Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

19 Mayıs'ın Anlamı

19 Mayıs'ın Anlamı

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
19 Mayıs'ın Anlamı Nedir


19 Mayıs'ın Anlamı Ve Önemi

Türk Tarihinde kutlanması gereken günler vardır
Bunlardan biri 19 Mayıs 1919'dur 19 Mayıs 1919 Anadolu'da yeni Türk Devleti'nin doğrusu temellerinin atıldığı gündür ve Türkiye Cumhuriyeti tarihimizin başlangıcıdır

Ulu Önder Atatürk'ün Büyük Nutkunu bu olayla başlatması, doğum gününü soranlara 19 Mayıs'ı muhabere etmesi bunun kanıtı sayılmalıdır 19 Mayıs'ın millî bayram olarak ilân edilmesi bu yargıyı daha da pekiştirmektedir Atatürk, gerek Millî Uğraş döneminde, gerekse Cumhuriyet döneminde yurdumuzun birçok şehrini ziyaret etti Bu ziyaretler, o şehirlerin mahallî övünç günleri olarak kutlandığı halde yalnızca 19 Mayıs yasa ile millî bayram kabul edildi
Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından daha sonra Mustafa Kemal Paşa, 13 Kasım 1918'de İstanbul'a geldi İstanbul'da takriben altı ay kaldı Bu süre içerisinde vatanın kurtuluşu için farklı alanlara yönlendirilmiş girişimlerde bulundu Padişahla birkaç kere görüştü ve ona bu konuda düşüncelerini aktardı
Enerjik bir hükûmetin kurulması için çaba gösterdi Basın yoluyla geniş kitleleri bilgilendirmeye, halkı aydınlatmaya çalıştı Kurtuluşa dışarı giden yolun temel ilkelerini yine bu dönemde ortaya koydu Bunları fazla yakın arkadaşlarına anlattı Bu Nedenle Millî Mücadeleden yana eksik sayıda, lakin etkili bir grup oluşturmayı başardı Millî Uğraş Anadolu'dan başlatılacaktı Bunun için ilk önce birer görevle Anadolu'ya geçilecek, zoraki kalınmadıkça tahsis terkedilmeyecek, görevi vazgeçmek gerektiğinde katiyen İstanbul'a dönülmeyecek, çalışmalar gayrî resmî bir tarzda sürdürülecekti Samsun'dan başlayan süreçte, onun davranış ve davranışları izlenecek olursa bütün bu prensiplere emrindeki kaldığı görülecektir Ilk Olarak kendisiyle birlikte Millî Mücadeleye atılan arkadaşları aralarında, gerekli olmadıkları halde İstanbul'dan bahşedilen emirlere hemen uyarak görevini bırakanları, bununla kalmayıp İstanbul'a dönenleri, söz konusu prensiplere tutarsız davrandıkları için Nutuk'ta ağır bir biçimde eleştirmektedir Yüce Önder'i diğerlerinden ayrı ve üstün kılan, azmi, iradesi, kararlılığı, milletine sevgisi ve güveni, zafere olan mutlak inancıydı Dokuzuncu Ordu Kıtaatı Müfettişliğine atandıktan sonradan, heyecanla Harbiye Nezareti'nden çıkarken, kafes çözülmüş, önünde geniş bir evren, kanatlarını çırparak uçmağa hazırlanıyordu Oldukça tedirgin, sıkıntılı bir yolculuktan sonra,Samsun'da milletiyle kucaklaştı
Samsun, mülkî taksimatta aracısız Dahiliye Nezar
eti'ne alt Canik Sancağı'nın merkez ilçesiydi Karadeniz kıyısındaki bu şirin kasaba, Birinci Dünya Savaşı'nın yükünü içeren yerlerden biriydi Genel savaş sırasında bilhassa Rus istilâsına uğrayan Türk topraklarından göç eden fazla sayıda insan buraya gelmiş, kasabanın rengi, havası ansızın bire değiştirilmiş, yeni gelenlerin barındırılması sıkıntılar yaratmıştı Bunlar bir yanlamasına, Samsun bununla birlikte Pontusçu faaliyetlerin yoğun olduğu bir yerdi Karadeniz'de dolaşmakta olan İtilâf donanmasından, Yunan savaş gemilerinin varlığından cesaret alan ve Samsun Rum metropoliti Germanos kadar örgütlenen Pontus çeteleri sokaklarda dolaşıyor, asayişi ihlâl ediyor, köylere baskınlar düzenliyor, evleri, binaları ateşe veriyor ve korumasız Türkleri öldürüyorlardı 9 Mart 1919'da Samsun'a çıkarılan 200 karakter İngiliz birliği, Pontus çetelerini büsbütün şımarttı

Mütakerenin bozulacağı endişesiyle güvenlik kuvvetleri ya kullanılamıyor, veya asayişsizliği önlemede beceriksiz kalıyordu Bu durumda sırf nefsi mûdafaa için Türkler de harekete geçince, bu zamana değin Pontus çetelerinin terör faaliyetlerini seyreden İngilizler, seslerini yükselttiler ve 21 Nisan 1919'da Osmanlı Hükümeti'ne bir nota vererek Orta Karadenizde Türklerin hırıstiyanları katlettiklerini bildirdiler, bunun önüne geçilmediği takdirde bölgenin işgal edileceği tehdidinde bulundular

Esasında durum bunun bütün aksineydi İngilizler gerçekleri tahrif ederek, Pontusçuları korumayı ve karışıklıkların devamını amaçlıyorlar bölgeyi işgal etmek için bahane arıyorlardı İstanbul Hükümeti hemencecik bölgeye yetkili birini yollamak için kolları sıvadı Derinlemesine bir araştırmadan daha sonra Mustafa Kemal Paşa üzerinde mutabakat sağlandı Çünkü O, ikinci meşrutiyetin çalkantılı döneminde siyasete bulaşmamış, girdiği bütün savaşlarda zafer kazanmış başarılı bir kumandandı İşte bu noktada Mustafa Kemal Paşa ile Samsun'un dolayısıyla bütün Anadolu'nun ve Türk Milletinin kader çizgisi kesişiyordu O büyük insan, sebatla, inançla, doğru bildiği yoldan ayrılmadan Türk Milletinin geleceğini kurtaran kahraman oldu


Mustafa Kemal Paşa'ya asayişsizliğe neden olan olayları atama ve saptama ile bunların ortadan kaldırılmasının yanına daha başka görevler ve görevin gerektirdiği yetkiler de verilmişti Atatürk, söz konusu yetkilerini değerlendirirken, bunları çok pozitif bulduğunu ve İstanbul Hükümeti'nin bilerek, anlayarak bunları kendisine vermediğini belirtmektedir Aynı günlerde ve daha sonra Anadolu'ya bir kısmı şehzadelerin başkanlığında edinmek üzere heyetler gönderildi Bunlar da kayda değer yetkilerle donatıldılar Tavsiye Heyetleri, Tahkik Heyetleri,Denetleme Heyetleri adı aşağı Anadolu'da dolaşan bu kurulların da vatanın kurtuluşu yolunda büyük sonuçlar elde edecekleri bekleniyordu Basın, bu beklentilere çevirmen oluyor, heyetler hakkında geniş bilgiler veriyor, gittikleri yerlerde karşılanmalarından her türlü faaliyetlerine değin hemen her konuda kamuoyunu aydınlatıyor, hadiseyle birinci derecede alâkadar oluyordu

Halbuki Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'ya gönderilmesi İstanbul basınında fazla eksik ve sadece haber niteliğinde yer almaktaydı Bu da kimden ve ne ölçüde sonuç beklendiğinin bir göstergesi sayılmalıdır?u halde başlıca olan görev ve görevin gerektirdiği yetkiler değil, yetkileri uygun ve zamanında tam bir liyakatla kullanmak, mutlak zafere ulaşabilmektir Mustafa Kemal Paşa'nın başarı sırlarından biri de budur
19 Mayıs, yalnızca Türk millî kurtuluş hareketinin başlangıcı olmakla kalmadı, yeni Türk devletinin çağdaş değerlerle milletler ailesi içerisinde yerini almasını da sağladı



Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıktığı andan itibaren zihnini meşgul eden problem halk müziği iradesinin devlet hayatımıza yansıtılmasını sağlamaktı Hatta denilebilir ama bunu kurtuluşun önüne koymuş millî mücadelenin vaz geçilemez ilk şartı saymıştı

19 Mayıs'ı izleyen günlerde yapmış olduğu yazışmalardaki terminolojiye bakılacak olursa, bu açıkça görülür



İzmir laf konusu olduğunda ordu ve halk bu işgalî tanımayacaktır derken bunu kastediyordu Samsun'dan Kazım Karabekir Paşa'ya çektiği telgrafta ırk ve memlekete medyûn olduğumuz en son vazifei vicdaniyeden amacı da buydu Kurtuluş mücadelesi oysa milletle birlikte kazanılabilirdi

Milletle kazanılan mücadeleyi, yeniden milletle taçlandırmak lâzımdı Yayınlama hayatına başlamalarına öncülük ettiği ilk iki gazeteden biri İradei Millîye, diğeri Bağımsızlıki Millîye adını taşıyordu Bu değerler ve kavramlardır ancak onu Türk Milletinin kalbinde milletin kurtarıcısı, devletin kurucusupayesine yükseltmiştir

*
 
858,496Konular
981,640Mesajlar
29,723Kullanıcılar
mikelSon üye
Üst Alt