20 bin kişiye 1 hakim düşüyor

20 bin kişiye 1 egemen düşüyor ATO'nun araştırmasına kadar Türkiye'de 20 bin kişiye 1 egemen, başat başına ise 852 dosya düşüyor Ankara Ticaret Odası (ATO), hakimler meslek yükü altında ezilirken, vatandaşın adaletin gecikmesinden yakındığını bildirdi ATO, Adalet Bakanlığı ve Adli Sicil ve Istatistik Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'de vatandaşlar duruşma kapılarında yargı ararken, hak organlarında ödev yapan 14 bin 694 egemen ve cumhuriyet savcısının meslek yükü aşağıda ezilmeye devam ediyor 1997 yılında etken başına düşen dosya sayısı 581 iken, 2006 yılında bu sayı 852'ye ulaştı Araştırmaya göre, 11 suç oluşturan dairesiyle, 21 hukuk dairesinin bulunduğu Yargıtay'da, 2006 yılında iş yükü 1997 yılına kıyaslandığında, ceza genel kurulu ve dairelerinde yüzde 109,5, hukuk genel kurulu ve hukuk dairelerinde yüzde 47,3 büyüme gösterdi Yargıtay cinayet dairelerinde bir dosyanın görülme süresi 1997 yılında 28 gün iken, bu süre 2006 yılında 345 güne yükseldi Benzer şekilde hukuk dairelerinde 56 gün olan bir dosyanın görülme süresi 115 güne çıktı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına 2006 yılında gelen 411 bin 121 işten yüzde 41,9'u ama yıl içinde tamamlanabilirken, geri kalanı 2007 yılına sarktı 1,5 MİLYON DOSYA BEKLİYOR 2007 yılında Yargıtay'ın 182 bin 450'si ceza dairelerine, 344 bin 391'i hukuk dairelerine elde etmek üzere toplam 526 bin 841 dava dosyası geldi Canice dairelerinde 129 bin 141 dosya, hukuk dairelerinde de 325 bin 143 dosya karara bağlandı Iş yoğunluğu sebebiyle hukuk dairelerine gelen 95 bin 936 dosya ile ceza dairelerine gelen 194 bin 266 dosya daha kapağı açılamadan 2008 yılına sarktı Yargıtay'ın tarihinde birincil kere görülmeyi bekleyen dosya sayısı 1 milyon 500 bine yaklaştı DOSYALAR BİNADAN TAŞIYOR Kabahat sayısı, niteliği arttıkça mahkemelerde hak arayan vatandaş sayısında da artma görüldüğü, adli yargının temyiz makamı olan Yargıtay'a, her gün ara sıra bir zarf içinde, ara sıra de klasörler içinde dava dosyaları geldiği belirtildi Hizmet binası, hizmet vermeye yetmediği belirli Yargıtay'da, vatandaşa hak dağıtacak personelin fiziki ve maddi şartlarının tatmin edici olmamasının davaların uzamasına yol açtığı ifade edildi HAKIM SAYISI EKSIK Avrupa'da bir baskın yılda takriben 200 dosyaya bakarken, Türkiye'de yapılan adli reformlara rağmen hakimlerin meslek yükü azalmadı 1997 yılında baskın başına düşen dosya sayısı 581 iken, 2006 yılında bu sayı 852'ye ulaştı Türkiye, Almanya, Polonya, İtalya ve Fransa'dan sonradan sayıca maksimum hakime sahip ülke durumunda ama, hizmet ettiği nüfusa oranlandığında etken sayısının yetersizliği ortaya çıkıyor Hırvatistan'da 20 bin kişiye 6 hakim düşerken, Almanya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti'nde 5, Polonya ve Avusturya'da 4 baskın düşüyor Türkiye'de ise 20 bin kişiye oysa 1 baskın hizmet verebiliyor DANIŞTAY DA AYNI DURUMDA Bir diğer yüksek duruşma olan Danıştay'da da iş yükünün her geçen gün artığı, 1997 yılında Danıştay Dava Daireleriyle, Idari Dairelerde bulunan dosya sayısının 120 bin iken, 2006 yılında bu sayının yüzde 40,6 artarak 169 bin 924'e ulaştığı kaydedildi Bu dosyalardan 73 bin 123'ü karara bağlanırken, 94 bin 629'u 2007 yılına devredildi ATO BAŞKANI AYGÜN Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Türkiye'de dava sayısına kadar egemen ve savcı sayısının yetersizliğinin istatistiklere bakıldığında rahatlıkla görüldüğünü belirterek, “Bir yanda haklıyla haksızı ayırt edecek egemen ve savcılarımız, meslek yükü aşağıda eziliyor, öte taraftan yurttaş dava süresinin uzunluğundan, adaletin geç geldiğinden tasa yanıyor Adli sistem bu haliyle, deyim yerindeyse ne İsa'ya ne de Musa'ya yarıyor dedi Adaletin, toplumsal düzenin ve bu düzeni karşılamak için resmileşmiş olan devletin temeli olduğunu andıran Aygün, iş yükünün fazlalığı, adalet personelinin ve yargıya ayrılan bütçenin azlığının sıkıntıların temel nedenini oluşturduğunu kaydetti Aygün, elde edilen verileri şöyle yorumladı: “Sadece vatandaşlar yok, hukuk mesleğini icra eden bütün hak personeli de fena işleyen adalet ve adalet sisteminden şikayetçi Süratli ve içten karar alabilen bir yargı sistemi toplum huzurunun teminatıdır Adaleti, 'adalete' yoksul etmemek, yargı terazisini dengelenmek için, teknik, maddesel ve insan unsuruyla birlikte adli sistemi, özellik ve nicelik açısından dünya standartlarına çıkartmak gerekmektedir kaynak:hürriyetcom