iltasyazilim
FD Üye
ABDURRAHİM KARAKOÇ (1932 2019)
7 Nisan 1932 yılında Kahramanmaraş'ta doğan Karakoç ’un şiir merakı küçük yaşlardan gelmektedir Şiire merakının bir sebebi de ailesinde dedesi, babası ve kardeşlerinin şair olmasıdır Birincil yazdığı şiirleri 2 kitap olacak hacimde iken beğenmeyip yaktı ve 1958 yılından itibaren yazdıklarını 1964 yılında Hasana Mektuplarismi aşağı kitap haline getirdi 1958 yılında bulunduğu kasabada belediye yükümlü muhasibi olarak memuriyete girdi ve 1981 Mart ayında emekli oldu
Şiirlerinde esas unsur olarak insanı ele alan şair, şiirleri yüzünden otuza yakın mahkemeye verildi fakat hepsinden beraat etti 1985 yılından beri gazetecilik yapan Karakoç, bir ara politikaya girdi ve ayrıldı
Neden girip, niçin ayrıldığını bir röportajda şöyle cevaplandırdı:
'Allah rızası için girmiştim, Allah rızası için ayrıldım'
30 yılı aşkın bir süre içinde kitapları zorlama üzerine zorlama yenilemektedir Bilhassa VUR EMRI adlı kitap günümüz şairlerinin hiç birisine nasip olmayan kabulü görmüştür
Kendi Dilinden, Kendi Tarifi
'Ebedî kudretin tek sahibinden alınan dikte üstüne 1932 yılında dünyaya gelmişim Çocukluğum şöyleböyle geçti Kıt imkânlara, kıtlık yıllarına rağmen hâlâ o günleri özlerim Çoğu kimseye o yılları anlatsam, 'Özlenecek neresi var? ' diyebilirler, amma ben hep çocukluk yıllarımı sevdim Şiir yazmaya minik yaşlarda başladım Zaten bizim oralarda her genç şiir yazan Bu tutku başka bir meşgalenin ya da işin olmayışından kaynaklanıyor gibime geliyor Ben de avareydim, boşluğumu şiirle doldurmaya çalıstım
Benimle şiire başlayanlar yalnızlıktan, yardımsızlıktan dökülüp gittiler
Bana gelince:
Sağolsunlar, iktidarların ve muhalefetin irikıyım politikacıları, ihtilal cuntacıları, 'bilimsel' cüppeliler, entellektüel züppeler, millî soyguncular, sosyete parazitleri, sermaye sülükleri, cefaacımasızlık makineleri, adalet katleden hukukçular, dalkavuklar, üçkağıtçılar vs her zaman bana tezgâhtar oldular Şiir malzememi veren onlar, öfkemi bileyen onlar oldular Yardımlarını inkâr etmiyorum, lakin teşekkür de etmiyorum
Dinsizlerin değil, din düşmanlarının, yani İslâm düşmanlarının da az yardımı olmadı Bir bakıma dinî duygularımın kuvvetlenmesine vesile oldular
En yerinde zamanda yaşadığıma inanıyorum Yardımcılarım (!) var oldukları sürece yazmaya devam edeceğim Allah (cc) kısmet ederse'
Evli ve 3 çocuk babasıydı
7 Haziran 2019 günü 46 gündür tedavi gördüğü Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde vefat etti
Eserleri
Hasan ’a Mektuplar (şiir kitabı), El Kulakta (şiir kitabı), Vur Emri (şiir kitabı), Kan Yazısı (şiir kitabı), Dosta Doğru (şiir kitabı), Suları Islatamadım (şiir kitabı), Beşinci Mevsim (şiir kitabı), Gök Çekimi (şiir kitabı), Fikir Yazıları (makaleler), Fikir Karaya Vurdu (şiir kitabı), Çobandan Mektuplar (deneme), Yasaklı Rüyalar (şiir kitabı)
Mihriban
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamıştın,çözülmüyor mihriban
Ayrılıktan zorlama belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor mihriban
Yar,deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor mihriban
Önce naz sonra laf ve sonradan aldanma
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor mihriban
Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk değince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var fakat
Aşka hudut cizilmiyor mihriban
Boşuna bağlanmış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım karabahtım tahammülüne
Taşa çalsam ezilmiyor mihriban
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Fakat çeken bilir bu derdi gamı
Bir kördüğüm bir uçtan bir uca tamamı
Çözemedim çözülmüyor mihriban *
7 Nisan 1932 yılında Kahramanmaraş'ta doğan Karakoç ’un şiir merakı küçük yaşlardan gelmektedir Şiire merakının bir sebebi de ailesinde dedesi, babası ve kardeşlerinin şair olmasıdır Birincil yazdığı şiirleri 2 kitap olacak hacimde iken beğenmeyip yaktı ve 1958 yılından itibaren yazdıklarını 1964 yılında Hasana Mektuplarismi aşağı kitap haline getirdi 1958 yılında bulunduğu kasabada belediye yükümlü muhasibi olarak memuriyete girdi ve 1981 Mart ayında emekli oldu
Şiirlerinde esas unsur olarak insanı ele alan şair, şiirleri yüzünden otuza yakın mahkemeye verildi fakat hepsinden beraat etti 1985 yılından beri gazetecilik yapan Karakoç, bir ara politikaya girdi ve ayrıldı
Neden girip, niçin ayrıldığını bir röportajda şöyle cevaplandırdı:
'Allah rızası için girmiştim, Allah rızası için ayrıldım'
30 yılı aşkın bir süre içinde kitapları zorlama üzerine zorlama yenilemektedir Bilhassa VUR EMRI adlı kitap günümüz şairlerinin hiç birisine nasip olmayan kabulü görmüştür
Kendi Dilinden, Kendi Tarifi
'Ebedî kudretin tek sahibinden alınan dikte üstüne 1932 yılında dünyaya gelmişim Çocukluğum şöyleböyle geçti Kıt imkânlara, kıtlık yıllarına rağmen hâlâ o günleri özlerim Çoğu kimseye o yılları anlatsam, 'Özlenecek neresi var? ' diyebilirler, amma ben hep çocukluk yıllarımı sevdim Şiir yazmaya minik yaşlarda başladım Zaten bizim oralarda her genç şiir yazan Bu tutku başka bir meşgalenin ya da işin olmayışından kaynaklanıyor gibime geliyor Ben de avareydim, boşluğumu şiirle doldurmaya çalıstım
Benimle şiire başlayanlar yalnızlıktan, yardımsızlıktan dökülüp gittiler
Bana gelince:
Sağolsunlar, iktidarların ve muhalefetin irikıyım politikacıları, ihtilal cuntacıları, 'bilimsel' cüppeliler, entellektüel züppeler, millî soyguncular, sosyete parazitleri, sermaye sülükleri, cefaacımasızlık makineleri, adalet katleden hukukçular, dalkavuklar, üçkağıtçılar vs her zaman bana tezgâhtar oldular Şiir malzememi veren onlar, öfkemi bileyen onlar oldular Yardımlarını inkâr etmiyorum, lakin teşekkür de etmiyorum
Dinsizlerin değil, din düşmanlarının, yani İslâm düşmanlarının da az yardımı olmadı Bir bakıma dinî duygularımın kuvvetlenmesine vesile oldular
En yerinde zamanda yaşadığıma inanıyorum Yardımcılarım (!) var oldukları sürece yazmaya devam edeceğim Allah (cc) kısmet ederse'
Evli ve 3 çocuk babasıydı
7 Haziran 2019 günü 46 gündür tedavi gördüğü Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde vefat etti
Eserleri
Hasan ’a Mektuplar (şiir kitabı), El Kulakta (şiir kitabı), Vur Emri (şiir kitabı), Kan Yazısı (şiir kitabı), Dosta Doğru (şiir kitabı), Suları Islatamadım (şiir kitabı), Beşinci Mevsim (şiir kitabı), Gök Çekimi (şiir kitabı), Fikir Yazıları (makaleler), Fikir Karaya Vurdu (şiir kitabı), Çobandan Mektuplar (deneme), Yasaklı Rüyalar (şiir kitabı)
Mihriban
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamıştın,çözülmüyor mihriban
Ayrılıktan zorlama belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor mihriban
Yar,deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor mihriban
Önce naz sonra laf ve sonradan aldanma
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor mihriban
Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk değince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var fakat
Aşka hudut cizilmiyor mihriban
Boşuna bağlanmış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım karabahtım tahammülüne
Taşa çalsam ezilmiyor mihriban
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Fakat çeken bilir bu derdi gamı
Bir kördüğüm bir uçtan bir uca tamamı
Çözemedim çözülmüyor mihriban *