nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
ABDULLAH BİN ZEYD
Tâbiîn devri velîlerinden İsmi, Abdullah bin Zeyd bin Amr elCevmî, künyesi Ebû Kilâbe'dir Basra'da doğdu Doğum târihi bilinmemektedir 722 (H104) senesinde Şam'da vefât etti
Abdullah bin Zeyd, Eshâbı kirâmdan Sâbit bin Kays, Enes bin Mâlik ve Tâbiînden büyük âlim Katâde'den (ranhüm) ders alıp ilimde yükseldi Hadîsi şerîf ilminde sika, sağlam, güvenilir bir zât oldu Bir hadîsi şerîfi öğrenmek için uzun zaman seyâhat ederdi Bu hâlini şöyle anlatır:
Hiç bir işim olmadığı halde Medîne'de, sırf bir hadîsi şerîfi daha önce duymuş olan bir şahıstan kulak vermek için üç gün kaldım
Hadîsi şerîflerin toplanıp, yazılması için uğraşırdı Vefâtından evvel, kitaplarının Tâbiînin büyüklerinden, fıkıh âlimi ve evliyâdan Ebû Eyyûbi Sahtiyânî'ye verilmesini vasiyet etti Bir deve yüküne yakın kitâbı Ebû Eyyûbi Sahtiyânî'ye verildi
Abdullah bin Zeyd sürekli helâl kazanmayı teşvik ederdi Bir gün Eyyûbi Sahtiyânî'ye; Çarşıya git, meslek ara Zirâ en büyük huzûr insanlara muhtâc olmamaktırbuyurdu Diğer birine de; Seni, geçimini tedarik ederken görmek, câmi köşesinde görmemden daha sevimlidirbuyurdu Döküntü hurma satan ve sohbetine devâm eden bir talebesi vardı Ona; Ben, senin sohbet meclisinden faydalandığını zannediyordum Ama şu bir hakikattir; Allahü teâlâ kötü olan her şeyden bereketini almıştırbuyurdu
Çok sıcak bir günde bir kâfile ile hacca gidiyordu Susuzluğu çok şiddetli idi Ellerini açıp; Yâ Rabbî! Sen hararetimi ve susuzluğumu giderirsindiye duâ edince, başı üstünde bir bulut belirip üstüne yağmur yağdı Elbisesi ıslandı ve susuzluğu gitti Lâkin kâfilede bundan başkasına bir damla yağmur düşmedi
Abdullah bin Zeyd hazretlerinin hikmetle doymuş pekçok nasîhat ve sözleri vardır Bir gün; Ayrıca dünyâ, hem de âhirette yaşayan kimseye ne saâdet!buyurunca; Âhirette nasıl yaşandığı kendisinden soruldu, cevâbında; Böyle bir insan dünyâda Allahü teâlâyı hatırından çıkarmadı, dâimâ O'na yalvardı ve bu sâyede âhirette O'nun rahmetine mazhar oldubuyurdu
Kimlerden uzak duralım?diye soruldu Cevâben; Arzu ve istekleri peşinden koşanlarla berâber oturup kalkmayınız Onlarla konuşmayınız Çünkü, sizi kendi sapıklıklarına düşürmelerinden zihninizi karıştırmalarından korkuyorumbuyurdu
Bir tanıdığı arkadaşından şikâyet etmişti Sana, din kardeşinden istemediğin bir şey ulaşırsa, onun için bir özür ara Bir mâzeret bulamazsan, kendi kendine, belki benim bilmediğim bir durum vardır, debuyurdu
Bid'at yâni dinde daha sonra ortaya çıkarılan ve dindenmiş gibi olan hurâfelere ve bid'at sâhiblerine fazla kızar ve şöyle derdi:
Bid'at ehli ile oturmayınız Onlarla sohbet etmeyiniz Zîrâ sizi dalâlete düşürebilirler veya bilmediğiniz kötülüklere bulaştırabilirler Bir kimse bir bid'at ortaya çıkarırsa onunla harb ederim
İlim sâhipleri sorulduğunda:
Âlimler üç kısımdır Bir kısmı, ilmi ile amel eder, insanlar da onun ilmiyle amel ederler Öteki bir kısmı, ilmi ile amel eder, lakin insanlar onun ilmiyle amel etmez Diğer bir kısmı da ilmiyle kendisi amel etmediği gibi halk müziği da amel etmezbuyurdu
Kendisine münâfıkların âhiretteki hâlleri nasıldır? denildi Buyurdu fakat:
Kıyâmet günü Arşı a'lâ kadar bir münâdî Yûnus sûresi 62 âyet ile meâlen; Ey Allah'ın sevgili kulları! Sizin için bir nefret edilen şey yoktur Siz mahzûn da edilmezsiniznidâ eder Bu nidâdan sonradan herkes başını yukarı kaldırır ve; inandık îmân ettik, derler Oysa, münâfıkların başları hiç yukarı kalkmaz ve eğik kalır
Bir defâsında da; Allahü teâlâya şükre sebeb olan dünyâlık insana zarar vermezbuyurdu
Bir sözü anlamayacak kimseye söyleme! Çünkü o söz, ona zararlı olup, menfaat vermez
Abdullah bin Zeyd hazretleri namazlardan daha sonra Allahümme innî es'elüke'ttayyibât ve terkelmünkerât ve hubbe'lmesâkîn ve en tetûbe aleyye ve izâ eradte Lî ibâdike fitneten en teveffenî gayre meftûninduâsını okurdu
Bir talebesi nasîhat istediğinde rivâyet ettiği şu hadîsi şerîfleri bildirdi
Üç şey vardır ancak, bunlar kimde bulunursa o kimse imânın tadını bulur Birincisi, bir kimseye Allah ve Resûlü, başkalarından daha sevgili edinmek İkincisi, bir kimse sevdiğini Allah için hoşuna gitmek Üçüncüsü, bir kimseyi Allah küfürden kurtardıktan sonradan her tarafta küfre dönmekten, ateşe atılmaktan tiksindiği gibi tiksinmek
İşlerin en hayırlısı, fazla aşırı ya da eksik olmayıp, orta mertebede olanıdır*
Tâbiîn devri velîlerinden İsmi, Abdullah bin Zeyd bin Amr elCevmî, künyesi Ebû Kilâbe'dir Basra'da doğdu Doğum târihi bilinmemektedir 722 (H104) senesinde Şam'da vefât etti
Abdullah bin Zeyd, Eshâbı kirâmdan Sâbit bin Kays, Enes bin Mâlik ve Tâbiînden büyük âlim Katâde'den (ranhüm) ders alıp ilimde yükseldi Hadîsi şerîf ilminde sika, sağlam, güvenilir bir zât oldu Bir hadîsi şerîfi öğrenmek için uzun zaman seyâhat ederdi Bu hâlini şöyle anlatır:
Hiç bir işim olmadığı halde Medîne'de, sırf bir hadîsi şerîfi daha önce duymuş olan bir şahıstan kulak vermek için üç gün kaldım
Hadîsi şerîflerin toplanıp, yazılması için uğraşırdı Vefâtından evvel, kitaplarının Tâbiînin büyüklerinden, fıkıh âlimi ve evliyâdan Ebû Eyyûbi Sahtiyânî'ye verilmesini vasiyet etti Bir deve yüküne yakın kitâbı Ebû Eyyûbi Sahtiyânî'ye verildi
Abdullah bin Zeyd sürekli helâl kazanmayı teşvik ederdi Bir gün Eyyûbi Sahtiyânî'ye; Çarşıya git, meslek ara Zirâ en büyük huzûr insanlara muhtâc olmamaktırbuyurdu Diğer birine de; Seni, geçimini tedarik ederken görmek, câmi köşesinde görmemden daha sevimlidirbuyurdu Döküntü hurma satan ve sohbetine devâm eden bir talebesi vardı Ona; Ben, senin sohbet meclisinden faydalandığını zannediyordum Ama şu bir hakikattir; Allahü teâlâ kötü olan her şeyden bereketini almıştırbuyurdu
Çok sıcak bir günde bir kâfile ile hacca gidiyordu Susuzluğu çok şiddetli idi Ellerini açıp; Yâ Rabbî! Sen hararetimi ve susuzluğumu giderirsindiye duâ edince, başı üstünde bir bulut belirip üstüne yağmur yağdı Elbisesi ıslandı ve susuzluğu gitti Lâkin kâfilede bundan başkasına bir damla yağmur düşmedi
Abdullah bin Zeyd hazretlerinin hikmetle doymuş pekçok nasîhat ve sözleri vardır Bir gün; Ayrıca dünyâ, hem de âhirette yaşayan kimseye ne saâdet!buyurunca; Âhirette nasıl yaşandığı kendisinden soruldu, cevâbında; Böyle bir insan dünyâda Allahü teâlâyı hatırından çıkarmadı, dâimâ O'na yalvardı ve bu sâyede âhirette O'nun rahmetine mazhar oldubuyurdu
Kimlerden uzak duralım?diye soruldu Cevâben; Arzu ve istekleri peşinden koşanlarla berâber oturup kalkmayınız Onlarla konuşmayınız Çünkü, sizi kendi sapıklıklarına düşürmelerinden zihninizi karıştırmalarından korkuyorumbuyurdu
Bir tanıdığı arkadaşından şikâyet etmişti Sana, din kardeşinden istemediğin bir şey ulaşırsa, onun için bir özür ara Bir mâzeret bulamazsan, kendi kendine, belki benim bilmediğim bir durum vardır, debuyurdu
Bid'at yâni dinde daha sonra ortaya çıkarılan ve dindenmiş gibi olan hurâfelere ve bid'at sâhiblerine fazla kızar ve şöyle derdi:
Bid'at ehli ile oturmayınız Onlarla sohbet etmeyiniz Zîrâ sizi dalâlete düşürebilirler veya bilmediğiniz kötülüklere bulaştırabilirler Bir kimse bir bid'at ortaya çıkarırsa onunla harb ederim
İlim sâhipleri sorulduğunda:
Âlimler üç kısımdır Bir kısmı, ilmi ile amel eder, insanlar da onun ilmiyle amel ederler Öteki bir kısmı, ilmi ile amel eder, lakin insanlar onun ilmiyle amel etmez Diğer bir kısmı da ilmiyle kendisi amel etmediği gibi halk müziği da amel etmezbuyurdu
Kendisine münâfıkların âhiretteki hâlleri nasıldır? denildi Buyurdu fakat:
Kıyâmet günü Arşı a'lâ kadar bir münâdî Yûnus sûresi 62 âyet ile meâlen; Ey Allah'ın sevgili kulları! Sizin için bir nefret edilen şey yoktur Siz mahzûn da edilmezsiniznidâ eder Bu nidâdan sonradan herkes başını yukarı kaldırır ve; inandık îmân ettik, derler Oysa, münâfıkların başları hiç yukarı kalkmaz ve eğik kalır
Bir defâsında da; Allahü teâlâya şükre sebeb olan dünyâlık insana zarar vermezbuyurdu
Bir sözü anlamayacak kimseye söyleme! Çünkü o söz, ona zararlı olup, menfaat vermez
Abdullah bin Zeyd hazretleri namazlardan daha sonra Allahümme innî es'elüke'ttayyibât ve terkelmünkerât ve hubbe'lmesâkîn ve en tetûbe aleyye ve izâ eradte Lî ibâdike fitneten en teveffenî gayre meftûninduâsını okurdu
Bir talebesi nasîhat istediğinde rivâyet ettiği şu hadîsi şerîfleri bildirdi
Üç şey vardır ancak, bunlar kimde bulunursa o kimse imânın tadını bulur Birincisi, bir kimseye Allah ve Resûlü, başkalarından daha sevgili edinmek İkincisi, bir kimse sevdiğini Allah için hoşuna gitmek Üçüncüsü, bir kimseyi Allah küfürden kurtardıktan sonradan her tarafta küfre dönmekten, ateşe atılmaktan tiksindiği gibi tiksinmek
İşlerin en hayırlısı, fazla aşırı ya da eksik olmayıp, orta mertebede olanıdır*