Ağlamıyorum sevgilim ağlamıyorum korkma Yarım kalan bir besteyi tamamladım bu gece Ve hiç dinmeyen bir sızıyı kapatmaya çalıştım, Beceremedim Kalbim zayıftı sanırım ve ruhum toz bulutlarına dönüşmüştü Sessizce bir çığlık attım yalnızca gökyüzünde ve acılı ruhlarda duyulan Sustum tekrar, ola ki de bu benim son susuşumdu ve yeniden Hiç konuşmayışım… Senin kokundu benim her şeyimi erteleyişim olan hemen o da yok Bir sabahleyin aynaya baktığımda NIÇIN dedim, niçin bıraktım ben onu Hem de her şeyin bütün doruğuna gelmişken Susuyorum işte yeniden ne adımı lahza artık ne de kalbimi acıt Ve sana verdiklerimi de geri ver bana… Ama her şeyden önce kalbimi istiyorum Taşlaşmış ruhuna sor nereye koydun onu… Gözlerimden gelen yaşlar kan oldu süzüldüler avuçlarıma Ağlamıyorum sevgilim ağlamıyorum korkma Yalnızca üzülüyorum kırık oyuncak gibi atılmış duygularıma Ağlamadan ve sızlamadan başım dik yürüyorum şu anda uzaklara, fazla uzaklara Yaşam soruyorum sana nereye saklıyorsun küs mutsuzluğumu Fazla geçmeden ver bana Ver ancak; azıcık daha öleyim, ver ki; birazcık daha körelteyim kalbimin öteki yarısını da… Kedim bile terk etti beni, sokaklara vurdum kendimi Ve yalnızlığımı sadece cadde kedileri biliyor Gözlerimin içine bakarak onlarda yaş döküyor bana Her sabahtan pencereme gelen kuşlar gelmez oldu ve artık Seninle uyandığım masmavi gökyüzü simsiyah bana… Eğer bir gün aklına gelirsem kalbini aç orada bir gözyaşı daha bıraktım sana… alinti