Vakitsiz bir ikon olan Lady Dior, tıpkı çağdaş hatun üzere kendini yenilemeyi bırakmıyor. Feminenliğin birçok yüzünü temsil eden bu manifesto, tüm kişilikler ile ahenk sağlıyor. Lady Dior, bir güruh neslin, kendinen emin ve yeni bir amblemi olarak görülüyor. Dior ruhununun özü olan ve haute couture savoire-faire’in özgün kodlarını temsil eden bu çanta, adeta elişçiliğinin bir mücevheri. En şık materyallerden tasarlanan ve dikilen bu çanta, markanın sembollerine bağlanarak, moda tarihinin en yürekli modüllerinden biri oluyor.
Dior Lady Art’ın dördüncü edisyonunda, yerkürenin dört bir yanından 11 sanatçı ikonik Lady Dior çantasını özgün bir sanat ürünü olarak yine yaratıyor. Yerkürenin bir ucundan gayrısına, Meksika’dan Japonya’ya ve Portekiz’den Amerika’ya kadar sanatkarlar; Joana Vasconcelos, Rina Banarjee, Wang Guangle, Marguerite Humeau, Jia Lee, Maria Nepomuceno, Michalene Thomas, Kohei Nawa, Eduardo Terrazas, Raqib Shaw ve Athi-Patra Ruga, her biri kendi şekillerinde, mimari ögeleri ferdî kozmosları ve ilham kaynakları ile birleştiriyor. İnanılmaz bir kader ile işaretlenen Lady Dior, bir dilek objesinden ziyade, her dizaynda Dior’u yaratıcı prizma ve savoir-faire mükemmeliyeti ile dış yerküreye bağlayan bir simya. Özgürlük ve yaratıcılığa olan bir övgü…