iltasyazilim
FD Üye
AsiKaR18032005, 22:59
Köyün birinde bir ihtiyar adam varmış Fazla fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmışÖyle dillere epope bir beyaz atı varmış oysa, Kral bu at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını önerge etmiş fakat adam satmaya yanaşmamış Bu beygir, bir beygir değil benim için; bir dost, insan dostunu satar mıdermiş daima Bir sabahtan kalkmışlar fakat,at değil Köylü ihtiyarın başına toplanmış: Seni yaşlı bunak, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydiKrala satsaydın, ömrünün sonuna kadar efendiler gibi yaşardınŞimdi ne paran var, ne de atındemişlerYaşlı: Karar vermek için telaş etmeyindemişYalnızca beygir kayıpdeyin, Çünkü hakiki buOndan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz kararAtımın kaybolması, bir şanssızlık mi, yahut bir talih mı? Bunu henüz bilmiyoruz Çünkü bu olay az önce bir başlangıçArkasının nasıl geleceğini kimse bilemezKöylüler yaşlı bunağa kahkahalarla gülmüşlerAradan 15 gün geçmeden at, bir gece ansızın dönmüşMeğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendineDönerken de, vadideki 12 kaba atı peşine takıp getirmişBunu gören köylüler toplanıp ithiyardan özür dilemişlerBabalıkdemişler, Sen haklı çıktın Atının kaybolması bir şanssızlık değil neredeyse bir devlet kuşu oldu senin için, derhal bir beygir sürün varKarar devretmek için yine acele ediyorsunuzdemiş yaşlı Sadece atın geri döndüğünü söyleyinAşina reel yalnızca bu Ondan ötesinin ne getireceğini hemen şimdi bilmiyoruz Bu daha başlangıçBirinci cümlenin birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl us yürütebilirsiniz?Köylüler bu defa açıkçn ihtiyarla dalga geçmemişler fakat içlerinden Bu müşteri sahiden gerzekdiye geçirmişlerBir hafta geçmeden, kaba atları nezaket etmeyeçalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış Evin geçimini tedarik eden oğul şimdi uzun süre yatakta kalacakmış Köylüler yine gelmişler ihtiyaraBir kez daha haklı çıktındemişler Bu atlar yüzünden tek oğlun, bacağını uzun zaman kullanamayacak Fakat sana bakacak başka biri da yokŞimdi eskisinden daha yoksul, daha zavallı olacaksındemişler Yaşlı Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuzdiye yanıt vermişöyle acele etmeyin Oğlum bacağını kırdıGerçek bu Ötesi sizin verdiğiniz karar Ama acaba ne dek içten Yaşam böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonradan neler olacağı size asla bildirilmezBirkaç hafta sonradan, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış Kral son bir ümitle eli tabanca tutan bütün gençleri askere çağırmış Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışarıya tüm gençleri askere almışlar Köyü inleme sarmış Çünkü savaşın kazanılmasına imkân yokmuş, dışarı giden gençlerin ya öleceğini ya da esir düşeceğini herkes biliyormuş Köylüler, yine ihtiyara gelmişler Gene haklı olduğun kanıtlandıdemişler Oğlunun bacağı kırık lakin hiç değilse yanında Fakat bizimkiler, olur ya asla köye dönemeyecekler Oğlunun bacağının kırılması, şanssızlık değil, şansmış meğerSiz erken karar vermeye devam edindemiş, yaşlı Fakat ne olacağını kimseler bilemez Bilinen bir tek gerçek var Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde Ama bunların hangisinin kısmet, hangisinin şnssızlık olduğunu sadece Allah biliyor
Lao Tzu, öyküsünü şu nasihatla tamamlamış:
Acele karar vermeyinHayatın küçük bir dilimine bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının Karar; aklın durması halidirKarar verdiniz mi, zihin düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdururBuna karşın fikir,insanı defalarca karara zorlar Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yaparAma yolculuk katiyen sona ermez Bir yol biterken yenisi başlarBir kapı kapanırken, başka biri açılırBir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin derhal oracıkta olduğunu görürsünüz*
Köyün birinde bir ihtiyar adam varmış Fazla fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmışÖyle dillere epope bir beyaz atı varmış oysa, Kral bu at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını önerge etmiş fakat adam satmaya yanaşmamış Bu beygir, bir beygir değil benim için; bir dost, insan dostunu satar mıdermiş daima Bir sabahtan kalkmışlar fakat,at değil Köylü ihtiyarın başına toplanmış: Seni yaşlı bunak, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydiKrala satsaydın, ömrünün sonuna kadar efendiler gibi yaşardınŞimdi ne paran var, ne de atındemişlerYaşlı: Karar vermek için telaş etmeyindemişYalnızca beygir kayıpdeyin, Çünkü hakiki buOndan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz kararAtımın kaybolması, bir şanssızlık mi, yahut bir talih mı? Bunu henüz bilmiyoruz Çünkü bu olay az önce bir başlangıçArkasının nasıl geleceğini kimse bilemezKöylüler yaşlı bunağa kahkahalarla gülmüşlerAradan 15 gün geçmeden at, bir gece ansızın dönmüşMeğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendineDönerken de, vadideki 12 kaba atı peşine takıp getirmişBunu gören köylüler toplanıp ithiyardan özür dilemişlerBabalıkdemişler, Sen haklı çıktın Atının kaybolması bir şanssızlık değil neredeyse bir devlet kuşu oldu senin için, derhal bir beygir sürün varKarar devretmek için yine acele ediyorsunuzdemiş yaşlı Sadece atın geri döndüğünü söyleyinAşina reel yalnızca bu Ondan ötesinin ne getireceğini hemen şimdi bilmiyoruz Bu daha başlangıçBirinci cümlenin birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl us yürütebilirsiniz?Köylüler bu defa açıkçn ihtiyarla dalga geçmemişler fakat içlerinden Bu müşteri sahiden gerzekdiye geçirmişlerBir hafta geçmeden, kaba atları nezaket etmeyeçalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış Evin geçimini tedarik eden oğul şimdi uzun süre yatakta kalacakmış Köylüler yine gelmişler ihtiyaraBir kez daha haklı çıktındemişler Bu atlar yüzünden tek oğlun, bacağını uzun zaman kullanamayacak Fakat sana bakacak başka biri da yokŞimdi eskisinden daha yoksul, daha zavallı olacaksındemişler Yaşlı Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuzdiye yanıt vermişöyle acele etmeyin Oğlum bacağını kırdıGerçek bu Ötesi sizin verdiğiniz karar Ama acaba ne dek içten Yaşam böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonradan neler olacağı size asla bildirilmezBirkaç hafta sonradan, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış Kral son bir ümitle eli tabanca tutan bütün gençleri askere çağırmış Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışarıya tüm gençleri askere almışlar Köyü inleme sarmış Çünkü savaşın kazanılmasına imkân yokmuş, dışarı giden gençlerin ya öleceğini ya da esir düşeceğini herkes biliyormuş Köylüler, yine ihtiyara gelmişler Gene haklı olduğun kanıtlandıdemişler Oğlunun bacağı kırık lakin hiç değilse yanında Fakat bizimkiler, olur ya asla köye dönemeyecekler Oğlunun bacağının kırılması, şanssızlık değil, şansmış meğerSiz erken karar vermeye devam edindemiş, yaşlı Fakat ne olacağını kimseler bilemez Bilinen bir tek gerçek var Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde Ama bunların hangisinin kısmet, hangisinin şnssızlık olduğunu sadece Allah biliyor
Lao Tzu, öyküsünü şu nasihatla tamamlamış:
Acele karar vermeyinHayatın küçük bir dilimine bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının Karar; aklın durması halidirKarar verdiniz mi, zihin düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdururBuna karşın fikir,insanı defalarca karara zorlar Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yaparAma yolculuk katiyen sona ermez Bir yol biterken yenisi başlarBir kapı kapanırken, başka biri açılırBir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin derhal oracıkta olduğunu görürsünüz*