Agnosia Yunanca'daki «agnostos» — meçhul — sözcüğünden gelen «agnosia» terimi başlangıçta 1891'de, tanınma yetersizliğinin karşılığı olarak Sigmund Freud göre kullanıldı Agnosia, etkilenen duyusal (sensory) kanala kadar sınıflandırılır, ama gerçekten o duyuda bir bozukluk yoktur Vizüel obje agnosia'sı, lobus occipitalis'deki lezyonlardan ötürü, görülen objelerin tanınamamasıdır Bu objeler diğer yollarla, meselâ dokunmayla tanınabilir İnsanların yüzlerini tanınma yetersizliğine «prosopagnosia» denir ve çoğunlukla paranoid bir aaaahürle birlikte mevcuttur: aynaların arkalarında yabancı ahali görüldüğü için, üzerleri örtülür, işitme yetersizliği (oditer agnosia), dominan lobus terminalis'deki lezyonlardan ötürü tanıdık sesleri, meselâ para şıkırtısını, su şırıltısını tanıyamamadır Dokunmayla tamına yetersizliği (tactiie agnosia), üstünkörü ve derin alınganlık bozuk olmamasına karşın, objeleri tanıyamamadır ve lobus parietalis'deki bir lezyonu belirtir Eğer duyuda bir bozukluk varsa, tanıma yetersizliğine astereognosis denir Agnosia genelde vaskülar lezyonlardan ötürü ortaya çıkar ve çoğunlukla karmaşıktır Beyinde derin yaralar sonucu olan «bütün yeteneksizlik» durumları da vardır