iltasyazilim
FD Üye
abbasiler döneminde türklerin rolleri
Abbasiler döneminde Türklerle Araplar arasında sağlanan dostluk ticari ilişkilerin gelişmesi ve tüccarların arkasında onları, dervişlerin ve sufilerin takip etmesi Türkler arasında İslâmiyet'in gelişmesine büyük katkılar sağlamıştır
Abbasiler döneminde Türkler arasında İslâmiyet'in yayılmasını ve Türklerin Abbasiler zamanında kitleler halinde İslâmlaşmasını naklettikten daha sonra, bu dönemde Türkler arasında AlevîŞiî inançların nasıl yayıldığı konusunu incelemeye çalışacağız
Abbasiler döneminde Türklerle Araplar aralarında başlayan dostane ilişkiler ve Talas savaşı ardından çoğalan müsait etraf, ŞiîAlevî daîlerin Türkistan'a ulaşmasına ve AlevîŞiî inançların bu bölgelerde yayılmasına sürat kazandırmıştır
Abbasiler, tüm faaliyetlerinde ve AlevîŞiî isyanlarda kendilerini defalarca Ehli Beyt'in hadimi olarak göstermişler ve bundan da Ali evladları anlaşılmıştır39 Abbasoğullarının hilafete geçmeleri ile, Alevî daîler de bu durumu izah etmede zorlanmışlardır Bu Nedenle Emeviler zamanında Ehli Beyt adına yürütülen isyanlar ve akıtılan kanlar bir fayda vermemiş, Ali evladlarının hilafetten mahrum kalması, gönüllerde kapanmaz yaralar açmıştır Ehli Beyt namına yürütülen tüm faaliyetlerde Türkler de kayda değer görevler almışlardır
Abbâsîler ile birlikte İslâm devletinin iç ve dış politikasında kayda değer değişiklikler olmuştu Her şeyden önce Emevî hânedanının peşine düşüp takip etmekte olduğu politika terk edilmiş ve onun yerini Müslüman olan herkese eşit haklar tanınması almıştır İhtilâlin yükünü omuzlarında taşıyan Arap olmayan öğe, devletin yüksek makamlarını ele geçirmiştir
Ilk Önce ilk kez Abbâsîler ile ortaya meydana çıkan vezirlik makamı elde etmek üzere sivil ve askerî kadrolarda İranlılar laf sahibi olmuşlardı Bunlar aralarında eksik sayıda olsa bile Türklerin de bulunduğu muhakkaktır Nitekim İhtilâlin birlik kumandanlarından Muhammed b Sûl, Mervde Abbâsîler lehine propaganda yapan Tarhûn b elZâi ve Ebû Müslimin güvenilir adamlarından Tarhûn elCemmâl, Abbâsî idâresinde temayüz eden ilk Türklerdir
Türklerin, devlet içindeki rakam ve nüfûzları gittikçe artıyordu Kaynaklar, Halife Ebû Cafer elMansûrun Türkleri askerî birlikleri arasına bölge ilk halife olduğunu belirtirler Halife Hârun elReşidin muhafız birliğinin tamamen Türklerden meydana geldiği bilinmektedir üstelik Hârun elReşid zamanında bitmiş tanzim ve tahkim edilen Bizans hududuna yerleştirilen gönüllüler aralarında Türklerin de bulunduğu, hattâ bazı şehirlerde tahkim vazifesinin Ebu Süleym Ferec elHâdim elTürkîye verildiği görülmektedir Hârun elReşidin ölümünden (809) sonradan oğulları elBelirli ile elMemun arasındaki hilâfet mücadelesi ve bu mücadeleyi peşine düşüp takip eden yıllardaki gelişmeler elMemunu devlet kadrolarında büyük bir değişim yapmaya zoraki etti *
Abbasiler döneminde Türklerle Araplar arasında sağlanan dostluk ticari ilişkilerin gelişmesi ve tüccarların arkasında onları, dervişlerin ve sufilerin takip etmesi Türkler arasında İslâmiyet'in gelişmesine büyük katkılar sağlamıştır
Abbasiler döneminde Türkler arasında İslâmiyet'in yayılmasını ve Türklerin Abbasiler zamanında kitleler halinde İslâmlaşmasını naklettikten daha sonra, bu dönemde Türkler arasında AlevîŞiî inançların nasıl yayıldığı konusunu incelemeye çalışacağız
Abbasiler döneminde Türklerle Araplar aralarında başlayan dostane ilişkiler ve Talas savaşı ardından çoğalan müsait etraf, ŞiîAlevî daîlerin Türkistan'a ulaşmasına ve AlevîŞiî inançların bu bölgelerde yayılmasına sürat kazandırmıştır
Abbasiler, tüm faaliyetlerinde ve AlevîŞiî isyanlarda kendilerini defalarca Ehli Beyt'in hadimi olarak göstermişler ve bundan da Ali evladları anlaşılmıştır39 Abbasoğullarının hilafete geçmeleri ile, Alevî daîler de bu durumu izah etmede zorlanmışlardır Bu Nedenle Emeviler zamanında Ehli Beyt adına yürütülen isyanlar ve akıtılan kanlar bir fayda vermemiş, Ali evladlarının hilafetten mahrum kalması, gönüllerde kapanmaz yaralar açmıştır Ehli Beyt namına yürütülen tüm faaliyetlerde Türkler de kayda değer görevler almışlardır
Abbâsîler ile birlikte İslâm devletinin iç ve dış politikasında kayda değer değişiklikler olmuştu Her şeyden önce Emevî hânedanının peşine düşüp takip etmekte olduğu politika terk edilmiş ve onun yerini Müslüman olan herkese eşit haklar tanınması almıştır İhtilâlin yükünü omuzlarında taşıyan Arap olmayan öğe, devletin yüksek makamlarını ele geçirmiştir
Ilk Önce ilk kez Abbâsîler ile ortaya meydana çıkan vezirlik makamı elde etmek üzere sivil ve askerî kadrolarda İranlılar laf sahibi olmuşlardı Bunlar aralarında eksik sayıda olsa bile Türklerin de bulunduğu muhakkaktır Nitekim İhtilâlin birlik kumandanlarından Muhammed b Sûl, Mervde Abbâsîler lehine propaganda yapan Tarhûn b elZâi ve Ebû Müslimin güvenilir adamlarından Tarhûn elCemmâl, Abbâsî idâresinde temayüz eden ilk Türklerdir
Türklerin, devlet içindeki rakam ve nüfûzları gittikçe artıyordu Kaynaklar, Halife Ebû Cafer elMansûrun Türkleri askerî birlikleri arasına bölge ilk halife olduğunu belirtirler Halife Hârun elReşidin muhafız birliğinin tamamen Türklerden meydana geldiği bilinmektedir üstelik Hârun elReşid zamanında bitmiş tanzim ve tahkim edilen Bizans hududuna yerleştirilen gönüllüler aralarında Türklerin de bulunduğu, hattâ bazı şehirlerde tahkim vazifesinin Ebu Süleym Ferec elHâdim elTürkîye verildiği görülmektedir Hârun elReşidin ölümünden (809) sonradan oğulları elBelirli ile elMemun arasındaki hilâfet mücadelesi ve bu mücadeleyi peşine düşüp takip eden yıllardaki gelişmeler elMemunu devlet kadrolarında büyük bir değişim yapmaya zoraki etti *