70 Yıl Önce, 70 Sene Daha Sonra Türkiye'de Eğitim Büyük bir özenle ve hayretle okuduğum satırlardan daha sonra bir eğitimci olarak bunu mutlaka paylaşmalıyım dedim 1939 yılında toplanan Eğitim Şurasındaki tartışmalar ile, günümüzde ÖSS ve SBS'den sonradan ortaya meydana çıkan vahim tablolar nedeniyle yapılan tartışmalar arasında ne dek benzerlik bulacaksınız? Cumhuriyet büyük başarıların coşkusunu yaşarken, sorunlarını ilk kez “1939 Maarif Şûrasında özgürce tartıştı, kitap olarak da yayımladı Aradan geçen 70 yılda eğitimimiz çok büyük atılımlar yaptı ama bazı ‘kafa’ sorunlarımız devam ediyor! 1939 Maarif Şûrası Şûrada eğitimciler “Tek kitap sistemini eleştirdiler “Gençlerin iyi yetişmediğini, Türkçeyi iyi kullanamadığını anlattılar! Dil devriminin aşırılıklarının zararlarına uyarı çektiler! Hitler’den kaçarak ülkemize gelen kıymetli âlim Prof Neumark, temeldeki soruna parmak bastı: “Türkiye’de üniversite ile lise arasındaki ayrım bilinmiyor! Lisedeki ezbercilik üniversitede de devam ediyor! Üniversite talebelerinde hususi incelemeler veya kitaplara fikri adeta hiç değil! Bu sorunlara akla yatkın çözüm önerenler de oldu Lakin Nurullah Ataç’a tarafından çözüm, liselerde eski Latince ve ve Yunancayı öğretmekti! Banal alkış da almıştı fakat Neumark bunun saçmalığını anlatınca o da alkışlanmıştı! Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu’nun çözümü ise okullarda “Altı Ok’u açıklama yapmaktı! Bizimkiler böyle uçuşurken, Bakın Neumark ne önermişti: “Türkiye’nin asıl sorunu, liselerde üniversitenin gerektirdiği düzeyde öğrenci yetiştirilemiyor olmasıdır! Siz ortaöğretim müfredat programını buna tarafından düzenleyin! Ve 70 yıl daha sonra, Uyruk‘in manşeti: “Ortaöğretim SOS veriyor! (14 Temmuz) Şu iktidar, bu iktidar yok, 70 takvim, hatta asırlardan gelen sorunlar Eğitim konusunda ideolojik tartışmalar girdabına kapılmadan maddesel ve üretken vizyonlar lazımdır Uzakdoğu ülkeleri yaptı bunu, her devirde bizden başarılı oldular Çağırmak ama muhtemel, yeter ancak kafalarımız ona tarafından işlesin Taha Akyol'dan