Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Abdullah Archibald Hamilton Kimdir, Hayatı

Abdullah Archibald Hamilton Kimdir, Hayatı

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Abdullah Archibald Hamilton biyografisi
Abdullah Archibald Hamilton hakkında veri


Abdullah Archibald Hamilton

Sir Archibald Hamilton, İngiltere ’nin ünlü bir diplomatı olup, Birinci Cihan Harbinde deniz subayı olarak vazife yapmıştır Meşhur bir aileden gelmekte olup, baronet (Baron adayı demekdir) ünvanı taşımaktadır 1923 senesinde İslam dinini kabul etmekle şereflenmiştir

Abdullah Archibald Hamilton Neden müslüman oldum ?

Büluğa erdikten sonra, İslam dininin sadeliği ve billur gibi berraklığı, beni her zaman kendisine cezbetmişti Bir hıristiyan olarak doğduğum ve bir hıristiyan terbiyesi aldığım halde, batıl akidelere bir türlü inanmamış, her zaman hakkı, hakikati ve mantığı, körü körüne inanışlara tercih etmiştim Ben, bir tek Allaha, huzur ve ihlas ile ibadet etmek istiyordum Halbuki ne Roma kilisesi “katoliklik, ne de İngiliz kilisesi “protestanlık, bunu bana sağlıyamıyordu İşte bu sebeple beni tam tatmin eden müslümanlığı, vicdanımın telkinine uyarak kabul ettim ve ama ondan sonradan, kendimi Allahu tealanın hakiki kulu ve daha iyi bir insan olarak hissetmeğe başladım

Ne yazık ki İslamiyet, birçok hıristiyanlar, cahiller göre, yanlış, uyuşturucu ve yalan, uydurma bir din olarak anlatılmışdır Halbuki, Allahu teala indinde hak din İslamiyettir İslamiyet, kuvvetlinin zayıflarla, zenginlerin fakirlerle birleşmesini karşılayan mükemmel bir dindir Irk iktisadi bakımdan olarak üç sınıfa ayrılırlar Bu sınıflardan birincisi, Allahu tealanın çoğu nimetlerle zengin ettiği kimselerdir İkinci sınıf, hayatını için amaçlamak zorunda olanlardır bundan başka üçüncü derslik vardır Bu sınıfda bulunanlar, kendi kusurları olmadığı halde, kafi derecede kazanamayanlar, işsiz kalanlar, iş yapamaz ülkü gelenlerdir fakat, yoksulluk ve zaruret içindedir İşte İslam, bu üç sınıfın da birbiriyle kaynaşmasını sağlar Zengin olanın fakire destek etmesini emreder Zilletin, ızdırabın ortadan kaldırılması sebeblerini ihsan eder

İslam dini aynı zamanda insanların çalışma kudretine, kişisel gayretine ve iş bakmak kabiliyetlerine de önem verir İslam kanununa tarafından sahipsiz bir araziyi fakir bir çiftlik sahibi, açıklanmış bir süre kendi gayreti ile işlerse, arazi onun olur İslam dini, yok edici değil, yapıcıdır

İslam dini, kumarı ve ona benzer tüm kötü, zararlı oyunları men eder İslam dini, insanı sarhoş eden bütün içkileri de men eder Hakikaten dünyada insanların başına gelen felaketlerin çoğunun sebebi, kumarla içkidir

Biz müslümanlar, herşeyin kader elinde esir olduğuna inanan kimseler değiliz İslamda bahis konusu olan “felek, hiç bir şey yapmadan, ağzını havaya açarak her şeyi Allahu tealadan ummak çağrıda bulunmak değildirTam bunun tersine, Kuranı Kerim ’de Allahu teala daima çalışmağı dikte etmekdedir İnsan bütün gayreti ile çalışacak, bütün zahiri sebeblere yapışacak, fakat ondan daha sonra Allahu tealaya tevekkül edecekdir Çalışmadan önce yok, çalışırken, başarabilmek, kazanmak için, Rabbine yalvararak, Ondan takviye bekleyecekdir İslamın “Hayr ve Şer (iyilik ve musibet) Allahu tealadan kazançakidesi, herşeyi Allahu teala yaratır demektir İslamiyetde “Hiç bir şey yapmadan abes durmak diye bir şey yoktur Kader, olacak herşeyi, Allahu tealanın ezelde bilmesi ve bildiklerini, zamanları gelince, yaratması demekdir

İslamiyet, insanların günahkar olduğu, günah ile doğduğu ve tüm hayatı müddetince keffaret vermeğe mecbur olduğunu, asla kabul etmez İslamiyet, insanların, erkek ve bayan olarak, Allahu tealanın kulları olduğunu, bayan erkek arasında zeka, düşünce, hafıza ve ahlak bakımından mühim ayrım bulunmadığını açıklama eder Ancak, erkekler daha dinç, kaslı yaratıldıkları için ağır, yorucu işler ve nafaka temini bunlara verilmiş, kadınlar, daha kuytu, daha neşe saçan bırakılmak suretiyle mesud kılınmıştır

İslamın bütün müslümanları birbiri ile nasıl kardeş yaptığı hakkında pozitif bir şey anlatmak istemiyorum Zira bütün dünya müslümanların nasıl birbirini sevdiklerini, birbirlerine muavenet, takviye ettiklerini bilirMüslümanlıkta, zengin, fakir, asilzade, köylü, memur, işçi, tüccar, herkes Allahu tealanın huzurunda birdir ve birbirinin kardeşleridir Ben, hangi müslüman memleketine gitdiysem, kendimi kendi evimde ve kardeşlerimin yanında hissettim

Son olarak şunu söyliyeceğim:İslamiyet, insanları tüm gün boyunca keza içten çalışmağa ve hem de Allahu tealaya karşısında kulluk, ibadet vazifesini yapmağa misafir etme eder Bugünkü hıristiyanlık ise, insanları yalnız Pazar günü, güya dua etmeğe, diğer günlerde ise, Allahu tealayı iyice unutarak, dünya işlerine, günahlara sevk eder

İşte, bütün bunlar için müslüman oldum ve müslüman olduğum için iftihar ediyorum *
 
858,496Konular
982,230Mesajlar
30,151Kullanıcılar
draklobitSon üye
Üst Alt