iltasyazilim
FD Üye
Halk Müziği Edebiyatında Ağıt
Hem Aşık edebiyatı ürünü hemde Anonim halk müziği edebiyatının ürünü olan ağıtlar vardırAğıt çoğunlukla bir ölünün veya acı bir olayın arkasında söylenen ahali türküsü, ağıtlar, başından acı bir durum geçen ya da ölen kişinin iyiliklerinden, mertçe davranışlarından ve yaşamındaki önemli olaylardan öz eder Belirli geleneksel hareketler eşliğinde, kendine özgü ölçü, ve uyaklarla söylenir
Ağlama söyleme geleneği Türklerde çok eski bir geçmişe dayanır Eski Türklerin ölülerin arkasında düzenledikleri yuğ törenlerinde bugünkü ağıtların ilk örnekleri sayılabilecek sagu'lar söylenirdi Günümüze kalan en eski sagu örneği efsanevi bir Türk hükümdarı olan Alp Er Tunga ile ilgilidir Divanü Lügat'itTürk'ün çeşitli sayfalarına serpiştirilmiş olan Alp Er Tunga sagu'su 11 yüzyılda derlenmişse de geçmişi çok daha eskilere uzanırAğıt Anadolu'nun derhal her uygun söylenir, lakin özellikle Orta ve Güney Anadolu'nun belirli yörelerinde yaygındır bu yörelerde yaşayan Afşarlarla Türkmenlerin keza geleneğin sürmesinde, keza de eski ağıt metinlerinin günümüze ulaşmasınla manâlı rolü olmuştur Ağıtların içeriği ve ezgisi toplumun iki taraflı yaratma gücüyle zenginleşir Bazılarının hangi kişi ya da olay için ve kim kadar söylendiği bilinse de, ağıtın temelde sözlü bir gelenek olması ve ağızdan ağıza geçerek yayılması sebebiyle bu bilgiler hiçbir zaman katiyet kazanamamıştır Bu yüzden ağıtların sözde anonim folklor ürünleri aralarında anılması gerekir Sekiz heceli ağıtlar yedi ve on bir hecelilerden daha yaygındır Sekiz heceli Afşar ağıdının dörtlüklerinde birinci, ikinci ve dördüncü dizeler kafiyeli, üçüncü dizeler boştadır Birinciyle üçüncü, ikinciyle dördüncü dizelerin kafiyeli olduğu matem biçimleri de vardır
Erkeklerin söylediği örneklere rastlanmışsa da, ağıtları genel olarak kadınlar söyler Yöreden yöreye az çok değişen ağıt törenleri, daha çok ölünün başında ya da gömülmesinden anında sonra düzenlenir Inleme yakan kadınlar halka biçiminde oturur İçlerinden en yaşlısı ya da ağlama söylemede en deneyimlisi, o da olmazsa dıştan getirtilen ağıtçı bayan başa geçer ve her zaman birlikte hem söylenir, keza de ağlanır Inleme söylemenin ve ağlamanın usulü vardır Mesela her dörtlükten sonradan veya dizelerin uygun yerlerinde daima birlikte ağlanır Çoğu vakit ölenin giysileri ve eşyaları da bu halkanın ortasına konur
Âşıkların da ölen ünlü kişilerin ardından kimi süre kendi istekleriyle, kimi zaman da o kişinin bir yakınının isteğiyle ağlama yaktıkları olur bunun dışında savaş, afet, kıtlık gibi ölüm ve acı getiren olaylar için de ağlama söylenir Ağıtların metinleri cönklere ve öbür yazılmış kaynaklara genelde türkü ve epope olarak geçirilmiştir *
Hem Aşık edebiyatı ürünü hemde Anonim halk müziği edebiyatının ürünü olan ağıtlar vardırAğıt çoğunlukla bir ölünün veya acı bir olayın arkasında söylenen ahali türküsü, ağıtlar, başından acı bir durum geçen ya da ölen kişinin iyiliklerinden, mertçe davranışlarından ve yaşamındaki önemli olaylardan öz eder Belirli geleneksel hareketler eşliğinde, kendine özgü ölçü, ve uyaklarla söylenir
Ağlama söyleme geleneği Türklerde çok eski bir geçmişe dayanır Eski Türklerin ölülerin arkasında düzenledikleri yuğ törenlerinde bugünkü ağıtların ilk örnekleri sayılabilecek sagu'lar söylenirdi Günümüze kalan en eski sagu örneği efsanevi bir Türk hükümdarı olan Alp Er Tunga ile ilgilidir Divanü Lügat'itTürk'ün çeşitli sayfalarına serpiştirilmiş olan Alp Er Tunga sagu'su 11 yüzyılda derlenmişse de geçmişi çok daha eskilere uzanırAğıt Anadolu'nun derhal her uygun söylenir, lakin özellikle Orta ve Güney Anadolu'nun belirli yörelerinde yaygındır bu yörelerde yaşayan Afşarlarla Türkmenlerin keza geleneğin sürmesinde, keza de eski ağıt metinlerinin günümüze ulaşmasınla manâlı rolü olmuştur Ağıtların içeriği ve ezgisi toplumun iki taraflı yaratma gücüyle zenginleşir Bazılarının hangi kişi ya da olay için ve kim kadar söylendiği bilinse de, ağıtın temelde sözlü bir gelenek olması ve ağızdan ağıza geçerek yayılması sebebiyle bu bilgiler hiçbir zaman katiyet kazanamamıştır Bu yüzden ağıtların sözde anonim folklor ürünleri aralarında anılması gerekir Sekiz heceli ağıtlar yedi ve on bir hecelilerden daha yaygındır Sekiz heceli Afşar ağıdının dörtlüklerinde birinci, ikinci ve dördüncü dizeler kafiyeli, üçüncü dizeler boştadır Birinciyle üçüncü, ikinciyle dördüncü dizelerin kafiyeli olduğu matem biçimleri de vardır
Erkeklerin söylediği örneklere rastlanmışsa da, ağıtları genel olarak kadınlar söyler Yöreden yöreye az çok değişen ağıt törenleri, daha çok ölünün başında ya da gömülmesinden anında sonra düzenlenir Inleme yakan kadınlar halka biçiminde oturur İçlerinden en yaşlısı ya da ağlama söylemede en deneyimlisi, o da olmazsa dıştan getirtilen ağıtçı bayan başa geçer ve her zaman birlikte hem söylenir, keza de ağlanır Inleme söylemenin ve ağlamanın usulü vardır Mesela her dörtlükten sonradan veya dizelerin uygun yerlerinde daima birlikte ağlanır Çoğu vakit ölenin giysileri ve eşyaları da bu halkanın ortasına konur
Âşıkların da ölen ünlü kişilerin ardından kimi süre kendi istekleriyle, kimi zaman da o kişinin bir yakınının isteğiyle ağlama yaktıkları olur bunun dışında savaş, afet, kıtlık gibi ölüm ve acı getiren olaylar için de ağlama söylenir Ağıtların metinleri cönklere ve öbür yazılmış kaynaklara genelde türkü ve epope olarak geçirilmiştir *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.