ABDULEHAD NURÎ
İstanbul'da yetişen buyuk velilerden İsmi Abdulehad NUri bin Muslihuddin Mustafa Safai bin İsmail bin Ebu'lBerekat, kunyesi Ebu'lMekarim'dir 1594 (H1003) veya 1604 (H1013) senesinde Sivas'ta doğdu Annesi Şemseddini Sivasi'nin buyuk kardeşi Muharrem Efendinin kızı Safa Hatundur Abdulehad NUri Efendi ilim tahsiline Sivas'ta başladı İstanbul'da tamamlayıp zahiri ve batıni ilimlerde yuksek derecelere ulaştı 1651 (H1061) senesi Safer ayının ilk Cuma gunu ikindi vaktine yakın vefat etti Cenaze namazı Azizzade Şeyh Abdulbaki Efendi tarafından kıldırılıp Eyup Nişancası'nda, murşidi Abdulmecid Sivasi hazretlerinin turbeleri karşısına defnedildi Sevenlerinden YUsuf Ağazade Mustafa Efendi, kabrinin uzerine bir turbe yaptırdı
Abdulehad NUri Efendi, daha uc yaşında iken annesinin amcası buyuk alim Şemseddin Sivasi'nin nazar ve feyzine kavuştu Şemseddin Sivasi hazretleri vefatına yakın; Abdulehad'ı bana getirin!buyurdu Abdulehad'ı getirip Şemseddin Sivasi'nin kucağına verdiler Şemseddin hazretleri Abdulehad'ı ilahi sırlarla dolu goğsune bastırdı ve tam bir teveccuh ile teveccuhte bulundu Sonra Anne Hatuna teslim etti Emirleri uzerine, mahremleri olan hanımlar dışarı cıktılar Onlardan sonra iceriye, dışarda bekleyen halifeleri ve talebeleri girdiler Şemseddin Sivasi onlarla birlikte, bir saat kadar Allahu tealanın zikri ile meşgUl oldular Daha sonra bir dua okumaya başladılar ve duanın bitiminde rUhunu teslim ettiler Oradakilerden bazısı, vefat etti, bazısı da vefat etmedi diye tereddud ettiler En sonunda iclerinden birisi, Şemseddin Sivasi'nin yanına varıp, vefatını gordu, mahzUn ve kederli bir şekilde diğerlerine bildirdi
Abdulehad NUri Efendi henuz kucuk yaşta babasız kaldı Dayısı Abdulmecid Sivasi yeğenini himayesine alarak tahsil ve terbiyesiyle meşgUl oldu
Halvetiyye yolunun buyuklerinden Şeyh Şemseddini Sivasi'nin halifesi olan Abdulmecid Efendi, devrin padişahı Sultan Ucuncu Mehmed Han tarafından davet edilince yeğeni Abdulehad NUri'yi de beraberinde İstanbul'a getirdi Abdulehad NUri bir yandan medrese tahsiline devam ederken bir yandan da dayısından tasavvuf terbiyesi gordu Kırk erbain yani bin altı yuz gun devamlı yalnız olarak bir yerde itikaf edip ibadetle meşgUl oldu Manevi derecelere kavuştu Murşidi hocası Abdulmecid Sivasi'den icazet, diploma alarak halifesi olduHocası tarafından insanları doğru yola ulaştırmaya memur edildi Yirmi yaşlarında kitap yazmaya başladı
Abdulehad Efendi, ResUlullah efendimizin sallallahu aleyhi ve sellem mubarek işaretleri ile Midilli'ye gonderildi Giderken en kısa zamanda tekrar İstanbul'a doneceğini bildirdi Abdulehad Efendi Midilli'yi teşrif ettiklerinde, yetmiş gayri muslim, onun vasıtasıyla İslamiyeti kabUl etti Midilli halkı Abdulehad Efendiyi cok sevdi ve hemen hepsi ona talebe oldu Dayısı ve hocası olan Abdulmecid Sivasi bu durumu duyunca; Aferin Abdulehad'a! Umduğumuzdan fazla tasarruf kuvvetine sahipmişbuyurdu O sırada, donanma komutanlarından hayır sahibi bir zat olan Balizade Hasan Bey, Midilli'ye gelişinde; cami, dergah ve pekcok odalar ve yemekhaneden meydana gelen bir kulliye yaptırdı Burayı Abdulehad Efendi ve ondan sonra gelecek talebelerine tahsis etti
Zamanın şeyhulislamı Yahya Efendi, Midilli'de Abdulehad Efendinin verdiği vazları, dersleri ve hizmetleri cok beğenerek, kalbten bir sevgi beslemeye başladı Bir gun Abdulmecid Sivasi'nin ziyaretine giden Yahya Efendi ona; Abdulehad Celebi'yi davet edin de, mehmed Ağa dergahını ona verelim İnşaallah o, İstanbul'da vazları ve halkı doğru yola goturmesi ile, zamanının bir tanesi olacaktırdedi Abdulmecid Sivasi bu teklifi kabUl etti Bir mektup yazıp, Abdulehad Efendiyi cağırınca, derhal İstanbul'a geldi Doğruca dayısı ve hocası Abdulmecid Sivasi'nin huzUruna girdi Dayısı; Oğul, Şeyhulislam Yahya Efendi seni ister Varın ziyaret edin Muradı şerifleri nedir? Bir gorunbuyurdu Yahya Efendinin huzUruna varınca, Şeyhulislam; Abdulehad Celebi! Sana merhUm Mehmed Ağa dergahını verdik Burası şerefli bir dergahtırdedi Abdulehad Efendi, Şeyhulislam Yahya Efendi'nin bu teklifini kabUl etti ve dua buyurdu Oradan ayrılıp, hocası Abdulmecid Sivasi'nin yanına gitti ve durumu arz etti Dayısı da; Allah mubarek eylesin Midilli'yi, feth ile gonulleri ihya ettin İnşaallah İstanbul'da da cok kimsenin ebedi saadetine vesile olursun Hic durma, yerine bir talebeni tayin edip, valideni ve talebelerinden gelmek isteyenleri alıp gel! Dergahında talebelerini terbiye ile meşgUl oldedi Abdulehad dayısı ve hocası Sivasi'nin emrine uyup, talebelerinden fıkıh ve tasavvuf yolunu iyi bilen, Alimi Efendiyi yerine bıraktı Validesini ve talebelerinden birkacını alıp, İstanbul'daki Mehmed Ağa dergahına yerleşti Burada yirmisekiz sene vaz ve nasihatla meşgUl oldu 1635 senesi Rabi'ulahir ayından itibaren; Ayasofya, Fatih ve Sultan Ahmed camilerinde vaz vermeye başladı
İstanbul'da yetişen buyuk velilerden İsmi Abdulehad NUri bin Muslihuddin Mustafa Safai bin İsmail bin Ebu'lBerekat, kunyesi Ebu'lMekarim'dir 1594 (H1003) veya 1604 (H1013) senesinde Sivas'ta doğdu Annesi Şemseddini Sivasi'nin buyuk kardeşi Muharrem Efendinin kızı Safa Hatundur Abdulehad NUri Efendi ilim tahsiline Sivas'ta başladı İstanbul'da tamamlayıp zahiri ve batıni ilimlerde yuksek derecelere ulaştı 1651 (H1061) senesi Safer ayının ilk Cuma gunu ikindi vaktine yakın vefat etti Cenaze namazı Azizzade Şeyh Abdulbaki Efendi tarafından kıldırılıp Eyup Nişancası'nda, murşidi Abdulmecid Sivasi hazretlerinin turbeleri karşısına defnedildi Sevenlerinden YUsuf Ağazade Mustafa Efendi, kabrinin uzerine bir turbe yaptırdı
Abdulehad NUri Efendi, daha uc yaşında iken annesinin amcası buyuk alim Şemseddin Sivasi'nin nazar ve feyzine kavuştu Şemseddin Sivasi hazretleri vefatına yakın; Abdulehad'ı bana getirin!buyurdu Abdulehad'ı getirip Şemseddin Sivasi'nin kucağına verdiler Şemseddin hazretleri Abdulehad'ı ilahi sırlarla dolu goğsune bastırdı ve tam bir teveccuh ile teveccuhte bulundu Sonra Anne Hatuna teslim etti Emirleri uzerine, mahremleri olan hanımlar dışarı cıktılar Onlardan sonra iceriye, dışarda bekleyen halifeleri ve talebeleri girdiler Şemseddin Sivasi onlarla birlikte, bir saat kadar Allahu tealanın zikri ile meşgUl oldular Daha sonra bir dua okumaya başladılar ve duanın bitiminde rUhunu teslim ettiler Oradakilerden bazısı, vefat etti, bazısı da vefat etmedi diye tereddud ettiler En sonunda iclerinden birisi, Şemseddin Sivasi'nin yanına varıp, vefatını gordu, mahzUn ve kederli bir şekilde diğerlerine bildirdi
Abdulehad NUri Efendi henuz kucuk yaşta babasız kaldı Dayısı Abdulmecid Sivasi yeğenini himayesine alarak tahsil ve terbiyesiyle meşgUl oldu
Halvetiyye yolunun buyuklerinden Şeyh Şemseddini Sivasi'nin halifesi olan Abdulmecid Efendi, devrin padişahı Sultan Ucuncu Mehmed Han tarafından davet edilince yeğeni Abdulehad NUri'yi de beraberinde İstanbul'a getirdi Abdulehad NUri bir yandan medrese tahsiline devam ederken bir yandan da dayısından tasavvuf terbiyesi gordu Kırk erbain yani bin altı yuz gun devamlı yalnız olarak bir yerde itikaf edip ibadetle meşgUl oldu Manevi derecelere kavuştu Murşidi hocası Abdulmecid Sivasi'den icazet, diploma alarak halifesi olduHocası tarafından insanları doğru yola ulaştırmaya memur edildi Yirmi yaşlarında kitap yazmaya başladı
Abdulehad Efendi, ResUlullah efendimizin sallallahu aleyhi ve sellem mubarek işaretleri ile Midilli'ye gonderildi Giderken en kısa zamanda tekrar İstanbul'a doneceğini bildirdi Abdulehad Efendi Midilli'yi teşrif ettiklerinde, yetmiş gayri muslim, onun vasıtasıyla İslamiyeti kabUl etti Midilli halkı Abdulehad Efendiyi cok sevdi ve hemen hepsi ona talebe oldu Dayısı ve hocası olan Abdulmecid Sivasi bu durumu duyunca; Aferin Abdulehad'a! Umduğumuzdan fazla tasarruf kuvvetine sahipmişbuyurdu O sırada, donanma komutanlarından hayır sahibi bir zat olan Balizade Hasan Bey, Midilli'ye gelişinde; cami, dergah ve pekcok odalar ve yemekhaneden meydana gelen bir kulliye yaptırdı Burayı Abdulehad Efendi ve ondan sonra gelecek talebelerine tahsis etti
Zamanın şeyhulislamı Yahya Efendi, Midilli'de Abdulehad Efendinin verdiği vazları, dersleri ve hizmetleri cok beğenerek, kalbten bir sevgi beslemeye başladı Bir gun Abdulmecid Sivasi'nin ziyaretine giden Yahya Efendi ona; Abdulehad Celebi'yi davet edin de, mehmed Ağa dergahını ona verelim İnşaallah o, İstanbul'da vazları ve halkı doğru yola goturmesi ile, zamanının bir tanesi olacaktırdedi Abdulmecid Sivasi bu teklifi kabUl etti Bir mektup yazıp, Abdulehad Efendiyi cağırınca, derhal İstanbul'a geldi Doğruca dayısı ve hocası Abdulmecid Sivasi'nin huzUruna girdi Dayısı; Oğul, Şeyhulislam Yahya Efendi seni ister Varın ziyaret edin Muradı şerifleri nedir? Bir gorunbuyurdu Yahya Efendinin huzUruna varınca, Şeyhulislam; Abdulehad Celebi! Sana merhUm Mehmed Ağa dergahını verdik Burası şerefli bir dergahtırdedi Abdulehad Efendi, Şeyhulislam Yahya Efendi'nin bu teklifini kabUl etti ve dua buyurdu Oradan ayrılıp, hocası Abdulmecid Sivasi'nin yanına gitti ve durumu arz etti Dayısı da; Allah mubarek eylesin Midilli'yi, feth ile gonulleri ihya ettin İnşaallah İstanbul'da da cok kimsenin ebedi saadetine vesile olursun Hic durma, yerine bir talebeni tayin edip, valideni ve talebelerinden gelmek isteyenleri alıp gel! Dergahında talebelerini terbiye ile meşgUl oldedi Abdulehad dayısı ve hocası Sivasi'nin emrine uyup, talebelerinden fıkıh ve tasavvuf yolunu iyi bilen, Alimi Efendiyi yerine bıraktı Validesini ve talebelerinden birkacını alıp, İstanbul'daki Mehmed Ağa dergahına yerleşti Burada yirmisekiz sene vaz ve nasihatla meşgUl oldu 1635 senesi Rabi'ulahir ayından itibaren; Ayasofya, Fatih ve Sultan Ahmed camilerinde vaz vermeye başladı