Ağa Kapısı Ağa Kapısı 1826 yılına değin Yeniçeri Ağası'nın resmi makamı olan binadır Süleymaniye'de İstanbul Müftülüğü ile İstanbul Üniversitesi'nin Botanik Enstitüsü olarak kullanılan uygun idi Ağa Kapısı evvelce Çarşıkapı'da iken XVII asır ortalarında buraya taşındı 1826 yılında Yeniçeri Ocağı'nm kaldırılışına değin yeniçerilerin en büyük subayı olan Yeniçeri Ağası burada çalışırdı Burası, Yeniçeri Ağası'nın komutanlık makamı idi Yanında ağanın lojmanı ve haremlik kısmı da vardır Osmanlılarda kapısözcüğü devlete ait daire anlamına geldiği için buraya Ağa Kapısı, Ağa Dairesi de denmiştir II Osman, ayaklanan zorbalardan kaçarak 1622 yılında Ağa Kapısı’na sığınmıştır Birçok kere yanan bu bina her seferinde baştan selamlık ve haremlik kısımları ile bir saray gibi yapıldı 1659 yılında İstanbul'un dörtte üçünü yakan yangında Ağa Kapısı harabeye döndü 1749'da Küçükpazar yangınından sonradan da yanan Ağa Sarayı baştan yapı edilirken kargir kule yerine bir ahşap yangın kulesi yapıldı Fakat 1774 yılındaki Cibali yangınında saray ve kule tekrar yandı Emiri Efendi Kütüphanesi'nde, Ali Emiri Efendi'nin kitapları arasındaki bir yazma risalede, H 1196 (M1774) Cibali yangınına dair geniş bilgi vardır İstanbul'u kasıp kavuran bu yangının Ağa Kapısı bölümüne de değinilmiştir Ağa Kapısı binası Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasından sonra her yerde yapılırcasına tamir edildi Tamirden sonra binanın Babı Meşihat (Şeyhülislam Kapısı) olarak kullanılmasına karar verildi Şeyhülislamlık buraya taşınacağı zaman Hocapaşa yangını çıktı Serasker Bahçesi’nde çadırlarda yer alan sadrazam ve maiyeti, Babıali yangını dolayısıyla Babıali'ye taşınamadıkları için bu binaya yerleştiler Buranın adı bir zaman Serasker Kapısı oldu Serasker Dairesi, şimdiki İstanbul Üniversitesi binasının uygun bulunan Eski Saray’a geçince de buraya Meşihat Dairesi taşındı Bahçedeki yanmış olan ahşap yangın kulesi 1849 yılında kargir olarak (Bayezid Kulesi) yeniden yapıldı Saltanatın kaldırılışına kadar bina Şeyhülislam Dairesi olarak kullanıldı Cumhuriyet döneminde yapı bir vakit İstanbul Kız Lisesi’ne verildi Kız Lisesi iken çıkan bir yangın sonunda bina tamamen yandı Sadece, şimdiki müftülük binası olarak kullanılmakta olan Fetvahane binası kurtarılabildi Yanan yere de son yıllarda Botanik Enstitüsü için bir yapı yapılmıştır Tarihte Ağa Kapısı olayları öyle çoktur Bunların en önemlileri, Asakiri Mansure'ye mensup olanların isyanlarıdır Bunlar Yeniçerilik gayretiyle yangın kulesinin aşağı toplanarak başkaldırmışlar ve kuleyi ateşe vermişlerdir Serasker paşayı katletmek isteyen zorbalar, bütün çabalarına rağmen başanya ulaşamadılar ve elebaşları Üsküdar'a geçerken yakalanarak idam edildi Ağa Kapısı'ndaki diğer kayda değer durum, Patrona Halil'in başlattığı ayaklanmanın çabucak büyüyerek İstanbul'u nefret edilen şey ve heyecana vermesinden sonradan bir kısım Yeniçerilerin Et Meydanı'na kazan koymaları, Sebze Bahçesi kapısında arkadaşlarından ayrılan Patrona Halil'in Ağa Kapısı'na gelerek oradaki mahkumlan salıverip peşine takması ve oradan Cebehane'ye gitmesi, beşinci bölüğün kazanını cebren çıkartması