Remziye Bayındır, 10 yıl önce yarım asırlık tecrübesiyle kendi işini kurarak ilçenin meşhur ekmeği için fırının başına geçti. Yıllarca ailesi için hazırladığı ekmeği şimdi Türkiye’nin dört bir yanına gönderen Bayındır, iş yerinde komşularını istihdam etti.
Ankara’nın Nallıhan İlçesinde yaşayan 60 yaşındaki Remziye Bayındır, annesinden öğrendiği meşhur cevizli ekmek için kendi fırınını kurdu. İlerleyen yaşına rağmen çalışkanlığıyla gençlere taş çıkaran Bayındır, siparişlere yetişemeyince kendi gibi ev hanımı olan komşularını iş yerinde istihdam etti. Odun ateşinde pişirdikleri cevizli ekmekle ünleri Türkiye’ye yayılan kadınlar, Nallıhan’ın tanıtımına da katkı sağlıyor. Sabahın erken saatlerinde iş yerine gelen kadınlar tüm işleri el birliği ile çözüyor. Birisi fırını yakıyor diğeri hamuru hazırlıyor, iki kişide hamura şekil verip hazırlanan özel harçla buluşturuyor. Özel günler için siparişler günler öncesinden alınıyor. Siparişler arttığında ise fazladan mesai yapılıyor.
Yarım asırlık tecrübesiyle bu işi yapmaya karar verdiğini belirten Remziye Bayındır, iş yerinde temizliğe büyük önem veriyor. Bunu gözlemleyen müşteriler ise gönül rahatlıkla alışveriş yapıyor. Fırında 800 ekmek pişiriliyor bu sayı sipariş durumlarında ikiye katlanıyor.
"Şehir dışından isteyen olursa da kargo ile gönderimini sağlıyoruz"
Köyde yetiştiği için çok küçük yaşlarda ekmek yapımına başladığını kaydeden Bayındır, “Küçüklüğümden beri ekmek yapıyorum. Bu fırında ekmek yapıyoruz, börek yapıyoruz, içli ekmeklerimiz oluyor. Nallıhan’ın meşhur katmerli cevizli ekmeği şimdi fırın çok olduğu için her yerde kolaylıkla bulunuyor. Şehir dışından isteyen olursa da kargo ile gönderimini sağlıyoruz. Bu ekmek şu şekilde hazırlanıyor; ekmek içinde ceviz var, soğan var, maydanoz var, pul biber var tuz var. Üç pazı hamurdan oluyor bu ekmek. Ekmek pazılarını açarak içlerini hamura seriyoruz ardından hamuru toplayarak bir kat oklava yardımı ile yazarak topluyoruz ve pişmesi için fırına gönderiyoruz. Hal böyle olunca sipariş de çok oluyor. Bu fırında 3 kadın istihdam ediyor. Gününe göre 4 kadının da çalıştığı oluyor" dedi.
"Önceden ailemiz için yaptığımız ekmekler şimdi Türkiye’nin dört bir yanına gidiyor"
Talep edildiğinde farklı ekmekler hazırladıklarını belirten Bayındır," Çeşidimiz çok ekmekte haşhaşlı, kıymalı, soğanlı, peynirli, patatesli Herkes ne arzu ederse onları da yapıyoruz. Bu fırında biz her şeyi deniyoruz. Denemediğimiz bir şey kalmadı. En çok patatesli peynirli haşhaşlı, kaşarlı, sucuklu her çeşit ekmeğimiz var ama en özeli katmerli ekmeğimiz tabi ki. Fırının kurulmasında burada ben öncelik ettim. Nasıl başladık dersek; ilk biz açtık Nallıhan’da bu şekilde sonrasında bize her taraftan telefon gelmeye başladı. Telefonlara yetişemez olduk. Burada biz kadınlar fırını açınca tek kişi yürümeyeceği için eş dost tanıdıklarımızı da çağırdık ve bu işe girdik. Önceden ailemiz için yaptığımız ekmekler şimdi Türkiye’nin dört bir yanına gidiyor. İşimizi büyütme konusunda bize bazı teklifler geliyor Ankara Eskişehir’den ama burası bize yetiyor 2 dükkanımız olduğu için. Mesaiye sabah 7 de başlıyoruz akşam da hamurumuz ne zaman biterse akşam 6 7 arasında paydos ediyoruz" diye konuştu.
"Annelerimizden kalan tariflerle yaptık bu ekmeği"
İşini severek yaptığını bildiren Bayındır," Bu ekmek Nallıhan var olduğundan beridir var. Nesilden nesile aktarılmış bu ekmek. Nallıhan'da herkes yapar bu ekmeği. Biz tabi annelerimizden kalan tariflerle yaptık bu ekmeği. Ekmeklerimizde kesinlikle katkı maddesi yok. İçerisinde maya, tuz, un ve su var. Ekmeğimiz derin dondurucuya konulduğunda en az 1 yıl tazeliğini kaybetmeden durabiliyor. Dışarıda ise hava durumuna göre ortalama oda sıcaklığında 1 haftaya yakın dayanabilmekte. Ekmeklerimiz odun ateşi ile pişiyor" şeklinde konuştu.
"Bu işi yapmadan önce tarla işlerine gidiyordum"
6 yıldır fırında çalıştığını belirten Nuriye Sayıcı, ”Arkadaşlarımdan da patronlarımdan da. Bu işi yapmadan önce tarla işlerine gidiyordum. Burada olmak aile ekonomisine katkıda bulunmamı sağlıyor. Bizler burada bildiğimiz bir işi yaptığımız için zorluk çekmedik. Bilmediğimiz bir iş olsaydı haliyle zorluk çekerdik ama bildiğimiz için sorun olmadı” dedi.
" Kızımı ve oğlumu burada çalışarak okuttum"
İşini severek yaptığını kaydeden Nurşen Kaya,” 7 senedir burada çalışıyorum. Mesleğimizin zor yanları var tabi ki sıcakta çalışıyoruz. Çoluk çocuğumuza ekmek götürmek için. Kızımı ve oğlumu burada çalışarak okuttum, eşimle birlikte. En çok bizi zorlayan şey sıcak oluyor ,başka şey yormuyor “ ifadelerini kullandı.