüğümüz bireylerden bir birçok, imza attıkları evrakın bir kontrat olmadığı, diledikleri vakit iptal edebilecekleri bilgisinin verildiğini söylüyor. Kimi mağdurlar ise, anne-babalarının dahi arandığını söyledi. O denli ki, amcası, dayısı, dedesi teyzesi dahi aranan var.

HİZMET YOKSA ETİK DEĞİL

İstanbul Hoşluk Uzmanları Hoşluk Salonu İşletmecileri Kalıcı Makyajcılar ve Dövmeciler Esnaf Sanatkârlar Odası Lideri Ayşe Aydın “Verilmeyen hizmetin parası alınıyorsa bu haram paradır” diyor. Aydın açıklamasının devamında “Böyle bir şeyi etik bulmuyorum. Üyelerimizi sık sık da uyarıyorum. Bu çeşit şeyleri yapmamalarını istiyorum. Bu sorunun bir istikameti de avukatlar. Şahsen beni, şirketim için, bir avukat aradı ve ‘Eğer yapamadığınız tahsilat varsa biz onları haczetmek için hazırız’ diye teklifte bulundu” diye konuştu.

50 BİN SENET SIRADA

Ablasının hacizlik olması nedeni ile durumdan haberdar olan ve kendi tabiriyle “Bir yıldır bunlarla uğraşıyorum” diyen Av. Hakkı Çezik ise “Yaptığım araştırmalara nazaran mağdur sayısı en az 100 bin. 50 bin senet sürece konuldu. Önümüzdeki devirlerde kalan senetler de sürece konulacaktır. Bu işi yapan 20 kadar hoşluk salonu var. Ve birebir hukuk ofisi ile çalışıyorlar. Kabahat örgütü üzere hareket ediyorlar. Bu firmalardan S. Hoşluk Merkezi’nin sahipleri Malatya’da cinayet dahi işledi. Bir savcının kızı da bunların mağduru… Kanser tedavisi gören kızlarının dökülen kaşları için bu merkezlerden bir ile temasa geçen bir aileyi dahi tuzağa düşürdüler” diye konuştu.

5 BİN EVRAK BİZDE





Suçlamaların odağındaki Akyüz Hukuk Bürosu’nun sahibi Fırat Söyle ise, ellerinde 60 firmanın 5 bin haciz belgesi olduğunu söyledi. Av. Söyle, gelen mukavelelerin tamamını denetim etme imkânlarının olmadığını söyledi. Av. Söyle, “İnsanlar, şayet borçlarının olmadığını söylüyorlarsa itiraz etsinler” dedi.

KAYGIDAN BEBEĞİNİ DÜŞÜRDÜ!

Azime K. (İş güvenliği uzmanı): “Hiç bir hizmet almadım. Senet imzalatmaya çalıştıklarını fark edince mukaveleyi önlerinde yırttım. Fakat bir müddet sonra bana da icra takibi yapıldı. İnsanları ödemeye zorlamak için anne babalarını, akrabalarını dahi arıyorlar. Bu yüzden, gebe bir bayan arkadaşımız çocuğunu düşürdü.”

Beste B. (Hemşire): “Sağlık problemlerimden dolayı hizmeti alamadım. Daha sonra şirkete gittiğimde her hangi bir sorun kalmadığını söylediler. Lakin daha sonra hukuk ofisi üzerinden arandım ve 1.950 TL ödemezsem icralık olacağım söylendi. Ödeme için tehdit edildim. Telefonda ağladım. Avukatlık ofisi elemanı ‘en son 1700’e indiririz’ dedi. Ben de borca itiraz ettim.”

İlknur Ö. (Ticaret): ”Mağdurların tamamına yakını bayan. Bayanları, ailesine karşı güç durumda bırakmak için, dayısını, amcasını dahi aradıkları oldu. Benim annemi aramışlar. Davadan kelam edince annem korkmuş ve ağlayarak beni aradı. Haksız bir para almaya çalıştıkları için ödemedim ve hukuk gayreti veriyorum.”

Pınar E. C. (Eğitim danışmanı): ”İki yıl evvel, Pendik’te caddede yürürken yolumu çeviren bir öğrencinin ısrarına dayanamadım ve hoşluk salonuna çıktım. Burada maalesef 1.800 liralık bir mukavele imzaladım. Fakat sonraki gün aradım ve iptal ettim. Onlar da ‘tamam’ dedi. Ortadan 1,5 yıl geçtikten sonra hukuk ofisinden aradılar. Borcumun olmadığını söylesem de icra takibi yaptılar. Geçen 16 Ocak’ta aradılar. ‘Eğer bir saat içinde ödeme yapmazsanız araç hazır konuta hacze geliyoruz’ dediler. Korktuğum için 500 TL borç aldım ve ödedim. Daha sonra 2.600 TL daha istediler. Hala, ‘evdeki eşyaları haczedeceğiz’ diye tehdit ediyorlar.”

MAĞDURLAR NE YAPMALI?





Av. Osman Taşdemir, mağdurların neler yapabileceğini şöyle anlattı: “Bazı avukatlar, haksız kar peşindeki bireylerin tahsilatçılığını yapıyor. Bu salonların belgeleri bilhassa bir ofiste toplanmış durumda. Ofis takip elemanları, borçluları taciz edip korkutuyor. Tüketiciler, imzaladıkları mukavelenin altında bir senet olup olmadığına dikkat etmeli. Ödeme buyruklarına müddeti içinde itiraz etsinler. Mağdurlar ayrıyeten, kendilerini taciz eden, hakaretamiz sözler kullanan hukuk ofislerini bağlı bulundukları barolar ve savcılıklara şikâyet etmeli.”

Hürriyet