ABD tekstile geri döndü, Türkiye'den eski tekstil makineleri alıyor

Türkiye Dokumacılık Sanayii Patronları Sendikası İdare Şurası Lideri Ahmet Hamdi Topbaş, dokumada bölgesel yerine sektörel teşviklere muhtaçlık duyulduğunu belirterek, "Tekstil yalnızca Türkiye'nin değil dünyanın en stratejik kesimlerinden biri. Türk dokumacılık bölümünün Uzak Doğu ülkeleri başta olmak üzere dünyayla rekabet edebilmesi için patron üzerindeki mali yüklerin azaltılması gerekiyor." dedi.

Topbaş, Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Merkezinde düzenlenen "TİSK Basın Sohbetleri"nde, dokumacılık kesiminin durumu, problemleri ve talepleriyle ilgili açıklamada bulundu.

Dünyada hazır giysi perakende piyasasının büyüklüğünün 1,5 trilyon dolar düzeyinde olduğuna dikkati çeken Topbaş, Türkiye'nin Çin, Almanya, Bangladeş, Hindistan ve İtalya ile birlikte dünyanın en büyük dokuma ve hazır giysi ihracatçısı olduğunu söyledi.

Dokumacılık bayan istihdamının en yüksek olduğu kesimlerden

Türk dokumacılık dalının dünyada marka olduğunu, dünyaca ünlü birçok markanın üretim için Türkiye'yi tercih ettiğini belirten Topbaş, bölümüyle ilgili şu bilgileri verdi:

"Türkiye dokuma ve hazır giysi endüstrisi 51 bini aşkın şirketle 90 milyar dolar ciroya ulaşıyor. Dalımızda 403 bin bayan olmak üzere 960 bin üzerinde kayıtlı çalışan bulunuyor. Bayan istihdamının en yüksek olduğu bölümlerden biri olan kesim, imalat sanayi içinde en yüksek istihdamı sağlıyor. Dal olarak temel kimi problemlerimiz kelam konusu. Bunlar ortasında işletme ve istihdamdaki kayıt dışılık da bulunuyor."

Topbaş, kesimin rekabetçiliğinin ve üretim kapasitesinin korunması için ithal hazır giysi ve konfeksiyon eserlerinde ek vergilere gereksinim duyulduğunu söz ederek, şöyle konuştu:

"2019 yılı bizim için çok güzel geçmedi, umudumuz 2020'de. Bölümümüzü muhafazamız ve geliştirmemiz gerekiyor. Bizim fabrikalarımızı bir yerden öteki bir yere kısa müddette taşımamız kelam konusu değil. Taşıyabilsek de ham husus ve nitelikli çalışanı gittiğimiz yere götürebilmemiz epeyce güç. Bundan ötürü dokumacılık kesimi olarak bölgesel teşvik yerine sektörel teşvikler istiyoruz. Dokumacılık yalnızca Türkiye'nin değil dünyanın en stratejik kesimlerinden biri. Türk dokumacılık dalının Uzak Doğu ülkeleri başta olmak üzere dünyayla rekabet edebilmesi için patron üzerindeki güç kullanım bedeli, İşsizlik Sigortası Fonu patron hissesi ve sigorta prim üzere mali yükler azaltılmalı."

ABD, Türkiye'den eski dokuma makineleri alıyor

Sendikanın İdare Heyeti 2. Lideri Nevzat Seyok da dokumacılığın 17,4 milyar dolarla en fazla dış ticaret fazlası veren bölüm olduğunu dikkati çekerek, Türkiye'nin dokumacılığı "stratejik sektör" olarak ilan etmesi gerektiğini söyledi.



ABD ve AB ülkelerinin dokuma üretimine geri dönmek için son devirde gayret içerisinde olduğunu tabir eden Seyok, şunları kaydetti:

"Türkiye, 1970'li yıllarda ABD'den dokuma makineleri ithal etmişti, artık ABD ve Kanada Türkiye'den ikinci el dokuma makineleri almaya başladı. Birebir halde Avrupa'da da dokuma yatırımlarına dönüş kelam konusu. Zira istihdamda yaşanan sıkıntıları ve ithal bağımlılığını dokumayla çözmeye çalışıyorlar."

Seyok, dokuma dalında sentetik eser kullanımındaki artışa karşın pamuğun stratejik ham unsur özelliğini koruduğunu belirterek, "Türkiye'nin pamukta üretim ölçüsü 900 bin ton, tüketimi 1,5 milyon ton. Ülke olarak pamuk konusunda önemli bir siyaset ve vizyona muhtaçlığımız var." dedi.

Programda, TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, Türkiye Dokuma Sanayii Patronları Sendikası İdare Heyeti Üyesi Ender Yürüktümen, Sendikanın Genel Sekreteri Başar Ay da yer aldı.