ABDULLAHiBNABBAS
Hz Muhammed (sas)'in amcası Abbas (ra)'ın oğlu Kesin olarak ne zaman doğduğu bilinmemekle birlikte onun Hicret'ten uc yıl kadar once, Muslumanlar Mekke'de Şi'bi Ebi Talib'te ekonomik ve sosyal kuşatma ve baskı altındayken doğduğu bilinmektedir Annesi Ummu'lFadl Lubabe binti elHaris olup Mu'minlerin annesi Meymune'nin kız kardeşidir Ummu'lFadl, kadınlar arasında Hz Hadice'den sonra İslam'a girenlerdendir
Babası Hz Abbas, Abdullah doğar doğmaz onu Hz Peygambere goturmuş, RasUlullah (sas) de onu kucağına alarak: Allahım! Onu dinde fakih kıl Kitaben acıklamasını ona oğretdiye dua etmişti İslam'ın yayıldığı ve hakim olduğu Medine toplumunda buyuyen Abdullah tam bir İslami terbiye ve bilgi almıştı Abdest almayı ve namaz kılmayı bizzat Hz Peygamberden oğrenmişti Gencliğinde de Peygamber efendimiz tarafından birkac kez başı okşanarak: Allah'ım! butun ilim ve hikmeti bu başa ver, ona te'vil ve tefsir'i oğret Allah'ım!: İnsanoğluna verdiğin her ilim ve hikmeti bunun goğsunde topla(Buhari, VudU, 10; Muslim, Fadailu'sSahabe, 138) diye dua etmiştir Abdullah surekli olarak RasUlullah'ın yanında bulunmuş ve ondan buyuk olcude feyz ve bilgi almıştır
Hz Abdullah Hicretin sekizinci yılına kadar ailesiyle birlikte Mekke'de kalmıştı Mekke fethi gununde, Huneyn ve Taif gazvelerinde ve Veda Haccı'nda RasUlullah ile birlikte bulunmuştu Mekke fethinden sonra o da ailesiyle birlikte Medine'ye hicret etmişti Birinci Halife Hz Ebu Bekr'in ve ondan sonra Hz Omer'in sohbetlerinde bulunmuş ve bircok sahabeden ders ve bilgi almıştı Ucuncu Halife Hz Osman'ın şahsına cok bağlı olup onun zamanında devlet kademelerinde gorev almış, Abdullah İbn Ebi'sSerh ile birlikte Afrika seferine ve daha sonra da doğuda yapılan Taberistan fethine katılmıştı Hicretin 35 yılında Hacc emirliği yapmıştı Hz Osman'ın şehadetinden once evinin etrafında nobet bekleyen buyuk sahabelerin cocuklarıyla birlikte bulunmuş ve Halife'yi isyancılara karşı korumaya calışmıştı Daha sonra Hz Ali'nin hilafeti sırasında da aynı şekilde devlet kademelerinin onemli mevkilerinde bulunmuştu Cemel ve Sıff'ın savaşlarında Hz Ali'nin yanında yer alan İbn Abbas, Hakem Olayı'nda da Ebu Musa elEş'ari (ra) ile birlikte Hz Ali'yi temsil etmişti Hz Ali onu birkac defa elci olarak gorevlendirmiş ve 'Hakem Olayı'ndan sonra da Basra Valiliğinde bulunmuştu Bu sırada bolgede isyan eden Haricilerin bu isyanını bastırmış ve asayişi korumuştu Basra valiliği sırasında kendisine atılan bir iftiraya dayanamayıp gorevinden ayrılarak Mekke'ye gitmiş ve omrunun sonuna kadar burada ilimle uğraşmıştır
Hz Muaviye'nin vefatından sonra Hz Ali ve oğlu Hz Huseyin'in taraftarları tarafından KUfe'ye davet edilince kendi gitmediği gibi, bu davete icabet etmek isteyen Hz Huseyin'i de ikaz ederek gitmekten alıkoymaya calıştı, fakat bunda bir turlu başarılı olamadı Hz Huseyin'in KUfe'ye gitmek uzere yola cıkıp Kerbela'da şehid edilmesi Abdullah b Abbas'ı bir hayli uzdu ve uzuntusunden gozlerini kaybetti Nihayet 68687 yılında Taif'te yetmiş yaşındayken vefat etti
Abdullah İbn Abbas (ra) İslam tarihinde siyasi faaliyetlerinden cok, ilmi ve sağlam şahsiyeti ile tanınır Asrı Saadette yaşının kucuk olmasından dolayı RasUlullah'ın evine ve ozellikle teyzesi olan Hz Meymune'nin hucresine rahatca girip cıkar, diğer ashabın bilmediği ve ilk anda oğrenme imkanı bulamadığı konuları oğrenirdi Bunun icin o naklettiği hadis, tefsir, ve fıkıh ilmine vukufu ile tanınır Kur'an, tefsir, fıkıh'ın yanı sıra Arap edebiyatı sahasında geniş bir bilgiye sahipti Abdullah İbn Mes'ud, Onun icin: O, Kur'anı Kerim'in tercumanıdır, mufessirlerin sultanıdırdemiştir İlminin genişliğinden dolayı zamanında o, Ummetin alimi, ilim deryasıgibi lakaplarla anılırdı Ahmed b Hanbel'in kaydettiği bir hadiste Hz Peygamberin İbn Abbas'ın ilmini ovduğu ifade edilir
Abdullah İbn Omer (ra) kendisine sorulup da bilemediklerinin İbn Abbas'tan sorulmasını ve cevabın kendisine de bildirilmesini isterdi Verdiği fetva ve cevaplarından dolayı onu daima takdir ederdi
Abdullah İbn Abbas İslami anlayış ve edebinden dolayı yaşlı sahabelerin bulunduğu toplantı yerlerinde onlar konuşup bir konuda fikir belirtmeden o asla konuşmaz ve soz almayı pek uygun gormezdi Yaşının kucukluğunu ileri surup yaşlı sahabelerle bir arada bulunmasını guzel bir davranış olarak gormeyenlere karşı Hz Omer (ra) bir gun onu da cağırmış ve Nasr sUresinin tefsiri konusunda neler duşunduğunu sormuştu Abdullah'ın yaşının kucukluğunden dolayı bu gibi meclislere katılmasını uygun gormeyenlerin Nasr sUresinin tefsiri konusunda herhangi bir duşunceleri olmayınca Abdullah İbn Abbas bu sUrede RasUlullah (sas)'ın ecelinin yaklaştığını işaret eden ifadelerin olduğunu soylemiş ve Hz Omer de onu tasdik etmişti Ashab yanında yaşının kucukluğunden dolayı İbn Abbas'ın konuşmaktan cekindiğini hisseden Hz Omer ona şoyle demişti: Yaşının kucuk oluşu konuşmana engel olmasın, haydi konuş dinleyelimBoylece Abdullah İbn Abbas yaşlı ve ileri gelen sahabelerle hep bir arada oturup kalkmış ve onlardan cok şey oğrenmişti
Abdullah İbn Abbas (ra) kendisine sorulan sorular icin once Kur'anı Kerim'e bakar cevap bulamazsa RasUlullah'tan bu konuda bir bilginin olup olmadığını araştırır, sonra Hz Ebu Bekir ve Hz Omer'in ictihadlarına ve acıklamalarına bakıp onları esas alır, aksi halde kendi ictihadıyla meseleye cozum getirirdi İbn Abbas Hz Peygamberden, sahabeden gelen ve kendi ictihadıyla oluşan tefsir bilgilerini bir kitap haline getirmiş değildir Bize kadar intikal etmiş bulunan ve İbn Abbas'a ait olduğu soylenen Tenviru'lMikbas min Tefsir İbn Abbasisimli tefsirin ona ait olup olmadığı araştırılması gereken bir konudur Abdullah İbn Abbas'ın tefsir'e dair rivayetleri ilim adamlarımızdan FirUzabadi tarafından derlenip bir araya getirilmiş ve yukarıdaki isimle yayınlanmıştır
İbn Abbas'ın son derece disiplinli ve muntazam calışma sistemi vardı İşlerini titizlikle belli bir plan dahilinde duzenlerdi Bu planına once kendi aynen uyardı Haftanın belirli gunlerinde geniş halk kitlesine dini ilimlerle ilgili dersler, dini ilimler dışında Arap dili, şiiri ve edebiyatı uzerinde etraflı konuşmalar yapardı
Hz Osman devrinde yaptığı ilmi calışmaların yanında Afrika seferine, İslam ordusu adına elcilik vazifesiyle katılmıştır Afrika'daki Bizans genel valisi Georgios ve adamlarıyla ilmi tartışmalar yapmıştır Georgios ve etrafındakiler O'nun akıl, zeka, fikir kuvvetini ve ilim kudretini gorerek: Bu insan Arapların en derin alimidirsonucuna varmışlardır
Komutan, elcilik ve valilik gibi devletin ust duzey siyasi gorevlerinin yanında ilminin ustunluğu ve derinliğiyle Ashabı Kiram, Hz Omer ve Hz Osman tarafından cok iltifat gordu O bu iltifatlar karşısında daima tevazu gosterdi Cok ovulduğu zamanlarda alcak gonulluluğu elden bırakmaz ve: Bana bu nimeti ihsan eden Allah'tır RasUlullah (sas) benim icin dua ederek ilim ve hikmet niyazında bulunmuşlardırdiye konuşurdu
İslam tarihinde, Garibu'lKur'an (Arap diliyle nazil olan Kur'anı Kerim'deki Arapca olmayan, Araplarca duyulmamış, bilinmeyen, civar dillerden alınan kelimeler) hakkında acıklamalar, bunlar hakkında en sahih rivayetler İbn Abbas'a dayanır Muşkilu'lKur'an (Kur'anı Kerim'in derinliklerine inme, bulma, cozme ve guclukleri giderme) konusunu da ilk ele alan yine İbn Abbas'tır Peygamber Efendimiz'den 1660 Hadisi Şerif rivayet etmiştir Fıkıh ilminin temelini oluşturan kişilerdendir; ciltler dolduran fetvaları fıkıh ilminin en kuvvetli temellerindendir
Mekke'de yetişen bircok fakih onun vasıtasıyla yetişmiştir Bu sebepten Mekke Tefsir Mektebinin kurucusu İbn Abbas'tır denilir
Tabiinden EbU Salih (ra): İbn Abbas'ın ilim meclisi ile butun Kureyş iftihar etse değerdediği ve onun derslerinde tefsir, hadis, fıkıh, lisan, şiir, edebiyat, takrir gibi konularda herkesi doyuracak cevaplar verildiği kendinden sonra da kabul edilmektedir Kendi zamanında unu devlet sınırlarını aşmıştı
İbn Abbas'tan ilim oğrenen, Hadis rivayet eden pekcok alim yetişmiştir Başta kendi oğulları, Muhammed İbn Abdullah, Ali İbn Abdullah, yeğeni Abdullah İbn Ubeydullah ve Abdullah İbn Ma'bed, Abdullah İbn Omer, Şa'be İbn Hakem, Merved İbn Mahreme, Ebu't Tufeyl, EbU İmame İbn Sehl, Said İbn elMuseyyeb vs Kendisi de yuce peygamberimizden, Hz Abbas'tan, annesi Lubabe'den, Hz Ebu Bekir, Omer, Osman, Ali (ra)'den, Hazreti Abdurrahman İbn Avf'den, Hz Muaz İbn Cebel'den, Hz EbU Zerr elGifari'den bizzat işiterek hadisi şerif rivayet etmiştir Rivayetleri; Kutubu Sitte'de yer almaktadır
Hz Muhammed (sas)'in amcası Abbas (ra)'ın oğlu Kesin olarak ne zaman doğduğu bilinmemekle birlikte onun Hicret'ten uc yıl kadar once, Muslumanlar Mekke'de Şi'bi Ebi Talib'te ekonomik ve sosyal kuşatma ve baskı altındayken doğduğu bilinmektedir Annesi Ummu'lFadl Lubabe binti elHaris olup Mu'minlerin annesi Meymune'nin kız kardeşidir Ummu'lFadl, kadınlar arasında Hz Hadice'den sonra İslam'a girenlerdendir
Babası Hz Abbas, Abdullah doğar doğmaz onu Hz Peygambere goturmuş, RasUlullah (sas) de onu kucağına alarak: Allahım! Onu dinde fakih kıl Kitaben acıklamasını ona oğretdiye dua etmişti İslam'ın yayıldığı ve hakim olduğu Medine toplumunda buyuyen Abdullah tam bir İslami terbiye ve bilgi almıştı Abdest almayı ve namaz kılmayı bizzat Hz Peygamberden oğrenmişti Gencliğinde de Peygamber efendimiz tarafından birkac kez başı okşanarak: Allah'ım! butun ilim ve hikmeti bu başa ver, ona te'vil ve tefsir'i oğret Allah'ım!: İnsanoğluna verdiğin her ilim ve hikmeti bunun goğsunde topla(Buhari, VudU, 10; Muslim, Fadailu'sSahabe, 138) diye dua etmiştir Abdullah surekli olarak RasUlullah'ın yanında bulunmuş ve ondan buyuk olcude feyz ve bilgi almıştır
Hz Abdullah Hicretin sekizinci yılına kadar ailesiyle birlikte Mekke'de kalmıştı Mekke fethi gununde, Huneyn ve Taif gazvelerinde ve Veda Haccı'nda RasUlullah ile birlikte bulunmuştu Mekke fethinden sonra o da ailesiyle birlikte Medine'ye hicret etmişti Birinci Halife Hz Ebu Bekr'in ve ondan sonra Hz Omer'in sohbetlerinde bulunmuş ve bircok sahabeden ders ve bilgi almıştı Ucuncu Halife Hz Osman'ın şahsına cok bağlı olup onun zamanında devlet kademelerinde gorev almış, Abdullah İbn Ebi'sSerh ile birlikte Afrika seferine ve daha sonra da doğuda yapılan Taberistan fethine katılmıştı Hicretin 35 yılında Hacc emirliği yapmıştı Hz Osman'ın şehadetinden once evinin etrafında nobet bekleyen buyuk sahabelerin cocuklarıyla birlikte bulunmuş ve Halife'yi isyancılara karşı korumaya calışmıştı Daha sonra Hz Ali'nin hilafeti sırasında da aynı şekilde devlet kademelerinin onemli mevkilerinde bulunmuştu Cemel ve Sıff'ın savaşlarında Hz Ali'nin yanında yer alan İbn Abbas, Hakem Olayı'nda da Ebu Musa elEş'ari (ra) ile birlikte Hz Ali'yi temsil etmişti Hz Ali onu birkac defa elci olarak gorevlendirmiş ve 'Hakem Olayı'ndan sonra da Basra Valiliğinde bulunmuştu Bu sırada bolgede isyan eden Haricilerin bu isyanını bastırmış ve asayişi korumuştu Basra valiliği sırasında kendisine atılan bir iftiraya dayanamayıp gorevinden ayrılarak Mekke'ye gitmiş ve omrunun sonuna kadar burada ilimle uğraşmıştır
Hz Muaviye'nin vefatından sonra Hz Ali ve oğlu Hz Huseyin'in taraftarları tarafından KUfe'ye davet edilince kendi gitmediği gibi, bu davete icabet etmek isteyen Hz Huseyin'i de ikaz ederek gitmekten alıkoymaya calıştı, fakat bunda bir turlu başarılı olamadı Hz Huseyin'in KUfe'ye gitmek uzere yola cıkıp Kerbela'da şehid edilmesi Abdullah b Abbas'ı bir hayli uzdu ve uzuntusunden gozlerini kaybetti Nihayet 68687 yılında Taif'te yetmiş yaşındayken vefat etti
Abdullah İbn Abbas (ra) İslam tarihinde siyasi faaliyetlerinden cok, ilmi ve sağlam şahsiyeti ile tanınır Asrı Saadette yaşının kucuk olmasından dolayı RasUlullah'ın evine ve ozellikle teyzesi olan Hz Meymune'nin hucresine rahatca girip cıkar, diğer ashabın bilmediği ve ilk anda oğrenme imkanı bulamadığı konuları oğrenirdi Bunun icin o naklettiği hadis, tefsir, ve fıkıh ilmine vukufu ile tanınır Kur'an, tefsir, fıkıh'ın yanı sıra Arap edebiyatı sahasında geniş bir bilgiye sahipti Abdullah İbn Mes'ud, Onun icin: O, Kur'anı Kerim'in tercumanıdır, mufessirlerin sultanıdırdemiştir İlminin genişliğinden dolayı zamanında o, Ummetin alimi, ilim deryasıgibi lakaplarla anılırdı Ahmed b Hanbel'in kaydettiği bir hadiste Hz Peygamberin İbn Abbas'ın ilmini ovduğu ifade edilir
Abdullah İbn Omer (ra) kendisine sorulup da bilemediklerinin İbn Abbas'tan sorulmasını ve cevabın kendisine de bildirilmesini isterdi Verdiği fetva ve cevaplarından dolayı onu daima takdir ederdi
Abdullah İbn Abbas İslami anlayış ve edebinden dolayı yaşlı sahabelerin bulunduğu toplantı yerlerinde onlar konuşup bir konuda fikir belirtmeden o asla konuşmaz ve soz almayı pek uygun gormezdi Yaşının kucukluğunu ileri surup yaşlı sahabelerle bir arada bulunmasını guzel bir davranış olarak gormeyenlere karşı Hz Omer (ra) bir gun onu da cağırmış ve Nasr sUresinin tefsiri konusunda neler duşunduğunu sormuştu Abdullah'ın yaşının kucukluğunden dolayı bu gibi meclislere katılmasını uygun gormeyenlerin Nasr sUresinin tefsiri konusunda herhangi bir duşunceleri olmayınca Abdullah İbn Abbas bu sUrede RasUlullah (sas)'ın ecelinin yaklaştığını işaret eden ifadelerin olduğunu soylemiş ve Hz Omer de onu tasdik etmişti Ashab yanında yaşının kucukluğunden dolayı İbn Abbas'ın konuşmaktan cekindiğini hisseden Hz Omer ona şoyle demişti: Yaşının kucuk oluşu konuşmana engel olmasın, haydi konuş dinleyelimBoylece Abdullah İbn Abbas yaşlı ve ileri gelen sahabelerle hep bir arada oturup kalkmış ve onlardan cok şey oğrenmişti
Abdullah İbn Abbas (ra) kendisine sorulan sorular icin once Kur'anı Kerim'e bakar cevap bulamazsa RasUlullah'tan bu konuda bir bilginin olup olmadığını araştırır, sonra Hz Ebu Bekir ve Hz Omer'in ictihadlarına ve acıklamalarına bakıp onları esas alır, aksi halde kendi ictihadıyla meseleye cozum getirirdi İbn Abbas Hz Peygamberden, sahabeden gelen ve kendi ictihadıyla oluşan tefsir bilgilerini bir kitap haline getirmiş değildir Bize kadar intikal etmiş bulunan ve İbn Abbas'a ait olduğu soylenen Tenviru'lMikbas min Tefsir İbn Abbasisimli tefsirin ona ait olup olmadığı araştırılması gereken bir konudur Abdullah İbn Abbas'ın tefsir'e dair rivayetleri ilim adamlarımızdan FirUzabadi tarafından derlenip bir araya getirilmiş ve yukarıdaki isimle yayınlanmıştır
İbn Abbas'ın son derece disiplinli ve muntazam calışma sistemi vardı İşlerini titizlikle belli bir plan dahilinde duzenlerdi Bu planına once kendi aynen uyardı Haftanın belirli gunlerinde geniş halk kitlesine dini ilimlerle ilgili dersler, dini ilimler dışında Arap dili, şiiri ve edebiyatı uzerinde etraflı konuşmalar yapardı
Hz Osman devrinde yaptığı ilmi calışmaların yanında Afrika seferine, İslam ordusu adına elcilik vazifesiyle katılmıştır Afrika'daki Bizans genel valisi Georgios ve adamlarıyla ilmi tartışmalar yapmıştır Georgios ve etrafındakiler O'nun akıl, zeka, fikir kuvvetini ve ilim kudretini gorerek: Bu insan Arapların en derin alimidirsonucuna varmışlardır
Komutan, elcilik ve valilik gibi devletin ust duzey siyasi gorevlerinin yanında ilminin ustunluğu ve derinliğiyle Ashabı Kiram, Hz Omer ve Hz Osman tarafından cok iltifat gordu O bu iltifatlar karşısında daima tevazu gosterdi Cok ovulduğu zamanlarda alcak gonulluluğu elden bırakmaz ve: Bana bu nimeti ihsan eden Allah'tır RasUlullah (sas) benim icin dua ederek ilim ve hikmet niyazında bulunmuşlardırdiye konuşurdu
İslam tarihinde, Garibu'lKur'an (Arap diliyle nazil olan Kur'anı Kerim'deki Arapca olmayan, Araplarca duyulmamış, bilinmeyen, civar dillerden alınan kelimeler) hakkında acıklamalar, bunlar hakkında en sahih rivayetler İbn Abbas'a dayanır Muşkilu'lKur'an (Kur'anı Kerim'in derinliklerine inme, bulma, cozme ve guclukleri giderme) konusunu da ilk ele alan yine İbn Abbas'tır Peygamber Efendimiz'den 1660 Hadisi Şerif rivayet etmiştir Fıkıh ilminin temelini oluşturan kişilerdendir; ciltler dolduran fetvaları fıkıh ilminin en kuvvetli temellerindendir
Mekke'de yetişen bircok fakih onun vasıtasıyla yetişmiştir Bu sebepten Mekke Tefsir Mektebinin kurucusu İbn Abbas'tır denilir
Tabiinden EbU Salih (ra): İbn Abbas'ın ilim meclisi ile butun Kureyş iftihar etse değerdediği ve onun derslerinde tefsir, hadis, fıkıh, lisan, şiir, edebiyat, takrir gibi konularda herkesi doyuracak cevaplar verildiği kendinden sonra da kabul edilmektedir Kendi zamanında unu devlet sınırlarını aşmıştı
İbn Abbas'tan ilim oğrenen, Hadis rivayet eden pekcok alim yetişmiştir Başta kendi oğulları, Muhammed İbn Abdullah, Ali İbn Abdullah, yeğeni Abdullah İbn Ubeydullah ve Abdullah İbn Ma'bed, Abdullah İbn Omer, Şa'be İbn Hakem, Merved İbn Mahreme, Ebu't Tufeyl, EbU İmame İbn Sehl, Said İbn elMuseyyeb vs Kendisi de yuce peygamberimizden, Hz Abbas'tan, annesi Lubabe'den, Hz Ebu Bekir, Omer, Osman, Ali (ra)'den, Hazreti Abdurrahman İbn Avf'den, Hz Muaz İbn Cebel'den, Hz EbU Zerr elGifari'den bizzat işiterek hadisi şerif rivayet etmiştir Rivayetleri; Kutubu Sitte'de yer almaktadır