iltasyazilim
FD Üye
Ahilik Haftası konulu Kompozisyon
Ahilik; sanatın, ticaretin ve mesleğin, olgun karakter, hoş etik ve doğrulukla yoğrulduğu, kökleri çok eskilere uzanan bir geleneğimiz; yüzyıllar boyu toplumumuzun sosyal ve idareli omurgasını oluşturan bir örgütlenme şeklimiz; toplumsal kimliğimiz açısından her zaman sahiplenmemiz gereken çok özel bir kültürümüzdür Anadoluda Ahilik, Ahi Evran (11711262) göre kurulmuştur Anadolu Selçuklularından Osmanlı İmparatorluğuna geçiş sürecinde Ahilik son derece kayda değer bir rol oynamış, sanat ve meslek yönüyle toplumun idareli yapısını hazırlarken, ahlaki yönüyle de devlet yapısının esas niteliklerini belirlemiştirOsmanlı hükümdarlarından Orhan Gazi ve oğlu IMurat, Ahi ocaklarında kuşak kuşanarak ahi olmuşlardır İmparatorluğunun son dönemlerine değin Ahilik; mesleki bir yaklaşımla eğitim, dayanışma ve örgütlenme, denetleme konularına eğilirken bir taraftan da daha o devirlerde alıcı odaklı bir yaklaşımla fiyat, kalite ve standart konularında çok önemli incelemeler yapmıştır Günümüzde Avrupa Birliği üyelik süreci ile ilgili olarak önümüze gelen sınai ve ticari normlar ve standartlar yaklaşımı, özünde Ahilik kültürümüzün bir parçasıdır
Bilim, ahlak, fikir ve çalışma prensiplerine dayanan Ahilik Teşkilatı, yüzyıllarca karşılıklı sevgi, hürmet, tutku, dayanışma ve yargı bilincini taşıyan esnaf ve zanaatkarlar yetiştirmiştir Bugün dünyada yeni yerleşen kavramlar olan, tüketici hakları, standardizasyon, kalite gibi kavramlar ve bu kavramların denetimini karşılayan kurumlar, 13 yüzyılda Ahilik teşkilatı yoluyla Anadolu ticari hayatına kurulmuş ve esnafın üstünde önemle durduğu hususların başında yer almıştır Mesleğinde sürücü ehliyeti sahibi olmayanlara asla uygunluk icazeti verilmemiş, üretici ve tüketici aralarında hakkaniyet ölçüsüne dayanan kaynaşma sağlanmıştır Çalışanların hakları korunarak, esnaf ve zanaatkarlar arasında, çırak, kalfa ve usta hiyerarşisi oluşturulmuştur Bu günkü manası ile sendikacılık sistemi uygulanmaya başlamış, çalışanların hakları ve alın teri korunmuştur Egzersiz hayatının yanı sıra sosyal hayatın gelişmesine katkı maddesi karşılayan Ahi Teşkilatları, barışta devletine eğitimli asker hazırlamış, onların her türlü savaş teçhizatını üretmiştir Ahilik sadece iktisadi hayatı yönlendiren bir kurum olmanın ötesinde, temelinde vatan ve millet sevgisi bulunan, Türk milletine has sosyoekonomik bir sistemdir
Bu bağlamda bizlere düşen tahsis, ahilik kültürüne ve geleneğine sahip çıkılması ve yaşatılmasıdır *
Ahilik; sanatın, ticaretin ve mesleğin, olgun karakter, hoş etik ve doğrulukla yoğrulduğu, kökleri çok eskilere uzanan bir geleneğimiz; yüzyıllar boyu toplumumuzun sosyal ve idareli omurgasını oluşturan bir örgütlenme şeklimiz; toplumsal kimliğimiz açısından her zaman sahiplenmemiz gereken çok özel bir kültürümüzdür Anadoluda Ahilik, Ahi Evran (11711262) göre kurulmuştur Anadolu Selçuklularından Osmanlı İmparatorluğuna geçiş sürecinde Ahilik son derece kayda değer bir rol oynamış, sanat ve meslek yönüyle toplumun idareli yapısını hazırlarken, ahlaki yönüyle de devlet yapısının esas niteliklerini belirlemiştirOsmanlı hükümdarlarından Orhan Gazi ve oğlu IMurat, Ahi ocaklarında kuşak kuşanarak ahi olmuşlardır İmparatorluğunun son dönemlerine değin Ahilik; mesleki bir yaklaşımla eğitim, dayanışma ve örgütlenme, denetleme konularına eğilirken bir taraftan da daha o devirlerde alıcı odaklı bir yaklaşımla fiyat, kalite ve standart konularında çok önemli incelemeler yapmıştır Günümüzde Avrupa Birliği üyelik süreci ile ilgili olarak önümüze gelen sınai ve ticari normlar ve standartlar yaklaşımı, özünde Ahilik kültürümüzün bir parçasıdır
Bilim, ahlak, fikir ve çalışma prensiplerine dayanan Ahilik Teşkilatı, yüzyıllarca karşılıklı sevgi, hürmet, tutku, dayanışma ve yargı bilincini taşıyan esnaf ve zanaatkarlar yetiştirmiştir Bugün dünyada yeni yerleşen kavramlar olan, tüketici hakları, standardizasyon, kalite gibi kavramlar ve bu kavramların denetimini karşılayan kurumlar, 13 yüzyılda Ahilik teşkilatı yoluyla Anadolu ticari hayatına kurulmuş ve esnafın üstünde önemle durduğu hususların başında yer almıştır Mesleğinde sürücü ehliyeti sahibi olmayanlara asla uygunluk icazeti verilmemiş, üretici ve tüketici aralarında hakkaniyet ölçüsüne dayanan kaynaşma sağlanmıştır Çalışanların hakları korunarak, esnaf ve zanaatkarlar arasında, çırak, kalfa ve usta hiyerarşisi oluşturulmuştur Bu günkü manası ile sendikacılık sistemi uygulanmaya başlamış, çalışanların hakları ve alın teri korunmuştur Egzersiz hayatının yanı sıra sosyal hayatın gelişmesine katkı maddesi karşılayan Ahi Teşkilatları, barışta devletine eğitimli asker hazırlamış, onların her türlü savaş teçhizatını üretmiştir Ahilik sadece iktisadi hayatı yönlendiren bir kurum olmanın ötesinde, temelinde vatan ve millet sevgisi bulunan, Türk milletine has sosyoekonomik bir sistemdir
Bu bağlamda bizlere düşen tahsis, ahilik kültürüne ve geleneğine sahip çıkılması ve yaşatılmasıdır *