iltasyazilim
FD Üye
Fatih Sultan Mehmet'in Karadenizdeki Faaliyetleri,
2 Mehmetin Karadenizdeki Seferleri,
Bilindigi gibi Osmanlilar, önceden beri Anadolu birligini düzenlemek ve burada zinde bir Müslüman Türk Devleti meydana getirmek için ugrasiyorlardi Bu gayelerine ulasmak için gösterdileri gayretlerinin bir sonucu olarak onlar, Anadolu'nun büyük bir kismini hakimiyetleri altina almaya muvaffak oldular bununla birlikte, kuzeyde Karadeniz'e kiyisi bulunan kisimlar (Samsun hariç), baskalarinin elinde bulunuyorlardi Bunlar, Trabzon Rum Imparatorlugu, Isfendiyarogullari Beyligi ve Amasra (Amasteri) Cenevizlilerin idaresinde idi Karadeniz'in bu sahil bölgesinde büyük ve manâlı çoğu sehir bulunuyordu Istanbul'u feth etmis bulunan Osmanlilarin, gerek hesaplı, lüzum siyasî gerekse dinî bakimdan buralara da etken olmasi icab ediyordu Osmanlilarin bu niyetini fark eden Venedik ve Ceneviz gibi deniz ticareti ile geçinen devletler, Istanbul'un fethi üzerine büyük bir telasa kapilmislardi Dogrusunu anlatmak gerekirse bu şart sadece onlari degil, Avrupa'yi da önemli endiselere sevk etmisti Dogudaki bazi minik beylik ya da emîrlikler ise, siranin yavas yavas kendilerine gelecegini düsünüyorlardi Bu sebeple, Osmanlilara karsi bir dogu ve bati ittifaki tehlikesi ufukta görünüyordu Bir taraftan, Bati'nin böyle bir hareket için Anadolu emîrliklerini kışkırtma etmesini önlemek, diger taraftan da Anadolu birligine vücud saptamak ve devlet merkezinin ayrıca jeopolitik, ayrıca de askerî emniyetini tedarik için, Karadeniz sahillerini elde bulundurmak gerekiyordu Bu sebeple Fâtih Sultan Mehmed, buralari elde olabilmek için bir plan hazirlar O, hazirladigi planinin geregi olarak ayni mevsimde arka arkaya üç sefer tertiplemek zorunda kalir
Fâtih, düsünce ve hareketlerini bakımlı tutmakla meshurdur Seferin nereye yapilacagini kendisinden baskasi bilmezdi Karadeniz seferinde de bu gizlilige riayet edilmisti O, donanmayi, Veziri a'zam Mahmud Pasa komutasinda sevk ederken, kendisi de karadan hareket etmisti Hedefin neresi oldugunu bir münasebetle soran kadiaskere Hocam, eger sakalimin tellerinden biri, zihnimden ne geçtigini bilecek olursa onu bile derhal koparir yakarimdiyerek, askerî harekât esasinin gizlilik oldugunu göstermis olur
Fâtih Sultan Mehmed bakimindan Karadeniz sahillerinin fethi büyük bir tartı tasiyordu Hatta o, simdiye dek dedeleri tarafindan buralarin (Amasra gibi) fethedilmemis olmasini hayretle karsiliyordu Sahiden o, Amasya için Mahmud Pasa'ya: Mahmud! Ol hisar ne yerdir kim âni benim atam dedem almadi?diyerek, atalarinin simdiye kadar burayi almamalarini adeta tenkid konusu yapar Akıllı sadrazam, Fâtih'in bu sorusunu: Sultanim bunun alinmadigina sebep ol kim Adalet Teâlâ'nin takdirinde bu, feth olunmak sultanim elinden oladiyerek, bu fethin, Allah tarafindan kendisine nasib olacagini söyleyerek cevaplamisti Bu cevabiyle o, bu ise hemen baslanabilecegini de dokundurma etmis oluyordu
Amasra, Cenevizlilerin manâlı bir ticaret merkezi idi Istanbul'un fethinden daha sonra müskül bir duruma düsmüs olmasina ragmen vaktiyle oldugu gibi hareketlerine devam etti Yine De buradakiler, bir arz ödenti veriyorlardi Lakin bunu bazan zamaninda bazan da geç veriyorlardi bununla birlikte etraflarini vurmaktan ve bilhassa denizde soygunculuk yapmaktan da vazgeçmiyorlardi Bu Nedenle, bir yilda verdikleri vergiyi hemen hemen bir günde geri aliyorlardi Bundan baska bu sehir, Anadolu'dan kaçan esirlerin sigindigi bir yerdi Memâliki müslimine hayli zarar edüp nice kimseleri girift edüp diyari efrence gönderip bey'edenve Karadenizde sefer yapan Müslüman gemilerine özellikle musallat olan Amasralilar, bu taarruzlarinin sebebi soruldugu süre inkâr ediyor, bunu yapanlarin levent gemilerioldugunu ve bunlarin kendilerini de dinlemediklerini söylüyorlardi Aradaki anlasmalari birkaç kere bozan Amasralilarin, Istanbul'un zaptindan ve Osmanlilarla Cenevizlilerin arasinin açilmasindan sonra, etraftaki tecavüzleri daha çok artmisti Amasralilarin yaptiklarina bitirmek ve problemi temelinden halletmek üzere kendisi karadan, Mahmud Pasa da denizden Amasra'ya gidip sehri kusatma altina alirlar Bu değin heybetli bir ordu ile basa çikamayacagini anlayan Amasra idarecileri, Mahmud Pasa'nin ikna edici konusmasi karsisinda teslim olmuslardi Onlar, pâdisaha sehrin anahtarini teslim etmekle hayatlarini kurtardilar Böyle bir hareketten dolayi pâdisah onlari esir muamelesine alt tutmamisti Fâtih, basta tekfur elde etmek üzere Amasralilarin ileri gelenlerini Istanbul'a gönderdi
Silah kullanmadan Amasra'yi ele geçiren Fâtih Sultan Mehmed, Bursa'ya dönmüsken her tarafta Karadeniz'e yönelir Burada müstahkem bir kale olan Sinop'ta Isfendiyaroglu Ismail Bey hüküm sürüyordu Mahmud Pasa'nin teklifi ve yönetici özelligi ile olsa gerek oysa Mahmud Bey ile Isfendiyaroglu arasindaki konusmalardan sonradan Ismail Bey, Fâtih Sultan Mehmed'e bey'at edecektir Halbuki o sirada, Ismail Bey'in idaresinde Sinop'ta 400 top, 2000 topçu, limanda demirli çoğu gemi ve onbin muharip asker vardi Buna ragmen böyle bir kalenin, silah atilmadan teslim olmasini, Ismail Bey'in ne derece büyük bir iman sahibi oldugunu ve Anadolu birliginin kurulmasina taraftar bulundugunu, bunun da fakat Istanbul'un Fâtihi vasitasiyla mümkün olacagina olan inanci ile açıklama yapmak mümkündür Ismail Bey, Fâtih'e bey'ata karar verirken kendisinin sahib bulundugu yüksek dinî suur ve fazileti ile birlikte, Sultan'in Istanbul'u ele geçirmek suretiyle Islâm âleminde kazanmis oldugu prestijin de etkisinin bulundugu söylenebilir Ismail Bey, veziri âzamin delâletiyle ordugahta Osmanli ricali tarafindan büyük bir merasimle karsilanmisti Hatta Fâtih bile çadirinda ayaga kalkip birkaç adim yürümek suretiyle onu karsilamisti Nitekim Dursun Bey Erkâni devlet, Ismail Beg'i izzet ü ikram ile pâyei seriri saltanata yitistürdiler Pâdisah dahi visaktan tasra bir kaç kadem istikbal edüp musafaha ma'nasi oldidiyerek bütün bir devlet erkâni ile birlikte pâdisahin da onu karsiladigini anlatir Iskenderoglu'nun, Fâtih'in elini öpmeye kalkismasi üstüne hükümdar: Ismail Bey, sen benim yüce kardasimsin, reva midir kim elim öpesindiyerek bu hükümdari tahtinda kendi yanina oturtmustu Dirlik olarak Ismail Bey'e istedigi Yenisehir, Inegöl ve Yarhisar kazalari verilmistir
Pâdisahin, Koyulhisar seferine çikisini firsat haberdar olan Karamanoglu Ibrahim Bey, Ismail Bey'e haber göndererek, isyan etmek için zamanin müsait oldugunu bildirir Karamanoglu'nun birlikte hareket edebilecekleri teklifine karsilik Ismail Bey, böyle bir seye riza gösteremeyecegini söylemisti Bu durumun Osmanlilarca duyulmasi üstüne bir ihtiyat tedbiri olarak, Ismail Bey'e dirlik olarak Filibe verilerek kendisi oraya gönderilmisti
Bizans Imparatorlugu'nu ortadan kaldiran ve Mora'daki Rum varligina son veren Fâtih Sultan Mehmed, Latinleri kendi aleyhine tahrik etmek isteyen Trabzon Rum Imparatorlugu'nu da ortadan kaldirmaya karar vermisti
Tek bir nefes sehid vermeden ve bir ok deha atma ihtiyaci hasil olmadan Amasra, Kastamonu ve Sinop'u bölge Osmanli hükümdari, birbirine bagli üç kisimdan meydana gelmis olan Trabzon kalesini ayrıca denizden keza de karadan kusatir Bu koşul, Imparator David Komnen'i ümitsizlige düsürür Hamisi olan Uzun Hasan'dan da yardim alamayacagini anlayan imparator, Mahmud Pasa'nin akrabasindan olan bas mabeyincisi Yorgi Amiruki vâsitasiyle Mahmud Pasa ile anlasarak sehir ve kaleyi teslime karar verir Imparator, Pâdisah adina Mahmud Pasa tarafindan yapilan teklifi kabul eder Bu Nedenle, 258 sene aralıksız Trabzon Imparatorlugu 26 Ekim 1461 (21 Muharrem 866) günü tarihe karisir
Karadan Trabzon üzerine varmakta olan Fâtih Sultan Mehmed'e elçilik heyeti ile birlikte Uzun Hasan'in annesi Sâre Hatun da gelmisti Fâtih, Akkoyunlu hükümdari Uzun Hasan'in annesine büyük bir saygi göstererek ona belli başlıdiye hitab etmisti Ordusuyla Trabzon'u çeviren sarp daglari asarken zaman zaman yayalara ait yürümek zorunda kalan pâdisaha Sâre Hatun: Hey ogul! Bu Trabzon'a bunca zahmet nedendir?diye sorunca, Fâtih su manidar cevabi vermisti: Hey belli başlı, bu sıkıntı din yolundadir Zira bizim elimizde Islâm'in kilici vardir Eger bu zahmeti çekmezsek bize gâzi seslenmek yalan olur Bugün yahud yarin huzuri Ilâhîye çikinca mahcub olurumdiyerek gazilik ünvani ile cihâd ve bu ugurdaki çalismaya nasil ehemmiyet verdigini açıklama yapmak ister
Kurtulus ümidi görmedigi için teslim teklifini kabul eden imparator, sekiz oglu ile birlikte Edirne'ye göndermisti David'in en ufak oglu adalet dini kabul ederek Islâm'la müserref olmustu Bu Nedenle Bizans'in son Anadolu bakiyyesi de Osmanli ülkesine katilmis oldu *
2 Mehmetin Karadenizdeki Seferleri,
Bilindigi gibi Osmanlilar, önceden beri Anadolu birligini düzenlemek ve burada zinde bir Müslüman Türk Devleti meydana getirmek için ugrasiyorlardi Bu gayelerine ulasmak için gösterdileri gayretlerinin bir sonucu olarak onlar, Anadolu'nun büyük bir kismini hakimiyetleri altina almaya muvaffak oldular bununla birlikte, kuzeyde Karadeniz'e kiyisi bulunan kisimlar (Samsun hariç), baskalarinin elinde bulunuyorlardi Bunlar, Trabzon Rum Imparatorlugu, Isfendiyarogullari Beyligi ve Amasra (Amasteri) Cenevizlilerin idaresinde idi Karadeniz'in bu sahil bölgesinde büyük ve manâlı çoğu sehir bulunuyordu Istanbul'u feth etmis bulunan Osmanlilarin, gerek hesaplı, lüzum siyasî gerekse dinî bakimdan buralara da etken olmasi icab ediyordu Osmanlilarin bu niyetini fark eden Venedik ve Ceneviz gibi deniz ticareti ile geçinen devletler, Istanbul'un fethi üzerine büyük bir telasa kapilmislardi Dogrusunu anlatmak gerekirse bu şart sadece onlari degil, Avrupa'yi da önemli endiselere sevk etmisti Dogudaki bazi minik beylik ya da emîrlikler ise, siranin yavas yavas kendilerine gelecegini düsünüyorlardi Bu sebeple, Osmanlilara karsi bir dogu ve bati ittifaki tehlikesi ufukta görünüyordu Bir taraftan, Bati'nin böyle bir hareket için Anadolu emîrliklerini kışkırtma etmesini önlemek, diger taraftan da Anadolu birligine vücud saptamak ve devlet merkezinin ayrıca jeopolitik, ayrıca de askerî emniyetini tedarik için, Karadeniz sahillerini elde bulundurmak gerekiyordu Bu sebeple Fâtih Sultan Mehmed, buralari elde olabilmek için bir plan hazirlar O, hazirladigi planinin geregi olarak ayni mevsimde arka arkaya üç sefer tertiplemek zorunda kalir
Fâtih, düsünce ve hareketlerini bakımlı tutmakla meshurdur Seferin nereye yapilacagini kendisinden baskasi bilmezdi Karadeniz seferinde de bu gizlilige riayet edilmisti O, donanmayi, Veziri a'zam Mahmud Pasa komutasinda sevk ederken, kendisi de karadan hareket etmisti Hedefin neresi oldugunu bir münasebetle soran kadiaskere Hocam, eger sakalimin tellerinden biri, zihnimden ne geçtigini bilecek olursa onu bile derhal koparir yakarimdiyerek, askerî harekât esasinin gizlilik oldugunu göstermis olur
Fâtih Sultan Mehmed bakimindan Karadeniz sahillerinin fethi büyük bir tartı tasiyordu Hatta o, simdiye dek dedeleri tarafindan buralarin (Amasra gibi) fethedilmemis olmasini hayretle karsiliyordu Sahiden o, Amasya için Mahmud Pasa'ya: Mahmud! Ol hisar ne yerdir kim âni benim atam dedem almadi?diyerek, atalarinin simdiye kadar burayi almamalarini adeta tenkid konusu yapar Akıllı sadrazam, Fâtih'in bu sorusunu: Sultanim bunun alinmadigina sebep ol kim Adalet Teâlâ'nin takdirinde bu, feth olunmak sultanim elinden oladiyerek, bu fethin, Allah tarafindan kendisine nasib olacagini söyleyerek cevaplamisti Bu cevabiyle o, bu ise hemen baslanabilecegini de dokundurma etmis oluyordu
Amasra, Cenevizlilerin manâlı bir ticaret merkezi idi Istanbul'un fethinden daha sonra müskül bir duruma düsmüs olmasina ragmen vaktiyle oldugu gibi hareketlerine devam etti Yine De buradakiler, bir arz ödenti veriyorlardi Lakin bunu bazan zamaninda bazan da geç veriyorlardi bununla birlikte etraflarini vurmaktan ve bilhassa denizde soygunculuk yapmaktan da vazgeçmiyorlardi Bu Nedenle, bir yilda verdikleri vergiyi hemen hemen bir günde geri aliyorlardi Bundan baska bu sehir, Anadolu'dan kaçan esirlerin sigindigi bir yerdi Memâliki müslimine hayli zarar edüp nice kimseleri girift edüp diyari efrence gönderip bey'edenve Karadenizde sefer yapan Müslüman gemilerine özellikle musallat olan Amasralilar, bu taarruzlarinin sebebi soruldugu süre inkâr ediyor, bunu yapanlarin levent gemilerioldugunu ve bunlarin kendilerini de dinlemediklerini söylüyorlardi Aradaki anlasmalari birkaç kere bozan Amasralilarin, Istanbul'un zaptindan ve Osmanlilarla Cenevizlilerin arasinin açilmasindan sonra, etraftaki tecavüzleri daha çok artmisti Amasralilarin yaptiklarina bitirmek ve problemi temelinden halletmek üzere kendisi karadan, Mahmud Pasa da denizden Amasra'ya gidip sehri kusatma altina alirlar Bu değin heybetli bir ordu ile basa çikamayacagini anlayan Amasra idarecileri, Mahmud Pasa'nin ikna edici konusmasi karsisinda teslim olmuslardi Onlar, pâdisaha sehrin anahtarini teslim etmekle hayatlarini kurtardilar Böyle bir hareketten dolayi pâdisah onlari esir muamelesine alt tutmamisti Fâtih, basta tekfur elde etmek üzere Amasralilarin ileri gelenlerini Istanbul'a gönderdi
Silah kullanmadan Amasra'yi ele geçiren Fâtih Sultan Mehmed, Bursa'ya dönmüsken her tarafta Karadeniz'e yönelir Burada müstahkem bir kale olan Sinop'ta Isfendiyaroglu Ismail Bey hüküm sürüyordu Mahmud Pasa'nin teklifi ve yönetici özelligi ile olsa gerek oysa Mahmud Bey ile Isfendiyaroglu arasindaki konusmalardan sonradan Ismail Bey, Fâtih Sultan Mehmed'e bey'at edecektir Halbuki o sirada, Ismail Bey'in idaresinde Sinop'ta 400 top, 2000 topçu, limanda demirli çoğu gemi ve onbin muharip asker vardi Buna ragmen böyle bir kalenin, silah atilmadan teslim olmasini, Ismail Bey'in ne derece büyük bir iman sahibi oldugunu ve Anadolu birliginin kurulmasina taraftar bulundugunu, bunun da fakat Istanbul'un Fâtihi vasitasiyla mümkün olacagina olan inanci ile açıklama yapmak mümkündür Ismail Bey, Fâtih'e bey'ata karar verirken kendisinin sahib bulundugu yüksek dinî suur ve fazileti ile birlikte, Sultan'in Istanbul'u ele geçirmek suretiyle Islâm âleminde kazanmis oldugu prestijin de etkisinin bulundugu söylenebilir Ismail Bey, veziri âzamin delâletiyle ordugahta Osmanli ricali tarafindan büyük bir merasimle karsilanmisti Hatta Fâtih bile çadirinda ayaga kalkip birkaç adim yürümek suretiyle onu karsilamisti Nitekim Dursun Bey Erkâni devlet, Ismail Beg'i izzet ü ikram ile pâyei seriri saltanata yitistürdiler Pâdisah dahi visaktan tasra bir kaç kadem istikbal edüp musafaha ma'nasi oldidiyerek bütün bir devlet erkâni ile birlikte pâdisahin da onu karsiladigini anlatir Iskenderoglu'nun, Fâtih'in elini öpmeye kalkismasi üstüne hükümdar: Ismail Bey, sen benim yüce kardasimsin, reva midir kim elim öpesindiyerek bu hükümdari tahtinda kendi yanina oturtmustu Dirlik olarak Ismail Bey'e istedigi Yenisehir, Inegöl ve Yarhisar kazalari verilmistir
Pâdisahin, Koyulhisar seferine çikisini firsat haberdar olan Karamanoglu Ibrahim Bey, Ismail Bey'e haber göndererek, isyan etmek için zamanin müsait oldugunu bildirir Karamanoglu'nun birlikte hareket edebilecekleri teklifine karsilik Ismail Bey, böyle bir seye riza gösteremeyecegini söylemisti Bu durumun Osmanlilarca duyulmasi üstüne bir ihtiyat tedbiri olarak, Ismail Bey'e dirlik olarak Filibe verilerek kendisi oraya gönderilmisti
Bizans Imparatorlugu'nu ortadan kaldiran ve Mora'daki Rum varligina son veren Fâtih Sultan Mehmed, Latinleri kendi aleyhine tahrik etmek isteyen Trabzon Rum Imparatorlugu'nu da ortadan kaldirmaya karar vermisti
Tek bir nefes sehid vermeden ve bir ok deha atma ihtiyaci hasil olmadan Amasra, Kastamonu ve Sinop'u bölge Osmanli hükümdari, birbirine bagli üç kisimdan meydana gelmis olan Trabzon kalesini ayrıca denizden keza de karadan kusatir Bu koşul, Imparator David Komnen'i ümitsizlige düsürür Hamisi olan Uzun Hasan'dan da yardim alamayacagini anlayan imparator, Mahmud Pasa'nin akrabasindan olan bas mabeyincisi Yorgi Amiruki vâsitasiyle Mahmud Pasa ile anlasarak sehir ve kaleyi teslime karar verir Imparator, Pâdisah adina Mahmud Pasa tarafindan yapilan teklifi kabul eder Bu Nedenle, 258 sene aralıksız Trabzon Imparatorlugu 26 Ekim 1461 (21 Muharrem 866) günü tarihe karisir
Karadan Trabzon üzerine varmakta olan Fâtih Sultan Mehmed'e elçilik heyeti ile birlikte Uzun Hasan'in annesi Sâre Hatun da gelmisti Fâtih, Akkoyunlu hükümdari Uzun Hasan'in annesine büyük bir saygi göstererek ona belli başlıdiye hitab etmisti Ordusuyla Trabzon'u çeviren sarp daglari asarken zaman zaman yayalara ait yürümek zorunda kalan pâdisaha Sâre Hatun: Hey ogul! Bu Trabzon'a bunca zahmet nedendir?diye sorunca, Fâtih su manidar cevabi vermisti: Hey belli başlı, bu sıkıntı din yolundadir Zira bizim elimizde Islâm'in kilici vardir Eger bu zahmeti çekmezsek bize gâzi seslenmek yalan olur Bugün yahud yarin huzuri Ilâhîye çikinca mahcub olurumdiyerek gazilik ünvani ile cihâd ve bu ugurdaki çalismaya nasil ehemmiyet verdigini açıklama yapmak ister
Kurtulus ümidi görmedigi için teslim teklifini kabul eden imparator, sekiz oglu ile birlikte Edirne'ye göndermisti David'in en ufak oglu adalet dini kabul ederek Islâm'la müserref olmustu Bu Nedenle Bizans'in son Anadolu bakiyyesi de Osmanli ülkesine katilmis oldu *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.