iltasyazilim
FD Üye
ağrıda gezilecek yerler
ağrının tarihi yerleri
ağrının turistik yerleri
Ağrıda görülecek yerler
ağrıda nereler gezilir
Ağrı Sızı Dağı
Türkiye'nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı jeolojik konumu ve Büyük Tufandan daha sonra Nuh'un gemisine ev sahipliği yapması dolayısıyla efsanevi özelliği olan bir dağdır Tanrısal kitaplarda da adı geçen Sancı Dağının ayrı dillerde bir fazla ismi vardır Başlıcaları, Ararat, Kuh i Nuh, Cebel ül Haristir
Marco Polonun hiç bir zaman çıkılamayacak dediği Dağa ilk tırmanışı, kayıtlara göre 9 Ekim 1829 yılında Prof Frederik Von Parat tarafından gerçekleştirildi İkinci kış tırmanışı ise birincil tırmanıştan fazla daha sonra 21 Şubat 1970' de Dağcılık Federasyonu eski başkanlarından Dr Bozkurt Ergör tarafından gerçekleştirildi 1980'li yıllarda binlerce dağcı Ağrı Dağını ziyaret etti Ağrıya tırmanışa 1990 yılında yasaklandı1998 de Dağcılık Federasyonunun bir grup dağcıya izin vermesiyle bu yasaklanmış kaldırıldı
Sızı Bubi Dağı
Doğu Anadolu Bölgesi, Sızı ili sınırları içinde bulunan Kayak Merkezi Ağrı kent merkezine 18 km mesafedeki Bubi dağında kurulmuştur
Ulaşım: Ankara ve İstanbul'dan haftanın belirtilmiş günlerinde uçak seferleri bulunmaktadır 18 km uzaklığındaki şehir halkı merkezine ulaşım, özel araçlarla mümkündür
Coğrafya: Karasal iklimin hüküm sürdüğü kayak merkezinde kayak için en yerinde sezon AralıkNisan aylarıdır Alpin Çayırlarla buruşuk merkezde, kayak mevsiminde kar yüksekliği 12 metreyi bulmaktadır
Konaklama ve Öteki Hizmetler: Sızı il Özel Idare Müdürlüğüne ait bir kayak evi hizmete girmiştir Merkezde 60 kişilik bir kafeterya bulunmaktadır
Mekanik Tesisler ve Pistler: Kayak Merkezinde uzunluğu 1227 m olan 600 kişisaat kapasiteli teleski hizmet vermektedir Hem Sızı'ya 45 km, Eleşkirt ilçesine 4 km uzaklıkta, 4 karakter iskemleli sökülebilir telesiyej tesisi daha yapılmıştır Tesis uzunluğu 1650 m olup kapasitesi 1000 kişisaattir
Nuh'un Gemisinin İzi
Türkiyeİran transit yoluna 35 km uzaklıkta, Ağrı Dağı'nın güneyinde Telçeker ile Meşar köyleri aralarında yer alan doğal bir anıttır Bu abide gemiye benzer bir siluettedir Ilk Önce Amerikalı analist James Irwin edinmek üzere çoğu analist büyük tufandan sonra Nuh'un gemisinin buraya oturduğu yönündeki iddiaları tahlil etmek üzere tanrısal geminin kalıntılarını bulmak için 1983 yılından itibaren çalışmalara girişmişlerdir Kültür Bakanlığı gemi kütlesine benzer bu jeomorfolojik yapının Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığıözelliği taşıması münasebetiyle 1987'de 3657 sayılı kararı ile burayı doğal SİT alanı ilan etmiştir
Meteor Çukuru
Alaska'daki göktaşı çukurundan sonradan dünyanın 2 büyük meteor çukurudur Gürbulak Hudut Kapısı ile Sarıçavuş köyü arasında, İran sınırına 2 km dek mesafededir 7080 yıl önce düşen bir Göktaşı göre oluşturulan meteor çukuru 35 m genişliğinde ve 60 m derinliğindedir
Müzeler
Sızı İshak Paşa Sarayı
Doğubayazıt ilçesinin 5 km doğusunda, bir tepecik üstüne kurulan saray İstanbul Topkapı Sarayı'ndan sonradan yapılmış sarayların en ünlüsüdür
Osmanlı İmparatorluğu'nun Lale Devri ’ndeki son büyük abide yapısıdır 18 yüzyıl Osmanlı mimarisinin en bariz ve seçkin örneklerinden olduğu dek, sanat tarihi yönünden de değeri büyüktür
Saray binasının bulunduğu zemin, vadi yakası olduğundan, kayalık ve sert bir yerdir Eski Beyazıt şehrinin merkezinde olmasına karşın, bu yapının üç tarafı (kuzey, batı, güney) dik ve meyillidir Sadece doğu tarafında müsait bir düzlük vardır Sarayın antre kapısı buradadır Saray, kalelerin özelliğini kaybettiği, ateşli silahların bulunduğu bir çağda yapıldığından, doğu yönündeki tepelere karşısında müdafaası zayıftır Tümce kapısı savunma bakımından en kuvvetsiz noktasıdır Cümle kapısı bölümü, İstanbul ve Anadolu'da kurulan saraylarınkinden farksız olup, taş işçiliği ve oymacılığı yönünden muntazamdır Türklere özgü tarihi saray örneklerindendir 366 odadan oluşan sarayın yapımına Çıldır Beyi Çolak Abdi Paşa kadar 1685 yılında başlanmıştır 1784 yılında saray iki avlu ve bu avluda yer alan yapılar topluluğundan meydana gelmiştir Birinci avludaki yapıların bazıları yıkılmıştır Dört tarafı yapılarla kenarlı ikinci avlu dikdörtgen planlıdır Girişe kadar sağ tarafta selamlık ve onun arkasında haremlik vardır Bunların sonunda cami ve türbe bulunmaktadır Türbe Selçuklu kümbet mimarisi üslubunda yapı edilmiştir
Mağaralar
Buz Mağarası: Minik Sancı Dağı eteğinin bittiği düzlükte bulunmaktadır DoğubayazıtGürbulak transit yolunda Hallaç köyü yolu sapağına 3 km mesafededir Örneğine çok eksik rastlanılabilecek doğal bir abide durumundaki mağara toprağın 1520 m derinliğinde yer almakta olup 100 m uzunluğa ve 50 m genişliğe sahiptir Mağara içinde insan büyüklüğünde buzdan dikitler yer almakta ve bu dikitler ışık altında öbür renklere bürünmektedir
Meya Mağaraları: Diyadin'e 15 km uzaklıkta yer alan, kayaların insan eliyle oyularak barınma, ibadet ve öteki yaşamsal faaliyetlerin gerçekleştirilmesi amacına yönelik olarak yapılmış mağaralardır Eski bir ikâmetgâh merkezi olan bu mağaralar iyice ele alındığında adeta bir anıt şehir niteliğinde olup, öbür inanç ve kültürlerin izlerini taşımaktadırlar Epeyce geniş olan mağaralarda kilise ve kabir kalıntıları ve su kanalı bulunmaktadır Tokluca Kalesi'nden yer altına inen merenler aracılığı ile bu mağaranın bağlantısı olduğu düşünülmektedir
Kaleler
Tokluca Kalesi: Diyadin ilçesine 19 km mesafede yer alan Tokluca köyünün derhal arkasındaki tepe üzerinde bulunmaktadır 100150 m uzunluğunda bütün bir kaya kütlesi gibi duran kale 2 m uzunluk ve genişliğindeki taşlardan yapılmıştır Kalenin üstünde bulunan 3 m genişliğindeki bir giriş deliğinden 30 basamaklı merenle kale içindeki sahanlığa inilmektedir Bu sahanlıktan üç ayrı yeraltı tüneline açılan giriş kapıları ve merenler bulunmaktadır Bu tünellerden birine 70 basamaklı, diğerine de 350 basamaklı merenle inilmekte olup bu tünellerin Meya Mağaraları'na ulaşmakta kullanıldığı tahmin edilmektedir
Kan Kalesi: Tutak ilçesinin 15 km batısında eski adıyla Kalekuledenilen Dönertaş köyü yakınlarında bulunmaktadır Hangi tarihte ve kimler kadar yaptırıldığı meçhul kale Kalei Humadıyla da bilinmektedir
Doğubayazıt Kalesi: Eski Beyazıt'ın kuzey doğusundaki Belleburç denilen yerde, kayalar üstünde, Doğubayazıt'ın 5 km doğusundadır Kaledeki Urartu mezarları ve antik çağlara ait harabeler, buranın antik şehir olduğunu göstermektedir Kaleyi yapı edenler veya yapım tarihi ile ilgili bir veri bulunmamaktadır
Diyadin Kalesi: Diyadin ilçe merkezinde Murat Nehri kıyısındaki kayalıklarda resmileşmiş olan kale, Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sine tarafından Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan'ın oğlu Ziyaüddin tarafından yaptırılmıştır Doğrusu ise, kullanılan malzemeler ve yapılış tarzı, Urartular tarafından yapı edildiğini göstermektedir Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Osmanlılar döneminde onarım görmüştür
Havaran Kalesi: Hamur ilçe merkezinde bulunmaktadır Hamur Deresi'nin üzerindeki kayalıklara kurulmuştur Dereden yüksekliği 100 m civarındadır Selçuklu dönemine ait olan kale içinde cami, kalebeyi konağı, deve hanları ile kaleden 400 m uzaklıkta ve kaleden daha yüksek bir tepecik üstünde gözetleme kulesi bulunmaktadır
Şoşik Kalesi: Hamur ilçesine 35 km uzaklıkta yer alan Karlıca köyündeki sarp kayalıklar üzerine belirlenmiş bir kaledir Kalenin ne zaman ve kimler göre yaptırıldığı kesin olarak bilinmemekle beraber Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde kaleden Azerbaycan Hükümdarı Ziyaüddin tarafından yaptırılmıştırşeklinde bahsedilmektedir Kale içerisinde ibadethane, hamam, gözcülük yapma kulesi, zindanlar ile su kulesi bulunmaktadır Kale Karakoyunlular zamanında tamir görmüştür
Kız Kalesi: Şoşik Kalesi'nin 2 km doğusundaki bir tepe üzerinde yer alan kalenin Şoşik kalebeyinin kızı için yaptırıldığı rivayet edilmektedir
Küpkıran (Yıkıntı Göl) Kalesi: Ağrı il merkezinin 20 km doğusunda yer alan Yukarı Küpkıran köyü ile Harabegöl köyü aralarında bulunmaktadır Büyük kesme taşlardan üretilmiş mazgallı bir kaledir Eski ve manâlı bir ikâmetgâh yeri olan Harabegöl köyünün depremler ve toprak kaymaları sonucunda batmasıyla oluşan çukura zamanla su dolması nedeniyle köyün yakınında bulanan kaleye bu isim verilmiştir
Toprakkale: Eleşkirt ilçesinin 14 km doğusunda Toprakkale köyünde bulunmaktadır Urartulara ait olan kalenin tapınak ve ikâmetgâh yerleri tamamen değil olmuş, günümüze oysa burç ve duvar kalıntıları kalmıştır
Anzavur Kalesi: Patnos ilçesinin 2 km kuzey batısındaki Anzavur Tepesinde yer alan kale, Urartu medeniyetine ait olup MÖ 8 yüzyılda yapılmıştır Kalenin duvarları Urartu Kralı Menua, tapınak kısmı ise İşpuini kadar yapı ettirilmiştir
Cami, Kümbet ve Kiliseler
Beyazıt Eski Camisi (Camii Gevher Digar): Beyazıt Kalesi'nin güney eteğinde Birinci Selim kadar yaptırıldığı kabul edilen camidir Caminin yer aldığı vadi yamacı düzeltilerek duvar örülmek suretiyle düz bir platform oluşturulmuş ve üzerine yapı inşa edilmiştir Kesme taştan inşa edilen cami 15x15 m boyutlarında kare planlı ve tek kubbelidir Yapıda kahverengi, sarı ve beyaz renkte taşlar girift bir biçimde kullanılmıştır Caminin antre kapısı, gövde duvarları, mihrabı, son cemaat yeri duvar payları, kubbeye geçiş sistemleri duvarlardaki kemerler, pencereler ve minare estetik bir sadelikte yapılmıştır
Toprakkale Camisi: Toprakkale köyünde 1684 tarihinde Mirza Bin Adbi Paşa'nın yaptırdığı camidir Höyüğün güney yamacındadır
Sürmeli Mehmet Paşa Türbesi: Hamur ilçesi merkezinde olup, Osmanlı döneminde yapı edilmiştir Beyaz, yumuşak taştan yapılan kümbetin duvarlarında iki art arda kırmızı taştan kuşak mevcuttur
Üç Kümbetler: Üç kümbetlerden birisi Patnos ilçesine 2 km mesafede olan Ziyaret, ikincisi Süphan Dağı eteğindeki Taşkıran, üçüncüsü de Dedeli bucağının Acım köyündedir
Hamur Kümbeti: Hamur ilçe merkezinin kuzeydoğusunda, SancıVan yoluna 300 m uzaklıktadır Selçuklu kümbetlerinden ayrı bir mimari tarzda, altı (cisim kısmı) dikdörtgen, üstü balık sırtı biçimindedir Kümbetin 18 yüzyılda İshak Paşa'nın torunlarından İbrahim Paşa tarafından yapıldığı söylenmektedir
Karagöz Kilisesi: Tutak ilçesinin 26 km batısındaki Dayıpınarı köyü yakınında kayalar oyulmak suretiyle üretilmiş bir yeraltı kilisesidir
Üç Kilise: E23 karayolunun derhal güneyinde olan Taşlıcay ilçe merkezine 18 km uzaklıktaki Taşteker köyündedir
Termal Merkezler
Termal merkezler yönünden epeyce zengin olan Ağrı'nın Diyadin ilçesinde Yılanlı, Davut ve Köprü kaplıcaları bulunmaktadır Suları romatizma ve deri hastalıklarına iyi gelmektedir İlçenin girişinde 3 yıldızlı bir termal otel bulunmaktadır
Dambat Çermiği ve Maden Suyu: Sancı'ya 5 km uzaklıktaki Yolluyazı (Dambat) köyünde, Murat Nehri'nin kıyısındadır Yerden fışkıran su kükürtlüdür Bere, çıban, sivilce gibi cilt hastalıkları ve romatizma için şifalıdır
Diyadin Kaplıcaları: Diyadin ilçesinin 5 km güneyindedir Köprü, Yılanlı ve Davut adlarını alan üç sıcak su kaynağından oluşmaktadır Deri hastalıkları ile enfeksiyonlara bağlı romatizmal hastalıklara iyi geldiği bilinmektedir Kaplıcalar Diyadin'in 7 km güneyindedir Sezon süresince aralıksız dolmuş seferleri yapılan kaplıcalarda 150 yatak kapasiteli turistik bir otel bulunmaktadır
Kuş Gözlem Alanı
Sarısu Ovası
Doğubeyazıt Sazlığı *
ağrının tarihi yerleri
ağrının turistik yerleri
Ağrıda görülecek yerler
ağrıda nereler gezilir
Ağrı Sızı Dağı
Türkiye'nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı jeolojik konumu ve Büyük Tufandan daha sonra Nuh'un gemisine ev sahipliği yapması dolayısıyla efsanevi özelliği olan bir dağdır Tanrısal kitaplarda da adı geçen Sancı Dağının ayrı dillerde bir fazla ismi vardır Başlıcaları, Ararat, Kuh i Nuh, Cebel ül Haristir
Marco Polonun hiç bir zaman çıkılamayacak dediği Dağa ilk tırmanışı, kayıtlara göre 9 Ekim 1829 yılında Prof Frederik Von Parat tarafından gerçekleştirildi İkinci kış tırmanışı ise birincil tırmanıştan fazla daha sonra 21 Şubat 1970' de Dağcılık Federasyonu eski başkanlarından Dr Bozkurt Ergör tarafından gerçekleştirildi 1980'li yıllarda binlerce dağcı Ağrı Dağını ziyaret etti Ağrıya tırmanışa 1990 yılında yasaklandı1998 de Dağcılık Federasyonunun bir grup dağcıya izin vermesiyle bu yasaklanmış kaldırıldı
Sızı Bubi Dağı
Doğu Anadolu Bölgesi, Sızı ili sınırları içinde bulunan Kayak Merkezi Ağrı kent merkezine 18 km mesafedeki Bubi dağında kurulmuştur
Ulaşım: Ankara ve İstanbul'dan haftanın belirtilmiş günlerinde uçak seferleri bulunmaktadır 18 km uzaklığındaki şehir halkı merkezine ulaşım, özel araçlarla mümkündür
Coğrafya: Karasal iklimin hüküm sürdüğü kayak merkezinde kayak için en yerinde sezon AralıkNisan aylarıdır Alpin Çayırlarla buruşuk merkezde, kayak mevsiminde kar yüksekliği 12 metreyi bulmaktadır
Konaklama ve Öteki Hizmetler: Sızı il Özel Idare Müdürlüğüne ait bir kayak evi hizmete girmiştir Merkezde 60 kişilik bir kafeterya bulunmaktadır
Mekanik Tesisler ve Pistler: Kayak Merkezinde uzunluğu 1227 m olan 600 kişisaat kapasiteli teleski hizmet vermektedir Hem Sızı'ya 45 km, Eleşkirt ilçesine 4 km uzaklıkta, 4 karakter iskemleli sökülebilir telesiyej tesisi daha yapılmıştır Tesis uzunluğu 1650 m olup kapasitesi 1000 kişisaattir
Nuh'un Gemisinin İzi
Türkiyeİran transit yoluna 35 km uzaklıkta, Ağrı Dağı'nın güneyinde Telçeker ile Meşar köyleri aralarında yer alan doğal bir anıttır Bu abide gemiye benzer bir siluettedir Ilk Önce Amerikalı analist James Irwin edinmek üzere çoğu analist büyük tufandan sonra Nuh'un gemisinin buraya oturduğu yönündeki iddiaları tahlil etmek üzere tanrısal geminin kalıntılarını bulmak için 1983 yılından itibaren çalışmalara girişmişlerdir Kültür Bakanlığı gemi kütlesine benzer bu jeomorfolojik yapının Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığıözelliği taşıması münasebetiyle 1987'de 3657 sayılı kararı ile burayı doğal SİT alanı ilan etmiştir
Meteor Çukuru
Alaska'daki göktaşı çukurundan sonradan dünyanın 2 büyük meteor çukurudur Gürbulak Hudut Kapısı ile Sarıçavuş köyü arasında, İran sınırına 2 km dek mesafededir 7080 yıl önce düşen bir Göktaşı göre oluşturulan meteor çukuru 35 m genişliğinde ve 60 m derinliğindedir
Müzeler
Sızı İshak Paşa Sarayı
Doğubayazıt ilçesinin 5 km doğusunda, bir tepecik üstüne kurulan saray İstanbul Topkapı Sarayı'ndan sonradan yapılmış sarayların en ünlüsüdür
Osmanlı İmparatorluğu'nun Lale Devri ’ndeki son büyük abide yapısıdır 18 yüzyıl Osmanlı mimarisinin en bariz ve seçkin örneklerinden olduğu dek, sanat tarihi yönünden de değeri büyüktür
Saray binasının bulunduğu zemin, vadi yakası olduğundan, kayalık ve sert bir yerdir Eski Beyazıt şehrinin merkezinde olmasına karşın, bu yapının üç tarafı (kuzey, batı, güney) dik ve meyillidir Sadece doğu tarafında müsait bir düzlük vardır Sarayın antre kapısı buradadır Saray, kalelerin özelliğini kaybettiği, ateşli silahların bulunduğu bir çağda yapıldığından, doğu yönündeki tepelere karşısında müdafaası zayıftır Tümce kapısı savunma bakımından en kuvvetsiz noktasıdır Cümle kapısı bölümü, İstanbul ve Anadolu'da kurulan saraylarınkinden farksız olup, taş işçiliği ve oymacılığı yönünden muntazamdır Türklere özgü tarihi saray örneklerindendir 366 odadan oluşan sarayın yapımına Çıldır Beyi Çolak Abdi Paşa kadar 1685 yılında başlanmıştır 1784 yılında saray iki avlu ve bu avluda yer alan yapılar topluluğundan meydana gelmiştir Birinci avludaki yapıların bazıları yıkılmıştır Dört tarafı yapılarla kenarlı ikinci avlu dikdörtgen planlıdır Girişe kadar sağ tarafta selamlık ve onun arkasında haremlik vardır Bunların sonunda cami ve türbe bulunmaktadır Türbe Selçuklu kümbet mimarisi üslubunda yapı edilmiştir
Mağaralar
Buz Mağarası: Minik Sancı Dağı eteğinin bittiği düzlükte bulunmaktadır DoğubayazıtGürbulak transit yolunda Hallaç köyü yolu sapağına 3 km mesafededir Örneğine çok eksik rastlanılabilecek doğal bir abide durumundaki mağara toprağın 1520 m derinliğinde yer almakta olup 100 m uzunluğa ve 50 m genişliğe sahiptir Mağara içinde insan büyüklüğünde buzdan dikitler yer almakta ve bu dikitler ışık altında öbür renklere bürünmektedir
Meya Mağaraları: Diyadin'e 15 km uzaklıkta yer alan, kayaların insan eliyle oyularak barınma, ibadet ve öteki yaşamsal faaliyetlerin gerçekleştirilmesi amacına yönelik olarak yapılmış mağaralardır Eski bir ikâmetgâh merkezi olan bu mağaralar iyice ele alındığında adeta bir anıt şehir niteliğinde olup, öbür inanç ve kültürlerin izlerini taşımaktadırlar Epeyce geniş olan mağaralarda kilise ve kabir kalıntıları ve su kanalı bulunmaktadır Tokluca Kalesi'nden yer altına inen merenler aracılığı ile bu mağaranın bağlantısı olduğu düşünülmektedir
Kaleler
Tokluca Kalesi: Diyadin ilçesine 19 km mesafede yer alan Tokluca köyünün derhal arkasındaki tepe üzerinde bulunmaktadır 100150 m uzunluğunda bütün bir kaya kütlesi gibi duran kale 2 m uzunluk ve genişliğindeki taşlardan yapılmıştır Kalenin üstünde bulunan 3 m genişliğindeki bir giriş deliğinden 30 basamaklı merenle kale içindeki sahanlığa inilmektedir Bu sahanlıktan üç ayrı yeraltı tüneline açılan giriş kapıları ve merenler bulunmaktadır Bu tünellerden birine 70 basamaklı, diğerine de 350 basamaklı merenle inilmekte olup bu tünellerin Meya Mağaraları'na ulaşmakta kullanıldığı tahmin edilmektedir
Kan Kalesi: Tutak ilçesinin 15 km batısında eski adıyla Kalekuledenilen Dönertaş köyü yakınlarında bulunmaktadır Hangi tarihte ve kimler kadar yaptırıldığı meçhul kale Kalei Humadıyla da bilinmektedir
Doğubayazıt Kalesi: Eski Beyazıt'ın kuzey doğusundaki Belleburç denilen yerde, kayalar üstünde, Doğubayazıt'ın 5 km doğusundadır Kaledeki Urartu mezarları ve antik çağlara ait harabeler, buranın antik şehir olduğunu göstermektedir Kaleyi yapı edenler veya yapım tarihi ile ilgili bir veri bulunmamaktadır
Diyadin Kalesi: Diyadin ilçe merkezinde Murat Nehri kıyısındaki kayalıklarda resmileşmiş olan kale, Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sine tarafından Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan'ın oğlu Ziyaüddin tarafından yaptırılmıştır Doğrusu ise, kullanılan malzemeler ve yapılış tarzı, Urartular tarafından yapı edildiğini göstermektedir Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Osmanlılar döneminde onarım görmüştür
Havaran Kalesi: Hamur ilçe merkezinde bulunmaktadır Hamur Deresi'nin üzerindeki kayalıklara kurulmuştur Dereden yüksekliği 100 m civarındadır Selçuklu dönemine ait olan kale içinde cami, kalebeyi konağı, deve hanları ile kaleden 400 m uzaklıkta ve kaleden daha yüksek bir tepecik üstünde gözetleme kulesi bulunmaktadır
Şoşik Kalesi: Hamur ilçesine 35 km uzaklıkta yer alan Karlıca köyündeki sarp kayalıklar üzerine belirlenmiş bir kaledir Kalenin ne zaman ve kimler göre yaptırıldığı kesin olarak bilinmemekle beraber Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde kaleden Azerbaycan Hükümdarı Ziyaüddin tarafından yaptırılmıştırşeklinde bahsedilmektedir Kale içerisinde ibadethane, hamam, gözcülük yapma kulesi, zindanlar ile su kulesi bulunmaktadır Kale Karakoyunlular zamanında tamir görmüştür
Kız Kalesi: Şoşik Kalesi'nin 2 km doğusundaki bir tepe üzerinde yer alan kalenin Şoşik kalebeyinin kızı için yaptırıldığı rivayet edilmektedir
Küpkıran (Yıkıntı Göl) Kalesi: Ağrı il merkezinin 20 km doğusunda yer alan Yukarı Küpkıran köyü ile Harabegöl köyü aralarında bulunmaktadır Büyük kesme taşlardan üretilmiş mazgallı bir kaledir Eski ve manâlı bir ikâmetgâh yeri olan Harabegöl köyünün depremler ve toprak kaymaları sonucunda batmasıyla oluşan çukura zamanla su dolması nedeniyle köyün yakınında bulanan kaleye bu isim verilmiştir
Toprakkale: Eleşkirt ilçesinin 14 km doğusunda Toprakkale köyünde bulunmaktadır Urartulara ait olan kalenin tapınak ve ikâmetgâh yerleri tamamen değil olmuş, günümüze oysa burç ve duvar kalıntıları kalmıştır
Anzavur Kalesi: Patnos ilçesinin 2 km kuzey batısındaki Anzavur Tepesinde yer alan kale, Urartu medeniyetine ait olup MÖ 8 yüzyılda yapılmıştır Kalenin duvarları Urartu Kralı Menua, tapınak kısmı ise İşpuini kadar yapı ettirilmiştir
Cami, Kümbet ve Kiliseler
Beyazıt Eski Camisi (Camii Gevher Digar): Beyazıt Kalesi'nin güney eteğinde Birinci Selim kadar yaptırıldığı kabul edilen camidir Caminin yer aldığı vadi yamacı düzeltilerek duvar örülmek suretiyle düz bir platform oluşturulmuş ve üzerine yapı inşa edilmiştir Kesme taştan inşa edilen cami 15x15 m boyutlarında kare planlı ve tek kubbelidir Yapıda kahverengi, sarı ve beyaz renkte taşlar girift bir biçimde kullanılmıştır Caminin antre kapısı, gövde duvarları, mihrabı, son cemaat yeri duvar payları, kubbeye geçiş sistemleri duvarlardaki kemerler, pencereler ve minare estetik bir sadelikte yapılmıştır
Toprakkale Camisi: Toprakkale köyünde 1684 tarihinde Mirza Bin Adbi Paşa'nın yaptırdığı camidir Höyüğün güney yamacındadır
Sürmeli Mehmet Paşa Türbesi: Hamur ilçesi merkezinde olup, Osmanlı döneminde yapı edilmiştir Beyaz, yumuşak taştan yapılan kümbetin duvarlarında iki art arda kırmızı taştan kuşak mevcuttur
Üç Kümbetler: Üç kümbetlerden birisi Patnos ilçesine 2 km mesafede olan Ziyaret, ikincisi Süphan Dağı eteğindeki Taşkıran, üçüncüsü de Dedeli bucağının Acım köyündedir
Hamur Kümbeti: Hamur ilçe merkezinin kuzeydoğusunda, SancıVan yoluna 300 m uzaklıktadır Selçuklu kümbetlerinden ayrı bir mimari tarzda, altı (cisim kısmı) dikdörtgen, üstü balık sırtı biçimindedir Kümbetin 18 yüzyılda İshak Paşa'nın torunlarından İbrahim Paşa tarafından yapıldığı söylenmektedir
Karagöz Kilisesi: Tutak ilçesinin 26 km batısındaki Dayıpınarı köyü yakınında kayalar oyulmak suretiyle üretilmiş bir yeraltı kilisesidir
Üç Kilise: E23 karayolunun derhal güneyinde olan Taşlıcay ilçe merkezine 18 km uzaklıktaki Taşteker köyündedir
Termal Merkezler
Termal merkezler yönünden epeyce zengin olan Ağrı'nın Diyadin ilçesinde Yılanlı, Davut ve Köprü kaplıcaları bulunmaktadır Suları romatizma ve deri hastalıklarına iyi gelmektedir İlçenin girişinde 3 yıldızlı bir termal otel bulunmaktadır
Dambat Çermiği ve Maden Suyu: Sancı'ya 5 km uzaklıktaki Yolluyazı (Dambat) köyünde, Murat Nehri'nin kıyısındadır Yerden fışkıran su kükürtlüdür Bere, çıban, sivilce gibi cilt hastalıkları ve romatizma için şifalıdır
Diyadin Kaplıcaları: Diyadin ilçesinin 5 km güneyindedir Köprü, Yılanlı ve Davut adlarını alan üç sıcak su kaynağından oluşmaktadır Deri hastalıkları ile enfeksiyonlara bağlı romatizmal hastalıklara iyi geldiği bilinmektedir Kaplıcalar Diyadin'in 7 km güneyindedir Sezon süresince aralıksız dolmuş seferleri yapılan kaplıcalarda 150 yatak kapasiteli turistik bir otel bulunmaktadır
Kuş Gözlem Alanı
Sarısu Ovası
Doğubeyazıt Sazlığı *