Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
IMDB puanlarını dikkate alarak seçtiğimiz sinemaları, puan sıralamasına nazaran derledik.
İşte 2000'li yılların en uygun 10 Türk filmi!
Pederim ve Oğlum'da, 12 Eylül darbesinin yıktığı hayatlardan birinde yetişmektedir küçük Deniz. Validesini şimdi doğmadan evvel kaybetmiş, bir gazetede müellif olarak çalışan pederi tarafından mütevazi bir konutta yetiştirilmiştir. Pederi dışında tanıdığı tek bir akrabası bile yoktur. Taki pederi Sadık, bir gün Deniz'i şaşırtacak bir haberle gelene kadar... Deniz artık babasıyla birlikte, hiç görmediği dedesinin yanında, küçük bir kasabada yaşayacaktır.
Köye vardıklarında Sadık yıllar evvel küstüğü pederini birinci kere görüyordur. Aralarındaki bu üskünlük kolay kolay geçecek cinsten bir durum değildir. Sadık'ın dönüş sebebini anlamlandıramayan aile bir yandan çok bahtiyarken vesair yandan tedirgindir de. Vakitle Deniz bu hiç görmediği ailesine alışırken ve her şey düzelmeye başlamışken yaşanan bir dram herkesi derinden etkileyecektir.
Son devir filmimizin en dokunaklı sinemalarından biri olarak kabul gören Pederim ve Oğlum kendi tipinde klasikleşmeye aday sinemalardan biri.
Aydın emekli bir tiyatrocudur; oyunculuğu bıraktıktan sonra Kapadokya'ya pederinden yadigar kalan butik oteli işletmek için geri döner. Aydın o günden sonra başlayan kış uykusu bu gözlerden ırak otelin içerisindeki gündelikleriyle, kah mahallî bir gazeteye zaviye metinleri yazarak kah her hengam niyetlendiği ama bir türlü başlayamadığı oyun tarihi kitabını yazmayı düşünerek makbul. Tüm bu süreçte hayatında iki bayan vardır: Kendisine her mealde uzak ve soğuk davranan genç karısı Nihal ve boşandıktan sonra yanlarına taşınan kız kardeşi Necla... Kışın bastırması ve artan kar yağışı bu küçük taşrada en çok Aydın'ın hadlerine dokunur ve onu uzaklara gitmeye teşvik eder...
Türk filminin Cannes tescilli, bol armağanlı direktörü Nuri Bilge Ceylan'ın Bir Devranlar Anadolu'da sinemasından sonra hayata geçirdiği ve Cannes'da büyük armağan Altın Palmiye'ye layık görülen son sineması olan Kış Uykusu'nun başrolünde Haluk Bilginer mahal alırken takımda kendisine Demet Akbağ, Melisa Sözen, Ayberk Pekcan, Serhat Kılıç, Tamer Levent, Nejat İşler ve Nadir Sarıbacak eşlik ediyor.
Gösterim fenomeni, muharrir, meddah ve filmci Ferhan Şensoy'un, gerçek bir hadiseden esinlenerek filme aktardığı bu farklı sinema, üç yakın arkadaşın talihsiz hayatlarının hikayesi. Sıradan birer vatandaş olan üç kafadarın ömrü, içlerinden birinin bir yanlışı yüzünden külliyen değişecektir. Her zamanki üzere akıp giden günler artık hiçbir hengam eskisi üzere olmayacaktır. Vaktinden çok sonra askerliğini yapan İbrahim nerede bir resmi kıyafet görse çabucak oradan kaçar olmuştur. Yalnızca suçsuz bir kaygı üzere gözüken bu fobisi yüzünden sevdiği arkadaşları ve kendisinin başına gelmeyen kalmaz. Arkadaşlarıyla bir arada kendini duruşma salonlarından, hapishaneye kadar uzanan bir yolculukta bulur. Neler olup bittiğini anlamadan cezaevine düşen, üç arkadaşın akılları daima dışarıdadır. Lakin geçmişte kalanlar yavaş yavaş kendi yollarını çizmektedir.
