iltasyazilim
FD Üye
5 Sınıflar İçin 20 Kişilik Tiyatro Metinleri
ÇANAKKALE DE DÜĞÜN
Oyunda yer alan kişiler17 birey
ÇOLAK HASAN, Çavuş,iki asker, muhtar, Elif,Mehmet,Huriye ana, Recep kayınço Ahmet, Zeynep Mustafa,Ayşe bayrağın doğuşu için ikisi ufak 4 öğrenci
Köyde nikah vardırÇOLAK HASAN davulla duyuru yapmaktadır Karşıdan ise üç asker gelmektedir
ÇOLAK HASAN: Duyduk,duymadık demeyinherkes akşama nikah yemeğine davetlidir
…………davulu çalar……………
askerler ÇOLAK HASANın yanına kazanç
ÇOLAK HASAN: Hoş geldiniz beyimhayrola bir şey mi var
Çavuş: Köyün muhtarını görecektik Bizi yanında götürür müsün
ÇOLAK HASAN: Ne çağırmak beyim, emrin olurzaten evi aha şurda,yakında
eve içten giderler Kapının önünde durunca ÇOLAK HASAN kapıyı çalar
Muhtar: Kim o
ÇOLAK HASAN: Muhtar emmi,benim ÇOLAK HASAN Cenderme geldiseni istiyo,bi bakıver hele
Muhtar: Dışarı çıkar güzel geldiniz,içeri buyrun
Çavuş: Yok gelmeyelim muhtaracelemiz var Memlekette olanlardan haberin var mı
Muhtar: Daha geçen duydum harp olacakmış dediler
Çavuş: Dürüst duymuşsundüşman Çanakkale ’ye dayandı Seferberlik var Eli tabanca tutan herkesi istiyorlar Benim birlikte de senin köyden iki kişi varhem onları alayım dedimhem de Sizin köylü bir Mehmet vardı Balkanda vuruştuyduk Cepheden arkadaş Gelmişken onu da bir göreyim dedim
Muhtar: Tanıdım,hele bi içeri buyrun,bi soluklanın hele
Çavuş: Muhtar, düşman dayandı diyom,durmak zamanı mı
Muhtar: Haklısın çavuş,varın gidelimMehmet daha hemen şimdi yanımdaydı Acilen evdedirgitmeden Mustafa ’veya uğrarız Allah ’ın işine bak Garibin bugün düğünü var
Çavuş : Neylersin muhtar Seslenmek ancak nikah Çanakkale ’ye nasipmiş
Askere döner
Oğlum koş,düğün evine haber ver Biz köy çıkışında bekleyeceğiz
Asker: Emredersin komutanım
Koşarak sahneden çıkarMehmet ’in evine gelir,kapıyı çalarlar
Mehmet,elif,huriye asıl, recep kayınço içerde yemek sofrasındadır
elif : Hayırdır inşallahkocasına bakar,yerinden kalkıp kapıyı açar buyur muhtar emmi,
Muhtar: Hayır ola kızım Mehmet ’e baktım Misafiri var evde mi
Elif: Haber vereyim—içeri girer bey haricen muhtar emmiyle beraber iki asker var; seni isterler
Mehmet: yerinden tez kalkar,kapıya çıkar güzel geldiniz, çavuşa bakar, tanır vay çavuşum Şükür kavuşturana – sarılırlar içeri buyrun
Çavuş: Gelmeyelim Memet Köyden asker almaya geldim Düşman Çanakkale ’ye dayandı Seferberlik var Gelmişken seni de bir göreyim dedim
Mehmet: Seferberlik mi, ben de geleyim
Çavuş: Ne desem ancak Memedim Ben iki asker için geldim amma, kendin bilirsin Gitmek var,fakat şayet dönmek olmaz
Mehmet: Şunun lafına bak Kaç sene balkanda vuruştukölümden korkan kim, bekleyin silahımı alıp geliyorum
Çavuş: Gördün mü muhtar Bu defalarca böyle Balkanda da tahliye ettikleri süre illa yemene gidecem diye tutturduydu
Mehmet: Bayan şu silahımı getir Çanakkale ’ye düşman dayanmış, ben harbe gidiyorum
Elif: Gözün arkada kalmasın bey,bizi düşünme,var git düşman üstüne
Huriye başlıca: Kalır mı kuşkusuz benim oğlum Ben onu ak sütümle büyüttüm Durma oğul, var yetiş Babanda Rus harbinde şehit oldu Şehit oğluna durmak yaraşmaz
Mehmet: Esas hakkını helal et Gidip de dönmemek var Elifim sana emanet
eşiyle ve annesiyle helalleşir,dışarı çıkarlar
Recep kayınço: Enişte ben de geleyim, ne olur beni de götürün
Muhtar: Ulen Recep, sen daha küçüksün oğlumsen evde kal, evdekilere göz kulak olursun
Huriye başlıca: Sen ne diyon muhtar Vatan yolunda savaşın küçüğü büyüğü olur mu, varsın o da gelsin Bize göz kulak olmaya ne hacet Daha ben ölmedim
Recep kayınço: Ver elini öpeyim başlıca, inşallah şehit olursam, benim için sakın ağlama Bil ancak şehitler ölmez
–huriye ananın ve yengesinin elini öper, ayrılırlar
ÇOLAK HASAN: Şuraya bak çavuş Ahmet tarladan geliyor Aramaya lüzum kalmadı
karşıdan Ahmet ile Zeynep gelmektedirellerinde çapa vardır,yanlarına gelince Ahmet selam verir
muhtar: Ahmet çavuş sizi almaya gelmiş Çanakkale için sefer emri çıkmış Fakat
bekleyecek süre değil Çabuk olman lazım
Ahmet: Vatan için can feda muhtar Anında geliyomkoşarak uzaklaşırlareve gelince silahını kuşanır Hanımının alnından öper –Zeynep ’im yavrumu sana,seni de Allah a itimat ediyorum Hakkınızı helal edin
Zeynep: Helal olsun yiğidim –ayrılırlar, Ahmet ve Mustafa koşarak arkadaşlarının yanında geliryola çıkarlar Sahne kapanır, Bu esnada fondan Çanakkale türküsü söylenir
İKİNCİ SAHNE
GELİNLER DEFALARCA BERABER
Dilimiz tatlı, kınamız kutlu, şavaşımız kutsal olsun
Zeynep kına yaktım,kekil kestim a komşular,
Gönül buruk lakin,çanakkaleyi arzular,
Mehmedime cephane taşısam yeter,
Vatan semasında bir dumanım tüter
Elif ak duvaklar bölük,bölük büküle,
Şehitler örtüsü,ak duvaktır geline,
Düşman basmışken ak toprak üzerine,
Bize durmak yaraşmaz, baş koymuşuz ölüme
Ayşe al kınadır ellerim,taze gelinim
Yiğitler can verirken,ben nasıl gülerim
Baş ola yiğidim,yürüye düşman üstüne
Vatan sevdası bu,bin canım olsa tekrar veririm
Zeynep çanakkale içtenlikle öte davamdır,
Düşman dururken,bize uyku haramdır
Elif sancak için kan vermeye gittiler
Zeynep vatan için can vermeye gittiler
Ayşe cennet yoluna baş koymaya gittiler
GELİNLER BERABER
Gittiler de,şahadete erdiler
Zeynep toprak namustur,adıdır vatan
Gereksiz Yere mı can verdi,binlerce kefensiz yatan
Ayşe o vatan ama,ana yurdum,soy yurdum
Bin canım versem, yeniden feda olurdum
Elif bu topraklar öz be öz Türk ün yurdu verilmez,
Türk evladı canın verir,vatanını çiğnetmez
perde kapanır,bitmiş açılır
sahnede askerler siper halindedir Fondan silah sesleri gelmektedir
Çavuş yiğitler,biliyorum mermimiz kalmadı Ama düşmana geçit vermemek gerek Süngüden başka çaremiz değil Daima birlikte şahadete kavuşacağız Gün bugündür arkadaşlar Son bir hücuma geçeceğiz Haydi ya ALLAH
daima birlikte hücuma geçerler, birer birer şehit olurlarfondan makber türküsü çalınır
Zeynep sahneye girer, şehidinin yanına gelir
aman deyip diz çökmeli bütün kafirler,
Türk ordusu olmalıdır muzaffer
söyledikten sonra şehidinin yanına diz çökerek kapanır
Ayşe sahneye girer, şehidinin yanında kazanç
ey bu toprak için can veren asker,
Gökten ecdad inip öpse,o pak alna değerinde
söyledikten sonra şehidinin yanında diz çökerek kapanır
Elif sahneye girer, şehidinin yanına gelir
sana gizli gelmeyecek makberi kimler kazsın
Gömelim gel seni tarihe desem,sığmazsın
söyledikten sonradan şehidinin yanında diz çökerek kapanır
Ayşe ayağa kalkar
Yiğitler şehit oldu Vatan yolunda yine şehit gerekbizim de bu uğurda verilecek bir canımız varBugün bizim düğünümüz kurulduŞehidimin kanı,elimin kınası oldu Durmayın bacılar, haydi düşman üzerine
ayşe şehidinin silahını alır ,hepbirlikte hücuma geçerlerşehit olurlar
fondaki müzikte fahir atakoğlu
iki çocuk kırmızı bezi açar, iki ufak çocuktan biri ay ı, diğeri yıldız ı, aleyhinde köşelerden getirerek fondaki bezin önünde birleştirir, Türk Bayrağı oluşturuluronuncu sene marşıyla sahne kapanır *
ÇANAKKALE DE DÜĞÜN
Oyunda yer alan kişiler17 birey
ÇOLAK HASAN, Çavuş,iki asker, muhtar, Elif,Mehmet,Huriye ana, Recep kayınço Ahmet, Zeynep Mustafa,Ayşe bayrağın doğuşu için ikisi ufak 4 öğrenci
Köyde nikah vardırÇOLAK HASAN davulla duyuru yapmaktadır Karşıdan ise üç asker gelmektedir
ÇOLAK HASAN: Duyduk,duymadık demeyinherkes akşama nikah yemeğine davetlidir
…………davulu çalar……………
askerler ÇOLAK HASANın yanına kazanç
ÇOLAK HASAN: Hoş geldiniz beyimhayrola bir şey mi var
Çavuş: Köyün muhtarını görecektik Bizi yanında götürür müsün
ÇOLAK HASAN: Ne çağırmak beyim, emrin olurzaten evi aha şurda,yakında
eve içten giderler Kapının önünde durunca ÇOLAK HASAN kapıyı çalar
Muhtar: Kim o
ÇOLAK HASAN: Muhtar emmi,benim ÇOLAK HASAN Cenderme geldiseni istiyo,bi bakıver hele
Muhtar: Dışarı çıkar güzel geldiniz,içeri buyrun
Çavuş: Yok gelmeyelim muhtaracelemiz var Memlekette olanlardan haberin var mı
Muhtar: Daha geçen duydum harp olacakmış dediler
Çavuş: Dürüst duymuşsundüşman Çanakkale ’ye dayandı Seferberlik var Eli tabanca tutan herkesi istiyorlar Benim birlikte de senin köyden iki kişi varhem onları alayım dedimhem de Sizin köylü bir Mehmet vardı Balkanda vuruştuyduk Cepheden arkadaş Gelmişken onu da bir göreyim dedim
Muhtar: Tanıdım,hele bi içeri buyrun,bi soluklanın hele
Çavuş: Muhtar, düşman dayandı diyom,durmak zamanı mı
Muhtar: Haklısın çavuş,varın gidelimMehmet daha hemen şimdi yanımdaydı Acilen evdedirgitmeden Mustafa ’veya uğrarız Allah ’ın işine bak Garibin bugün düğünü var
Çavuş : Neylersin muhtar Seslenmek ancak nikah Çanakkale ’ye nasipmiş
Askere döner
Oğlum koş,düğün evine haber ver Biz köy çıkışında bekleyeceğiz
Asker: Emredersin komutanım
Koşarak sahneden çıkarMehmet ’in evine gelir,kapıyı çalarlar
Mehmet,elif,huriye asıl, recep kayınço içerde yemek sofrasındadır
elif : Hayırdır inşallahkocasına bakar,yerinden kalkıp kapıyı açar buyur muhtar emmi,
Muhtar: Hayır ola kızım Mehmet ’e baktım Misafiri var evde mi
Elif: Haber vereyim—içeri girer bey haricen muhtar emmiyle beraber iki asker var; seni isterler
Mehmet: yerinden tez kalkar,kapıya çıkar güzel geldiniz, çavuşa bakar, tanır vay çavuşum Şükür kavuşturana – sarılırlar içeri buyrun
Çavuş: Gelmeyelim Memet Köyden asker almaya geldim Düşman Çanakkale ’ye dayandı Seferberlik var Gelmişken seni de bir göreyim dedim
Mehmet: Seferberlik mi, ben de geleyim
Çavuş: Ne desem ancak Memedim Ben iki asker için geldim amma, kendin bilirsin Gitmek var,fakat şayet dönmek olmaz
Mehmet: Şunun lafına bak Kaç sene balkanda vuruştukölümden korkan kim, bekleyin silahımı alıp geliyorum
Çavuş: Gördün mü muhtar Bu defalarca böyle Balkanda da tahliye ettikleri süre illa yemene gidecem diye tutturduydu
Mehmet: Bayan şu silahımı getir Çanakkale ’ye düşman dayanmış, ben harbe gidiyorum
Elif: Gözün arkada kalmasın bey,bizi düşünme,var git düşman üstüne
Huriye başlıca: Kalır mı kuşkusuz benim oğlum Ben onu ak sütümle büyüttüm Durma oğul, var yetiş Babanda Rus harbinde şehit oldu Şehit oğluna durmak yaraşmaz
Mehmet: Esas hakkını helal et Gidip de dönmemek var Elifim sana emanet
eşiyle ve annesiyle helalleşir,dışarı çıkarlar
Recep kayınço: Enişte ben de geleyim, ne olur beni de götürün
Muhtar: Ulen Recep, sen daha küçüksün oğlumsen evde kal, evdekilere göz kulak olursun
Huriye başlıca: Sen ne diyon muhtar Vatan yolunda savaşın küçüğü büyüğü olur mu, varsın o da gelsin Bize göz kulak olmaya ne hacet Daha ben ölmedim
Recep kayınço: Ver elini öpeyim başlıca, inşallah şehit olursam, benim için sakın ağlama Bil ancak şehitler ölmez
–huriye ananın ve yengesinin elini öper, ayrılırlar
ÇOLAK HASAN: Şuraya bak çavuş Ahmet tarladan geliyor Aramaya lüzum kalmadı
karşıdan Ahmet ile Zeynep gelmektedirellerinde çapa vardır,yanlarına gelince Ahmet selam verir
muhtar: Ahmet çavuş sizi almaya gelmiş Çanakkale için sefer emri çıkmış Fakat
bekleyecek süre değil Çabuk olman lazım
Ahmet: Vatan için can feda muhtar Anında geliyomkoşarak uzaklaşırlareve gelince silahını kuşanır Hanımının alnından öper –Zeynep ’im yavrumu sana,seni de Allah a itimat ediyorum Hakkınızı helal edin
Zeynep: Helal olsun yiğidim –ayrılırlar, Ahmet ve Mustafa koşarak arkadaşlarının yanında geliryola çıkarlar Sahne kapanır, Bu esnada fondan Çanakkale türküsü söylenir
İKİNCİ SAHNE
GELİNLER DEFALARCA BERABER
Dilimiz tatlı, kınamız kutlu, şavaşımız kutsal olsun
Zeynep kına yaktım,kekil kestim a komşular,
Gönül buruk lakin,çanakkaleyi arzular,
Mehmedime cephane taşısam yeter,
Vatan semasında bir dumanım tüter
Elif ak duvaklar bölük,bölük büküle,
Şehitler örtüsü,ak duvaktır geline,
Düşman basmışken ak toprak üzerine,
Bize durmak yaraşmaz, baş koymuşuz ölüme
Ayşe al kınadır ellerim,taze gelinim
Yiğitler can verirken,ben nasıl gülerim
Baş ola yiğidim,yürüye düşman üstüne
Vatan sevdası bu,bin canım olsa tekrar veririm
Zeynep çanakkale içtenlikle öte davamdır,
Düşman dururken,bize uyku haramdır
Elif sancak için kan vermeye gittiler
Zeynep vatan için can vermeye gittiler
Ayşe cennet yoluna baş koymaya gittiler
GELİNLER BERABER
Gittiler de,şahadete erdiler
Zeynep toprak namustur,adıdır vatan
Gereksiz Yere mı can verdi,binlerce kefensiz yatan
Ayşe o vatan ama,ana yurdum,soy yurdum
Bin canım versem, yeniden feda olurdum
Elif bu topraklar öz be öz Türk ün yurdu verilmez,
Türk evladı canın verir,vatanını çiğnetmez
perde kapanır,bitmiş açılır
sahnede askerler siper halindedir Fondan silah sesleri gelmektedir
Çavuş yiğitler,biliyorum mermimiz kalmadı Ama düşmana geçit vermemek gerek Süngüden başka çaremiz değil Daima birlikte şahadete kavuşacağız Gün bugündür arkadaşlar Son bir hücuma geçeceğiz Haydi ya ALLAH
daima birlikte hücuma geçerler, birer birer şehit olurlarfondan makber türküsü çalınır
Zeynep sahneye girer, şehidinin yanına gelir
aman deyip diz çökmeli bütün kafirler,
Türk ordusu olmalıdır muzaffer
söyledikten sonra şehidinin yanına diz çökerek kapanır
Ayşe sahneye girer, şehidinin yanında kazanç
ey bu toprak için can veren asker,
Gökten ecdad inip öpse,o pak alna değerinde
söyledikten sonra şehidinin yanında diz çökerek kapanır
Elif sahneye girer, şehidinin yanına gelir
sana gizli gelmeyecek makberi kimler kazsın
Gömelim gel seni tarihe desem,sığmazsın
söyledikten sonradan şehidinin yanında diz çökerek kapanır
Ayşe ayağa kalkar
Yiğitler şehit oldu Vatan yolunda yine şehit gerekbizim de bu uğurda verilecek bir canımız varBugün bizim düğünümüz kurulduŞehidimin kanı,elimin kınası oldu Durmayın bacılar, haydi düşman üzerine
ayşe şehidinin silahını alır ,hepbirlikte hücuma geçerlerşehit olurlar
fondaki müzikte fahir atakoğlu
iki çocuk kırmızı bezi açar, iki ufak çocuktan biri ay ı, diğeri yıldız ı, aleyhinde köşelerden getirerek fondaki bezin önünde birleştirir, Türk Bayrağı oluşturuluronuncu sene marşıyla sahne kapanır *