Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
FETÖ’den tutuklu eski Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından iddianamesi hazırlanan ve periyodun siyasi yetkilisi hiç kimsenin görüşü dikkate alınmayan 28 Şubat davasında, karar giyen askerlerin sıhhat durumu kötüleşiyor.
Davada karar giyen ve 13 aydır Silivri Cezaevi’nde bulunan emekli Koramiral Aydan Erol’un sıhhat durumunu emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, “Amiral Aydan Erol kanser. FETÖ’cülerle birebir saftaki savcının 28 Şubat iddianamesiyle 386 gündür Silivri Cezaevi’nde esir tutulan, Kardak krizinin Deniz Kuvvetleri Kurmay Lideri amiralimize biyopsi sonucu ağız içi kanser teşhisi koyuldu. Çok geç olmadan Adalet Bakanlığı’nı misyona davet ediyorum” sözleriyle duyurdu.
‘BAŞVURUMUZ REDDEDİLDİ’
Cumhuriyet’e konuşan Erol’un oğlu Burak Erol, babasının yaklaşık üç yıl evvel kansere yakalandığı için, tutuklama kararı sonrasında başta kanserinin nüksetme riski olmak üzere üç hastalığından dolayı infaz erteleme talebinde bulunduklarını lakin taleplerinin reddedildiğini belirtti.
Erol, babasının hapishaneye girdiğinde kanseri büsbütün atlatmış olduğunu lakin sıhhat durumu için kontrol altında tutulması gerektiğini kaydetti. Bural Erol, “İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi’nde tedaviye başlandı. Fakat bu süreç hapishaneye git gel sürdürülemez. Mağduruz diyenler en büyük mağduriyeti yaratıyor” diye ekledi.
HER GÜN AĞRILARLA SİLİVRİ’DEN HASTANEYE
Erol’a radyoterapi tedavisi başlandığının altını çizen avukat Fethi Öztürk şunları söyledi: “Amiral Erol, birinci etapta haftanın beş günü olmak üzere 7 haftalık bir radyoterapi tedavisi görecek. Her gün Silivri’den hastaneye gelip gidecek. Bu hastalıkta bağışıklık sistemi ve hastanın dinlenebilmesi, moral motivasyonu çok değerli. Bunun için de özel bakım gerekiyor. Bunun hapishane şartlarında olmayacağı çok açık. Müvekkilim ağrı ve acılar içerisinde hastane ve hapishane ortasında gidip geliyor. Son raporların da elimize ulaşması ile bir iki gün içinde yine infaz erteleme talebinde bulunacağız. Yaşananlar artık vicdani boyutu da geçti. İnsani boyuta geldi. Yaşatılanlar azaptan farksız demek abartı olmaz. Kabahat olmayan bir nedenle beşerler haksız yere mahpusta tutuluyor. Sürecin elle tutulur hiçbir yanı yok. Yetkililerin bir anca evvel gerekeni yapmasını talep ediyoruz.”
