iltasyazilim
FD Üye
Abdülkadir Deştuti hayatı
Abdülkadir Deştuti biyografisi
Abdülkadir Deştûti Kimdir
Abdülkadir Deştûti Darı evliyâsından
İsmi Abdülkâdir, lakabı Zeynüddîn'dir Babası Hicâzî diye bilinen Bedrüddîn Muhammed'dir Mısır'ın Nil Nehri kenarında yer alan Cezîre bölgesinde doğdu Doğum târihi belli değildir
Abdülkadir Deştûti Küçük yaşta ilim tahsîline başlayan Abdülkâdir Deştûtî, zamânının büyük âlimlerinin huzûrunda yetişti ve kemâle geldi Birçok fazîletin kendisinde toplandığı, evliyâlık yolunda derecesi yüksek bir zât idi Hoş hâlleri ve kerâmetleri çoktu
Bir kimsenin hidâyete kavuşması diğer insanların elinde değildir Bize düşen, doğruyu anlatmaktır, Allahü teâlâ o kimsenin hidâyete kavuşmasını murâd etmiş ve bunda da bizi vesîle kılmış ise, koskocoman nîmettir Her kim; saâdet, Allahü teâlâdan diğer bir kimsenin elindedir dese, yalan söylemiş olurbuyururdu Bununla berâber, evliyâlık yolunda ilerlemiş olan büyükler, açık olan kalb gözleri ve firâset nûrları ile, bâzı kimselere hidayet nasîb olacağını anlayıp, onlarla ilgilenir, alâkadâr olurlar Dışarıdan gören ve bu inceliği anlıyamıyanlar da, bu hâle şaşkınlık ederler
Abdülkâdir Deştûtî, millet arasında olduğu gibi, devlet adamları ve sultanlar arasında da îtibâr sâhibi idi Evliyâ aralarında Sâhibi Mısır yâni Mısır'ın sâhibi ve mânevî sultânı diye isimlendirilirdi
Memlûk sultanlarından Sultan Kayıtbay, Abdülkâdir Deştûtî hazretlerini fazla sever, hürmet ve edebde kusûr etmezdi Atına binip giderken, yolda Deştûtî'yi görse, hemencecik iner ve onu bindirirdi Onun nasîhatlarına uyar, bu sebeple huzûrlu ve rahat olurdu
Abdülkadir Deştûti'nin Allahü teâlâya ve Resûlullah efendimize olan aşkı, bağlılığı pekçok idi Bu aşk ile âdetâ yanıp tutuşurdu Bir sene yavaşça yürüyerek, yalın etap, büyük bir edeb ve huşû içerisinde hacca gitti Haremi şerîfe ulaştığında gözyaşları ile Kâbei muazzama eşiğine kapandı ve eşiğe yanağını koyarak kendinden geçti O Kadar fakat, üç gün kendine gelemedi
Abdülkâdir Deştûtî bir talebesine şöyle nasîhat etti:
Dünyâya âid olsun, âhirete âid olsun, tüm işlerinde Allahü teâlâdan başka hiçbir şeye iltifat etmemeni, O'ndan başka hiçbir şeye güvenmemeni sana öğüt ederim Bütün işler, Allahü teâlânın emri ve dilemesi ile olur O hâlde sen, işleri takdîr edip yaratana dön O'na yönel ve O'ndan diğer hiçbir şeyin rızâsını O'nun rızâsından üstün alıkoyma
Bir kimsenin kalbinde Allahü teâlânın heybeti, azameti, korkusu yerleşince, işlerin zorluğu, meşakkatli olması o kimseden uzaklaşır Yâni, işler o kimseye meşakkatli ve kuvvet gelmez O kimse öyle bir hâle gelir oysa, bütün bela ve sıkıntılar, ona iki rekat namaz kılmaktan daha basit ve daha hafif gelir
Abdülkâdir Deştûtî hazretlerinin vefâtı yaklaştığında, ağlaması, ağlayıp sızlayarak Allahü teâlâya yalvarması çok arttı Kabirleri kazıp hazırlayan kimseye; İşini yapmakta acele et Zîrâ zaman fazla yaklaştıbuyurdu ve ertesi gün 1524 (H931) senesinde Kahire'de vefat etti BabüşŞa'riyye'nin dış kısmına defn edildi Vefâtının 1527 (H934) olduğu da söylenti edilmektedir
özel baskı *
Abdülkadir Deştuti biyografisi
Abdülkadir Deştûti Kimdir
Abdülkadir Deştûti Darı evliyâsından
İsmi Abdülkâdir, lakabı Zeynüddîn'dir Babası Hicâzî diye bilinen Bedrüddîn Muhammed'dir Mısır'ın Nil Nehri kenarında yer alan Cezîre bölgesinde doğdu Doğum târihi belli değildir
Abdülkadir Deştûti Küçük yaşta ilim tahsîline başlayan Abdülkâdir Deştûtî, zamânının büyük âlimlerinin huzûrunda yetişti ve kemâle geldi Birçok fazîletin kendisinde toplandığı, evliyâlık yolunda derecesi yüksek bir zât idi Hoş hâlleri ve kerâmetleri çoktu
Bir kimsenin hidâyete kavuşması diğer insanların elinde değildir Bize düşen, doğruyu anlatmaktır, Allahü teâlâ o kimsenin hidâyete kavuşmasını murâd etmiş ve bunda da bizi vesîle kılmış ise, koskocoman nîmettir Her kim; saâdet, Allahü teâlâdan diğer bir kimsenin elindedir dese, yalan söylemiş olurbuyururdu Bununla berâber, evliyâlık yolunda ilerlemiş olan büyükler, açık olan kalb gözleri ve firâset nûrları ile, bâzı kimselere hidayet nasîb olacağını anlayıp, onlarla ilgilenir, alâkadâr olurlar Dışarıdan gören ve bu inceliği anlıyamıyanlar da, bu hâle şaşkınlık ederler
Abdülkâdir Deştûtî, millet arasında olduğu gibi, devlet adamları ve sultanlar arasında da îtibâr sâhibi idi Evliyâ aralarında Sâhibi Mısır yâni Mısır'ın sâhibi ve mânevî sultânı diye isimlendirilirdi
Memlûk sultanlarından Sultan Kayıtbay, Abdülkâdir Deştûtî hazretlerini fazla sever, hürmet ve edebde kusûr etmezdi Atına binip giderken, yolda Deştûtî'yi görse, hemencecik iner ve onu bindirirdi Onun nasîhatlarına uyar, bu sebeple huzûrlu ve rahat olurdu
Abdülkadir Deştûti'nin Allahü teâlâya ve Resûlullah efendimize olan aşkı, bağlılığı pekçok idi Bu aşk ile âdetâ yanıp tutuşurdu Bir sene yavaşça yürüyerek, yalın etap, büyük bir edeb ve huşû içerisinde hacca gitti Haremi şerîfe ulaştığında gözyaşları ile Kâbei muazzama eşiğine kapandı ve eşiğe yanağını koyarak kendinden geçti O Kadar fakat, üç gün kendine gelemedi
Abdülkâdir Deştûtî bir talebesine şöyle nasîhat etti:
Dünyâya âid olsun, âhirete âid olsun, tüm işlerinde Allahü teâlâdan başka hiçbir şeye iltifat etmemeni, O'ndan başka hiçbir şeye güvenmemeni sana öğüt ederim Bütün işler, Allahü teâlânın emri ve dilemesi ile olur O hâlde sen, işleri takdîr edip yaratana dön O'na yönel ve O'ndan diğer hiçbir şeyin rızâsını O'nun rızâsından üstün alıkoyma
Bir kimsenin kalbinde Allahü teâlânın heybeti, azameti, korkusu yerleşince, işlerin zorluğu, meşakkatli olması o kimseden uzaklaşır Yâni, işler o kimseye meşakkatli ve kuvvet gelmez O kimse öyle bir hâle gelir oysa, bütün bela ve sıkıntılar, ona iki rekat namaz kılmaktan daha basit ve daha hafif gelir
Abdülkâdir Deştûtî hazretlerinin vefâtı yaklaştığında, ağlaması, ağlayıp sızlayarak Allahü teâlâya yalvarması çok arttı Kabirleri kazıp hazırlayan kimseye; İşini yapmakta acele et Zîrâ zaman fazla yaklaştıbuyurdu ve ertesi gün 1524 (H931) senesinde Kahire'de vefat etti BabüşŞa'riyye'nin dış kısmına defn edildi Vefâtının 1527 (H934) olduğu da söylenti edilmektedir
özel baskı *