iltasyazilim
FD Üye
Adıyaman tarihi hakkında data
Adıyamanın ismi nerden gelir
Adıyamanın tarihi özellikleri
Adıyaman, tarihin bilinen en eski ikâmetgâh yerlerinden biridir Adıyaman Palanlı Mağarasında yapılan incelemelerde kent Tarihinin Mö 40000 yıllarına değin uzandığı anlaşılmıştır
Tekrar SamsatŞehremuz Tepe'deki tarihi bulgulardan Mö 7OOO yılına kadar Paleolitik, MO 5000 yıllarına değin Neolitik, MÖ 3OOO yıllarına kadar Kalkolitik ve MO 30OO1200 yıllan arasında da Tunç Çağı dönemlerinin yaşandığı anlaşılmıştır Bu dönemde alan Hititlerle Mitannilar arasında el değiştirmiş ve hitit Devletinin yıkılmasıyla (MÖ 1200) karanlık bir dö Nem başlamıştır MÖ 12OO'den Frig Devletinin kuruluşu olan MÖ 750 yıllan arası dönemle ilgili olarak yazılmış kaynağa rastlanmamıştır Ancak; bu dönemde yöre, Asur etkisine girmeye başladığından, Samsat'ta bulunan Asur etkili mühürler ve Kahta Eskitaş Köyün de yer alan Hitit Hiyeroglifi ile yazılı kitabeler, Anadolu'daki tarihi silsilenin ilimizde de tıpkı devam ettiğini, göstermektedir Bu dönemde Adıyaman ve çevresinde Hitit Devletinin yıkılmasıyla ort Avuç Içi meydana çıkan Geç Hitit şehir halkı devletlerinden biri olan Kummuh Devleti hüküm sürmüştür
MÜ 9OO70O yılları aralarında yöre Asur etkisinde kalmakla birlikte, Asurlular iyice etken olamazlar 6 yüz yılın başlarından itibaren yöreye Persler baskın olur ve yöre Satrap'lar (Valiler) eliyle yönetilir MO 334 yılında Makedonya Kralı Büyük iskender'in Anadolu'ya girmesiyle Pers'ler hakimiyetini kaybetmiş ve Mü 1 yüzyıla değin yörede Makedonyalı Selevkos Sülalesi hüküm sürmüştür Bu sülalenin gücünün zayıfladığı sıralarda, Kral Mithradetes l Kallinikos Kommagene Krallığının bağımsızlığını bildiri etmiştir (MO 69)
Başkenti Samosota (Samsat olan Kommagene Krallığı, egemenliğini MS 72'ye dek sürdürmüş, bu tarihte yöre Roma imparatorluğunun eline geçmiş ve Adıyaman Roma imparatorluğunun Syria (Suriye) Eyaletine, 6 Lejyon olarak bağlanmıştır Roma imparatorluğunun 395 yılında Batı ve Doğu Roma olarak ayrılmasıyla, Adıyaman Doğu Roma imparatorluğuna katılmıştır 643 yılından itibaren bölgeye İslam akınları başlamakla birlikte İslam hakimiyeti fakat 670 yılında Emevi'lerle kurulabilmiştir 758 yılında ise, II, Abbasi komutanlarından Mansur Ibni Cavene'nin hakimiyetine girer 926 yılına değin Abbasi hakimiyetinde kalan H'de bu tarihte Hamdanüerin egemenliği başlar 958 yılında yöre yeniden Bizanslıların eline geçer
11141181 yıllan arası yöreye Türk akınları olur 12041298 yılları aralarında Samsat ve yöresini Anadolu Selçukluları ele geçirir 1230 ve 1250 yıllarında Moğol saldırılan yaşanır 1298'de yöre ve alan Memlüklerin eline geçer 1393 yılında Adıyaman bu defa de Timurlenk tarafından yağmalanır
Büyük bir istikrarsızlığın olduğu Orta çağ boyunca Adıyaman Bizans, Emevi, Abbasi, Anadolu Selçukluları, Dulkadiroğullan aralarında el değiştirmiş ve nihayet Yavuz Sultan Selim'in Iran seferi sırasında 1516 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır Osmanlı topraklarına katılan Adıyaman, ilk olarak merkezi Samsat'ta bulunan bir Sancakla Maraş Beylerbeyliğine bağlıyken, Tanzimat ’tan sonradan bir kaza olarak Malatya'ya bağlanmıştır
Cumhuriyetin kuruluşundan 1954 yılına değin eski yönetimle ilgili yapısı korunarak Malatya'ya yan kaza konumunda olan Adıyaman 1 Aralık 1954 tarihinde 6418 sa yılı Kanunla Malatya'dan ayrılarak müstakil il haline gelmiştir
KRONOLOJİ
MÖ 40000 MÖ 7000 Paleolitik
MÖ 7000 – MÖ 5000 Neolitik
MÖ 5000 – MÖ 3000 Kalkolitik
MÖ 3000 – MÖ 1200 Hititler
MÖ 1200 – MÖ 750 Asurlular
MÖ 750 – MÖ 600 Frigler
MÖ 600MÖ 334 Persler
MÖ 334MÖ 69 Makedonlar
MÖ 69MS 72 Kommagene Krallığı
72395 Roma imparatorluğu
395670 Doğu Roma (Bizans)
670758 Emeviler
758 – 926 Abbasiler
926 958 Hamdaniler
958 –1114 Bizanslılar
1114 –1204 Eyyubiler
1204 –1298 Anadolu Selçuklular
1298 –1516 Memluklular
1516 –1923 Osmanlı imparatorluğu
ADIYAMAN ADININ KAYNAĞI
Adıyaman isminin menşeyi hakkında farklı alanlara yönlendirilmiş rivayetler vardır
Birinci rivayete tarafından Perre şehrinde cereyan ettiği açıklanmış bir ol avuç içi bağlanmaktadır FARRİN yada PERRE olarak aşina şehirde PUT ’ a tapan bir babanın yedi oğlu, babalarında evde olmadığı bir gün tüm putları tahrip ederek ALLAH ’ın (Hz İsa ’nın söylediği gibi) bir olduğunu kabul ve duyuru ederler Putperest baba durumu öğrenince yedi oğlunu da öldürür Babaları kadar öldürülen yedi kardeşin hatırasına Farrin (Perra Pirin) ’ de bir manastır yaptırılır Bu ol aydan ötürü de şehre Yedi Yaman adı verilir Yedi Yaman zamanla Adıyaman şekline dönüşür
İkinci rivayete göre Adıyaman şehrinin ortasında yaptırılan Mansur ’un kalesi olarak bilinen kale ’ ye halk müziği, Hısnı Mansur ismini vermiştir Hısnı Mansur isminin menşeyi hakkında iki öbür rivayet mevcuttur Kaynaklarda VII yüzyılda buraya gelen Emevi komutanlarından Kays kabilesine mensup Mansur Ca'vene'ye iz afetle bu ismin verildiği rivayet edilmekte ise de başka bir rivayete kadar bu ismin Abbasi Halifesi Ebu Cafer ElMansur'un adından gelmektedir Zamanla Insanlar aralarında telâffuz şeklinin de değişmesiyle “HÜSNÜ MANSUR olarak bu şehrin ismi değişmiş olmaktadır
Üçüncü rivayete kadar Adıyaman şehrini doğu, batı ve güney yönlerinde derin vadiler çevirmiştir Bu vadilerin yamaçları varlıklı meyve ağaçları ile dolgun olduğu gibi, şehrin çevresinin de meyve ağaçlarıyla kaplanmış olmasından dol ayı güzel vadi anlamında olan “VADİİ LEMAN (Hoş vadi) kelimesinin söylenişi zamanla değişmiş ve halk aralarında “ADIYAMAN şekline dönüşmüştür Oysa, Hısnı Mansur yani Hüsnü Mansur ismi 1926 ’ ya dek resmi isim olarak kalmıştır 1926 yılından itibaren Bakanlar Kurulu kararları ile şehrin ismi her yerde ADIYAMAN olarak değiştirilmiştir
ADIYAMAN VE ÇEVRESİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ
Adıyaman ve çevresinde yapılan kazıbilimsel kazılar ve yüzey araştırmaları bu şehrin tarihinin paleolitik döneme kadar uzandığını göstermiştir
İnsanlık aleminin Toplayıcılık ve Avcılık Dönemi adını verdiğimiz kültür evresinin de izlerini taşıyan, büyük medeniyetlere beşiklik eden Adıyaman, 100 yıldan bu yana dünya arkeologlarını meşgul eden bir araştırma alanı haline gelmiştir
Yöredeki kazıbilimsel kazılarda bulunan Paleolitik (40000) ve Neolitik dönemlere ait bilmek taşından yapılmış el baltaları, delici ve kazıcılar, obsidiyenden üretilmiş ok uçları, pişmiş toprak parçaları; Kalkolitik döneme ait pişmiş topraklardan üretilmiş kaplar ve objeler, Erken Tunç çağına ait madeni eserler; Demir çağına ve Helenistik döneme ait taş ve pişmiş topraktan eserler, Roma dönemine ait kandiller, değişik kaplar, Heykeller ve taş eserler, Bizans dönemine ait küp ve öteki seramik çeşitleri; Abbasiler dönemine ait altın ziynet eşyaları, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait sırlı seramikler, vazolar, Sırça eserler; mühürler, yüzük ve bilezikler, insan ve hayvan figürleri gibi daha çoğu kazıbilimsel eserler, Adıyaman ve çevresinin tarihi zenginliklerini ortaya koymaktadır
Adıyaman ve çevresinin tarihi zenginliklerinin eskiden beri bilinmesi bölgenin son Yüz yılarda birçok yerli ve yabancı bilim adamı, seyyah göre araştırılmasına neden olmuştur
ESKİ ÇAĞDA ADIYAMAN
Güneydoğu Anadolu Bölgesi ’nde Fırat ve dicle nehirlerinin aralarında kalan havzadaki Adıyaman, Gazi Antep, Şanlı Urfa, siirt, Şirnak, batman ve mardin illerini içine bölge topraklardaki sulandırma ve enerji üretimine karşın bir proje gerçekleştirilmiştir Bu proje kısa adı gap olan Güneydoğu Anadolu Projesi ’dir Bu proje çerçevesinde, su aşağıda kalmış antik mesken bölgelerinde kazıbilimsel araştırmalar yapılmıştır
coğrafi konum itibariyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi, güneyde Mezopotamya, doğuda İran, kuzeyde doğu Anadolu ve Kafkasya, batıda Orta Anadolu bozkırları arasında bulunan bir orta bölgedir Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi yaylaları, sözü edilen bölgeler aralarında binlerce yıl önce parlayıp sönen eski medeniyetlerin bir kavşak yeri olduğu için insanlık tarihi baştan başa eşi az görülen medeniyetlere sahne olmuştur (ERZEN,Afif: Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi tarih Anatolia and Urartions ankara 1984 s7)
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Tarih Öncesi çağlarda yaşayan insanların ihtiyaçlarını karşılayacak elverişli bütün özelliklere sahipti Su kaynakları, doğal kaya sığınakları, çayır ve ormanlık alanları ile zengin av hayvanları insanları en eski çağlardan beri bu bölgeye çekmiş olmalıdır Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki bu elverişli özellikler, avcılık ve toplayıcılıkla geçimlerini sürdüren insanlara fazla olumlu yaşama ortamı sunmuştur Bu ortam bölgede bir fazla medeniyetin filizlenmesi sonucunu doğurmuştur *
Adıyamanın ismi nerden gelir
Adıyamanın tarihi özellikleri
Adıyaman, tarihin bilinen en eski ikâmetgâh yerlerinden biridir Adıyaman Palanlı Mağarasında yapılan incelemelerde kent Tarihinin Mö 40000 yıllarına değin uzandığı anlaşılmıştır
Tekrar SamsatŞehremuz Tepe'deki tarihi bulgulardan Mö 7OOO yılına kadar Paleolitik, MO 5000 yıllarına değin Neolitik, MÖ 3OOO yıllarına kadar Kalkolitik ve MO 30OO1200 yıllan arasında da Tunç Çağı dönemlerinin yaşandığı anlaşılmıştır Bu dönemde alan Hititlerle Mitannilar arasında el değiştirmiş ve hitit Devletinin yıkılmasıyla (MÖ 1200) karanlık bir dö Nem başlamıştır MÖ 12OO'den Frig Devletinin kuruluşu olan MÖ 750 yıllan arası dönemle ilgili olarak yazılmış kaynağa rastlanmamıştır Ancak; bu dönemde yöre, Asur etkisine girmeye başladığından, Samsat'ta bulunan Asur etkili mühürler ve Kahta Eskitaş Köyün de yer alan Hitit Hiyeroglifi ile yazılı kitabeler, Anadolu'daki tarihi silsilenin ilimizde de tıpkı devam ettiğini, göstermektedir Bu dönemde Adıyaman ve çevresinde Hitit Devletinin yıkılmasıyla ort Avuç Içi meydana çıkan Geç Hitit şehir halkı devletlerinden biri olan Kummuh Devleti hüküm sürmüştür
MÜ 9OO70O yılları aralarında yöre Asur etkisinde kalmakla birlikte, Asurlular iyice etken olamazlar 6 yüz yılın başlarından itibaren yöreye Persler baskın olur ve yöre Satrap'lar (Valiler) eliyle yönetilir MO 334 yılında Makedonya Kralı Büyük iskender'in Anadolu'ya girmesiyle Pers'ler hakimiyetini kaybetmiş ve Mü 1 yüzyıla değin yörede Makedonyalı Selevkos Sülalesi hüküm sürmüştür Bu sülalenin gücünün zayıfladığı sıralarda, Kral Mithradetes l Kallinikos Kommagene Krallığının bağımsızlığını bildiri etmiştir (MO 69)
Başkenti Samosota (Samsat olan Kommagene Krallığı, egemenliğini MS 72'ye dek sürdürmüş, bu tarihte yöre Roma imparatorluğunun eline geçmiş ve Adıyaman Roma imparatorluğunun Syria (Suriye) Eyaletine, 6 Lejyon olarak bağlanmıştır Roma imparatorluğunun 395 yılında Batı ve Doğu Roma olarak ayrılmasıyla, Adıyaman Doğu Roma imparatorluğuna katılmıştır 643 yılından itibaren bölgeye İslam akınları başlamakla birlikte İslam hakimiyeti fakat 670 yılında Emevi'lerle kurulabilmiştir 758 yılında ise, II, Abbasi komutanlarından Mansur Ibni Cavene'nin hakimiyetine girer 926 yılına değin Abbasi hakimiyetinde kalan H'de bu tarihte Hamdanüerin egemenliği başlar 958 yılında yöre yeniden Bizanslıların eline geçer
11141181 yıllan arası yöreye Türk akınları olur 12041298 yılları aralarında Samsat ve yöresini Anadolu Selçukluları ele geçirir 1230 ve 1250 yıllarında Moğol saldırılan yaşanır 1298'de yöre ve alan Memlüklerin eline geçer 1393 yılında Adıyaman bu defa de Timurlenk tarafından yağmalanır
Büyük bir istikrarsızlığın olduğu Orta çağ boyunca Adıyaman Bizans, Emevi, Abbasi, Anadolu Selçukluları, Dulkadiroğullan aralarında el değiştirmiş ve nihayet Yavuz Sultan Selim'in Iran seferi sırasında 1516 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır Osmanlı topraklarına katılan Adıyaman, ilk olarak merkezi Samsat'ta bulunan bir Sancakla Maraş Beylerbeyliğine bağlıyken, Tanzimat ’tan sonradan bir kaza olarak Malatya'ya bağlanmıştır
Cumhuriyetin kuruluşundan 1954 yılına değin eski yönetimle ilgili yapısı korunarak Malatya'ya yan kaza konumunda olan Adıyaman 1 Aralık 1954 tarihinde 6418 sa yılı Kanunla Malatya'dan ayrılarak müstakil il haline gelmiştir
KRONOLOJİ
MÖ 40000 MÖ 7000 Paleolitik
MÖ 7000 – MÖ 5000 Neolitik
MÖ 5000 – MÖ 3000 Kalkolitik
MÖ 3000 – MÖ 1200 Hititler
MÖ 1200 – MÖ 750 Asurlular
MÖ 750 – MÖ 600 Frigler
MÖ 600MÖ 334 Persler
MÖ 334MÖ 69 Makedonlar
MÖ 69MS 72 Kommagene Krallığı
72395 Roma imparatorluğu
395670 Doğu Roma (Bizans)
670758 Emeviler
758 – 926 Abbasiler
926 958 Hamdaniler
958 –1114 Bizanslılar
1114 –1204 Eyyubiler
1204 –1298 Anadolu Selçuklular
1298 –1516 Memluklular
1516 –1923 Osmanlı imparatorluğu
ADIYAMAN ADININ KAYNAĞI
Adıyaman isminin menşeyi hakkında farklı alanlara yönlendirilmiş rivayetler vardır
Birinci rivayete tarafından Perre şehrinde cereyan ettiği açıklanmış bir ol avuç içi bağlanmaktadır FARRİN yada PERRE olarak aşina şehirde PUT ’ a tapan bir babanın yedi oğlu, babalarında evde olmadığı bir gün tüm putları tahrip ederek ALLAH ’ın (Hz İsa ’nın söylediği gibi) bir olduğunu kabul ve duyuru ederler Putperest baba durumu öğrenince yedi oğlunu da öldürür Babaları kadar öldürülen yedi kardeşin hatırasına Farrin (Perra Pirin) ’ de bir manastır yaptırılır Bu ol aydan ötürü de şehre Yedi Yaman adı verilir Yedi Yaman zamanla Adıyaman şekline dönüşür
İkinci rivayete göre Adıyaman şehrinin ortasında yaptırılan Mansur ’un kalesi olarak bilinen kale ’ ye halk müziği, Hısnı Mansur ismini vermiştir Hısnı Mansur isminin menşeyi hakkında iki öbür rivayet mevcuttur Kaynaklarda VII yüzyılda buraya gelen Emevi komutanlarından Kays kabilesine mensup Mansur Ca'vene'ye iz afetle bu ismin verildiği rivayet edilmekte ise de başka bir rivayete kadar bu ismin Abbasi Halifesi Ebu Cafer ElMansur'un adından gelmektedir Zamanla Insanlar aralarında telâffuz şeklinin de değişmesiyle “HÜSNÜ MANSUR olarak bu şehrin ismi değişmiş olmaktadır
Üçüncü rivayete kadar Adıyaman şehrini doğu, batı ve güney yönlerinde derin vadiler çevirmiştir Bu vadilerin yamaçları varlıklı meyve ağaçları ile dolgun olduğu gibi, şehrin çevresinin de meyve ağaçlarıyla kaplanmış olmasından dol ayı güzel vadi anlamında olan “VADİİ LEMAN (Hoş vadi) kelimesinin söylenişi zamanla değişmiş ve halk aralarında “ADIYAMAN şekline dönüşmüştür Oysa, Hısnı Mansur yani Hüsnü Mansur ismi 1926 ’ ya dek resmi isim olarak kalmıştır 1926 yılından itibaren Bakanlar Kurulu kararları ile şehrin ismi her yerde ADIYAMAN olarak değiştirilmiştir
ADIYAMAN VE ÇEVRESİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ
Adıyaman ve çevresinde yapılan kazıbilimsel kazılar ve yüzey araştırmaları bu şehrin tarihinin paleolitik döneme kadar uzandığını göstermiştir
İnsanlık aleminin Toplayıcılık ve Avcılık Dönemi adını verdiğimiz kültür evresinin de izlerini taşıyan, büyük medeniyetlere beşiklik eden Adıyaman, 100 yıldan bu yana dünya arkeologlarını meşgul eden bir araştırma alanı haline gelmiştir
Yöredeki kazıbilimsel kazılarda bulunan Paleolitik (40000) ve Neolitik dönemlere ait bilmek taşından yapılmış el baltaları, delici ve kazıcılar, obsidiyenden üretilmiş ok uçları, pişmiş toprak parçaları; Kalkolitik döneme ait pişmiş topraklardan üretilmiş kaplar ve objeler, Erken Tunç çağına ait madeni eserler; Demir çağına ve Helenistik döneme ait taş ve pişmiş topraktan eserler, Roma dönemine ait kandiller, değişik kaplar, Heykeller ve taş eserler, Bizans dönemine ait küp ve öteki seramik çeşitleri; Abbasiler dönemine ait altın ziynet eşyaları, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait sırlı seramikler, vazolar, Sırça eserler; mühürler, yüzük ve bilezikler, insan ve hayvan figürleri gibi daha çoğu kazıbilimsel eserler, Adıyaman ve çevresinin tarihi zenginliklerini ortaya koymaktadır
Adıyaman ve çevresinin tarihi zenginliklerinin eskiden beri bilinmesi bölgenin son Yüz yılarda birçok yerli ve yabancı bilim adamı, seyyah göre araştırılmasına neden olmuştur
ESKİ ÇAĞDA ADIYAMAN
Güneydoğu Anadolu Bölgesi ’nde Fırat ve dicle nehirlerinin aralarında kalan havzadaki Adıyaman, Gazi Antep, Şanlı Urfa, siirt, Şirnak, batman ve mardin illerini içine bölge topraklardaki sulandırma ve enerji üretimine karşın bir proje gerçekleştirilmiştir Bu proje kısa adı gap olan Güneydoğu Anadolu Projesi ’dir Bu proje çerçevesinde, su aşağıda kalmış antik mesken bölgelerinde kazıbilimsel araştırmalar yapılmıştır
coğrafi konum itibariyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi, güneyde Mezopotamya, doğuda İran, kuzeyde doğu Anadolu ve Kafkasya, batıda Orta Anadolu bozkırları arasında bulunan bir orta bölgedir Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi yaylaları, sözü edilen bölgeler aralarında binlerce yıl önce parlayıp sönen eski medeniyetlerin bir kavşak yeri olduğu için insanlık tarihi baştan başa eşi az görülen medeniyetlere sahne olmuştur (ERZEN,Afif: Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi tarih Anatolia and Urartions ankara 1984 s7)
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Tarih Öncesi çağlarda yaşayan insanların ihtiyaçlarını karşılayacak elverişli bütün özelliklere sahipti Su kaynakları, doğal kaya sığınakları, çayır ve ormanlık alanları ile zengin av hayvanları insanları en eski çağlardan beri bu bölgeye çekmiş olmalıdır Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki bu elverişli özellikler, avcılık ve toplayıcılıkla geçimlerini sürdüren insanlara fazla olumlu yaşama ortamı sunmuştur Bu ortam bölgede bir fazla medeniyetin filizlenmesi sonucunu doğurmuştur *