300 Altın Değerinde..

Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim, tebdili giysi yapmış, Kuşlar Çarşısı'nı geziyormuş

Avcılar avladıkları kuşları, tuzakçılar yakaladıkları maharetli, eğitimli, güzelim kuşları satıyorlar

Bir ara gözü kekliklere ilişir padişah'ın

Bir grup kekliğin üzerindeki varakta, Tane işi satmak fiyatı 1 altınyazıyor

Hemen yanı başlarında asılı, neredeyse altın kafes içinde bir keklik daha var oysa, fiyatı; 300 altın

Padişahın gözü 300 altınlık kekliğe takılır

Hayırdırder satıcıya, Bunun diğerlerinden ne farkı var fakat, bunlar 1 altın, bu 300 altın?

Satıcı, Bu keklik özel eğitimli, çok hoş ötüyor, ötmesi bir yanlamasına bunun ötüşünü duyan ne değin keklik varsa hepsi onun etrafına doluşuyordiyorTabii sırası gelmişken avcılar da o etrafa doluşan keklikleri daha dar avlıyorlardiye ekliyor

Satın alıyorumdiyor Padişah, Al sana 500 altın

Parayı veriyor; anında oracıkta kekliğin kafasını kesiyor

Adam şaşırıp, Ne yaptınız, en maharetli kekliğin kafasını koparttınız, eyvah yok midiye dövünürken;

Padişah gürlüyor:

Bu kendi soyuna ihanet eden bir kekliktir Bunun akıbeti er ya da geç budur*