nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
UzmDrRHülya Bingöl
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
Cerrahpaşa Tıp Fak Çocuk Ruh Sağlığı ve Hast A D
Çocukta tutum değişikliği fark edildiğinde, vakit kaybetmeden uzman yardımı almak gerekir
Afetler genel tanımıyla ırk için somut, ekonomik, ve sosyal kayıplar doğuran, gündelik hayat faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğrayarak, insan topluluklarını etkileyen ve etkilenen topluluğun kendi olanak ve kaynaklarını kullanarak altından kalkamayacağı, üstesinden gelemeyeceği doğal, teknolojik veya insan kökenli olaylardır
Afetler bireyler göre travmatik olarak algılanır, insanlığın olağan deneyimlerinin haricen bir olaydır bu nedenle bedensel yaralanmaların dışarıya psikolojik sorunlara da zemin hazırlar Yapılan araştırmalar yetişkinlerin %25 oranında depremler ardından akut travmatik gerginlik bozukluğunun görüldüğünü bildirmişlerdir
Çocuklar yalnızca kendileri facia kurbanı oldukları için yok, ailelerinin olay sonucu yaşadıkları nefret edilen şey ve hastalık düzeyi nedeni ile de tesir altındadır
Afetlerin Doğası
Afetin doğası ve şiddeti çocukların psikolojik tepkilerini etkiler Çocukların birinci herif afetlere karşı gösterdikleri tepkiler, insan aktivite ve ihmallerinin neden olduğu afetlere gösterdikleri tepkilere tarafından daha farklıdır Deprem, fırtına, sel gibi doğal afetler çocuklar için savaş veya terör yanında daha az ruhsal yaralayıcıdır İnsan kökenli afetler daha fazla bunaltı ile bağlantılıdır Savaşlar kronik travmaya maruz kalınan afetlerdir, kayıplara tanıklık eden çocukların ruhsal durumları erişkinlerle aynı düzeyde etkilenir Farklı streslerin, farklı psikopatolojiler yaratacağı unutulmamalıdır
Ebevynlerin Verdiği Tepkilerin Çocuklara Etkisi
Afetlerin çocuklar üzerindeki etkisini içten değerlendirebilmek için, afetin annebaba üzerindeki etkisine görmek doğru bir yoldur Mesela 11 Eylül ardından Manhattan semtinde erişkinler arasında bunalım görülme sıklığı 2 kat artmıştır Yıkım sonrası akut dönemde çocukların ruhsal açlıkları fazla daha fazla olur ve çocuklar annebabalarına daha bağımlı ayla gelirler Ebeveynlerin* travmaya maruz kalması çocukların psikolojilerini olumsuz yönde etkiler Bir erişkinin akıcı duygu durumu veya davranışı çocuğun kaygısını artırır Ruhsal açıdan sıkıntılı ebeveynler çocukların o andaki duygusal ihtiyaçlarını algılamakta bıkkınlık yaşayabilir
Travmatik süreçler çocuklarda tutum bozukluklarına, dikkat eksikliğine yol açabilir Çocukların afetlere karşısında gösterdikleri tepkiler geçici, orta dereceli stres reaksiyonları olacağı gibi, daha şiddetli ve uzun süreli gerginlik bozukluğu da olabilir Bu tepkiler; cinsiyet, gelişim evresi, çocuğun sosyal desteği ve travmaya maruziyet şiddetine bağlıdır
Çocuğun afet sonrası tepkilerinin evreleri:
1Evre : Afetten anında sonradan başlar, nefret, inançsızlık, inkar, yas ve eğer ilk yakınları hasar görmediyse rahatlama duyguları ön plana çıkar Aşırı fedakarlıklar yapar, dayanıklılığını güçlendirir
2Evre: Facia sonrası ilk biriki gün veya haftalar içinde gelişir Çocuklarda yalnız kalma korkusu, endişe, depresif semptomlar, kavgacı davranışlar, gelecekle ilgili olumsuz fikirler ile gelişir Oyunlarının konusu genelde travmatik olayla ilgilidir Bu bulgular çocuğun travma ardından iyileşme bulgularıdır ve birkaç haftada düzelmesi beklenir Önemli kayıpları olan veya davranışsal şansın dönmesi gösteren çocukların yıkım sonrası birincil bir ay içinde danışmanlık hizmetlerinden üstünlük göreceği bildirilmiştir
Bu bulgular bir ay sonunda düzelmiyorsa çocukta stres bozukluğu, zor eğilimi, karşıt olma semptomları yaşanıyorsa çocuk ruh sağlığı uzmanlarından destek alınmalıdır
Gelişim Evreleri Ve Afetler
Gelişim evrelerine tarafından çocuklar dünyayı ve çevrelerini öbür algılarlar ve dünyaya kendi merkezlerinden bakarlar İçinde bulundukları gelişim evreleri, bireysel olarak travmaya aleyhinde verdikleri yanıtı değiştirir ve sonuç olarak armoni açısından fazla değişik süreçler gözlemlenebilir Ruhsal müdahalelerin burada gelişim evresine uygun gerçekleştirilmesi hem ağırlık taşır
Erken çocukluk döneminde çocuk travma ardından mod değişiklikleri, endişe ve tavır değişiklikleri ile karşımıza çıkar Minik çocuklar afetin sonuçları, daha büyük çocuklar ise afetin nedenleri ile ilgilenir Büyük çocuklarda buhran görülmesine rağmen, yaşanan fazla vesvese gerçekçi olmayan spesifik korkulara dönüşebilir Onların tavır değişiklikleri hiddet ve geçmiş yaşam deneyimi ile şiddetlenebilir
Travmatik olaylar sıkıntılarını dile getiremeyecek kadar ufak çocuklarda bile rahatsızlığa sebep olabilir Yeni doğanlarda ve bebeklerde yıkım bilişselliği gelişmemiş olmasına rağmen bu cins deneyimler, ayrılma kaygısı, ağıt ve tedirginlik artışı ve abartılmış ürkme reflekslerine yol açabilir Ufak çocuklar ve okul öncesi dönemdeki çocuklarda uyku terörü, kabuslar sıklaşır, tutum bozuklukları, kazanılmış özelliklerin kaybedilmesi ve dışa vurulan çaresizlik nöbetleri artar
Mektep çağı çocukları travmayı oyunlarına yansıtırlar ve travma ilintili hikayeleri seçerek agresif davranışlar gösterirler Benzer ufak çocuklarda görüldüğü gibi uyku bozuklukları ve bölünme anksiyetesi sık görülen durumlardır Okul çağı uzun bir dönem olduğu için görülen semptomlar çok çeşitli olabilir
Erken mektep dönemi çocukları ilk elden afetin sonuçları ile ilgilenirler Olayın trajedisi ve özel detayları fazlaca ilgilerini çeker Bireysel güvenlik onlar için fazla önemlidir Aile içinde yaralanma ve vefat korkuları vardır Bunun bütün tersine ileri yaş çocukları daha çok çevrede etkilenen kişilere empati yapar, olayın nasıl oluştuğunu anlamaya çalışır, toplumsal emniyete ve iyileşmeye önem verir
Ergenlerde ise erişkinlerin yarı olarak buhran ve endişe ön plandadır İrdeleyici fikir yetilerine kadar verdikleri reaksiyon fazla farklılık gösterir Abstrakt hafıza yetisi 16 yaşında gelişir Birçok ergen halen duygusal başa çıkma yetilerini geliştirme, kendi benliğini ve kimliğini belirlemekle meşguldür ve depresyon açısından fazla elverişli bir dönemdedir Travma ardından yaşadıklarını beden yoluyla ifade eder (baş ağrısı, karın ağrısı), aldırmazlık ve depresif duygular gösterir Benlik gelişiminin felaket sonucu sekteye uğraması bütün hayatları baştan başa keskin davranışsal ve şehvetli bulgulara sebep olur Ergenler uyum sorunlarını umursamazlık ve agresif davranışlarla maskeleyebilir bu durumu aileler de ergenlik bulguları olarak olayı yorumlayabilir
Cinsiyet, Etnik Köken Ve Öteki Etmenler
Cinsiyetin çocukların afete karşısında gösterdikleri tepkilerde manâlı etkileri vardır Erkekler daha fazla tutum sorunları gösterir, kızlara tarafından daha uzun iyileşme sürelerine ihtiyaç duyar Bilhassa daha antisosyal tavır şekli gösterir ve şiddete eğilimleri fazladır Afete maruz kalan kız çocukları ise daha çok vesvese ve duygulanım bozuklukları gibi içe dönük bulgular gösterir Duygularını erkeklere göre çok daha açık biçimde açıklama eder ve yıkım hakkında daha fazla yorum yapar
Riskli çocuklar
Tüm çocukların afetlerden dağıtılmış bulgularla etkilendiklerini biliyoruz Ama bir grup çocuk var oysa uzun dönemde psikososyal çoğu hastalığın eşlik ettiği durumları sergiler Travmaya verecekleri tabi etkiler sebebiyle onlara tehlikeli çocuklar diyoruz Bu çocuklar;
•*Zayıf sosyal yardım bölge
•*Utangaç veya ürkek mizaçlı
•*Daha evvelden travma deneyimi olan
•*Ailelerinden travmayla başa çıkmakta zorlandığı
•*Birinci derece aile bireylerinde kayıpları olan
•*Ilk Elden travmatik olaya tanıklık eden çocuklardır
Çocukların felaket bölgesinden mesafe olarak uzak olması travma sonrası bozukluklara bağışık oldukları anlamına gelmez Çoğu egzersiz, televizyonda gösterilen afet görüntülerine maruz kalan çocukların akut stres reaksiyonu gösterdiklerini bildirmiştir
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
Cerrahpaşa Tıp Fak Çocuk Ruh Sağlığı ve Hast A D
Çocukta tutum değişikliği fark edildiğinde, vakit kaybetmeden uzman yardımı almak gerekir
Afetler genel tanımıyla ırk için somut, ekonomik, ve sosyal kayıplar doğuran, gündelik hayat faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğrayarak, insan topluluklarını etkileyen ve etkilenen topluluğun kendi olanak ve kaynaklarını kullanarak altından kalkamayacağı, üstesinden gelemeyeceği doğal, teknolojik veya insan kökenli olaylardır
Afetler bireyler göre travmatik olarak algılanır, insanlığın olağan deneyimlerinin haricen bir olaydır bu nedenle bedensel yaralanmaların dışarıya psikolojik sorunlara da zemin hazırlar Yapılan araştırmalar yetişkinlerin %25 oranında depremler ardından akut travmatik gerginlik bozukluğunun görüldüğünü bildirmişlerdir
Çocuklar yalnızca kendileri facia kurbanı oldukları için yok, ailelerinin olay sonucu yaşadıkları nefret edilen şey ve hastalık düzeyi nedeni ile de tesir altındadır
Afetlerin Doğası
Afetin doğası ve şiddeti çocukların psikolojik tepkilerini etkiler Çocukların birinci herif afetlere karşı gösterdikleri tepkiler, insan aktivite ve ihmallerinin neden olduğu afetlere gösterdikleri tepkilere tarafından daha farklıdır Deprem, fırtına, sel gibi doğal afetler çocuklar için savaş veya terör yanında daha az ruhsal yaralayıcıdır İnsan kökenli afetler daha fazla bunaltı ile bağlantılıdır Savaşlar kronik travmaya maruz kalınan afetlerdir, kayıplara tanıklık eden çocukların ruhsal durumları erişkinlerle aynı düzeyde etkilenir Farklı streslerin, farklı psikopatolojiler yaratacağı unutulmamalıdır
Ebevynlerin Verdiği Tepkilerin Çocuklara Etkisi
Afetlerin çocuklar üzerindeki etkisini içten değerlendirebilmek için, afetin annebaba üzerindeki etkisine görmek doğru bir yoldur Mesela 11 Eylül ardından Manhattan semtinde erişkinler arasında bunalım görülme sıklığı 2 kat artmıştır Yıkım sonrası akut dönemde çocukların ruhsal açlıkları fazla daha fazla olur ve çocuklar annebabalarına daha bağımlı ayla gelirler Ebeveynlerin* travmaya maruz kalması çocukların psikolojilerini olumsuz yönde etkiler Bir erişkinin akıcı duygu durumu veya davranışı çocuğun kaygısını artırır Ruhsal açıdan sıkıntılı ebeveynler çocukların o andaki duygusal ihtiyaçlarını algılamakta bıkkınlık yaşayabilir
Travmatik süreçler çocuklarda tutum bozukluklarına, dikkat eksikliğine yol açabilir Çocukların afetlere karşısında gösterdikleri tepkiler geçici, orta dereceli stres reaksiyonları olacağı gibi, daha şiddetli ve uzun süreli gerginlik bozukluğu da olabilir Bu tepkiler; cinsiyet, gelişim evresi, çocuğun sosyal desteği ve travmaya maruziyet şiddetine bağlıdır
Çocuğun afet sonrası tepkilerinin evreleri:
1Evre : Afetten anında sonradan başlar, nefret, inançsızlık, inkar, yas ve eğer ilk yakınları hasar görmediyse rahatlama duyguları ön plana çıkar Aşırı fedakarlıklar yapar, dayanıklılığını güçlendirir
2Evre: Facia sonrası ilk biriki gün veya haftalar içinde gelişir Çocuklarda yalnız kalma korkusu, endişe, depresif semptomlar, kavgacı davranışlar, gelecekle ilgili olumsuz fikirler ile gelişir Oyunlarının konusu genelde travmatik olayla ilgilidir Bu bulgular çocuğun travma ardından iyileşme bulgularıdır ve birkaç haftada düzelmesi beklenir Önemli kayıpları olan veya davranışsal şansın dönmesi gösteren çocukların yıkım sonrası birincil bir ay içinde danışmanlık hizmetlerinden üstünlük göreceği bildirilmiştir
Bu bulgular bir ay sonunda düzelmiyorsa çocukta stres bozukluğu, zor eğilimi, karşıt olma semptomları yaşanıyorsa çocuk ruh sağlığı uzmanlarından destek alınmalıdır
Gelişim Evreleri Ve Afetler
Gelişim evrelerine tarafından çocuklar dünyayı ve çevrelerini öbür algılarlar ve dünyaya kendi merkezlerinden bakarlar İçinde bulundukları gelişim evreleri, bireysel olarak travmaya aleyhinde verdikleri yanıtı değiştirir ve sonuç olarak armoni açısından fazla değişik süreçler gözlemlenebilir Ruhsal müdahalelerin burada gelişim evresine uygun gerçekleştirilmesi hem ağırlık taşır
Erken çocukluk döneminde çocuk travma ardından mod değişiklikleri, endişe ve tavır değişiklikleri ile karşımıza çıkar Minik çocuklar afetin sonuçları, daha büyük çocuklar ise afetin nedenleri ile ilgilenir Büyük çocuklarda buhran görülmesine rağmen, yaşanan fazla vesvese gerçekçi olmayan spesifik korkulara dönüşebilir Onların tavır değişiklikleri hiddet ve geçmiş yaşam deneyimi ile şiddetlenebilir
Travmatik olaylar sıkıntılarını dile getiremeyecek kadar ufak çocuklarda bile rahatsızlığa sebep olabilir Yeni doğanlarda ve bebeklerde yıkım bilişselliği gelişmemiş olmasına rağmen bu cins deneyimler, ayrılma kaygısı, ağıt ve tedirginlik artışı ve abartılmış ürkme reflekslerine yol açabilir Ufak çocuklar ve okul öncesi dönemdeki çocuklarda uyku terörü, kabuslar sıklaşır, tutum bozuklukları, kazanılmış özelliklerin kaybedilmesi ve dışa vurulan çaresizlik nöbetleri artar
Mektep çağı çocukları travmayı oyunlarına yansıtırlar ve travma ilintili hikayeleri seçerek agresif davranışlar gösterirler Benzer ufak çocuklarda görüldüğü gibi uyku bozuklukları ve bölünme anksiyetesi sık görülen durumlardır Okul çağı uzun bir dönem olduğu için görülen semptomlar çok çeşitli olabilir
Erken mektep dönemi çocukları ilk elden afetin sonuçları ile ilgilenirler Olayın trajedisi ve özel detayları fazlaca ilgilerini çeker Bireysel güvenlik onlar için fazla önemlidir Aile içinde yaralanma ve vefat korkuları vardır Bunun bütün tersine ileri yaş çocukları daha çok çevrede etkilenen kişilere empati yapar, olayın nasıl oluştuğunu anlamaya çalışır, toplumsal emniyete ve iyileşmeye önem verir
Ergenlerde ise erişkinlerin yarı olarak buhran ve endişe ön plandadır İrdeleyici fikir yetilerine kadar verdikleri reaksiyon fazla farklılık gösterir Abstrakt hafıza yetisi 16 yaşında gelişir Birçok ergen halen duygusal başa çıkma yetilerini geliştirme, kendi benliğini ve kimliğini belirlemekle meşguldür ve depresyon açısından fazla elverişli bir dönemdedir Travma ardından yaşadıklarını beden yoluyla ifade eder (baş ağrısı, karın ağrısı), aldırmazlık ve depresif duygular gösterir Benlik gelişiminin felaket sonucu sekteye uğraması bütün hayatları baştan başa keskin davranışsal ve şehvetli bulgulara sebep olur Ergenler uyum sorunlarını umursamazlık ve agresif davranışlarla maskeleyebilir bu durumu aileler de ergenlik bulguları olarak olayı yorumlayabilir
Cinsiyet, Etnik Köken Ve Öteki Etmenler
Cinsiyetin çocukların afete karşısında gösterdikleri tepkilerde manâlı etkileri vardır Erkekler daha fazla tutum sorunları gösterir, kızlara tarafından daha uzun iyileşme sürelerine ihtiyaç duyar Bilhassa daha antisosyal tavır şekli gösterir ve şiddete eğilimleri fazladır Afete maruz kalan kız çocukları ise daha çok vesvese ve duygulanım bozuklukları gibi içe dönük bulgular gösterir Duygularını erkeklere göre çok daha açık biçimde açıklama eder ve yıkım hakkında daha fazla yorum yapar
Riskli çocuklar
Tüm çocukların afetlerden dağıtılmış bulgularla etkilendiklerini biliyoruz Ama bir grup çocuk var oysa uzun dönemde psikososyal çoğu hastalığın eşlik ettiği durumları sergiler Travmaya verecekleri tabi etkiler sebebiyle onlara tehlikeli çocuklar diyoruz Bu çocuklar;
•*Zayıf sosyal yardım bölge
•*Utangaç veya ürkek mizaçlı
•*Daha evvelden travma deneyimi olan
•*Ailelerinden travmayla başa çıkmakta zorlandığı
•*Birinci derece aile bireylerinde kayıpları olan
•*Ilk Elden travmatik olaya tanıklık eden çocuklardır
Çocukların felaket bölgesinden mesafe olarak uzak olması travma sonrası bozukluklara bağışık oldukları anlamına gelmez Çoğu egzersiz, televizyonda gösterilen afet görüntülerine maruz kalan çocukların akut stres reaksiyonu gösterdiklerini bildirmiştir