Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
4 Aralık tarihi bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de Dünya Madenciler Günüolarak kutlanmaktadırUzun bir süreden beri ülkemizin başlıca metropollerinde ve farklı alanlara yönlendirilmiş maden işletmelerinde kutlanır 4 Aralık tarihi, madenciliğin piri olarak kabul edilen Santa Barbara'ya adanmış olup, Roma İmparatorluğu vaktinde babasının gazabından kaçarak, madencilerin çalışmakta olduğu bir mağaraya sığınan ve bu madenciler göre azize kabul edilen Santa Barbara'nın bununla birlikte İzmit'te yaşayan olması ve efsanenin geçtiği mekânların Anadolu olmasının da öbür bir önemi vardır
Madencilerin koruyucu azizesi olarak kabul edilen Santa Barbara'nın 4 Aralık tarihinde bu mağaraya yerleşmesi ve mağarada çalışmakta olan madencileri koruyor olması, önce Anadolu'da daha sonrada Avrupa ve bütün dünyada Dünya Madenciler Günüolarak kullanılmaktadır
BİR HIKAYE
Yeşil gözlü genç kadın evinin mutfağıyla salondaki masamsı büyük sehpa aralarında mekik dokuyor Her seferinde elinde iki tabakla mutfaktan dönüyor Siyah ve yeşil zeytin, beyazpeynir, kaşar peyniri, tereyağı, kendi yaptığı ev reçelleri, dilimlenmiş domates, salatalık, biber, haşlanmış yumurta ve taze ekmekle masayı donatıyor Dokuz yaşındaki Melike Nur ufak adımlarıyla annesine takviye ediyor Her Işin Altından Kalkan karısının hamaratlığını gururla izleyen Musa Açık Fikirli, çaydanlığın demliğini eline alıyor, ince kesin bardakları yarısına kadar dolduruyor Öteki yarısını da sıcak su ile takviye ederken “Hadi Meryem, sen de gel otur artık diyerek kahvaltıya başlangıç vaktinin geldiğini bildiriyor
Meryem, kendi yarattığı görkemli sofraya otururken kocasına sevgiyle gülümsüyor Sonra domates tabağının üstünde gezdirdiği tuzlukla birlikte Zonguldaklı kadınların karşılıklı kadersizliğini masaya serpiyor:
“Madenci kızı oldum lakin asla madenci karısı olmayacağım diyordum
Meryem, olur ya de büyük konuştuğu için bir madenciyi sevip, evlendiğini düşünüyor Annesi ve ablalarıyla birlikte yaşadıklarını özetlerken, madenci elbisesi yıkamamaya ahdettiğini söylüyor Madenci karısı–kızı olmanın çilesiniyse sona saklıyor: “bundan başka ‘ocaktan bugün sağ çıkacak mı' korkusu Babamda bunu yaşadım, kocamda yaşamak istemiyordum Ama alın yazısı işte bir madenciyle evliyim, o korkuyu tekrar yaşıyorum! Meryem'in korkusu, kocası Musa'yı on üç sene önce lise öğrencisi olduğu sırada yakalıyor 3 Mart 1992 günü, Zonguldak kömür havzasının iki yüz yıllık tarihindeki en büyük grizu patlaması Kozlu'daki Uzun Mehmet kuyusunda meydana geliyor O sırada sokakta arkadaşlarıyla top oynayan Musa, koşarak ocağı tepeden gören arsaya geldiğinde babası Mehmet Açık Fikirli'ın çalıştığı kuyudan alevler çıkmakta olduğunu görüyor: “İnsan o ocaktan kimsenin sağ çıkamayacağını düşünüyor Lakin yine de bir umutla işletmenin kapısına yığılıyorsunuz
Tıpatıp Gülsün Kaplangil gibi… Patlama sesiyle birlikte Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü'nün kapısına yığılan kadınların en önünde o yer alıyor Sonra öbür bir nedenle önlerinde olacağı kadınların arasında, “ölüm ocağı kapısında umutla, “yaşıyor haberi olmak için bekliyor
Grizu patlamalarında ölen maden işçilerinin aileleriyle görüşüyoruz Sabahleyin kahvaltısını şehit madenci oğlu Musa Aydınlatılmış'ın evinde yaptıktan sonra Gülsün Kaplangil'e gidiyoruz Ortanca kızı Ceyhan'la birlikte yaşayan Gülsün, eşi Celal Kaplangil'in bakım atölyesinde çalıştığı için olağanüstü bir şey olmadan “altında inmediğini söylüyor: “Kazanın olduğu gün ocağa inmesi gerekiyormuş Birlikte kahvaltı ettik Müşterek oturup birer sigara içtik Akşam yedi buçuk, sekizde çıkacağını söyledi Çıkarım dediği saatte grizu patladı!
Gülsün eşinin ölümünü ancak iki ay sonradan kabul edebiliyor O ışık halkası geliyor ancak, psikiyatrına “Beni uyutun, uyandığımda her şey yeniden başlasın diye yalvarıyor Hekim ise “bunu ancak sen yapabilirsin diyor O da kendisine bir mücadele buluyor: Şehit Madenci Aileleri inisiyatifini kuruyor
Kendi kocasıyla birlikte ocakta yanarak kömür haline gelmiş kömürcü eşlerinin vicdanı oluyor Bu türden facialarda acılar durum anıyla sınırlı kalmıyor Tersine artçı acılar yola çıkıyor *
Madencilerin koruyucu azizesi olarak kabul edilen Santa Barbara'nın 4 Aralık tarihinde bu mağaraya yerleşmesi ve mağarada çalışmakta olan madencileri koruyor olması, önce Anadolu'da daha sonrada Avrupa ve bütün dünyada Dünya Madenciler Günüolarak kullanılmaktadır
BİR HIKAYE
Yeşil gözlü genç kadın evinin mutfağıyla salondaki masamsı büyük sehpa aralarında mekik dokuyor Her seferinde elinde iki tabakla mutfaktan dönüyor Siyah ve yeşil zeytin, beyazpeynir, kaşar peyniri, tereyağı, kendi yaptığı ev reçelleri, dilimlenmiş domates, salatalık, biber, haşlanmış yumurta ve taze ekmekle masayı donatıyor Dokuz yaşındaki Melike Nur ufak adımlarıyla annesine takviye ediyor Her Işin Altından Kalkan karısının hamaratlığını gururla izleyen Musa Açık Fikirli, çaydanlığın demliğini eline alıyor, ince kesin bardakları yarısına kadar dolduruyor Öteki yarısını da sıcak su ile takviye ederken “Hadi Meryem, sen de gel otur artık diyerek kahvaltıya başlangıç vaktinin geldiğini bildiriyor
Meryem, kendi yarattığı görkemli sofraya otururken kocasına sevgiyle gülümsüyor Sonra domates tabağının üstünde gezdirdiği tuzlukla birlikte Zonguldaklı kadınların karşılıklı kadersizliğini masaya serpiyor:
“Madenci kızı oldum lakin asla madenci karısı olmayacağım diyordum
Meryem, olur ya de büyük konuştuğu için bir madenciyi sevip, evlendiğini düşünüyor Annesi ve ablalarıyla birlikte yaşadıklarını özetlerken, madenci elbisesi yıkamamaya ahdettiğini söylüyor Madenci karısı–kızı olmanın çilesiniyse sona saklıyor: “bundan başka ‘ocaktan bugün sağ çıkacak mı' korkusu Babamda bunu yaşadım, kocamda yaşamak istemiyordum Ama alın yazısı işte bir madenciyle evliyim, o korkuyu tekrar yaşıyorum! Meryem'in korkusu, kocası Musa'yı on üç sene önce lise öğrencisi olduğu sırada yakalıyor 3 Mart 1992 günü, Zonguldak kömür havzasının iki yüz yıllık tarihindeki en büyük grizu patlaması Kozlu'daki Uzun Mehmet kuyusunda meydana geliyor O sırada sokakta arkadaşlarıyla top oynayan Musa, koşarak ocağı tepeden gören arsaya geldiğinde babası Mehmet Açık Fikirli'ın çalıştığı kuyudan alevler çıkmakta olduğunu görüyor: “İnsan o ocaktan kimsenin sağ çıkamayacağını düşünüyor Lakin yine de bir umutla işletmenin kapısına yığılıyorsunuz
Tıpatıp Gülsün Kaplangil gibi… Patlama sesiyle birlikte Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü'nün kapısına yığılan kadınların en önünde o yer alıyor Sonra öbür bir nedenle önlerinde olacağı kadınların arasında, “ölüm ocağı kapısında umutla, “yaşıyor haberi olmak için bekliyor
Grizu patlamalarında ölen maden işçilerinin aileleriyle görüşüyoruz Sabahleyin kahvaltısını şehit madenci oğlu Musa Aydınlatılmış'ın evinde yaptıktan sonra Gülsün Kaplangil'e gidiyoruz Ortanca kızı Ceyhan'la birlikte yaşayan Gülsün, eşi Celal Kaplangil'in bakım atölyesinde çalıştığı için olağanüstü bir şey olmadan “altında inmediğini söylüyor: “Kazanın olduğu gün ocağa inmesi gerekiyormuş Birlikte kahvaltı ettik Müşterek oturup birer sigara içtik Akşam yedi buçuk, sekizde çıkacağını söyledi Çıkarım dediği saatte grizu patladı!
Gülsün eşinin ölümünü ancak iki ay sonradan kabul edebiliyor O ışık halkası geliyor ancak, psikiyatrına “Beni uyutun, uyandığımda her şey yeniden başlasın diye yalvarıyor Hekim ise “bunu ancak sen yapabilirsin diyor O da kendisine bir mücadele buluyor: Şehit Madenci Aileleri inisiyatifini kuruyor
Kendi kocasıyla birlikte ocakta yanarak kömür haline gelmiş kömürcü eşlerinin vicdanı oluyor Bu türden facialarda acılar durum anıyla sınırlı kalmıyor Tersine artçı acılar yola çıkıyor *
