19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın Önemi 51331 51331 19mayisataturkuanmagenclikvesporbayramininonemi5c54d1d0bb40819mayisataturkuanmagenclikvesporbayramininonemi5c54d1d0bb408 332 549 19mayis5jpg51331 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın Önemi 19mayis5jpg51331 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın Önemi Türk Tarihinde kutlanması gereken günler vardır Bunlardan biri 19 Mayıs 1919'dur 19 Mayıs 1919 Anadolu'da yeni Türk Devleti'nin fiilen temellerinin atıldığı gündür ve Türkiye Cumhuriyeti tarihimizin başlangıcıdır Ulu Önder Atatürk'ün Büyük Nutkunu bu olayla başlatması, doğum gününü soranlara 19 Mayıs'ı göze çarpan etmesi bunun kanıtı sayılmalıdır 19 Mayıs'ın millî bayram olarak ilân edilmesi bu yargıyı daha da pekiştirmektedir Atatürk, lüzum Millî Uğraş döneminde, gerekse Cumhuriyet döneminde yurdumuzun çoğu şehrini ziyaret etti Bu ziyaretler, o şehirlerin mahallî övünç günleri olarak kutlandığı halde sadece 19 Mayıs yasa ile millî bayram kabul edildi Şanlı Türk Tarihi bir fazla başarılarla süslüdür Tarihimizde yaşanmış olan bu başarılar hiçbir süre unutulmayacaktır Başarılarımızın hatırlanması ve bu başarıları elde eden insanlarımızın hatırlanması amacı ile belirli gün ve haftalarda bir dizi faaliyetler düzenlenmektedir Milletçe kutladığımız bu ulusal bayramlar içerisinde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı da vardır 19 Mayıs tarihi bizim için çok şeyler ifade etmektedir 19 Mayıs 1919 günü Atatürk’ün Samsun’a milli mücadeleyi başlatmak için geldiği bir gün olması sebebiyle fiilen Türk milletinin de kurtuluşunun başladığı gündür Kurtuluş mücadelesinin başladığı yer olarak ta kabul edilmelidir Atatürk’ün doğum gününü soranlara, 19 Mayıs’ı işaret etmesi bunun en büyük kanıtı kabul edilmelidir 19 Mayıs tarihinin yasa ile ulusal bayram duyuru edilmesi bu günün amaç ve öneminin büyüklüğüne en büyük işarettir Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra 13 Kasım 1918’de İstanbul’a gelen Mustafa Kemal Paşa, altı ay kaldığı bu ilde, vatanın kurtuluşu için dağıtılmış girişimlerde bulundu Padişahla görüşerek bu konudaki düşüncelerini ona aktardı Dinç bir hükümetin kurulabilmesi için mücadele sarf etti Basın yolu ile geniş kitlelere ulaşarak, halkı aydınlatmaya çalıştı Kurtuluş mücadelesine Anadolu’dan başlanması gerektiğinin altını çizdi Anadolu’ya birer görevle geçeceklerin çalışmalarını gayri resmi bir tarzda sürdürmeleri ve zoraki kalınmadıkça görevlerini terk etmemeleri anlatıldı Atatürk bu konulmuş prensiplere süreç içerisinde en ince ayrıntısına kadar uymuş, fakat, ilk olarak kendisiyle birlikte Millî Mücadele’ye atılan arkadaşları aralarında, zorunlu olmadıkları halde İstanbul’dan bahşedilen emirlere hemencecik uyarak görevini bırakanlar olduğu gibi, bununla kalmayıp İstanbul’a dönenlerde olmuştu Atatürk bu durumu Söylev’ta ağır bir şekilde eleştirmiştir