90’larda Türk Sinemasına Adeta Can Suyu Olan 13 Yerli Film

Gönüllerimizde farklı bir yeri olan Türk sinemasının en hoş örnekleri, yıllar geçse de hala tesirlerinden çıkamadık.

Sinema açıklamaları beyazperde.com'dan alınmıştır.


1. Eşkıya (1996)



IMDb: 8,2

Eşkıya, mahpusa düşmesine neden olan arkadaşının peşine düşen bir adamın öyküsünü anlatıyor. 35 yıl evvel Cudi dağlarında bir küme eşkıya yakalandı ve mahpusa atıldı. Yıllar içinde kimi hastalıktan, kimi hesaplaşma sonucu öldü. Biri hariç... 35 yıl sonra Mahpustan çıkınca Baran’ ın birinci işi köyüne dönmek olur. Yıllar evvel mahpusa girmesine en yakın arkadaşının sebep olduğunu öğrenir. Bu en yakın arkadaşı onun çocukluk aşkını alarak İstanbul’ a gitmiştir. Baran da onu bulmak üzere İstanbul’un yolunu fiyat. Yavuz Turgul'un senaryosunu yazıp direktörlüğünü üstlendiği Türkiye sinemasının unutulmaz sinemalarından Eşkıya'nın başrollerinde Şener Şen, Uğur Yücel, Şermin Hürmeriç ve Yeşim Salkım bulunuyor.

2. Tabutta Rövaşata (1996)



IMDb: 7,7

Rumelihisar sokaklarında yaşayan Mahsun etrafı tarafından sevilen fakir ve kimsesiz bir adamdır. Hayatta hiçbir hedefi olmayan bu adam araba çalarak hayatta kalmaktadır. Hayattaki tek tutkusu olan arabaları geceleri çalan Mahsun, sabaha kadar bu otomobillerle gezer ve sabah olduğunda arabayı aldığı biçimiyle aldığı yere bırakır. Bir gün daima takıldığı kahveye gelen bir kıza aşık olan Mahsun kalacak hiçbir yeri olmayan bu kıza odasını açar. Lakin kız bu uygunluğu berbata kullanarak Mahsun'un hayatında onarılmayacak yaralar açacaktır. Derviş Zaim tarafından yönetilen bol ödüllü sinemanın başrollerinde Ahmet Uğurlu ve Tuncel Kurtiz bulunuyor.

3. Ağır Roman (1997)



IMDb: 7,7

Kolera isimli sokakta, ömrün bir kıyısında kendi algılarınca var olmayı başaran bir küme insan yaşamaktadır. Her yerde olduğu üzere burada da kendi içinde bir sistem kelam bahsidir. Örneğin Arap Sado, bu sokaktaki hakimiyetini, Salih’e devreder. Salih, ailenin küçük oğludur ve aslında bu türlü bir sorumluluk için pek de hazır olduğunu söylenemez. Bir gün art sokaklarda bir karışıklık ve olay yaşanır. Salih, bu esnada bir bayana aşık olur. Tina, onu büyüler. Hayatın kolaylığı ile insanların acımasızlıkları ortasında savrulan omurlardan kesitler sunan sinema, Metin Kaçan’ın tıpkı isimli romanından uyarlanmıştır.

4. Masumiyet (1997)



IMDb: 8,2

Namus cinayeti nedeniyle girdiği hapishaneden çıkan Yusuf hedefsiz bir hayata sahiptir artık. İzbe bir pansiyon köşesinde yolu Bekir ve Uğur’la kesiştikten sonra kıssadaki tüm bireylerin hayatlarını sıkıntısından sarsan hadiseler yaşanacak, herkes kendi masumiyetinin peşinden gidecek; bu seçimler de hepsinde derin yaralar açacaktır. Uğur güçlü bir hayat kadınıdır, Bekir ise ona saplantılı bir adam. Lakin Uğur'un gönlünde Zagor vardır... Türk sinemasının kıymetli direktörlerinden Zeki Demirkubuz’un, izlendikten sonra hafızalardan uzun bir mühlet silinmeyen etkileyici sinemasının başrollerinde Derya Alabora, İtimat Kıraç ve unutulmaz tiradıyla hafızalara kazınan Haluk Bilginer var. İmal vizyona girdiği yıl ayrıyeten Antalya Sinema Festivali’nde 4 Altın Portakal ve Altın Koza Sinema Festivali’nde de dört mükafata layık görülmüştü.

5. Propaganda (1999)



IMDb: 7,4

1948 yılında yaşanan gerçek bir olaydan konusunu alan sinema, Sinan Çetin’in en ses getiren üretimleri ortasında. Sinema, siyasi otoritenin buyruğuyla bir tel örgüsüyle ikiye bölünen bir köyün bu sonla birlikte toplumsal, duygusal ve manevi olarak da ikiye bölünmesinin akabinde yaşanan dokunaklı kıssayı anlatıyor. Başta gümrük memuru Mehdi ve çocukluk arkadaşı Rahim olmak üzere, birbirleriyle yıllardır birarada yaşayan köy halkı ortadaki hudut yüzünden dostlarını, aşklarını ve hayata duydukları inancı yitirirken siyasi ve politik oyunların parçaladığı hayatlar bir defa daha gözler önüne seriliyor.

6. Piano Piano Bacaksız (1991)



IMDb: 7,8

1940'lı yıllarda İstanbul’da bulunan eski bir konakta yaşayan yaşlanmış Kemal, artık unutulmaya yüz tutmuş anılarını anlatıyor. Piano Piano Bacaksız, her bir odasını apayrı insanlara kiraya verilen bir konakta, savaşın da getirdiği zorluklara karşın hayata tutunma uğraşı veren bir küme beşere dair etkileyici bir öykü. Usta direktör Tunç Başaran, Piano Piano Bacaksız ile 1991 yılında İstanbul Sinema Festivali’nde En Uygun Direktör mükafatına layık görülmüştü.

7. Dönersen Islık Çal (1993)



IMDb: 7,5

İstanbul'un en görkemli mevkilerinden biridir Beyoğlu, İstiklal Caddesi... Fakat gece olup ışıklar sönmeye başladığında bin türlü pislik belirir bu karanlık sokaklarda... Toplumdan dışlanmış, ötekileştirilmiş insanların dramı işte bu türlü anlarda ağırlaşır. İşte doğuştan kaybedenlerden biri de kirli bir barda barmenlik yapan bir 'cüce'dir. Cücenin yolu bir gün bir fahişelik yaparak geçinen bir travestiyle kesiştiğinde bu iki dışlanmış, iki istenmeyen insan ortasında yazgıya ve hayata meydan okuyan bir dostluk başlar. Bu dostluk kendilerini öteleyen topluma karşı yapılmış bir başkaldırı niteliğindedir. 90'lı yıllarda sıkça karşılaştığımız karanlık atmosferli ve melankolik sinemalardan biri olan yapıt bilhassa başrollerindeki Fikret Kuşkan ve Mevlüt Demiryay'ın performanslarıyla ilgiyi hak ediyor.

8. C Blok (1994)



IMDb: 6,2

C Blok sakinlerinden Tülay, kağıt üzerinde devam eden bir evliliğe sahiptir ve memnunluk yalnızca manasını bildiği bir sözden ibarettir. Ama tesadüf yapıtı hizmetçisini ve apartmanın kapıcısını kendi yatağında birlikte olurlarken gördüğünde aslında sıkıntılı olan hayatını gözden geçirmeye başlama vaktidir. Bu olaydan öylesine etkilenir ki karşısına çıkan fırsatı kıymetlendirerek yeni ve apayrı bir hayat inşa etmeye karar verir. Türk sinemasının en özgün direktörlerinden biri olan Zeki Demirkubuz’un birinci uzun metraj sineması direktörün ilerleyen vakitlerde neler yapacağını ispatlar nitelikte. Fikret Kuşkan, Güler Ökten ve Selçuk Prosedür üzere nitelikli oyunculardan oluşan oyuncu takımı ve irdelediği mevzu itibariyle C Blok başarılı bir birinci sinema olarak kabul edilir.

9. Tatar Ramazan (1990)



IMDb: 8,0

Sağlam bir hapishane sineması olan Tatar Ramazan toplumsal hususlara değinmesiyle halkın gözünde kıymetli bir yer edinmiştir. Kadir İnanır'ın süper oyunculuğu ile bütünleşen sinema kültler ortasında yerini almıştır.

10. Gölge Oyunu (1993)



IMDb: 7,8

Abidin ve Mahmut pavyonlarda ayaküstü komedyenlik yapan ve hayatta kaybeden tarafta yer almayı alışkanlık haline getirmiş iki arkadaştır. Abidin evvelce gemicilik yapmıştır ve bayanlara feci düşkündür. Bir yetimhanede büyümüş olan Mahmut ise karşı cinse olan utangaç tavrı ve hassas yapısıyla yoldaşından ayrılır. İki kafadarın sepetli bir antika motosikletin sırtında sürdürdükleri seyyar ömürleri, sağır ve dilsiz lakin hoşlar hoşu bir genç kızın hayatlarına girmesiyle alt üst olacaktır. Yaşayacakları olaylar hem kendilerini daha yakından tanımalarına hem de hayatın manası ve etraflarını saran hayal/gerçeklik üzerine idman yapmalarına yol açacaktır. Elbette bu idmana sinemanın seyircisi de dahil olacaktır. Yavuz Turgul’un bu en güçlü senaryolarından biri, güçlü bir ışık kullanımı ve manzara idaresinin yanısıra, Füreyya Koral üzere sürpriz simâlarla da taçlanan bir eser.

11. Salkım Hanım'ın Taneleri (1999)



IMDb: 6,5

Durmuş ile Nimet yaşadıkları köyde fakirliğin pençesinde kıvranmaktadırlar. Daha müreffeh bir hayat için büyükşehire gitme fikrine akılları yatar ve soluğu İstanbul'da alıp hemşehrileri olan Bekir ile buluşurlar. Bekir varlıklı bir adam olan Haliy Bey’in yardımcısıdır. Yaşadıkları büyük handa Durmuş’a da iş bulan Bekir’in bu düzgünlüğü, tüm han sakinlerinin talihlerinde bir kırılma yaratacaktır. Bahtı farklı bir istikamete yanlışsız ilerleyen Durmuş, her vakit daha fazlasına sahip olmayı isteyen, son derece hırslı bir adamdır. Burada kendisine verilen küçük iş adamı tatmin etmeyecek, bu açgözlülüğü ise herkesin felaketi olacaktır. Müslüman olmayan azınlıklardan alınan Varlık Vergisi ise Halit Beyefendi başta olmak üzere tüm gayrimüslim vatandaşları yuvalarından edecektir.

12. Aşk Vefattan Soğuktur (1994)



IMDb: 6,5

Sulukuleli dansöz Belgin , bir polis baskını sırasında  Ali ile tanışır ve aşık olur. Bu tutkulu aşk sonucu genç bayanın ünlenir ve müzikçi olur. Belgin'in şöhreti aşkı için mahzur olacaktır.

13. Gemide (1998)



IMDb: 8,0

Serdar Akar'ın Yeni Sinemacılar ekolünü patlattığı, Türk sinemasında gerçek manada alternatif sinemalar jenerasyonunun miladı sayılabilecek bu üretimde, dört delişmen kafadar mürettebatın macerasını izliyoruz. Laleli'de parasını çaldıran boksörün gemi kaptanına durumu anlatması ile parayı istemeye giden kaptanın başından geçenlerin bahis edildiği sinemada, olaylar yeterlice karmaşık bir hal alır ve bir kız ile başı betona çarpılarak öldürülmüş bir adam kalır ellerinde. Gemiden gitmesi gereken kızın boksör tarafından saklanması ile daha da karışan olaylar sonucu başı dumanlı olan esrarkeş kaptan ayılmaya başladıkça her şeyi yavaş yavaş hatırlamaya başlar. Sinema, çekildiği periyotta ağır argo kullanımı sebebiyle muhafazakar çevrelerden ağır tenkitler almıştı. Buna karşın Gemide son devirde Türk sinemasında kült statüsündeki sinemalar kategorisinde bedellendiriliyor. Erkan Can'ın performansı için ise sinemanın muvaffakiyetindeki en kıymetli etken denilebilir.

Teklifleri aldık. Pekala izlerken ne yiyeceğiz? Sen de sinema - dizi keyfini Ruffles ile taçlandır, ekran başında olduğun her andan keyif al.



Aç bi’ sinema Ruffles’la dalgana bak!