Adnan Oktar Grubu'nda sadece 20 kişi askerlk yapmış

Adnan Oktar kümesine yönelik yürütülen soruşturma sonucunda 171'i tutuklu 226 kuşkulu hakkında hazırlanan iddianamenin ayrıntılarında, örgüt üyelerinin askerlik hizmeti mühletince örgüte hizmet edemeyecek ve daha da kıymetlisi örgüt ideolojisinden uzaklas?abilecek olmaları nedeniyle Oktar'ın askerliğe gidilmemesi tarafında talimat verdiği belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Kabahatler Ofisi tarafından, Adnan Oktar kümesine yönelik yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan ve İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Oktar'ın 1979 yılında patlayan 'Independanta' tankeri ile kendisine mehdilik indiği imasının örgüt içerisinde sıkça kullanıldığı belirtildi.

Örgütün 'Erkek Kardes?ler Grubu'nda yer alan Ali Suat Kütahnecioğlu ve Rasin Kotil'in yakalanması maksadıyla Beykoz'daki bir adrese düzenlenen operasyonda kadife kutu içinde bir not ve gazete bulunduğu kaydedildi. 

İddianamede, kelam konusu notta, "Hepimiz için manalı bir tarih vardır. Her hareketi olay olan ve büyük bir yankı uyandıran aslanlar aslanı Adnan Hocamızın İstanbul'a gelis?i de epeyce etkileyiciydi. Yeri gög?ü inleteceg?inin, İstanbul bas?ta olmak üzere tüm dünyaya ışık saçacag?ının adeta bir habercisi üzereydi Independenta kazası. Düzgün ki varsın, güzel ki I?stanbul'a gelmis?sin Hocam, İstanbul seninle hoş, Türkiye seninle hoş, dünya seninle hoş, ahir vakit seninle hoş Maşallah" sözleri dikkati çekerken, not kağıdının altında Cumhuriyet gazetesinin 16 Kasım 1979 tarihli nüshasının bulunduğu ve manşetinde 'Yanan tankerde 51 Romen denizci öldü, I?stanbul büyük tehlike atlattı' formunda haberin yer aldığı kaydedildi.

İddianamede, örgüt içerisinde mehdilik alameti olarak İstanbul Bog?azı'nda bir tanker patlaması gerçekles?tig?i ve bunun da Adnan Oktar'ın İstanbul'a geldig?i gün oldug?u belirtilerek, örgüt önderine mehdilik vurgusu yapıldığı değerlendirildi.

'ÜMİDİMİZ VE DUAMIZ ODUR Kİ RABB'İM SİZİ MEHDİ ETSİN'

İddianamede, şu tabirler yer aldı: 

"Örgüte operasyon yapılan Üsküdar'daki bir adreste ise el konulan dijital gereçlerden alınan imajda, Tasavvuf İşleri Lideri Ahmed Yasin Yalçın Yanar tarafından 30 Ekim 2010'da Adnan Oktar'a gönderilen bir dokümana rastlandı. Besmele ile başlayan kelam konusu dokümanda, Yanar'ın, mevcut kitaplarını Oktar'a gönderdiği, içeriğinde yanlışlıklar varsa düzeltmesini talep ettiği ve 'Ümidimiz ve duamız odur ki Rabb'im sizi Mehdi etsin. Hizmet ehli olan talebelerinize ve bedelli kardeşlerimize Allah bu yolda sebat ve sabır versin' formunda sözler kullanması dikkati çekti."

İddianamede, Adnan Oktar Silahlı Kabahat Örgütü'nde, Oktar tarafından verilen talimatlar dog?rultusunda, 'Bacılar Grubu'nda yer alan bayan örgüt mensupları ile "Erkek Kardes?ler Grubu"nda yer alan örgüt mensuplarının birbirleri ile kag?ıt üzerinde evlendirildig?i, örgüte yönelik gerçekles?tirilen operasyonel çalıs?malar kapsamında, birbirleriyle evli görünen örgüt mensuplarının hiçbirinin tıpkı meskende yakalanmadığı, birinci devir evlenenler hariç hiçbirinin çocuklarının olmadığı tabir edildi.

Bu evliliklerin örgütsel saiklerle yapılmıs? düzmece evlilikler oldug?u, yakalananların örgüt meskeni oldug?u tespit edilen adreslerde yerles?ik bir hayat idame ettirdikleri kaydedilen iddianamede, örgütten kopmaların önüne geçmek, örgüt mensuplarının ailelerinden muhalif olanların bastırılması ve miraslarının örgüte aktarılması amaçlarıyla geçersiz evliliklerin gerçekles?tirildig?i anlatıldı.

İddianamede, yeniden düzmece evliliklere ait bir dijital kayıtta, "Sen daha âlâ bilirsin inşallah, Serpil'in mirası konusunda hiçbir şey yapılmıyor. Vefat etse hiçbir hakkımız olmayacak, onu bir kardeşle evlendirmek olur mu?" formunda not bulunduğu, kelam konusu kişinin müştekilerden Serpil Ekşioğlu olduğu, bu notun Adnan Oktar'a sunulmak üzere yazıldığının değerlendirildiği aktarıldı. 

İsim listelerinin yer aldığı benzeri bir notta da evlendirilecek bireylerin isimlerinin yer aldığı belirtilen iddianamede, "Örgüt içi evliliklerin örgüt üyesi s?ahıslara ailelerinden kalan malların örgüte aktarılma gayesi güttüg?ü ve bu emelle hangi örgüt üyeleri ile evlendirilmesi gerektig?i bilgisinin örgüt lideri Adnan Oktar'a verildig?i görülmektedir" denildi.

YALNIZCA 20 KİŞİ ASKERLİK YAPMIŞ

Örgütte, Askerlik Kanunu uyarınca Türkiye Cumhuriyeti vatandas?ı olan ve askerlik çag?ına gelmis? her erkeg?in askerlik yapmasının yasal mecburilik olması sebebiyle örgüt üyelerinin askerlig?e gitmesinin tam olarak engellenemediği vurgulanan iddianamede, askerlik çag?ına gelmis? örgüt üyelerinin bir kısmının örgütün sermayesinden istifade edilmek suretiyle yurt dıs?ında mukim örgüt ile iltisak ve irtibatı olan s?irketlerde çalıs?malarının sag?landıg?ı, bu vesileyle 'dövizli er' statüsünde askerlik hizmetlerini yaptıkları, yeniden bedelli askerlik celplerinin çıktıg?ı periyotlarda de bundan faydalanmak için gayret gösterdikleri aktarıldı.

Ulusal Savunma Bakanlıg?ı ile yapılan yazıs?malar sonucunda, belge kapsamında s?üpheli durumda bulunan örgütün erkek mensuplarından 55 kişinin bedelli er, 14 kişinin bedelli yedek subay, 8 kişinin dövizli er, 5 kişinin dövizli yedek subay ve 7 kişinin askerliğe elverişli olmadığının tespit edildiği belirtilen iddianamede, bu bireylerin örgüt önderinin talimatları dog?rultusunda askerlik misyonunu ?bedelli/dövizli olarak yerine getirdig?i kaydedildi.

Tekrar bu kapsamda 9 kişinin öğrenci, 2 kişinin yurt dışı personel ertelemeli, 1 kişinin yoklama kaçağı, 1 kişinin Türk vatandaşlığından ayrıldığı, 1 kişinin son yoklamaya tabi olduğu belirtilirken örgüt içinde sırf 20 kişinin askerlik vazifesini ifa ettiği anlatıldı.

İddianamede, örgüt elebaşısı Oktar'ın da bedelli olarak askerlig?ini yaptığına vurgu yapılarak, örgüt yöneticilerinden Tarkan Yavaş'ın 'elveris?siz' olması sebebiyle askerlik hizmetini yerine getirmedig?i aktarıldı.?