iltasyazilim
FD Üye
23 nisan anıları
23 Nisan'la ilgili hatıra
Atatürk'ün çocuklarla Anıları
*23 Nisan 1920 günü Büyük Halk Müziği Meclisi Ankara'da toplanarak ulusun egemenliğini bildiri etmişti O heyecanlı günü yaşayan olan bir büyüğümüz şunları anlatıyor :
O gün, şimdiki Halk Meydanında bir tabur piyade sıralanmıştı Askerlerin ardından da Ankaralılar toplanmıştı
Saat on dörtte, birkaç yüz şahsiyet bir kafile, başlarında Mustafa Kemal olduğu halde Taşhan'a iniyordu Bu bir avuç insan, yok edilmek istenen bir ulusu kurtarmak için birleşmişlerdi Hepsinin ümidi de Mustafa Kemal'de idi
Büyük Ahali Meclisi olarak kullanılacak taş binanın pencerelerine ufak bayraklar asılmıştı Binada diğer bir doğaüstü koşul göze çarpmıyordu Sağdaki küçük kapıdan, önce Mustafa Kemal, mebuslar içeriye girdiler Bir koridoru geçtikten sonra sağdaki salona girdiler Salonda tahta bir kürsü bütün kapının karşısına konmuştu Oturmak için de okul sıraları dizilmişti Salonu ısıtmak için bir soba kurulmuştu Sobada eğri büğrü bir kaç boru yükseliyordu Tavanda da bir gaz lambası sallanıyordu
Herkes yerine oturunca, Sinop mebusu olan yaşlı bir zat başkanlık kürsüsüne geldi Meclisi açtı Onun bu sırada yaptığı hitabe heyecanla dinlendi
Meclisin ertesi günkü toplantısında, Mustafa Kemal, Mondros Mütarekesinden beri geçen olayları açıkladı Bundan sonradan Büyük Ahali Meclisi'nin adalet ve yetkilerini belirten bir teklifi Meclise sundu Bunun kabul edilmesiyle Büyük Halk Müziği Meclisi yasama ve yürütme yetkilerini kazandı O günkü toplantıda Mustafa Kemal Birinci Başkan seçildi Bu Nedenle Büyük Irk Meclisi Başkanı oldu
DOĞANKARDEŞ Dergisi'nden
Atatürk ’ün çocuğa verdiği önemle ilgili anılar
Sığırtmaç Mustafa
Birgün, Atatürk, Yalova civarında gezintiye çıkmıştı Yanında arkadaşları ve subaylar vardı Yolu bir lahza için karıştırdı Atatürk, subaylığın verdiği görüntü kuvveti ile anında yolu kestirdi Arkadaşlarına dönerek: “Bu patikadan dedi
O sırada karşılarına bir sığırtmaç çıktı Çocuğun karnı şiş, yüzü sapsarıydı Atatürk ’ün sorduğu suallere gayet zekice cevap veriyordu Zeki gözleri parıldıyordu İsmi Mustafa idi Türk çocuğunun zekasını beğenen Atatürk, ona para tahsis etmek istedi Almadı yol göstermek onun vazifesi idi Para karşılığında meslek yapılamazdı Atatürk ’ü bile tanımıyordu Israr karşı parayı almaya zorunlu kaldı Yalnız bir şartı vardı Torbasındaki cevizlerden Atatürk ’e verecekti Atatürk o anda çocuğa sordu: “Okumak ister misin?, Çocuk cevapladı; “Elbette, Atatürk yanındakilere dikte verdi Çocuğu alarak Şişli ’deki Çocuk Hastanesi ’ne yatırdılar Atatürk, onu hem yokluyor, ayrıca de doktorlarla çocuğun sağlığı hakkında görüşüyordu
Bir kaç yıl sonradan Sığırtmaç Mustafa, Kuleli Lisesi ’ne girmisti Derslerine fazla çalışıyordu Hiç sınıfta kalmadan subay çıktı ve şanlı Türk ordusuna katıldı
Bor ne çağrıda bulunmak oğlum?
1938 yılının Ocak ayında, Atatürk ’ün Osmaniye ’yi ziyareti esnasında, onu tren istasyonunda karşılayanlardan biri ve o tarihte 14 yaşında olan Abdulvahap Sakar anlatıyor;
“Atatürk geliyor! dediler Herkes yollara düştü Ben de düştüm yola O zamanlar kundura falan yoktu Babam bana Adana yemenisi almıştı Postanenin oraya gelince baktım ancak yol balçık Çamurdan geçtim İstasyona gelince yıkadım bir hoş ayakkabıyı İstasyona gelip herkesle birlikte beklemeye başladım Kadirli yolunun o taraftan acı bir düdük sesi geldi Anladık ancak tren geliyor Atatürk beyaz bir trenle geldi İstasyonda durdu tren Atatürk inmedi trenden Kollarını pencereye koydu Insanlar doldu pencerenin önüne Herkesle konuştu Kim olduklarını, ne iş yaptıklarını sordu
Adamın birine dedi ancak: “Sen ne meslek yaparsın? Adam da: “Ben muallim beyim dedi “Nerelisin? dedi Muallim “Bor ’luyum dedi Atatürk: “Bor ne seslenmek? dedi Adam da “Niğde ’nin kazası dedi Arkadaki taraftan bir çocuk parmak kaldırdı Çocuğa sordu: “Bor ne seslenmek oğlum? dedi Çocuk: “Paşam, ekilmeyen, sürülmeyen yere bor deriz dedi “Bravo oğlum dedi çocuğa Sonra o çocuğu trene aldılar, okutmak için götürdüler *
23 Nisan'la ilgili hatıra
Atatürk'ün çocuklarla Anıları
*23 Nisan 1920 günü Büyük Halk Müziği Meclisi Ankara'da toplanarak ulusun egemenliğini bildiri etmişti O heyecanlı günü yaşayan olan bir büyüğümüz şunları anlatıyor :
O gün, şimdiki Halk Meydanında bir tabur piyade sıralanmıştı Askerlerin ardından da Ankaralılar toplanmıştı
Saat on dörtte, birkaç yüz şahsiyet bir kafile, başlarında Mustafa Kemal olduğu halde Taşhan'a iniyordu Bu bir avuç insan, yok edilmek istenen bir ulusu kurtarmak için birleşmişlerdi Hepsinin ümidi de Mustafa Kemal'de idi
Büyük Ahali Meclisi olarak kullanılacak taş binanın pencerelerine ufak bayraklar asılmıştı Binada diğer bir doğaüstü koşul göze çarpmıyordu Sağdaki küçük kapıdan, önce Mustafa Kemal, mebuslar içeriye girdiler Bir koridoru geçtikten sonra sağdaki salona girdiler Salonda tahta bir kürsü bütün kapının karşısına konmuştu Oturmak için de okul sıraları dizilmişti Salonu ısıtmak için bir soba kurulmuştu Sobada eğri büğrü bir kaç boru yükseliyordu Tavanda da bir gaz lambası sallanıyordu
Herkes yerine oturunca, Sinop mebusu olan yaşlı bir zat başkanlık kürsüsüne geldi Meclisi açtı Onun bu sırada yaptığı hitabe heyecanla dinlendi
Meclisin ertesi günkü toplantısında, Mustafa Kemal, Mondros Mütarekesinden beri geçen olayları açıkladı Bundan sonradan Büyük Ahali Meclisi'nin adalet ve yetkilerini belirten bir teklifi Meclise sundu Bunun kabul edilmesiyle Büyük Halk Müziği Meclisi yasama ve yürütme yetkilerini kazandı O günkü toplantıda Mustafa Kemal Birinci Başkan seçildi Bu Nedenle Büyük Irk Meclisi Başkanı oldu
DOĞANKARDEŞ Dergisi'nden
Atatürk ’ün çocuğa verdiği önemle ilgili anılar
Sığırtmaç Mustafa
Birgün, Atatürk, Yalova civarında gezintiye çıkmıştı Yanında arkadaşları ve subaylar vardı Yolu bir lahza için karıştırdı Atatürk, subaylığın verdiği görüntü kuvveti ile anında yolu kestirdi Arkadaşlarına dönerek: “Bu patikadan dedi
O sırada karşılarına bir sığırtmaç çıktı Çocuğun karnı şiş, yüzü sapsarıydı Atatürk ’ün sorduğu suallere gayet zekice cevap veriyordu Zeki gözleri parıldıyordu İsmi Mustafa idi Türk çocuğunun zekasını beğenen Atatürk, ona para tahsis etmek istedi Almadı yol göstermek onun vazifesi idi Para karşılığında meslek yapılamazdı Atatürk ’ü bile tanımıyordu Israr karşı parayı almaya zorunlu kaldı Yalnız bir şartı vardı Torbasındaki cevizlerden Atatürk ’e verecekti Atatürk o anda çocuğa sordu: “Okumak ister misin?, Çocuk cevapladı; “Elbette, Atatürk yanındakilere dikte verdi Çocuğu alarak Şişli ’deki Çocuk Hastanesi ’ne yatırdılar Atatürk, onu hem yokluyor, ayrıca de doktorlarla çocuğun sağlığı hakkında görüşüyordu
Bir kaç yıl sonradan Sığırtmaç Mustafa, Kuleli Lisesi ’ne girmisti Derslerine fazla çalışıyordu Hiç sınıfta kalmadan subay çıktı ve şanlı Türk ordusuna katıldı
Bor ne çağrıda bulunmak oğlum?
1938 yılının Ocak ayında, Atatürk ’ün Osmaniye ’yi ziyareti esnasında, onu tren istasyonunda karşılayanlardan biri ve o tarihte 14 yaşında olan Abdulvahap Sakar anlatıyor;
“Atatürk geliyor! dediler Herkes yollara düştü Ben de düştüm yola O zamanlar kundura falan yoktu Babam bana Adana yemenisi almıştı Postanenin oraya gelince baktım ancak yol balçık Çamurdan geçtim İstasyona gelince yıkadım bir hoş ayakkabıyı İstasyona gelip herkesle birlikte beklemeye başladım Kadirli yolunun o taraftan acı bir düdük sesi geldi Anladık ancak tren geliyor Atatürk beyaz bir trenle geldi İstasyonda durdu tren Atatürk inmedi trenden Kollarını pencereye koydu Insanlar doldu pencerenin önüne Herkesle konuştu Kim olduklarını, ne iş yaptıklarını sordu
Adamın birine dedi ancak: “Sen ne meslek yaparsın? Adam da: “Ben muallim beyim dedi “Nerelisin? dedi Muallim “Bor ’luyum dedi Atatürk: “Bor ne seslenmek? dedi Adam da “Niğde ’nin kazası dedi Arkadaki taraftan bir çocuk parmak kaldırdı Çocuğa sordu: “Bor ne seslenmek oğlum? dedi Çocuk: “Paşam, ekilmeyen, sürülmeyen yere bor deriz dedi “Bravo oğlum dedi çocuğa Sonra o çocuğu trene aldılar, okutmak için götürdüler *