İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, açılıştaki konuşmasında, bienalin hazırlıklarının salgın döneminde yapıldığının altını çizerek, "Bienalde yer alan çalışmalar, bizi sanatın hayatla ilişkisini yeniden düşünmeye davet ediyor." dedi.Kültür ve Turizm Bakanlığı ile etkinliğe katkısı bulunan tüm kişi ve kurumlara teşekkür eden Eczacıbaşı, "İKSV olarak, İstanbul Bienali'yle özgün ve özgür bir güncel sanat platformu yaratabildiğimiz için sevinç ve kıvanç duyuyoruz. İKSV'nin 50. yılına ulaşmasında büyük emeği geçen, İstanbul Bienali'nin 35 yıllık yolculuğunun her adımında izi olan sanatçılara, küratörlere, izleyicilerimize ve ekip arkadaşlarımıza burada bir kez daha teşekkür ediyorum." diye konuştu."SON 20 YILDA DAHA FAZLA KÜLTÜR ALTYAPISI VE SANAT MEKANI ÜRETMEYE ÇALIŞTIK"
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz da bienalin, İKSV'nin başarılı ve uzun soluklu etkinliklerinden biri olduğunun altını çizdi.İKSV'nin kuruluşunun 50. yılını kutlayan Yavuz, şunları kaydetti:"Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak İKSV'nin kültür sanat alanında yaptığı çalışmalarda her zaman yanında olmaktan ve katkı sağlamaktan duyduğumuz memnuniyeti özellikle belirtmek istiyorum. Kültür ve sanat hayatımızın gelişimi, özellikle İstanbul'umuzun dünyada kültür sanat sahnesinde güçlü bir hale gelmesi için, el ele vererek yapmış olduğumuz çalışmalarda elbette İKSV'nin de önemli bir katkısı var. Son 20 yılda İstanbul'umuzun her köşesinde, özellikle de Beyoğlu kültür yolu rotası üzerinde, pek çok mekanın restorasyonunu da gerçekleştirip kültür altyapısı ve sanat için daha fazla mekan üretmeye çalıştık."Özgül Özkan Yavuz, İstanbul'un kültür sanat dünyası için önemine işaret ederek, "İstanbul'umuz muhteşem kültürel altyapısıyla, yetenekli sanatçılarımızın ortaya koyduğu eşsiz eserler ve etkinliklerle dünyanın önemli kültür sanat merkezleri arasında, bugün çok daha farklı, kıymetli bir noktada. Bu nedenle kültür sanat yaşamını zenginleştiren ve geliştiren her türlü çalışmanın ve çabanın parçası ve destekçisi olmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı."BİENAL ARTIK İSTANBUL’UN AYRILMAZ BİR PARÇASI HALİNE GELDİ"
Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Olivier Gauvin, bienal konuklarını ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Neredeyse 500 yıldır Türkiye ile Fransa arasında süregelen, eşine az rastlanır ilişkilerin simgesi Fransız Sarayında 17. İstanbul Bienali'nin resmi açılışını sizlerle kutlamak aynı zamanda bir onur. Bugün, öncelikle kültürü paylaşmayı, kültür alışverişini kutluyoruz. Binlerce yıllık maziye sahip İstanbul'un eşsiz kültür varlıkları, birer sanat mekanına dönüşürken, dünya kültürlerini, günümüz kültür ürünlerini ziyaretçilere sunmaktan daha cömert bir davet düşünülemezdi." diye konuştu.Bienal sponsorluğunu üstlenen Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç da çağdaş sanatı desteklemekten büyük bir memnuniyet ve gurur duyduklarını belirterek, "Sanata, yeni ve heyecan verici yaklaşımlar getirmeyi hedefleyen, bunu yaparken de farklı bakış açılarıyla alan tanıyan 17. İstanbul Bienali'nin bireyleri ve dünyayı değiştirme gücüyle önemli bir misyonu olduğunu inanıyorum. Artık İstanbul’un ayrılmaz bir parçası haline gelen bienal süresince farklı mekan ve formlarda sanatla buluşmak, şehrimizi ve umutlarımızı canlandıracak, ruhumuza iyi gelecek." değerlendirmesinde bulundu.İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da sanatın çağı yakalamada önemli bir rol oynadığına işaret ederek, sanat sayesinde hayatın farklı bir gözle yorumlanabildiğini aktardı.Kendisinin de bir sanatsever olduğunu, bienali merakla ve heyecanla beklediğini kaydeden İmamoğlu, "İstanbul, tarih boyunca sanatın dünyadaki merkezleri arasında anılan bir kent. Doğu ile batının bir araya geldiği, birbirine karıştığı bir buluşma noktası olması nedeniyle çok renkli ve zengin bir kültürel çeşitliliğe sahip." ifadelerini kullandı.AÇILIŞA YERLİ VE YABANCI SANATÇILAR KATILDI
İKSV Güncel Sanat Projeleri ve İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer ise bienalin uzun zamana yayılan hazırlık döneminin ardından sanatseverlerle buluşacağının altını çizerek, "Küratörlerimiz Ute Meta Bauer, Amar Kanwar ve David Teh ile yaşamlarımızda oynadığı dönüştürücü rolü ortaya koyduğumuz, dünyanın dört bir yanından iş birliğiyle yaşamı güzelleştiren, dayanışmayı kutlayan ve yaratıcı üretimi yücelten çabaları bir arada sunduğumuz bir sergi hazırladık." dedi.Sanat ve iş dünyasından isimlerin yanı sıra uluslararası sanat çevrelerinden bienali takip etmek üzere gelen konukların da yer aldığı etkinliğe, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız da katıldı.Bienale katkılarından ötürü Kültür ve Turizm Bakanlığına, Koç Holdinge ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine plaket takdim edildi. Konuşmaların ardından Fransa Başkonsolosluğu tarafından getirilen pasta kesilerek davetlilere ikram edildi.Kapılarını 17 Eylül'de açacak olan bienal, 20 Eylül’e kadar ücretsiz gezilebilecek. Beyoğlu, Fatih, Kadıköy ve Zeytinburnu'nda yer alan 12 sergi mekanının yanı sıra birçok sahaf, kitapçı, lokanta, sinema, hastane ve bir radyo istasyonu bienal mekanları olarak sanatseverleri ağırlayacak.