nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,677
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 61
ABDULLAH ELKASSÂR
Hicrî onuncu asrın sonlarında yaşayan velîlerden Doğum ve vefât târihleri kesin değildir
Abdullah Kassâr şöyle anlatmıştır:
bir zamanlar hacca gitmek üzere yola çıkmıştım Şirâz âlimleriyle görüştüm Bana dediler oysa:
Abdullahı Tüsterî ile görüştüğün süre onun fazîletini, üstünlüğünü kabul ettiğimizi ve selâmımızı söyle Arefe gününde evinden çıkıp hacılarla vakfeye durduğunu işittik Bu haber dürüst ise bildirsin de bizim bu kerâmeti hususunda tereddüdümüz kalmasın
Abdullahı Tüsterî hazretlerinin yanına varınca selâm verdim Üzerinde uzun bir elbise vardı Kendinden geçmiş bir halde oturuyordu Onu görünce üzerime bir ihtişam düştü Konuşmağa yiğitlik edemedim Yanında bir yere oturdum O sırada bir bayan geldi;
Efendim benim kötürüm bir oğlum var Şifâ bulması için duânızı almaya geldim dedi
Abdullah Tüsterî:
Onu niçin Rabbine havâle etmedin? deyince, bayan:
Siz Rabbimizin sevgili kulusunuz dedi
Abdullahı Tüsterî bana doğru baktı ve işâret etti Hemen kalkıp elinden tuttum Ayağa kalkıp, ayakkabılarını giydi ve Şat Nehri kenarına gitti Bayan da peşinden geldi Kötürüm çocuk nehirde bir sandal içinde oturuyordu Çocuğa:
Elini uzat! dedi
Annesi:
Elini uzatamaz deyince,
Sen çocuğu bırak, ondan ayrıl buyurdu
Bu sırada çocuk elini Abdullahı Tüsterî hazretlerine uzattı Ayağa kalk!deyince de kalktı Sonradan da filika sâhibi onu kenara yaklaştırdı ve kötürüm çocuk artık yürümeye başladı Abdullahı Tüsterî çocuğa abdest aldırdı ve iki rek'at namaz kılmasını söyledi Çocuk namazı kılınca, annesine:
Oğlunun elinden tut! buyurdu
Kadın da elinden tutup götürdü
Onun bu kerâmetini görünce şaşırdım Yanında yaklaşıp Şiraz âlimlerinin sözlerini söyledim Bir müddet başını eğip durdu Sonra:
Ey dostum! Bu halk müziği dilediğini yapan Allahü teâlâya inanırlar mı? dedi
Evet efendim, dedim Sonra;
Onlar, ondan ne istiyorlar? buyurdu *
Hicrî onuncu asrın sonlarında yaşayan velîlerden Doğum ve vefât târihleri kesin değildir
Abdullah Kassâr şöyle anlatmıştır:
bir zamanlar hacca gitmek üzere yola çıkmıştım Şirâz âlimleriyle görüştüm Bana dediler oysa:
Abdullahı Tüsterî ile görüştüğün süre onun fazîletini, üstünlüğünü kabul ettiğimizi ve selâmımızı söyle Arefe gününde evinden çıkıp hacılarla vakfeye durduğunu işittik Bu haber dürüst ise bildirsin de bizim bu kerâmeti hususunda tereddüdümüz kalmasın
Abdullahı Tüsterî hazretlerinin yanına varınca selâm verdim Üzerinde uzun bir elbise vardı Kendinden geçmiş bir halde oturuyordu Onu görünce üzerime bir ihtişam düştü Konuşmağa yiğitlik edemedim Yanında bir yere oturdum O sırada bir bayan geldi;
Efendim benim kötürüm bir oğlum var Şifâ bulması için duânızı almaya geldim dedi
Abdullah Tüsterî:
Onu niçin Rabbine havâle etmedin? deyince, bayan:
Siz Rabbimizin sevgili kulusunuz dedi
Abdullahı Tüsterî bana doğru baktı ve işâret etti Hemen kalkıp elinden tuttum Ayağa kalkıp, ayakkabılarını giydi ve Şat Nehri kenarına gitti Bayan da peşinden geldi Kötürüm çocuk nehirde bir sandal içinde oturuyordu Çocuğa:
Elini uzat! dedi
Annesi:
Elini uzatamaz deyince,
Sen çocuğu bırak, ondan ayrıl buyurdu
Bu sırada çocuk elini Abdullahı Tüsterî hazretlerine uzattı Ayağa kalk!deyince de kalktı Sonradan da filika sâhibi onu kenara yaklaştırdı ve kötürüm çocuk artık yürümeye başladı Abdullahı Tüsterî çocuğa abdest aldırdı ve iki rek'at namaz kılmasını söyledi Çocuk namazı kılınca, annesine:
Oğlunun elinden tut! buyurdu
Kadın da elinden tutup götürdü
Onun bu kerâmetini görünce şaşırdım Yanında yaklaşıp Şiraz âlimlerinin sözlerini söyledim Bir müddet başını eğip durdu Sonra:
Ey dostum! Bu halk müziği dilediğini yapan Allahü teâlâya inanırlar mı? dedi
Evet efendim, dedim Sonra;
Onlar, ondan ne istiyorlar? buyurdu *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.