İçinde bulunduğumuz 21’inci yüzyılın büyük bilimsel gizemlerini merak ettiniz mi? İnsanlık, büyük dehalar sayesinde geçtiğimiz birkaç yüzyılda uzun bir yol kat etti. Doğadaki en zorlu problemlerin bir kısmını çözdük ama geriye neler kaldı? Çok şey!
17’nci yüzyılda Isaac Newton, evrensel yerçekimi teorisini formüle etti. 18’inci yüzyılda Benjamin Franklin yıldırım ve elektrik arasındaki bağlantıyı gösterdi. Darwin 19. yüzyılda türlerin kökenini ve çeşitliliğini açıkladı. Ayrıca Maxwell ışığın fiziğini açıkladı, Mendeleyev ise kimyasal element ailelerini tanımladı. 20. yüzyılda Albert Einstein vardı; görelilik teorisi ve çok daha fazlasını sundu. Şimdi 21. yüzyıldayız ve hâlâ çözülmesi gereken birçok gizem var. İşte onlardan bazıları…
Diğer gezegenlerde de akıllı yaşam var mı?
İnsanlar, akıllı ve sosyal canlılar. Siz de diğer gezegenlerde bizim gibi canlıların olabileceğini düşünüyor musunuz? Kendi dünyamızı düşündüğümüzde bunun olmaması mantıksız görünüyor. O halde uzayda keşfedilecek çok şey olabilir.
Şimdiye kadar, SETI ve diğer projeler ya hiçbir mesaj olmadığı için ya da gönderilen mesajların tespit edilmesi veya tanınması imkansız olduğu için takiplerinde başarısız oldu.
21’inci yüzyılın bilimsel gizemleri arasında: Zaman
Çözülmesi gereken en karmaşık gizemlerden biri ve hayatımızı yaşama şeklimizi belirleyen bir konu… Sürekliliğin doğası ve zamanın akışı bizi bekliyor. Bu sadece bir insan kurgusu mu, bir yanılsama mı, yoksa anlaşılması zor bir şekilde var mı?
Kanserin arkasındaki nedenleri anlamak
Evet, gelelim bir başka keşfedilmeyi bekleyen 21’inci yüzyılın bilimsel gizemine. Çoğu kanserin kötü şanstan kaynaklandığı sonucuna varan bir araştırma açıklanmıştı. Bu çalışma, bilim ve toplum camiası tarafından tepkiye yol açtı. Peki, gerçekten kanser bir şanssızlık mı?
Yaşamın kökenini keşfetmek
Yaşamın kökeni hakkında pek çok şey ortaya atılsa da hâlâ çözülmesi gereken çok konu var. Dünya ve yaşayan her şey nasıl oluştu? Nasıl evrildik? Nasıl bu hale geldik? Bunu her gün soruyoruz. En azından bilim insanları soruyor.
21’inci yüzyılın en önemli bilimsel keşfi olabilir: Kuantum yerçekimi
Kuantum fiziği ve genel görelilik (Einstein’ın yerçekimi teorisi), hem evreni hem de bileşenlerini kesin bir doğrulukla tanımlıyor gibi görünüyor. Ancak bağımsız olarak birbirleriyle tamamen uyumsuz oldukları düşünülüyor. Bunları tutarlı bir teoride birleştirme girişimleri sürüyor.
Karanlık madde bizi bekliyor
Yaklaşık 80 yıldır gökbilimciler, karanlık maddeleri araştırıyor. Bunlar, yalnızca diğer maddeler üzerindeki kütleçekimsel etkileri ile tespit edilen maddelerdir. Yani elektromanyetik dalgalarla etkileşime girmiyor.