Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Ağrının derinliğİ

Ağrının derinliğİ

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Ağrının Derinliği Ece Temelkuran
Ece Temelkuran Ağrının Derinliği
Ağrının Derinliği Kitap Tanıtımı



Bu kitap ne sadece Ermenilere ne de sadece Türkleredir “Ağrı'nın Derinliği, evsiz kalmanın, evinden uzakta düşmenin acısını bilen, varsayım edebilen herkese yazılmıştır Aidiyetimizin bize ezberlettiklerinin ötesinde bir “biz olabilir mi? İçine hapsolmadığımız, dışına atılmadığımız bir “ev, bir “biz kurulabilir mi? Ece Temelkuran, Ermeni ve Türk milliyetçiliklerine yakından bakarken, toplumların “bizlerini kurma aşamasında neleri, nasıl dışarıda bırakmış olabileceklerini anlatıyor Her kitabında “ötede duranları yakına getirmeyi amaçlayan yazan, bu kere de Ermeni meselesi gibi “çekinceli bir konuyu odağına alıyor

(Arka Kapaktan)



Sızı ’nın Derinliği bir görüşme kitabı fiilen Bir tabuya dönüşen ve ismi zikredildiğinde bile kimilerine ürküntü veren ‘Ermeni meselesi ’ne odaklanıyor Nedir bu Ermeni meselesi? Bir mesele midir? Bizim meselemiz midir, yoksa onların mı? Aslında soykırım olmuş mu? Yoksa bunlar ‘dış güçlerin ’ suni bir şekilde yarattığı küllüyen bir yalancıktan mı ibaret? Temelkuran bu tespitleri hepten unutarak bu konunun muhataplarıyla konuşuyor Herkesi yokluyor, onları anlamaya çalışıyor ve gelin kısa bir süreliğine de olsa onların yerine geçelim, onlar da bizim yerimize geçsin diyor O süre onlar veya bizler diye bir şey kalmayacak Anlayacağız ama bu dert, bu topraklar değin bizim, hepimizin

Agrının Derinliği Özeti

Ece Temelkuran söyleşileri gerçekleştirmek için önce Ermenistan ’a gidiyor Orada ara sıra basmakalıp insanlarla bazen bu acıyı birebir yaşamışlarla ara sıra de devlet adamlarıyla konuşuyor Onları dinliyor lakin bir yana da bu ülkeyi dinliyor Sonradan Fransa ’ya diasporanın kalbine gidiyor ‘Soykırım meselesi ’ni gündeme getirenlerle, Fransa ’da meclisten yasayı geçirenlerle, bir süre Asala ’nın içinde yer almış lakin şu anda şiddeti reddedenlerle, ülkesini bırakıp Fransa ’ya yerleşen yurtsuzlarla konuşuyor Sonunda da Amerika ’ya gidiyor Orada ise daha kodaman, daha paraya tapar ülkü gelmiş, Amerika rüyasının içinde kaybolmuş Ermenilerle konuşuyor Sözü edilen üç yerde de hep ayrı görüşlerle, farklı yaşamlarla bizi buluşturuyor Yerinde tespitler yapıyor Tüm bu söyleşilerden anlaşılıyor ki cümbür cemaat birazcık gücenmiş, kırgınlığını intikama dönüştürenler var, kırgınlığıyla yaşamasını öğrenenler de… Ermenistan ’daki Ermeniler daha fazla komşu olmanın verdiği hayati bilgiyle de Türkiye ’ye karşısında daha dostça Fransa ’dakilerin ise çoğunluğu kırgınlığını zalim bir öfkeye dönüştürenlerden oluşuyor Amerika ’da durum biraz daha değişiyor ve bu mesele paranın meselesiyle yer değiştiriyor Pek ama içlerinden biri bizim meselemiz topraktan öte para diyor Ama her ne söylenirse söylensin ezber edilmiş, diplomatik konuşmalardan sonra sıra kişisel hikâyelere geldiğinde hepsinin gözleri doluyor Geçmişi yâd etmek hepsine acı veriyor Acı onları ayakta tutuyor Bu topraklarda büyümüş, serpilmiş herkesin olduğu gibi…



Nar, Ermenilerin simgesidir Evlenirken nar kırdırırlar gelinlere Kaç nar her birine dökülürse pek çocuğu olacağına inanılır gelinin Bereket simgesi gibi





Siz 'Şerefe' diyordunuz değil mi? Natürel canım Ne de olsa her ırk kendisinde yetkisiz olana bardak kaldırırmış!


Elim havada asılı kalıyor Ansızın böylece bir sessizlik çöküyor ama odaya, kadehlerdeki şampanya köpüklerinin tek tek patladığı bile duyuluyor Soykırım Müzesi'nin müdürü Barseghian Lavrenti bile yardımcısı hanımefendinin, tam da bardak kaldırırken böyle bir sertlik gösterisi yapmasını onaylamıyor Hasar tespiti için yüzüme bakıyor





Bizim için '1915 'te soykırım oldu mu? sorusu, '1453'te Türkler İstanbul'u fetheti mi?' sorusuna benzer Soykırım olmadan Ermenileri konuşmak imkansızdır

Tıpatıp Araratsız konuşamadığınız gibi, diyorum Kendinizi size ait olmayan bir dağa ait hissetmek nasıl bir şey?


Ananyan bir sigara yakıyor Efkarlanıyor:

Ermeniler Araratsız var olmaz Siz ona Sızı diyorsunuz, İncil'deki adı Ararat olmasına karşın


Sesi heyecanla yükseliyor Ananyan'ın:

Ermenice yazar tüm şairler, Ararat'la ilgili yazmışlardır Bir Ermeni ABD'de olsa bile kalbinde taşır Ararat'ı

İç geçiriyor:

Keşke Türkler Ararat'la ilgili ne hissettiğimizi bilselerdi Emin olun bayan, eğer hislerimizi bilselerdi, Türkiye'deki en şöven halk bile kamyonlara doldurup o dağı bize getirmek isterlerdi






Zaten kahramanlar, belkide hiçbir vakit farkında değildir yiğitlik ettiklerinin meşgul oldukları için yaşamakla




Ermeniler sürekli olarak Türkler hakkında konuşur, düşünür ve yazan Lakin Türkler, Ermeniler hakkında hiç konuşmuyor

Ermeni bir üniversite öğrencisi, Phil Gamelian



Küçükhanım, Ararat sizin için bir boy meselesidir Bizim içinse bir derinlik meselesi!


Silva Gabudikyan, Ermeni şair



bana kadar soykırımı kabul etmemek birini suçlu yok, sadece aptal yapar


Alexis Govciyan


Faniler, ahir bir bilgiyi eksilterek, çoğaltarak hatırladıkları bir acıyla aktarıyorlar kendilerinden sonradan gelenlere Daha Sonra gelenler acıyı yaratan bilgiyi değil, sadece acıyı taşıyorlar içlerinde Sonra öğrendikleri sözcüklerle tekrar adlandırmak zorunda kaldıkları bir acı Müzelerde kaidelerin üzerine konup altına insanlık adına ne değerli olduğu yazılamayan milyonlarca yaşantı çocuklarda saklanıyor Bazen bir zulmü izlemenin, daha sonra öğrenip dinlemenin o zulmü yaşamaktan daha incitici olduğunu bilmeyen ve her zaman yeterince acı çekmediğini düşünerek acı çeken çocuklara



Ermenilerinki fazla özel bir şart Bütün zamanlarını öldürüldüklerini ispatlamak için harcıyorlar Ve bunu bugün yaşadıklarını ispatlamak için yapıyorlar


Fransız düşünür ve yazar Baudrillard'a atıfla



Buraya birincil gelenler Amerikan toplumu göre kabul edilmek için isimlerini değiştirdiler Erkekler Amerikalı kadınlarla evlendiler Ama sonradan, bizim kuşağımızda bir tür Ermeni uyanışı oldu Halk Müziği İngilizce olan soyadlarını bile değiştirdiler Thomas'ken Thomasyan oldu mesela Yeniden Ermeni olmaya karar verdiler Etnik kimliklerine geri dönmek istediler Bizlerin anne babalarının derdi Amerikalılaşmaktı O yüzden adlarını ve soyadlarını İngilizce yaptılar Sonradan, daha eğitimli, daha varlıklı kuşaklar yetişmeye başlayınca Ermenilik uyanışı başladı O kuşağın derdi de Ermenileşmek oldu Ondan önce Ermeniliklerinden bahis bile etmiyorlardı Amerikalıların da zaten Ermeni ne demek, haberleri bile yoktu Anne ve babalarımız evde bile İngilizce konuşuyorlardı biz büyürken 1950'lerde ABD'deki büün farklılıkların 'kazanda eritilmesi'(melting pot) politikası baskınken Amerikalılaşan ebeveynlerimiz daha sonra irksa farklılıkların siyah hareketiyle birlikte zenginlik sayıldığı günlere gelindiğinde değişmeye başladılar Ermeniler de Ermeniliklerini yaşamaya başladılar Ben, benim yaşımdakilerin birçok Ermeniceyi daha sonra öğrendi örneğin Bu uyanış bir cins psikolojik milliyetçiliğe yol açtı Bu uyanış, bugün iyi kazanç sahibi, iyi eğitimli, toplumsal statüsü yüksek, politik mecralarda etkin orta yaşlılar tarafından yaşandığı için de Amerikan politikaları ve politikacıları üzerindeki etkileri artan bir şekilde yükseldi




Biz toprak değil, para istiyoruz!

Net! Çat diye! Hakiki bir 'Amerikalı' gibi! Devam ediyor:

Bizim devretmek istediğimiz mesaj budur Sizin aracılığınızla tahsis etmek istediğimiz mesaj Fiyatta anlaşırız Bu fiyatı saptayacak uzmanlar var Üstelik Türkiye kabul ettiği takdirde o parayı Avrupa ve Amerika verir zaten Sizin cebinizden çıkmaz yani Bu hesaba kadar Türkiye'nin inkarcılık politikasının Amerika'daki lobisini yerine getirmek için harcadığı para zaten yetiyor tazminatı ödemeye Bu mesajı Türkiye'ye iletmelisiniz Sonsuz acımız için sonlu bir sayı istiyoruz Anladınız yok mi?



İsminin yayınlanmasını istemeyen Amerikalı bir Ermeni lobici *
 
858,496Konular
981,672Mesajlar
29,759Kullanıcılar
xmaxoqal1332Son üye
Üst Alt