iltasyazilim
FD Üye
23 Nisan Çocuk Oyunları
Çocuk Oyunları 23 Nisan
23 Nisan Oyunları
23 NİSAN ÇİÇEKLERİ
Oynayanlar:
Çiçekçi kız
Birinci çocuk
İkinci çocuk
Hizmetçi
Katip
Menekşe
Lâle
Gül
Tip
Çiçek korosu (Bu roller, uygun görülen kız ve erkek çocuklara verilir)
(Sahne: Dağıtılmış çiçekleri satan bir dükkân içi… Raflarda, vitrinde saksı saksı çiçekler görünmektedir Ortada ve ön Plânda çiçek kılığına girmiş çocuklar öbek öbek yer atmışlardır
Dükkânın sahibi çiçekçi kız, elindeki süzgeçli, ufak bahçe kovasıyla canlı çiçeklere su verirken perde açılır)
ÇİÇEKÇİ KİZ (Şarkıyı söyler)
Bir gün sizi sulamasam, Hemencecik bana küsersiniz Tatlı, baygın kokunuzu, Ne de ivedi kesersiniz Gül yüzünüz hiç solmasın, Kalbinize dert dolmasın Çiçek açın aralıksız olarak siz Neşenize son olmasın
Şu hoş çiçeklerin, havaya, suya bizim gibi muhtaç olduklarını nasıl unutuyorum, bilmem oysa Biri gelip de çiçeklerimin boyunlarını bükük görse yüreğime iner…
(Bîr canlı çiçeğe yaklaşır) Ah benim bahar kokulu karanfilim! Katmer katmer nasıl da açmışsın… Baygın kokun insana ılık yaz akşamlarını hatırlatıyor…
(Başka bir çiçeğe geçer) Ne o, bana dargın mısın yahut? Suyunu azıcık geciktirdim, diye yüzüme bakmıyorsun… Ah benim nazlı kızım; mis kokulu sarı fulyam… Gel, barışalım… (Sever, okşar, koklar) Oooh! İçim açıldı Ne iyi çiçeksin sen…
(Bir diğer saksıya dürüst eğilir) Bak hele Boyun büküp naz etmeyi sen de fulyadan mı öğrendin? Eyvah sana… Bir gün suyunu unuttum diye somurtuyorsun… Neşesizlik sana hiç yakışmıyor kızım… (Okşar) Gül bakayım, gül, gül… Hah şöylee… Seninle de barıştık…
(Diğer bir çiçeğe daha geçer) Bravo sana! Çiçek olunca senin gibi olmalı Bir gün suyunu unuttum diye somurtmak, boyun bükmek ne oluyormuş güya? Sen zaten bir hafta su görmesen bile aldırmazsın, bilirim… Tam unutkanlara göre bir çiçeksin Bir fincan su bir hafta yeter sana… Sabrın sonu selâmettir derler Sana şimdi bol bol su vereyim de hak geçmesin… (Sular) Al, bu da benden caba
(Bu sırada Dükkân kapısının çıngırağı çalınır İçeriye hizmetçi kıtıklı, kambur biri girer Çiçekçi kız kovayı bir kenara bırakır, gelen müşteriyi karşılar)
ÇİÇEKÇİ KIZ Buyurunuz efendim… Bir şey mi özlem ettiniz?
HİZMETÇİ Benim arzumun lâfı mı olur a kızım… Bizim efendi beni gönderdi Natürel kendisini tanırsınız…
ÇİÇEKÇİ KIZ Hayır, tanımıyorum efendim Kimden bahsediyorsunuz?
HİZMETÇİ Canım, bizim efendiyi tanımayan değil fakat Abdurrahman efendi dediler mi nah! diye parmakla gösterirler…
(Elindeki parayı sallayarak) Bu parayı sana o
gönderdi
ÇİÇEKÇİ KIZ Çiçek mi istiyor?
HİZMETÇİ Hee, Çiçek İstiyor emme, en güzellerinden bir paket… Şey… Paket mi poket mi işte bir şey yapsın, dedi…
(Çiçekçi kız buketi hazırlarken, hizmetçi söze devam eder}
Bizim efendi öyle kurnazdır doğrusu… (Gülerek) Bu çiçekleri ne yapacak biliyon mu?
ÇİÇEKÇİ KIZ Nerden bileceğim…
HİZMETÇİ o kadar ya, nerden bileceksin… Bizim efendinin haşarı bir çocuğu var Bir dediğini iki etmiyor fakat, o da inadına uyuşuk mi tembel, haylaz mı afacan… Karnelerinde zayıftan diğer notu değil… Bu gidişle sınıfta kalacak, diyorlar… Bizim efendi bir tedavi düşünmüş Bu çiçekleri çocuğun öğretmenine götürecek Allem edecek, kallem edecek, o haylazın sınıfı geçmesi İçin öğretmenine dil dökecek…
ÇİÇEKÇİ KIZ (Demetlediği çiçekleri her tarafta yerine koyar) Yaaa, maşallah… Sizin efendinin buluşuna diyecek yok açık konuşmak gerekirse…
HİZMETÇİ (Anlamaz) Dedim ya çok kurnazdır, insana külahı zıt giydirir…
ÇİÇEKÇİ KIZ Fakat doğruluktan, görevine bağlılıktan başka bir şey düşünmeyen öğretmeni hiçbir vakit kandıramaz, öğretmenler çıkar ardındaki koşmazlar Doğruluktan şaşmazlar Ellerine teslim edilen vatan yavrularının hepsini bir anne, bir baba sevgisiyle severler Çalışanlarla çalışmayanları ayırırken bir yargıç kadar ince eleyip sık dokurlar… Dürüst bildikleri görüşten, vicdanlarının emrinden hiçbir zaman ayrılmazlar…
Sizin efendi, öyle sakat çarelere başvuracağı yerde çocuğunu çalıştırmanın çarelerini düşünseydi daha iyi ederdi…
HİZMETÇİ Kızım, o bizim neyimize gerek… Hele sen şu çiçekleri ver de ben gideyim…
ÇİÇEKÇİ KIZ Benim çiçeklerim fazla duyguludur O Kadar her yere gitmezler Hele böyle atıl çocuğunu kurtarmak için açıkgözlük düşünen bir adamın eline düşmek istemezler… Ama bir kere kendilerine solayım istersen… (Hizmetçi baş döndürücü sersemlemiş bir kıza, bir çiçeklere bakar)
ÇİÇEKÇİ KIZ (Çiçeklerin ortasına geçer ve sorar) Benim sevgili, nazlı çiçeklerim, konuştuklarımızı duydunuz… Abdurrahman efendiye gitmek ister misiniz?
ÇİÇEKLER (Defalarca bir ağızdan)
Dostumuzla düşmanı, Biz görmeden tanırız Fenalığa bir Âlet, Olmaktan utanırız
HİZMETÇİ (Ellerini havaya kaldırıp kaçar) Uy anam! Ben hatalı gelmişim…
(Çiçekçi kız, kaçan hizmetçinin arkasından güler Daha Sonra döner, raftan bir çiçek budama makası alır Saksıdaki çiçeklerle meşgulken gene kapıdan bir alıcı girer Kolunda evrak çantası, burnunda kelebek bir gözlük içeren müşteri hafif sarhoş taklidi ile konuşur) KÂTİP Basit gelsin çiçekçi abla…
ÇİÇEKÇİ KIZ Buyurunuz efendim… Bir şey mi açlık ettiniz?
KÂTİP Bu da sorulur mu? Bu Dükkâna gelenin elbet bir ricası olacak Ya bir saksı çiçek ya bir buket yahut da çelenk… (Kendi kendine) Yahu burası amma hoş kokuyor ha… (Çantasından bir kartvizit çıkarır
Çiçekçi kıza verir) önce kendimi tanıtayım: Ben, Içkisevenler Derneği ’nin Kâtibiyim Bu cemiyet, daha yeni kuruldu Bugün, tüm üyelerin katılmasıyla bir açılış töreni yapılacak Ondan sonra alkol, saz… Vur patlasın, çal oynasın… İçkiseverler Derneği nam salacak, nam… Salonu süsleme işini ben aldım üzerime Üyelerimizin gönlü, gözü açılsın diye, birkaç sepet çiçek yaptıracağım… Haydi, kızım, şöyle en tazelerinden bize bir şeyler hazırla da alıp gideyim…
(Kâtip sandalyeye çöker Çiçekçi kız bu müşteriden de memnun değildir,!
ÇİÇEKÇİ KIZ Efendim, zannedersem burada vaktinizi gereksiz yere kaybedeceksiniz…
KÂTİP (Anlamaz) Kızım benim acelem değil Ne süre hazırlarsan o süre alır giderim Oraya, buraya koşmaktan daha gazeteye göz atamadım (Çıkarır, açar) Sen çiçekleri hazırlarken ben de şurada keza okur, ayrıca de azıcık dinlenirim…
ÇİÇEKÇİ KIZ Efendim, maksadımı İyi anlatamadım Çiçeklerim Içki sevenleri sevmezler de…
KÂTİP O da ne çağrıda bulunmak? Çiçeklerin keyfine göre hareket edecek değiliz ya Parasıyla yok mi? İstersem, Dükkândaki tüm çiçekleri bir kamyona doldurur, götürürüm…
ÇİÇEKÇİ KIZ Meslek sizin bildiğiniz gibi değil efendim Benim çiçeklerim içki sevenlerin yok, Yeşilay kurumunun salonlarını süslemekten şımartma alır Benim çiçeklerim, her felâkete kucak açan, kanat geren Kızılay kurumuna lâyıktırlar… Benim çiçeklerim Çocuk Esirgeme Kurumu ’nun baktığı yavruların masum başlarını süslerler Benim çiçeklerim törenlerde alay alay geçen Mehmetçik ’lerin başına Türk Hava Kurumu uçaklarından demet demet serpilmek isterler… Benim çiçeklerim…
KÂTİP (Sinirlenir, bağırır) Senin çiçeklerin, senin çiçeklerin… Bıktım senin çiçeklerinden… Sanki çiçekler nereye gideceklerini bilirlermiş gibi bana masal söylüyorsun…
ÇİÇEKÇİ KIZ Masal yok, gerçek… İstersen kendileri size söylesinler… (Çiçeklere) Benim nazlı, güzel çiçeklerim Konuştuklarımızı duydunuz Alkol sevenler Derneği ’ne gitmek ister misiniz?
ÇİÇEKLER (Defalarca bir ağızdan)
boş yere yorulmasın Biz oraya gitmeyiz Saksımızda çürür de, Burayı terk etmeyiz!
(Kâtibin burnundan gözlük koltuğundan çanta düşer Onları telaş toplar, çiçeklere nefret ile bakarak kaçar)
KÂTİP Üstüme iyilik, sağlık… Üstüme iyilik, afiyet…
(Dernek Kâtibinin palas pandıras kaçışına çiçekçi kız güler Başını sallar Gene makasla budama işlerine devam eder Bu sefer Dükkâna soluk soluğa bir tip daha gelir Koşarak geldiği için akıcı konuşamaz)
MÜŞTERI Ça… çabuk… ba… bana bir buket çiçek… Lakin çok ivedi (Mendilini çıkarır, terini siler)
Haydi ivedi, ne duruyorsun?
ÇİÇEKÇİ KİZ Efendim, şurada bir dakika dinlenin, yorulmuşsunuz…
ALICI Yorgun Düşürmek da söz mı? Yüz metre şampiyonu gibi koşa koşa geldim
ÇİÇEKÇİ KIZ Çiçek almak için bu dek aceleye ne lüzum vardı?
HERIF Uçak kalkıyor, uçak… Daha buradan otobüsle havaalanına gitmek, uçak kalkmadan yakalamak lâzım…
ÇİÇEKÇİ KIZ Seyahate mi çıkıyorsunuz efendim?
TIP Hoppala Sen gazete muhabiri misin, nesin? Seyahate ben yok, patronum çıkıyor… Gözüne girmek için bir buket çiçek götüreceğim Seyahatten dönüşünde belki maaşıma zam yapar Ne yapalım kızım, geçimini sağlama dünyası… (Saatine bakar) Yazık, yirmi dakika kaldı, yetişemeyeceğim Haydi hızlan (Kalkar) Yahut ben şuradan birkaç demet toplar, giderim haa (Çiçeklere atılır Çiçekçi kız önüne geçer)
ÇİÇEKÇİ KIZ Yağma değil… Çiçeklerimin bir yaprağına bile dokunamazsınız Keza siz, patronunuzun görüne girip ondan zam koparmak için çiçek götürmeyi düşüneceğinize işinizi, görevinizi düşünseniz patronunuzu daha fazla hoşnut edersiniz sanırım
ALICI Ben buraya ders almaya yok, çiçek almaya geldim Paramla değil mi?
ÇİÇEKÇİ KIZ Para ile de olsa çiçeklerim birisini ihanet etmek, ötekini almak, berikinin gözünü boyamak, hayırsız ve yararsız toplantıları süsleyip püslemek gibi şeyleri sevmezler…
MÜŞTERI Tuhaf şey, Senin, aklından zorun var galiba…
ÇİÇEKÇİ KIZ Hamdolsun, hiçbir zorum değil… Ben çiçeklerimin fikrini ve arzusunu almadan bir şey yapamam… İsterseniz bir kere de onlara sorayım (Çiçeklere sorar) Benim duygulu ve sevgili çiçeklerim Konuştuklarımızı duydunuz Siz ne dersiniz? ÇİÇEKLER (Hep bir ağızdan)
Hayır hayır gitmeyiz, Ne olursak olalım Uçakta solmaktansa, Şu dükkânda solalım!
HERIF (Elini kulağına koyar, dışarıyı dinler) İşte bir uçak sesi… (Pencereye koşup bakar) Evet, uçak havalandı Bizim zamlar yandı (Sandalyeye yığılır, baygınlık geçirir Çiçekçi kız raftan bir çiçek alır Müşterinin burnuna değdirir Tip ayılır Sersemlemiş sersemlemiş söylenerek çıkar, gider) Uçak havalandı, zamlar yandı… Uçak havalandı, zamlar yandı… ÇİÇEKÇİ KIZ (ön plâna kazanç Bir kenara dayanarak düşünür Daha Sonra çiçeklere döner Gördünüz mü benim güze! çiçeklerim? Sabahleyin beridir hiçbir şey satamadım Gelen müşterilerle gitmek istemediniz Artık kimse de gelmez oldu Ben sizi su İle hava ile beslerim ama beni kim besleyecek? Evde annem, kardeşim de benim elime bakıyorlar
ÇİÇEKLERİN KOROSU
SEVECEN sahibimiz
Sen istersen biz gideriz
Ayırmayız iyi, kötü,
Talihimiz buymuş, deriz…
Fenalardan çoktur, inan
Bu dünyada iyi insan
Gönlün bir lahza bakımlı olmaz
Bu varlığa İnanmazsan
İyilikler, doğruluklar
Fenalığı ergeç kovar
Sabredelim azıcık daha,
Gün doğmadan neler doğar
(Koro bitince kapının çıngırağı çalınır Çiçekçi kız sevinir Üstünü, başını düzeltir Kapıdan iki küçük çocuk başı görünür)
ÇİÇEKÇİ KIZ Buyurun çocuklar, gelin Bir şey mi istediniz?
BİRİNCİ ÇOCUK (Kapıdan başını uzatarak) Meşhur Bahar Çiçek evi burası mı?
ÇİÇEKÇİ KIZ Burası, burası… Buyurun…
ÇOCUKLAR (Etrafa bakınarak girerler) Günaydın!
ÇİÇEKÇİ KIZ Günaydın kardeşler Bir emriniz mi var?
ÇOCUKLAR Emir filan yok bizde Okuldan gönderdiler bizi
BİRİNCİ ÇOCUK (ötekini göstererek) Şey, öğretmenimiz yolladı Dedi ancak…
İKİNCİ ÇOCUK (Arkadaşının sözünü keser) Dedi oysa çarşıya gidin… Cumhuriyet alanında ünlü, ünlü…
BİRİNCİ ÇOCUK Bahar Çiçekçisi vardır Ona benden selâm söyleyin…
ÇİÇEKÇİ KİZ Sağ olun çocuklar
BİRİNCİ ÇOCUK (Yutkunur, tekrarlar) Selâm söyleyin
ÇİÇEKÇİ KIZSağ olun…
İKİNCİ ÇOCUK (Atılır) Selâmdan sonradan dedi ama: Bugün okulda müsamere yapacağız Galibiyet bildiren çocuklara verilmek üzere oradan karanfil…
BİRİNCİ ÇOCUKMenekşe,
İKİNCİ ÇOCUKSümbül,
BİRİNCİ ÇOCUK Gül,
İKİNCİ ÇOCUKGelincik,
BİRİNCİ ÇOCUKLâle
İKİNCİ ÇOCUK Çiçeklerin en güzellerinden bize bir buket hazırlasın Alın, gelin dedi (Arkadaşına) Değil mi?
BİRİNCİ ÇOCUK Evet, öyle dedi…
ÇİÇEKÇİ KIZ öğretmeninizin emri başüstüne… Yalnız bir şey var…
ÇOCUKLAR (İkisi pat diye) Nasıl şey?
ÇİÇEKÇİ KIZ Benim çiçeklerim birbirini fazla severler Hele şu dükkândan hiç terketmek istemezler Buradan giden arkadaşlarının arkasında günlerce, haftalarca ağladıkları olur…
BİRİNCİ ÇOCUKFakat biz…
ÇİÇEKÇİ KIZ Evet, siz okuldan geldiniz öğretmeniniz dedi oysa gidin, Bahar Çiçekevi ’nden karanfil,
BİRİNCİ ÇOCUKMenekşe,
İKİNCİ ÇOCUKSümbül,
BİRİNCİ ÇOCUKGül,
İKİNCİ ÇOCUKGelincik,
BİRİNCİ ÇOCUKLâle
ÇİÇEKÇİ KIZ Gibi çiçeklerden bir buket yaptırın alın, gelin… yok mi?
ÇOCUKLAR (İkisi birdenbire başlarını sallarlar) Evet…
ÇİÇEKÇİ KIZ Evet lakin cici kardeşler, demin dediğim gibi, benim çiçeklerim öyle nazlı, böylece Duygulu şeylerdir Sabah beri kaç tip geldi İse hiç biriyle gitmek istemediler Ama sizin güzel hatırınız için diğer taraftan kendilerine sorayım Bakalım, sizinle gitmek isterler mi?
BİRİNCİ ÇOCUK (Hayrette) Kendilerine mi soracaksınız?
ÇİÇEKÇİ KIZ Evet kendilerine soracağım… (Menekşe kılığında giyinmiş olan çocuğun yanında gider)
Sen söyle mavi menekşe, okuldan gelen bu küçük müşterilerim İçin yapacağım bukete katılmak ister misin?
(Müzik başlar Tempoya uyarak Menekşe ortaya gelin)
MENEKŞE Menekşeyi en çok seven Çocuklardır, biliyorum Bunun için ben onlarla, Koşup gitmek diliyorum Beni seven, haberdar olan çoktur, Benden hoş çiçek yoktur… (Şarkı bitince Menekşe yerine geçer)
BİRİNCİ ÇOCUK (İkinciye) Biz hatalı geldik galiba Burası çiçekçi Dükkânı değil…
İKİNCİ ÇOCUK Ya ne burası?
BİRİNCİ ÇOCUK Canlı bebek mağazası olmasın?
İKİNCİ ÇOCUKBilmem ancak…
ÇİÇEKÇİ KIZ (Gelincik ’e doğru gider) Haa Sen burada mısın Gelincik? Sana git, derim ama kokun yoktur diye seni beğenirler mi bilmem?
GELİNCİK (Kalkar, ortaya kazanç)
Al tenimin rengi parlar, Al gelinciği her görende Yeryüzünün en şerefli, Bayrağının rengi bende… Allardan al hoş rengim, Hangi çiçek benim dengim! (Şarkısını söyler yerine geçer)
ÇİÇEKÇİ KIZ Allah Allah… Hangi çiçeğe sorsam bu sefer hepsi gitmek istiyor Bu gidişle dükkânı boşaltacaklar…
BİRİNCİ ÇOCUK Çiçekçi abla, sen onları keyfine bırakırsan, bu kapalı yerde hiçbiri kalmak istemez Hele okuldaki müsamereyi bir duysalar, oraya gitmek için can atarlar…
ÇİÇEKÇİ KIZ Durun bakalım, bir parça başına daha soralım Bu dükkânımın en nazlı çiçeğidir Bakalım o ne diyecek? (Gül kılığına girmiş çocuğa sorar) Benim nazlı gülüm Yoksa sende mi ötekiler gibi düşünüyorsun? Eğer sen de gitmek istiyorsan bari son bir defa hoş sesini duyayım; mis gibi kokunu ciğerlerime çekeyim…
GÜL (Ortaya çıkar
Çiçeklerin ecesiyim, Benden güzel çiçek nerde?
Yeeren gül yüzünden, Bülbül girer türlü derde… Ne karanfil, ne de sümbül Şarkı söyler bana bülbül… (Kısa, hafif bir vals yaparak yerine geçer)
BİRİNCİ ÇOCUK (Arkadaşlarını sahne önüne çeken) Bana bak, ben korkmaya başladım İKİNCİ ÇOCUKBen de…
BİRİNCİ ÇOCUK Biz bu konuşan çiçekleri okula götürürsek; bütün seyircilerin ödleri kopar
ÇİÇEKÇİ KIZ (Çocuklara) Sevimli, minik müşterilerim! Görüyorsunuz ama en kıymetli çiçeklerim bile bundan böyle burada kapalı yaşamaktan bıkmışlar Diğer yerler, başka halk müziği görmek İstiyorlar Hakları da var Ben bile aynı yerde oturmaktan, benzer şeyleri görmekten bıkıyorum Derhal söyleyin bana bakayım, okulunuz İçin hazırlanacak buket kime verilecek? Yahut okulda…
ÇOCUKLAR (İkisi pat diye Müsamere var!
ÇİÇEKÇİ KIZ Ne müsameresi?
ÇOCUKLAR 23 Nisan Müsameresi
ÇİÇEKÇİ KIZ 23 Nisan mı? (Elini birkaç kez alnına vurur) Ah şu benim dalgın başım Nasıl oldu da ben Çocuk Bayramı Haftasında olduğumuzu unuttum?
BİRİNCİ ÇOCUK Çiçekçi Abla, sen bugün çok dalgınsın Deminden beri kaç defa söyledik, okulda müsamere var diye Bizi öğretmen gönderdi Dedi ancak: Ona benden selâm söyleyin…
İKİNCİ ÇOCUK Selâmdan sonradan dedi ki, bugün okulda 23 Nisan Bayramını kutlayacağız Müsamerede başarı belirten çocuklara verilmek üzere bize en hoş çiçeklerden karanfil,
BİRİNCİ ÇOCUKMenekşe,
İKİNCİ ÇOCUK »Sümbül,
BİRİNCİ ÇOCUKGül,
İKİNCİ ÇOCUKGelincik,
BİRİNCİ ÇOCUKLâle
İKİNCİ ÇOCUK Gibi çiçeklerden güzel bir buket hazırlasın Alın gelin, dedi (Arkadaşına) Değil mi?
BİRİNCİ ÇOCUK Evet, pek dedi Hem çiçekçi Abla, bugün Türk çocuklarının en büyük günü İnsan onu nasıl unutur?
ÇİÇEKÇİ KIZ Hakkın var kardeşim ömrüm epeyce bu dalgınlığımı affetmeyeceğim… (Telâşlanır) Ben size acilen en güzel çiçeklerimden tez bir demet yapayım
(Çiçeklere doğru yürür)
ÇİÇEKLER (Tümü ayağa kalkmış, besbelli canlı bir buket gibi toplanmışlardır) Biz hazırız…
ÇİÇEKÇİ KIZ Tuhaf şey! Bu, ne çağırmak? Olur Ya ben hepinizi göndermeyeceğim
ÇİÇEKLER (Her Zaman ansızın
Her Zaman birlikte gideceğiz; Müsamere göreceğiz; Başarılı çocuklara Bin bir çelenk öreceğiz
GÜL İki adım önce çıkar) Böyle mutlu bir günde yurt çiçeklerini birbirinden bozmak adaletsizlik olur Biz hepimiz gitmek istiyoruz Türk çocuklarının bu en sevinçli günlerinde onlarla bir arada bulunmak, okullarını süslemek bizim için ebedi bir zevktir
ÇİÇEKÇİ KIZ Çok dürüst söylüyorsunuz Fakat
ÇİÇEKLER (Defalarca ansızın) E, ama…
ÇİÇEKÇİ KIZ (Acıklı bir sesle} Beni yalnız teslim etmek Uygu mı sizlere? Varım, yoğum sevincim, Tek ümidim sizsiniz, Burada kimsesiz kalırım, Yaşayamam çiçeksiz…
ÇİÇEKLER(DEFALARCA PAT DIYE Okula koşar, gelir Bizleri seven İnsan Hiç bir kimse unutmaz, Bugün: 23 Nisan!
ÇİÇEKÇİ KIZ (Sevinir) Yaşayın benim sevgili çiçeklerim! 23 Nisan çiçekleri! Haydi öyleyse okula gidiyoruz Herkes bir saksı olsun
(Sahnedekilerin tümü, kenarlarda ve raflarda duran saksı ve çiçekleri alırlar Sahne önünde çiçekten bir halka gibi dururlar 23 Nisan marşı söylenir)
ÇİÇEKLERİN KOROSU
O gündü Anayurdun Canına can katıldı, “Hakimiyet ulusun! Diye esas atıldı
Yirmi Üç Nisan günü, Yirmi Üç Nisan günü Dinlensin yerler, gökler Egemenlik türkünü!
(Marş bitince çiçek alayı hareket eder, yavaş yavaş perde kapanır)
İsmail Hakkı SONAT *
Çocuk Oyunları 23 Nisan
23 Nisan Oyunları
23 NİSAN ÇİÇEKLERİ
Oynayanlar:
Çiçekçi kız
Birinci çocuk
İkinci çocuk
Hizmetçi
Katip
Menekşe
Lâle
Gül
Tip
Çiçek korosu (Bu roller, uygun görülen kız ve erkek çocuklara verilir)
(Sahne: Dağıtılmış çiçekleri satan bir dükkân içi… Raflarda, vitrinde saksı saksı çiçekler görünmektedir Ortada ve ön Plânda çiçek kılığına girmiş çocuklar öbek öbek yer atmışlardır
Dükkânın sahibi çiçekçi kız, elindeki süzgeçli, ufak bahçe kovasıyla canlı çiçeklere su verirken perde açılır)
ÇİÇEKÇİ KİZ (Şarkıyı söyler)
Bir gün sizi sulamasam, Hemencecik bana küsersiniz Tatlı, baygın kokunuzu, Ne de ivedi kesersiniz Gül yüzünüz hiç solmasın, Kalbinize dert dolmasın Çiçek açın aralıksız olarak siz Neşenize son olmasın
Şu hoş çiçeklerin, havaya, suya bizim gibi muhtaç olduklarını nasıl unutuyorum, bilmem oysa Biri gelip de çiçeklerimin boyunlarını bükük görse yüreğime iner…
(Bîr canlı çiçeğe yaklaşır) Ah benim bahar kokulu karanfilim! Katmer katmer nasıl da açmışsın… Baygın kokun insana ılık yaz akşamlarını hatırlatıyor…
(Başka bir çiçeğe geçer) Ne o, bana dargın mısın yahut? Suyunu azıcık geciktirdim, diye yüzüme bakmıyorsun… Ah benim nazlı kızım; mis kokulu sarı fulyam… Gel, barışalım… (Sever, okşar, koklar) Oooh! İçim açıldı Ne iyi çiçeksin sen…
(Bir diğer saksıya dürüst eğilir) Bak hele Boyun büküp naz etmeyi sen de fulyadan mı öğrendin? Eyvah sana… Bir gün suyunu unuttum diye somurtuyorsun… Neşesizlik sana hiç yakışmıyor kızım… (Okşar) Gül bakayım, gül, gül… Hah şöylee… Seninle de barıştık…
(Diğer bir çiçeğe daha geçer) Bravo sana! Çiçek olunca senin gibi olmalı Bir gün suyunu unuttum diye somurtmak, boyun bükmek ne oluyormuş güya? Sen zaten bir hafta su görmesen bile aldırmazsın, bilirim… Tam unutkanlara göre bir çiçeksin Bir fincan su bir hafta yeter sana… Sabrın sonu selâmettir derler Sana şimdi bol bol su vereyim de hak geçmesin… (Sular) Al, bu da benden caba
(Bu sırada Dükkân kapısının çıngırağı çalınır İçeriye hizmetçi kıtıklı, kambur biri girer Çiçekçi kız kovayı bir kenara bırakır, gelen müşteriyi karşılar)
ÇİÇEKÇİ KIZ Buyurunuz efendim… Bir şey mi özlem ettiniz?
HİZMETÇİ Benim arzumun lâfı mı olur a kızım… Bizim efendi beni gönderdi Natürel kendisini tanırsınız…
ÇİÇEKÇİ KIZ Hayır, tanımıyorum efendim Kimden bahsediyorsunuz?
HİZMETÇİ Canım, bizim efendiyi tanımayan değil fakat Abdurrahman efendi dediler mi nah! diye parmakla gösterirler…
(Elindeki parayı sallayarak) Bu parayı sana o
gönderdi
ÇİÇEKÇİ KIZ Çiçek mi istiyor?
HİZMETÇİ Hee, Çiçek İstiyor emme, en güzellerinden bir paket… Şey… Paket mi poket mi işte bir şey yapsın, dedi…
(Çiçekçi kız buketi hazırlarken, hizmetçi söze devam eder}
Bizim efendi öyle kurnazdır doğrusu… (Gülerek) Bu çiçekleri ne yapacak biliyon mu?
ÇİÇEKÇİ KIZ Nerden bileceğim…
HİZMETÇİ o kadar ya, nerden bileceksin… Bizim efendinin haşarı bir çocuğu var Bir dediğini iki etmiyor fakat, o da inadına uyuşuk mi tembel, haylaz mı afacan… Karnelerinde zayıftan diğer notu değil… Bu gidişle sınıfta kalacak, diyorlar… Bizim efendi bir tedavi düşünmüş Bu çiçekleri çocuğun öğretmenine götürecek Allem edecek, kallem edecek, o haylazın sınıfı geçmesi İçin öğretmenine dil dökecek…
ÇİÇEKÇİ KIZ (Demetlediği çiçekleri her tarafta yerine koyar) Yaaa, maşallah… Sizin efendinin buluşuna diyecek yok açık konuşmak gerekirse…
HİZMETÇİ (Anlamaz) Dedim ya çok kurnazdır, insana külahı zıt giydirir…
ÇİÇEKÇİ KIZ Fakat doğruluktan, görevine bağlılıktan başka bir şey düşünmeyen öğretmeni hiçbir vakit kandıramaz, öğretmenler çıkar ardındaki koşmazlar Doğruluktan şaşmazlar Ellerine teslim edilen vatan yavrularının hepsini bir anne, bir baba sevgisiyle severler Çalışanlarla çalışmayanları ayırırken bir yargıç kadar ince eleyip sık dokurlar… Dürüst bildikleri görüşten, vicdanlarının emrinden hiçbir zaman ayrılmazlar…
Sizin efendi, öyle sakat çarelere başvuracağı yerde çocuğunu çalıştırmanın çarelerini düşünseydi daha iyi ederdi…
HİZMETÇİ Kızım, o bizim neyimize gerek… Hele sen şu çiçekleri ver de ben gideyim…
ÇİÇEKÇİ KIZ Benim çiçeklerim fazla duyguludur O Kadar her yere gitmezler Hele böyle atıl çocuğunu kurtarmak için açıkgözlük düşünen bir adamın eline düşmek istemezler… Ama bir kere kendilerine solayım istersen… (Hizmetçi baş döndürücü sersemlemiş bir kıza, bir çiçeklere bakar)
ÇİÇEKÇİ KIZ (Çiçeklerin ortasına geçer ve sorar) Benim sevgili, nazlı çiçeklerim, konuştuklarımızı duydunuz… Abdurrahman efendiye gitmek ister misiniz?
ÇİÇEKLER (Defalarca bir ağızdan)
Dostumuzla düşmanı, Biz görmeden tanırız Fenalığa bir Âlet, Olmaktan utanırız
HİZMETÇİ (Ellerini havaya kaldırıp kaçar) Uy anam! Ben hatalı gelmişim…
(Çiçekçi kız, kaçan hizmetçinin arkasından güler Daha Sonra döner, raftan bir çiçek budama makası alır Saksıdaki çiçeklerle meşgulken gene kapıdan bir alıcı girer Kolunda evrak çantası, burnunda kelebek bir gözlük içeren müşteri hafif sarhoş taklidi ile konuşur) KÂTİP Basit gelsin çiçekçi abla…
ÇİÇEKÇİ KIZ Buyurunuz efendim… Bir şey mi açlık ettiniz?
KÂTİP Bu da sorulur mu? Bu Dükkâna gelenin elbet bir ricası olacak Ya bir saksı çiçek ya bir buket yahut da çelenk… (Kendi kendine) Yahu burası amma hoş kokuyor ha… (Çantasından bir kartvizit çıkarır
Çiçekçi kıza verir) önce kendimi tanıtayım: Ben, Içkisevenler Derneği ’nin Kâtibiyim Bu cemiyet, daha yeni kuruldu Bugün, tüm üyelerin katılmasıyla bir açılış töreni yapılacak Ondan sonra alkol, saz… Vur patlasın, çal oynasın… İçkiseverler Derneği nam salacak, nam… Salonu süsleme işini ben aldım üzerime Üyelerimizin gönlü, gözü açılsın diye, birkaç sepet çiçek yaptıracağım… Haydi, kızım, şöyle en tazelerinden bize bir şeyler hazırla da alıp gideyim…
(Kâtip sandalyeye çöker Çiçekçi kız bu müşteriden de memnun değildir,!
ÇİÇEKÇİ KIZ Efendim, zannedersem burada vaktinizi gereksiz yere kaybedeceksiniz…
KÂTİP (Anlamaz) Kızım benim acelem değil Ne süre hazırlarsan o süre alır giderim Oraya, buraya koşmaktan daha gazeteye göz atamadım (Çıkarır, açar) Sen çiçekleri hazırlarken ben de şurada keza okur, ayrıca de azıcık dinlenirim…
ÇİÇEKÇİ KIZ Efendim, maksadımı İyi anlatamadım Çiçeklerim Içki sevenleri sevmezler de…
KÂTİP O da ne çağrıda bulunmak? Çiçeklerin keyfine göre hareket edecek değiliz ya Parasıyla yok mi? İstersem, Dükkândaki tüm çiçekleri bir kamyona doldurur, götürürüm…
ÇİÇEKÇİ KIZ Meslek sizin bildiğiniz gibi değil efendim Benim çiçeklerim içki sevenlerin yok, Yeşilay kurumunun salonlarını süslemekten şımartma alır Benim çiçeklerim, her felâkete kucak açan, kanat geren Kızılay kurumuna lâyıktırlar… Benim çiçeklerim Çocuk Esirgeme Kurumu ’nun baktığı yavruların masum başlarını süslerler Benim çiçeklerim törenlerde alay alay geçen Mehmetçik ’lerin başına Türk Hava Kurumu uçaklarından demet demet serpilmek isterler… Benim çiçeklerim…
KÂTİP (Sinirlenir, bağırır) Senin çiçeklerin, senin çiçeklerin… Bıktım senin çiçeklerinden… Sanki çiçekler nereye gideceklerini bilirlermiş gibi bana masal söylüyorsun…
ÇİÇEKÇİ KIZ Masal yok, gerçek… İstersen kendileri size söylesinler… (Çiçeklere) Benim nazlı, güzel çiçeklerim Konuştuklarımızı duydunuz Alkol sevenler Derneği ’ne gitmek ister misiniz?
ÇİÇEKLER (Defalarca bir ağızdan)
boş yere yorulmasın Biz oraya gitmeyiz Saksımızda çürür de, Burayı terk etmeyiz!
(Kâtibin burnundan gözlük koltuğundan çanta düşer Onları telaş toplar, çiçeklere nefret ile bakarak kaçar)
KÂTİP Üstüme iyilik, sağlık… Üstüme iyilik, afiyet…
(Dernek Kâtibinin palas pandıras kaçışına çiçekçi kız güler Başını sallar Gene makasla budama işlerine devam eder Bu sefer Dükkâna soluk soluğa bir tip daha gelir Koşarak geldiği için akıcı konuşamaz)
MÜŞTERI Ça… çabuk… ba… bana bir buket çiçek… Lakin çok ivedi (Mendilini çıkarır, terini siler)
Haydi ivedi, ne duruyorsun?
ÇİÇEKÇİ KİZ Efendim, şurada bir dakika dinlenin, yorulmuşsunuz…
ALICI Yorgun Düşürmek da söz mı? Yüz metre şampiyonu gibi koşa koşa geldim
ÇİÇEKÇİ KIZ Çiçek almak için bu dek aceleye ne lüzum vardı?
HERIF Uçak kalkıyor, uçak… Daha buradan otobüsle havaalanına gitmek, uçak kalkmadan yakalamak lâzım…
ÇİÇEKÇİ KIZ Seyahate mi çıkıyorsunuz efendim?
TIP Hoppala Sen gazete muhabiri misin, nesin? Seyahate ben yok, patronum çıkıyor… Gözüne girmek için bir buket çiçek götüreceğim Seyahatten dönüşünde belki maaşıma zam yapar Ne yapalım kızım, geçimini sağlama dünyası… (Saatine bakar) Yazık, yirmi dakika kaldı, yetişemeyeceğim Haydi hızlan (Kalkar) Yahut ben şuradan birkaç demet toplar, giderim haa (Çiçeklere atılır Çiçekçi kız önüne geçer)
ÇİÇEKÇİ KIZ Yağma değil… Çiçeklerimin bir yaprağına bile dokunamazsınız Keza siz, patronunuzun görüne girip ondan zam koparmak için çiçek götürmeyi düşüneceğinize işinizi, görevinizi düşünseniz patronunuzu daha fazla hoşnut edersiniz sanırım
ALICI Ben buraya ders almaya yok, çiçek almaya geldim Paramla değil mi?
ÇİÇEKÇİ KIZ Para ile de olsa çiçeklerim birisini ihanet etmek, ötekini almak, berikinin gözünü boyamak, hayırsız ve yararsız toplantıları süsleyip püslemek gibi şeyleri sevmezler…
MÜŞTERI Tuhaf şey, Senin, aklından zorun var galiba…
ÇİÇEKÇİ KIZ Hamdolsun, hiçbir zorum değil… Ben çiçeklerimin fikrini ve arzusunu almadan bir şey yapamam… İsterseniz bir kere de onlara sorayım (Çiçeklere sorar) Benim duygulu ve sevgili çiçeklerim Konuştuklarımızı duydunuz Siz ne dersiniz? ÇİÇEKLER (Hep bir ağızdan)
Hayır hayır gitmeyiz, Ne olursak olalım Uçakta solmaktansa, Şu dükkânda solalım!
HERIF (Elini kulağına koyar, dışarıyı dinler) İşte bir uçak sesi… (Pencereye koşup bakar) Evet, uçak havalandı Bizim zamlar yandı (Sandalyeye yığılır, baygınlık geçirir Çiçekçi kız raftan bir çiçek alır Müşterinin burnuna değdirir Tip ayılır Sersemlemiş sersemlemiş söylenerek çıkar, gider) Uçak havalandı, zamlar yandı… Uçak havalandı, zamlar yandı… ÇİÇEKÇİ KIZ (ön plâna kazanç Bir kenara dayanarak düşünür Daha Sonra çiçeklere döner Gördünüz mü benim güze! çiçeklerim? Sabahleyin beridir hiçbir şey satamadım Gelen müşterilerle gitmek istemediniz Artık kimse de gelmez oldu Ben sizi su İle hava ile beslerim ama beni kim besleyecek? Evde annem, kardeşim de benim elime bakıyorlar
ÇİÇEKLERİN KOROSU
SEVECEN sahibimiz
Sen istersen biz gideriz
Ayırmayız iyi, kötü,
Talihimiz buymuş, deriz…
Fenalardan çoktur, inan
Bu dünyada iyi insan
Gönlün bir lahza bakımlı olmaz
Bu varlığa İnanmazsan
İyilikler, doğruluklar
Fenalığı ergeç kovar
Sabredelim azıcık daha,
Gün doğmadan neler doğar
(Koro bitince kapının çıngırağı çalınır Çiçekçi kız sevinir Üstünü, başını düzeltir Kapıdan iki küçük çocuk başı görünür)
ÇİÇEKÇİ KIZ Buyurun çocuklar, gelin Bir şey mi istediniz?
BİRİNCİ ÇOCUK (Kapıdan başını uzatarak) Meşhur Bahar Çiçek evi burası mı?
ÇİÇEKÇİ KIZ Burası, burası… Buyurun…
ÇOCUKLAR (Etrafa bakınarak girerler) Günaydın!
ÇİÇEKÇİ KIZ Günaydın kardeşler Bir emriniz mi var?
ÇOCUKLAR Emir filan yok bizde Okuldan gönderdiler bizi
BİRİNCİ ÇOCUK (ötekini göstererek) Şey, öğretmenimiz yolladı Dedi ancak…
İKİNCİ ÇOCUK (Arkadaşının sözünü keser) Dedi oysa çarşıya gidin… Cumhuriyet alanında ünlü, ünlü…
BİRİNCİ ÇOCUK Bahar Çiçekçisi vardır Ona benden selâm söyleyin…
ÇİÇEKÇİ KİZ Sağ olun çocuklar
BİRİNCİ ÇOCUK (Yutkunur, tekrarlar) Selâm söyleyin
ÇİÇEKÇİ KIZSağ olun…
İKİNCİ ÇOCUK (Atılır) Selâmdan sonradan dedi ama: Bugün okulda müsamere yapacağız Galibiyet bildiren çocuklara verilmek üzere oradan karanfil…
BİRİNCİ ÇOCUKMenekşe,
İKİNCİ ÇOCUKSümbül,
BİRİNCİ ÇOCUK Gül,
İKİNCİ ÇOCUKGelincik,
BİRİNCİ ÇOCUKLâle
İKİNCİ ÇOCUK Çiçeklerin en güzellerinden bize bir buket hazırlasın Alın, gelin dedi (Arkadaşına) Değil mi?
BİRİNCİ ÇOCUK Evet, öyle dedi…
ÇİÇEKÇİ KIZ öğretmeninizin emri başüstüne… Yalnız bir şey var…
ÇOCUKLAR (İkisi pat diye) Nasıl şey?
ÇİÇEKÇİ KIZ Benim çiçeklerim birbirini fazla severler Hele şu dükkândan hiç terketmek istemezler Buradan giden arkadaşlarının arkasında günlerce, haftalarca ağladıkları olur…
BİRİNCİ ÇOCUKFakat biz…
ÇİÇEKÇİ KIZ Evet, siz okuldan geldiniz öğretmeniniz dedi oysa gidin, Bahar Çiçekevi ’nden karanfil,
BİRİNCİ ÇOCUKMenekşe,
İKİNCİ ÇOCUKSümbül,
BİRİNCİ ÇOCUKGül,
İKİNCİ ÇOCUKGelincik,
BİRİNCİ ÇOCUKLâle
ÇİÇEKÇİ KIZ Gibi çiçeklerden bir buket yaptırın alın, gelin… yok mi?
ÇOCUKLAR (İkisi birdenbire başlarını sallarlar) Evet…
ÇİÇEKÇİ KIZ Evet lakin cici kardeşler, demin dediğim gibi, benim çiçeklerim öyle nazlı, böylece Duygulu şeylerdir Sabah beri kaç tip geldi İse hiç biriyle gitmek istemediler Ama sizin güzel hatırınız için diğer taraftan kendilerine sorayım Bakalım, sizinle gitmek isterler mi?
BİRİNCİ ÇOCUK (Hayrette) Kendilerine mi soracaksınız?
ÇİÇEKÇİ KIZ Evet kendilerine soracağım… (Menekşe kılığında giyinmiş olan çocuğun yanında gider)
Sen söyle mavi menekşe, okuldan gelen bu küçük müşterilerim İçin yapacağım bukete katılmak ister misin?
(Müzik başlar Tempoya uyarak Menekşe ortaya gelin)
MENEKŞE Menekşeyi en çok seven Çocuklardır, biliyorum Bunun için ben onlarla, Koşup gitmek diliyorum Beni seven, haberdar olan çoktur, Benden hoş çiçek yoktur… (Şarkı bitince Menekşe yerine geçer)
BİRİNCİ ÇOCUK (İkinciye) Biz hatalı geldik galiba Burası çiçekçi Dükkânı değil…
İKİNCİ ÇOCUK Ya ne burası?
BİRİNCİ ÇOCUK Canlı bebek mağazası olmasın?
İKİNCİ ÇOCUKBilmem ancak…
ÇİÇEKÇİ KIZ (Gelincik ’e doğru gider) Haa Sen burada mısın Gelincik? Sana git, derim ama kokun yoktur diye seni beğenirler mi bilmem?
GELİNCİK (Kalkar, ortaya kazanç)
Al tenimin rengi parlar, Al gelinciği her görende Yeryüzünün en şerefli, Bayrağının rengi bende… Allardan al hoş rengim, Hangi çiçek benim dengim! (Şarkısını söyler yerine geçer)
ÇİÇEKÇİ KIZ Allah Allah… Hangi çiçeğe sorsam bu sefer hepsi gitmek istiyor Bu gidişle dükkânı boşaltacaklar…
BİRİNCİ ÇOCUK Çiçekçi abla, sen onları keyfine bırakırsan, bu kapalı yerde hiçbiri kalmak istemez Hele okuldaki müsamereyi bir duysalar, oraya gitmek için can atarlar…
ÇİÇEKÇİ KIZ Durun bakalım, bir parça başına daha soralım Bu dükkânımın en nazlı çiçeğidir Bakalım o ne diyecek? (Gül kılığına girmiş çocuğa sorar) Benim nazlı gülüm Yoksa sende mi ötekiler gibi düşünüyorsun? Eğer sen de gitmek istiyorsan bari son bir defa hoş sesini duyayım; mis gibi kokunu ciğerlerime çekeyim…
GÜL (Ortaya çıkar
Çiçeklerin ecesiyim, Benden güzel çiçek nerde?
Yeeren gül yüzünden, Bülbül girer türlü derde… Ne karanfil, ne de sümbül Şarkı söyler bana bülbül… (Kısa, hafif bir vals yaparak yerine geçer)
BİRİNCİ ÇOCUK (Arkadaşlarını sahne önüne çeken) Bana bak, ben korkmaya başladım İKİNCİ ÇOCUKBen de…
BİRİNCİ ÇOCUK Biz bu konuşan çiçekleri okula götürürsek; bütün seyircilerin ödleri kopar
ÇİÇEKÇİ KIZ (Çocuklara) Sevimli, minik müşterilerim! Görüyorsunuz ama en kıymetli çiçeklerim bile bundan böyle burada kapalı yaşamaktan bıkmışlar Diğer yerler, başka halk müziği görmek İstiyorlar Hakları da var Ben bile aynı yerde oturmaktan, benzer şeyleri görmekten bıkıyorum Derhal söyleyin bana bakayım, okulunuz İçin hazırlanacak buket kime verilecek? Yahut okulda…
ÇOCUKLAR (İkisi pat diye Müsamere var!
ÇİÇEKÇİ KIZ Ne müsameresi?
ÇOCUKLAR 23 Nisan Müsameresi
ÇİÇEKÇİ KIZ 23 Nisan mı? (Elini birkaç kez alnına vurur) Ah şu benim dalgın başım Nasıl oldu da ben Çocuk Bayramı Haftasında olduğumuzu unuttum?
BİRİNCİ ÇOCUK Çiçekçi Abla, sen bugün çok dalgınsın Deminden beri kaç defa söyledik, okulda müsamere var diye Bizi öğretmen gönderdi Dedi ancak: Ona benden selâm söyleyin…
İKİNCİ ÇOCUK Selâmdan sonradan dedi ki, bugün okulda 23 Nisan Bayramını kutlayacağız Müsamerede başarı belirten çocuklara verilmek üzere bize en hoş çiçeklerden karanfil,
BİRİNCİ ÇOCUKMenekşe,
İKİNCİ ÇOCUK »Sümbül,
BİRİNCİ ÇOCUKGül,
İKİNCİ ÇOCUKGelincik,
BİRİNCİ ÇOCUKLâle
İKİNCİ ÇOCUK Gibi çiçeklerden güzel bir buket hazırlasın Alın gelin, dedi (Arkadaşına) Değil mi?
BİRİNCİ ÇOCUK Evet, pek dedi Hem çiçekçi Abla, bugün Türk çocuklarının en büyük günü İnsan onu nasıl unutur?
ÇİÇEKÇİ KIZ Hakkın var kardeşim ömrüm epeyce bu dalgınlığımı affetmeyeceğim… (Telâşlanır) Ben size acilen en güzel çiçeklerimden tez bir demet yapayım
(Çiçeklere doğru yürür)
ÇİÇEKLER (Tümü ayağa kalkmış, besbelli canlı bir buket gibi toplanmışlardır) Biz hazırız…
ÇİÇEKÇİ KIZ Tuhaf şey! Bu, ne çağırmak? Olur Ya ben hepinizi göndermeyeceğim
ÇİÇEKLER (Her Zaman ansızın
Her Zaman birlikte gideceğiz; Müsamere göreceğiz; Başarılı çocuklara Bin bir çelenk öreceğiz
GÜL İki adım önce çıkar) Böyle mutlu bir günde yurt çiçeklerini birbirinden bozmak adaletsizlik olur Biz hepimiz gitmek istiyoruz Türk çocuklarının bu en sevinçli günlerinde onlarla bir arada bulunmak, okullarını süslemek bizim için ebedi bir zevktir
ÇİÇEKÇİ KIZ Çok dürüst söylüyorsunuz Fakat
ÇİÇEKLER (Defalarca ansızın) E, ama…
ÇİÇEKÇİ KIZ (Acıklı bir sesle} Beni yalnız teslim etmek Uygu mı sizlere? Varım, yoğum sevincim, Tek ümidim sizsiniz, Burada kimsesiz kalırım, Yaşayamam çiçeksiz…
ÇİÇEKLER(DEFALARCA PAT DIYE Okula koşar, gelir Bizleri seven İnsan Hiç bir kimse unutmaz, Bugün: 23 Nisan!
ÇİÇEKÇİ KIZ (Sevinir) Yaşayın benim sevgili çiçeklerim! 23 Nisan çiçekleri! Haydi öyleyse okula gidiyoruz Herkes bir saksı olsun
(Sahnedekilerin tümü, kenarlarda ve raflarda duran saksı ve çiçekleri alırlar Sahne önünde çiçekten bir halka gibi dururlar 23 Nisan marşı söylenir)
ÇİÇEKLERİN KOROSU
O gündü Anayurdun Canına can katıldı, “Hakimiyet ulusun! Diye esas atıldı
Yirmi Üç Nisan günü, Yirmi Üç Nisan günü Dinlensin yerler, gökler Egemenlik türkünü!
(Marş bitince çiçek alayı hareket eder, yavaş yavaş perde kapanır)
İsmail Hakkı SONAT *