Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Abdülehad Kimdir

Abdülehad Kimdir

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
37
F-D Coin
19
Abdülehad hakkında veri
Abdülehad hayatı
Abdülehad biyografisi
Abdülehad kimdir

Abdülehad Hindistan evliyâsındandır Adı, Abdülehad bin Zeynelâbidîn'dir Hazreti Ömer'in neslindendir 1520 (H927) senesinde doğdu 1598 (H1007) senesinde Serhend'de vefât etti Kabri şehrin dışarıda kuzey tarafındadır İmâmı Rabbânî hazretleri, Abdülehad'ın yedi oğlundan dördüncüsüdür

Abdülehad genç yaşta Hindistan'ın büyük âlimi Abdulkuddûs'un ilim meclisinde ve sohbetlerinde bulunup, tasavvufta mânevî dereceler kazandı Aralıksız hizmet ve sohbetinde kalmayı istek ettiğini bildirince Abdülkuddûs hazretleri ona; Önce lâzım olan din bilgilerini öğren İlim deryâsında balık gibi yüz, bir sâhilden öteki sâhile geç, sonra tekrar bize gel Bu yola bel bağla ancak, ilimsiz vilâyet, velîlik; tuzu az yemeğe benzerbuyurdu

Abdülehad bu sözleri dinledikten daha sonra, hocası Abdülkuddûs'ün ihtiyar olduğunu, dönüşünde vefât etmiş olabileceğini ve bir daha da ona kavuşamayacağını düşünerek; Korkarım fakat, daha sonra, bu azîz ve yüksek sohbeti bulamamdedi Bunun üzerine; Eğer beni bulamazsan, oğlum Rükneddîn'in sohbetine devâm et ve arayacağını onda arabuyurdu Sabredeyim, bakalım yüksek keremleri ne gösterirsözü gereğice, zâhirî ilimleri tahsîl için oradan ayrıldı Daha tahsîli bitmeden, hocası Abdülkuddûs hazretleri vefât etti Tahsîlini tamamladıktan sonradan, hocası Abdülkuddûs'ün işâreti üstüne, Şeyh Rükneddîn'in yanına gitti O da babasının işâretine uyarak, Abdülehad'a büyük bir alâka gösterip tasavvufta yetiştirdi Kâdiriyye ve Çeştiyye tarîkatlarından icâzet, diploma verdi

Abdülehad hazretleri, hocası Abdülkuddûs'ün en ilk önce gelen talebelerinden Şeyh Celâl Tehânîserî'nin sohbetlerine de devâm etti Onun meclisinde iken, Kâdirî tarîkatının o zaman en büyük âlimi olan Şâh Kemâl ile görüşüp sohbette bulundu Bu görüşmeleri senelerce devâm etti ve bu sohbetlerden çok faydalar elde etti Şâh Kemâl ile görüşmesi ve tanışması Şeyh Celâl Tehânîserî'nin bir sohbeti sırasında olmuştu Birgün Şâh Kemâl Şeyh Celâl Tehânîserî'nin sohbetine gelmiştiAbdülehad, Şâh Kemâl'in üstün hâllerini görür görmez, onunla tanışıp dost olmak istedi Sohbetten sonradan dışarı çıkınca görüşüp tanıştı Abdülehad'a; Benim ismim Kemâl'dir Pâil'de otururum, evim oradadır Eğer sohbetimizin sırrını çakmak isterseniz, oraya buyurun da sohbet edelimdedi Pâil, Serhend şehrine emrindeki, yirmiyirmi beş kilometre mesâfede bir kasaba idi

Şâh Kemâl, Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin tarîkatı silsilesinden olan Şeyh Fudayl'a talebe olmuş, tasavvufda yüksek hâller sâhibi bir zât idi Tasavvuf hâlleriyle kendinden geçmiş bir vaziyette, tenhâ yerlerde ve sahrâlarda dolaşırdı Suya, yemeğe, yatmaya ve konuşmaya ihtiyâcı olunca, bulunduğu ıssız ve verimsiz sahrâlardan ansızın bir büyük kasaba görünür, orada bulunanlar Şâh Kemâl'e hürmet ve ikrâm göstererek, arzu ettiği şeyleri isteksizce getirir, ziyâfetler verirlerdi Şâh Kemâl getirilen yemeklerden yer, sularından içer, gece de yanlarında kalırdı Sabahleyin ortalık aydınlanmaya başlayınca, o görünen şehir halkı ve halk müziği gözden kaybolur, tekrar sahrâda yalnız kalırdı

İmâmı Rabbânî hazretleri, babası Abdülehad'ın, hocası Şâh Kemâl'den şöyle bahsettiğini nakletmiştir:

Şeyh tasavvufun ince meselelerini anlatmak istediğinde, dinleyenlerin ilimdeki seviyelerine göre konuşur, sırları çözebilecekleri derecede anlatırdı

İmâmı Rabbânî de Şeyh Kemâl hakkında; Keşf, gözüm açıldığı zaman, Gavsı Sekaleyn Abdülkâdiri Geylânî'den sonra, Kâdirî tarîkatı büyükleri arasında Şeyh Kemâl gibisini az gördümbuyurmuştur

Abdülehad Serhend'e gelince, oradan Şâh Kemâl'in bulunduğu Pâil kasabasına gitti Orada Şâh Kemâl ile sohbetler yapıp aralarında muhabbet ve arkadaşlık meydana geldi Şâh Kemâl de çolukçocuğuyla Pâil'den Serhend'e kazanç, günlerce kalıp Abdülehad ile sohbet ederlerdi Abdülehad Şâh Kemâl'in sohbetlerinde sayısız faydalar elde edip, hayret verici hallere ve kerâmetlere şâhid oldu Şâh Kemâl 1 (H981) senesinde, seksen yaşında vefât edince Serhend'in Kihtel kasabasında defn edildi

Abdülehad, ilim ve mârifette yükselmek için yaptığı seyahatler esnasında, pekçok ilim ve mârifet sâhibinin sohbetinde bulundu Sonradan memleketine dönüp, vefâtına dek Serhend'de kaldı Ömrü insanlara yararlı olmakla geçti Geceleri tâat ve ibâdetle geçirir, Allah için ağlar, gözyaşı dökerdi Çok talebesi ve sevenleri vardı Tevâzûsundan dolayı kendini hiç kimseden bambaşka görmez ve hiç birinin kendisine hizmet etmesini kabûl etmezdi Ekseriyâ, evinin ihtiyaçlarını pazardan kendisi taşır, kimsenin taşımasına müsâade etmezdi Ömrünü Resûli ekreme pek bir sadakât ile geçirdi ancak, bir sünneti bile terk etmezdi Sünnet olan tâatları ve duâları yapar, tasavvuf ehlinin, azîmetle, en iyi olduğu bildirilenle amel etmesi husûsuna da dikkat ederdi

Gündüzleri, kendisinden ilim öğrenmek isteyen talebelere ders verirdi Bu hususta yazılı olan uzun ve şiddet kitapları, en ince noktalarına değin gâyet güzel açıklayıp îzâh ederdi Her ilimde, özellikle fıkıh ve usûl ilminde benzersiz bir âlimdi Zamânın âlimleri ve büyükleri onu kendilerine öğretmen ve üstâd kabûl ederek çok istifâde ederlerdi Şöyle nakledilmiştir ki; Abdülehad hazretleri usûl ilminde meşhûr bir eser olan Usûli Pezdevî'nin derin mânâlarındaki incelikleri açık bir şekilde anlatırdı

Okuyarak, çalışarak elde edilen bilgilerle, mânevî bilgileri birleştirmişti

Te'arrûf, AvârifülMe'ârif ve FüsûsülHıkem ve bunlar gibi evliyânın büyükleri tarafından yazılı olan kitapları okur ve fazla hoş îzâh ederdi Pekçok şevk ve haz sâhibi, onun yanında bu kitapların okunmasından ve dinlemekten şımartma alırdı

Uzakta yakından sohbetine gelerek, okunan kitapları ve Abdülehad'ın yaptığı îzâhları dinlerlerdi Onun anlatışının ve sohbetinin bereketiyle maksatlarına kavuşurlardı Şeyhi Ekber Muhyiddîn Arabî'nin bildirdiği ince mânâları anlamakta eşsiz idi Allahü teâlânın ihsânı ile, yaratılışının yüksekliğinden ve fazla yüksek maksatlı olmasından, dînin emirlerine bütün uyar, İslâmiyete uymayan hâllere ve sözlere değerinde vermezdi İmâmı Rabbânî hazretleri; Pederim ve üstâdım, sebebi hayâtım ve saâdetim; abdestte, tahârette ve namazda, öyle ziyâde uyarı gösterir, edeplere riâyet ederdi Ben bunları babamdan görerek öğrendim Herbir edebe, bütün incelikleri ile riâyeti kitablardan öğrenmek basit değildirbuyurmuştur

Bir gün, sâdık dostlarından birisi Abdülehad'ın odasına girmişti İçeri girer girmez, Abdülehad hazretlerini, uzuvları kopmuş ve indirilmiş, yere uzanmış bir hâlde gördü İçeri giren kimse, bu işi yapan, ya hırsız yâhut da düşmandır diye düşündü Sonradan korkarak ve bağırarak, büyük bir endişe ile dışarı çıktı Bir başkasına bu durumu bildirdi Hemencecik ikisi aniden odaya girdiler dahası baktılar ki, Abdülehad hazretleri, gizli ve sağlam bir şekilde murâkabe eder bir hâlde oturuyor Ağlayarak ayaklarına kapandılar Onlara; Ben hayatta kaldığım müddetçe bu sırrı kimseye söylemeyin!buyurdu Bu hâlin sebebini sorduklarında da; Böylece bir şey idi ki, onu anlatacak laf bulamambuyurdular Lakin hâli ile yarı Mevlânâ Celâleddîni Rûmî'nin şu beytlerini terennüm ediyordu

Düşmanız kendimize, o yâr bizi çekiyor
Gark olmuşuz denize, bizi dalga çekiyor
Onun âşıklarına, Azrâil'in yolu değil,
Dostun âşıklarını, sevdâ aşkı çekiyor
Susamışlar fîgân eder,
Çaktırmadan yüz can verir, dildâri peydâ çekiyor
Yeter, âşıkların katlinin sırrını söylersem,
Münkirleri kızdırıp, inkârını çekiyor

Abdülehad, evliyânın meşhûrlarından olan ve oğlu İmâmı Rabbânî'nin hocası Bâkibillah hazretleri ile görüşmeyi fazla özlem ettiği hâlde, görüşemeden vefât etmişti Bunu, İmâmı Rabbânî hazretleri şöyle anlatmıştır:

Babamın bu büyük arzûsunu vefâtından daha sonra, Muhammed Bâkibillah hazretlerine arzettim Biz de onları görmeyi fazla isterdik Serhend'e gitseydik onlardan bir şey öğrenirdikbuyurdu

İmâmı Rabbânî hazretleri yeniden şöyle anlatmıştır:

Babamın bana; Ehli beytin sevgisinin, îmân ve hüsni hâtimeye yâni son nefeste îmân ile gitmeye büyük tesiri olurdediğini hatırlayınca, can verme anlarında bunu kendisine sordum Allahü teâlâya hamd ve şükürler olsun, o muhabbetle ve sevgiyle doluyum, nîmet deryâsında yüzüyorumbuyurdu Beyt:

İlâhi! Fâtıma evlâdı hürmetine,
Son sözüm sözcüki tevhîd eyle

Abdülehad hazretleri buyurdu fakat:

Kalbime, Allahü teâlânın yardımı ile öyle geliyor fakat, namazın sonunda teşehhüdde, Ettehiyyâtü'nün okunmasının emredilmesi namazın müminlerin mîrâcı olduğunu hatırlatmaktır O hâlde lâyıkdır ki, müminlerin mîrâcında da, Peygamber efendimize mîrâcında hâsıl olan yüksek hâllerden ve benzersiz şereflerden bir şeyler bulunsun Allahü teâlâ lütfederek, bize de Resûlünün kâsesinden bir yudum ihsân etti Ettehiyyâtü'den sonra, Peygamber efendimize salevât okunmasının emredilmesi, müminlerin mîrâcının Resûlullah'a uyup, tâbi olmakla hâsıl olacağını gösteriyor Yine bu salevâtlar, Peygamber efendimize uymakla şereflenmenin ve verimli hidâyetlerine kavuşan müminlere verilen nîmetin hakkının edâsı, şükrüdür Ayrıca, Peygamber efendimizin ümmetine, mîrâc ile şereflenmeyi bahşettiğini gösteren bir tenbih ve uyarmadır

Yine şunu işâret etmektedir oysa, ümmetin en yükseklerinden birkaçı, o en yüksek mertebeye çıkarlarken, Resûlullah efendimize tâbi olmak, adapte etmek dâiresinden dışarı çıkamazlar Onların sonu Resûlullah'ın başlangıcına yetişemez ve hepsinin başı, Resûlullah'ın ayaklarının altındadır

Tasavvufa dâir bir kitap gördüm Onda şöyle yazılmış idi:

Yemeklerde îtidâle, orta hale dikkat etmek, normali muhâfaza etmek, matlûba, sevgiliye kavuşmaya kâfidir Bu husûsa riâyet edince, zikre ve fikre ihtiyaç yoktur

Abdülehad'ın yedi oğlu vardı İmâmı Rabbânî dördüncü oğludur En büyük oğlu Şeyh Şâh Muhammed'i kendisi yetiştirip tasavvufta yükseltmiştir İmâmı Rabbânî hazretleri bu kardeşi için babasının şöyle dediğini nakleder:

Babam çoğu defâ buyurdu ki: Şâh Muhammed, sözde ve hâlde olgun bir talebedirBu oğlu kendisi hayatta iken vefât etti

İmâmı Rabbânî hazretleri şöyle anlatmıştır:

Bu kardeşim vefât ederken baş ucunda idim Âniden gülüş etti Sebebini sordum; Hakîkâtı Muhammedî bana zâhir oldu, gözüktü, onu seyrediyorum!dedi

Abdülehad hazretleri, din bilgilerinde kıymetli kitaplar yazmıştır Bunlardan bazıları şunlardır:

1) KünûzülHakâyık, 2) Mi'râcı Nebî, 3) RisâleiEsrârütTeşehhüd

NAMUS VE İSMET CEVHERİ

Abdülehad hazretleri zâhirî ve bâtınî ilimleri elde etmek için çoğu beldeleri gezdi Bir memlekette pozitif kalmaz, başka yere giderdi Böylece pekçok şehir halkı ve beldelerde bulunmuştu Hindistan'ın meşhûr kasabalarından Skendere'de de ilim yaymak için bir müddet kaldı Yüzünde nûr, alnında mârifet eserleri parlıyordu

Bir gün, Skendere'nin asil âilelerinden sâliha bir hanım, firâsetiyle Abdülehad'ın mübârek, değerli bir kimse olduğunu anlayıp, ona haber göndererek; Kendi kucağımda terbiye edip büyüttüğüm bir kız kardeşim vardır Iffet ve ismet cevheridir İsterim oysa size nikâh eyleyeyim Ümit ederim oysa bu teklifimi kabûl edersinizricâsında bulundu Abdülehad önce, evet diyemedi, özür diledi Daha Sonra Allahü teâlâya duâ edip, bu hususta uğurlu olan şeyi nasîb etmesini istedi Sonradan o kızla evlenmeyi kabûl etti ve onunla nikâhlandı Bundan sonradan bir müddet Skendere'de kaldı Hâlis niyetle, Allah rızâsı için yapılan bu evlilikten İmâmı Rabbânî gibi büyük bir zât dünyâya geldi

1) Tam İlmihâl Seâdeti Ebediyye; s971
2) Mektûbât (İmâmı Rabbânî); c1, 226 mektûb, c2, 44 mektûb
3) ZübdetülMakâmât; s91,104
4) UmdetülMakâmât; s116
5) HadarâtülKuds; s28 *
 

Similar threads

ABDÜLEHAD Hindistan evliyâsından İsmi, Abdülehad bin Zeynelâbidîn'dir Hazreti Ömer'in neslindendir 1520 (H927) senesinde doğdu 1598 (H1007) senesinde Serhend'de vefât etti Kabri şehrin dıştan kuzey tarafındadır İmâmı Rabbânî hazretleri, Abdülehad'ın yedi oğlundan dördüncüsüdür Abdülehad genç...
Cevaplar
0
Görüntüleme
166
Abdülehad Serhendi hakkında bilgi Abdülehad Serhendi Kimdir Abdülehad Serhendi 1635 (H1045) senesinde Serhend'de doğdu,Hindistan'da yetişen evliyânın büyüklerinden İmâmı Rabbânî hazretlerinin üçüncü oğlu olan Muhammed Saîd Fârûkî'nin beşinci oğludur Hazreti Vahdetlakabıyla, kardeşleri...
Cevaplar
0
Görüntüleme
83
Abdülehad Nûri Kim Abdülehad Nûri Hayatı Abdülehad Nûri Biyografi Abdülehad Nûri Kimdir Abdülehad Nûri İstanbulda yetişen evliyanın büyüklerindendir İsmi Abdülehad Nuri bin Muslihuddin, künyesi EbülMekarimdir 1593 (H 1002) senesinde Sivasta doğdu Abdülehad Nûri 1651 (H 1061) senesinde...
Cevaplar
0
Görüntüleme
87
ABDÜLEHAD SERHENDÎ Hindistan'da yetişen evliyânın büyüklerinden İmâmı Rabbânî hazretlerinin üçüncü oğlu olan Muhammed Saîd Fârûkî'nin beşinci oğludur Hazreti Vahdetlakabıyla, kardeşleri arasında da Hazreti Meyân Gülismiyle meşhûr olmuştur 1635 (H1045) senesinde Serhend'de doğdu, 1710 (H1122)...
Cevaplar
0
Görüntüleme
230
Fethullah Evdehi Hayatı Hakkında Bilgi Fethullah Evdehi Biyografisi Hindistan'da yetişen ''Dehlî'' İslâm âlimleri ve evliyâ büyüklerindendir Fethullah Evdehî diye tanınır Doğum ve vefât târihleri tesbit edilememiş ise de, onuncu asrın başlarında vefât ettiği bilinmektedir Önceleri...
Cevaplar
0
Görüntüleme
107
858,506Konular
983,015Mesajlar
33,105Kullanıcılar
2955SamsunSon üye
Üst Alt