iltasyazilim
FD Üye
Ahiret İle İlgili Ayet Ve Hadis
Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de muhakkak bir bilgiyle inanırlar (24)
İnsanlardan öyleleri vardır ki: Biz Allah´a ve öbür dünya gününe iman ettikderler; ama inanmış değillerdir (28)
Kuşkusuz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve sabiiler(den kim) Allah´a ve öbür dünya gününe iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah katında ecirleri vardır Onlara nefret yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır (262)
İşte bunlar, ahireti verip dünya hayatını satın alanlardır; bundan dolayı azabları hafifletilmez ve kendilerine yardım edilmez (286)
De oysa: Eğer Allah katında öbür dünya yurdu, başka insanların değil de, yalnızca sizin ise, (ve) dürüst sözlüyseniz, öyleyse hemen ölümü dileyin(294)
Ve onlar, Süleyman´ın mülkü (nübüvveti) hakkında şeytanların anlattıklarına uydular Süleyman inkâr etmedi; ama şeytanlar inkâr etti Onlar, insanlara sihri ve Babil´deki iki meleğe Harut´a ve Marut´a indirileni öğretiyorlardı Fakat o ikisi: Biz, sadece bir fitneyiz, sakın inkâr etmedemedikçe hiç kimseye (bir şey) öğretmezlerdi Ama onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlardı Ancak onunla Allah´ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezlerdi Buna karşın kendilerine hasar verecek ve yarar sağlamayacak şeyi öğreniyorlardı Andolsun onlar, bunu satın alanın, ahiretten hiçbir payı olmadığını bildiler; kendi nefislerini karşılığında sattıkları şey ne kötü; bir bilselerdi (2102)
Allah´ın mescidlerinde O´nun isminin anılmasını engelleyen ve bunların yıkılmasına çaba harcayandan daha acımasız kim olabilir? Onların (durumu) içlerine korkarak girmekten başkası değildir Onlar için dünyada bir aşağılanma, ahirette büyük bir azab vardır (2114)
Hani İbrahim: Rabbim, bu şehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah´a ve öbür dünya gününe inananları ürünlerle rızıklandırdemişti de (Allah: Yalnızca inananları değil) inkâr edeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne fena bir dönüştür odemişti (2126)
Kendi nefsini bayağılık kılandan başka, İbrahim´in dininden kim yüz çevirir? Andolsun, biz onu dünyada seçtik, gerçekte ahirette de O salihlerdendir (2130)
Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir Fakat iyilik, Allah´a, öbür dünya gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyipdilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı doğruca kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır) İşte bunlar, dürüst olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır (2177)
(Hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde, bundan böyle (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kaslı bir anma ile Allah´ı anın İnsanlardan öylesi vardır oysa: Rabbimiz, bize dünyada verder; onun ahirette nasibi yoktur (2200)
Onlardan öylesi de vardır ancak: Rabbimiz, bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik (ver) ve bizi ateşin azabından koruder (2201)
Sana haram olan ayı, onda savaşmayı sorarlar De ki: Onda savaşmak büyük (bir günahtır) Ama Allah katında, Allah´ın yolundan alıkoymak, onu inkâr etmek, Mescidi Haram´a engel olmak ve halkını oradan dışlamak daha büyük (bir günahtır) Fitne, katilden beterdir Eğer zor yetirirlerse, sizi dininizden geri çevirinceye dek sizinle savaşmayı sürdürürler; sizden kim dininden geri döner ve kafir olarak ölürse, artık onların tüm işledikleri (amelleri) dünyada da, ahirette de boşa çıkmıştır ve onlar ateşin halkıdır, onda belirsiz kalacaklardır (2217)
Hem dünya (konusun)da, ayrıca ahiret (konusunda) Ve sana yetimleri sorarlar De ama: Onları ıslah etmek (yardımcı kılmak) hayırlıdır Eğer onları aranıza katarsanız, bundan böyle onlar sizin kardeşlerinizdir Allah yenilgi (fesad) çıkaranı ıslah ediciden bilir (ayırdeder) Eğer Allah dileseydi size güçlük çıkarırdı Şüphesiz Allah enerjik ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir(2220)
Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ´ay hali ve temizlenme süresi´ beklerler Eğer Allah´a ve öbür dünya gününe inanıyorlarsa Allah´ın rahimlerinde yarattığını saklamaları onlara helal olmaz Kocaları, bu zaman içinde barışmak isterlerse, onları geri almada (başkalarından) daha çok hak sahibidirler Onların lehine de, aleyhlerindeki maruf hakka eşit bir hak vardır Yalnız erkekler için onlar üzerinde bir derece var Allah Aziz´dir Başat´dir (2228)
Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini de tamamlamışlarsa birbirleriyle maruf (tanıdık meşru biçimde) anlaştıkları takdirde onlara, kendilerini kocalarına nikahlamalarına engel çıkarmayın İşte, içinizde Allah´a ve öbür dünya gününe iman edenlere bununla (böyle) nasihat verilir Bu, sizin için daha şanslı ve daha temizdir Allah, bilir de siz bilmezsiniz (2232)
Ey iman edenler, Allah´a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşısında gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın Böylesinin durumu, üstünde toprak bulunan bir kayanın durumuna benzer; üzerine sağnak bir yağmur düştü mü, onu çırılçıplak bırakıverir Onlar kazandıklarından hiçbir şeye zorlama yetiremez (elde edemez)ler Allah, kâfirler topluluğuna hidayet vermez (2264)
Onlar, yaptıkları dünyada ve ahirette nafile gitmiş olanlardır Ve onların yardımcıları yoktur (322)
Hani , dediler oysa: Meryem, doğrusu Allah kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih´tir O, dünyada ve ahirette ´seçkin, onurlu, saygındır´ ve (Allah´a) yakın kılınanlardandır(345)
İnkâr edenleri ise, dünyada ve ahirette şiddetli bir azabla azablandıracağım Onların hiç yardımcıları yoktur(356)
Allah´ın ahdini ve yeminlerini eksik bir değere karşılık satanlar İşte onlar; onlar için ahirette hiçbir pay yoktur, kıyamet gününde Allah onlarla konuşmaz, onları gözetmez ve onları arındırmaz Ve onlar için acı bir azab vardır (377)
Kim İslam´dan diğer bir din ararsa katiyen ondan kabul edilmez O, ahirette de kayba uğrayanlardandır (385)
Bunlar, Allah´a ve öbür dünya gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar İşte bunlar salih olanlardandır (3114)
Allah´ın izni olmaksızın hiçbir nefis için ölmek yoktur O, süresi belirtilen bir yazıdır Kim dünyanın yararını (sevabını) isterse ona ondan veririz, kim öbür dünya sevabını isterse ona da ondan veririz Biz şükredenleri öyle yakında ödüllendireceğiz (3145)
Böylece Allah, dünya ve ahiret sevabının güzelliğini onlara verdi Allah iyilikte bulunanları sever (3148)
Andolsun, Allah size verdiği sözünde sadık kaldı; siz O´nun izniyle onları kırıpgeçiriyordunuz O Kadar oysa sevdiğiniz (zafer)i size gösterdikten sonradan, siz yılgınlık gösterdiniz, isyan ettiniz ve dikte hakkında çekiştiniz Sizden kiminiz dünyayı, kiminiz ahireti istiyordu Sonradan (Allah) denemek için sizi ondan çevirdi Ama (yine de) sizi bağışladı Allah mü´minlere karşısında fazl (ve ihsan) sahibi olandır (3152)
Küfürde ´büyük çaba harcayanlar´ seni üzmesin Çünkü onlar, Allah´a hiçbir şeyle hasar veremezler Allah, onları ahirette pay sahibi kılmamayı ister Onlar için büyük bir azab vardır (3176)
Ve onlar, mallarını insanlara gösteriş olsun diye infak ederler, Allah´a ve ahiret gününe de inanmazlar Iblis, kime dost olursa, artık ne kötü bir arkadaştır o (438)
Allah´a ve ahiret gününe inanarak Allah´ın kendilerine verdiği rızıktan infak etselerdi, aleyhlerine mi olurdu? Allah, onları iyi bilendir (439)
Ey iman edenler, Allah´a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan dikte sahiplerine de Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah´a ve elçisine döndürün Şayet Allah´a ve ahiret gününe iman ediyorsanız Bu, şanslı ve netice bakımından daha güzeldir (459)
Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar; kim Allah yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz (474)
Kendilerine; Elinizi (savaştan) çekin, namazı kılın, zekatı verindenenleri görmedin mi? Ancak savaş üzerlerine yazıldığında, onlardan bir grup, insanlardan Allah´tan korkar gibi hatta daha da şiddetli bir korkuyla korkuya kapılıyorlar ve: Rabbimiz, ne diye savaşı üzerimize yazdın, bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?dediler De ki: Dünyanın metaı azdır, öbür dünya, ise muttakiler için daha hayırlıdır ve siz ´bir hurma çekirdeğindeki ipince bir iplik kadar´ bile haksızlığa uğratılmayacaksİnız(477)
Kim dünya sevab (fayda)ını isterse, dünyanın da, ahiretin de sevabı Allah katındadır Allah işitendir, görendir (4134)
Ey iman edenler, Allah´a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin Kim Allah´ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve öbür dünya gününü inkar ederse, şüphesiz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır (4136)
Ama onlardan ilimde derinleşenler ile mü´minler, sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar Namazı dosdoğru kılanlar, zekatı verenler, Allah´a ve öbür dünya gününe inananlar; işte bunlar, Biz bunlara büyük bir ecir vereceğiz (4162)
Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı (Kendilerine) Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir Mü´minlerden bağımsızlık ve iffetli kadınlar ile sizden önce (kendilerine) kitap verilenlerden bağımsızlık ve iffetli kadınlar da, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve el altından dostlar edinmemişler olarak onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde size (helal kılındı) Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşuna çıkmıştır O ahirette hüsrana uğrayanlardandır (55)
Ey Peygamber, kalpleri inanmadığı halde ağızlarıyla İnandıkdiyenlerle Yahudiler´den küfür içinde çaba harcayanlar seni üzmesin Onlar, yalana kulak tutanlar, sana gelmeyen öteki kalabalık namına kulak tutanlar (haber toplayanlar)dır Onlar, kelimeleri yerlerine konulduktan sonradan saptırırlar, Size bu verilirse onu alın, o verilmezse ondan kaçınınderler Allah, kimin fitne(ye düşme)sini isterse, bundan böyle onun için sen Allah´tan hiçbir şeye malik olamazsın İşte onlar, Allah´ın kalplerini arıtmak istemedikleridir Dünyada onlar için bir aşağılanma, ahirette onlar için büyük bir azab vardır (541)
Hakiki şu ama, iman edenlerle Yahudiler, sabiîler ve Hıristiyanlardan Allah´a, öbür dünya gününe inanan ve salih amellerde bulunanlar; onlar için nefret yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır (569)
Dünya hayatı yalnızca bir oyun ve bir oyalanmadan başkası değildir Korkupsakınmakta olanlar için ahiret yurdu gerçekte daha hayırlıdır gerçi hafıza erdirmeyecek misiniz? (632)
İşte bu (Kur´lahza), önündekileri doğrulayıcı ve şehirler anası (Mekke) ile çevresindekileri uyarman için indirdiğimiz kutlu Kitaptır Ahirete iman edenler buna inanırlar Onlar namazlarını (özenle) koruyanlardır (692)
Dahası ahirete inanmayanların kalpleri ona meyletsin de ondan (bu yaldızlı ve içi çarpık sözlerden) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklenedursunlar (6113)
De oysa: Aslında Allah´ın bunu haram kıldığına şehadet edecek şahidlerinizi getirinŞayet onlar, şehadet edecek olurlarsa sen onlarla birlikte şehadet etme Ayetlerimizi yalan sayanların ve ahirete inanmayanların heva (arzu ve arzu)larına uyarlama; onlar (birtakım güçleri ve varlıkları) Rablerine denk tutmaktadırlar (6150)
Ki onlar Allah´ın yolundan alıkoyanlar, onda çarpıklık arayanlar ve ahireti tanımayanlardır(745)
Ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar, onların amelleri boşuna çıkmıştır Onlar yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı? (7147)
Bize bu dünyada da, ahirette de iyilik yaz, hiç kuşkusuz biz Sana yöneldik Dedi ama: Azabımı dilediğime isabet ettiririm, rahmetim ise herşeyi kuşatmıştır; onu korkupsakınanlara, zekatı verenlere ve bizim ayetlerimize iman edenlere yazacağım(7156)
Onların arkasında yerlerine kitaba varis olan birtakım ´kötü kimseler´ geçti (Bunlar) Şu önemsiz olan (dünya)ın geçiciyararını alıyor ve: Yakında bağışlanacağızdiyorlar Bunun güya bir fayda gelince onu da alıyorlar Kendilerinden Allah´a aleyhinde hakkı söylemekten başka bir şeyi söylemeyeceklerine ilişkin Kitap sözü alınmamış mıydı? Fakat içinde olanı okudular (Allah´tan) Korkanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır Hâlâ zihin erdirmeyecek misiniz? (7169)
hiçbir peygambere, yeryüzünde emin bir başarı kazanıncaya kadar tutsak alması yakışmaz Siz dünyanın geçici yararını istiyorsunuz Oysa Allah (size) ahireti istemektedir Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir (867)
Allah´ın mescidlerini, sadece Allah´a ve öbür dünya gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah´tan başkasından korkmayanlar onarabilir İşte, hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır (918)
Hacılara su dağıtmayı ve Mescidi Haram´ı onarmayı, Allah´a ve ahiret gününe iman eden ve Allah yolunda cihad edenin (yaptıkları) gibi mi saydınız? (Bunlar) Allah katında bir olmazlar Allah zulmeden bir topluluğa hidayet vermez (919)
Kendilerine kitap verilenlerden, Allah´a ve öbür dünya gününe inanmayan, Allah´ın ve Resûlü´nün haram kıldığını haram tanımayan ve adalet dini (İslam´ı) din edinmeyenlerle, minik düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye dek savaşın (929)
Ey iman edenler, ne oldu oysa size, Allah yolunda savaşa kuşanın denildiği süre, yer(iniz)de ağırlaşıp kaldınız? Ahiretten (cayıp) dünya hayatına mı razı oldunuz? Lakin ahirettekine (tarafından), bu dünya hayatının yararı böylece azdır (938)
Allah´a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten (sakınmak için) senden müsade istemezler Allah takva sahiplerini bilendir (944)
Senden, yalnızca Allah´a ve öbür dünya gününe inanmayan, kalbleri kuşkuya kapılıp, kuşkularında kararsızlığa düşenler izin ister (945)
Sizden önceki (münafıklar ve kâfirler) gibi Onlar sizden baskı bakımından daha zinde, mülk ve çocuklar bakımından daha çoktular Onlar kendi paylarıyla yararlanmaya baktılar; siz de, sizden öncekilerin kendi paylarıyla yararlanmaya kalkışmaları gibi, kendi paylarınızla yararlanmaya baktınız ve siz de (dünyaya ve zevke) dalanlar gibi daldınız İşte onların dünyada ahirette tüm yapıpettikleri (amelleri) boş yere çıkmıştır ve işte onlar kayba uğrayanlardır (969)
Allah´a and içiyorlar ki (o inkâr sözünü) söylemediler Oysa andolsun, onlar inkâr sözünü söylemişlerdir ve İslamlıklarından daha sonra inkâra sapmışlardır ve erişemedikleri bir şeye yeltenmişlerdir Ama intikama kalkışmalarının, kendilerini Allah´ın ve elçisinin bol ihsanından varlıklı kılmasından diğer (bir nedeni) yoktu Eğer tevbe ederlerse kendileri için bahtı açık olur, eğer yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da, ahirette de acı bir azabla azablandırır Onlar için yeryüzünde bir koruyucuarkadaş ve bir tezgâhtar yoktur (974)
Bedevilerden öyleleri de vardır ki, onlar Allah´a ve öbür dünya gününe iman eder ve infak ettiğini Allah katında bir yakınlaşmaya ve elçinin dua ve af dileklerine (bir yol) sayar Haberiniz olsun, bu fiilen onlar için bir yakınlaşmadır Allah da onları kendi rahmetine sokacaktır Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (999)
Müjde, dünya hayatında ve ahirette onlarındır Allah´ın sözleri için değişim yoktur İşte büyük ´kurtuluş ve mutluluk´ budur (1064)
İşte bunların, ahirette kendileri için ateşten başka biri yoktur Onların onda (dünyada) tüm işledikleri nafile çıkmıştır ve yapmakta oldukları şeyler de geçersiz olmuştur (1116)
Bunlar Allah´ın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır Onlar, ahireti tanımayanlardır (1119)
Hiç şüphesiz bunlar, ahirette en fazla hüsrana uğrayanlardır (1122)
Ahiret azabından korkan için bunda kesin ayetler vardır O, bütün insanların kendisinde toplanacağı bir gündür ve o, gözlemlenebilen bir gündür (11103)
Dedi ki: Size rızıklanacağınız bir yemek yemek gelecek olsa, ben mutlaka size daha gelmeden önce onun ne olduğunu haber veririm Bu, rabbimin bana öğrettiklerindendir Açıkçası ben, Allah´a iman etmeyen, ahireti de tanımayanların ta kendileri olan bir topluluğun dinini terkettim(1237)
Ahiretin karşılığı ise, iman edenler ve takvada bulunanlar için daha hayırlıdır (1257)
Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkanını) verdin, sözlerin yorumundan (bir data) öğrettin Göklerin ve yerin yaratıcısı, dünyada ve ahirette benim velim Sensin Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salihlerin arasına kat(12101)
Allah dilediğine rızkı genişletiryayar ve daraltır da Onlar ise dünya hayatına sevindiler Oysaki dünya hayatı, ahirette (oysa sınırsız sevinç yanına geçici) bir meta´dan başkası değildir (1326)
Dünya hayatında onlar için bir azab vardır, ahiretin azabı ise daha zorludur Onları Allah´tan (kurtaracak) hiçbir koruyucu da yoktur (1334)
Onlar, dünya hayatını ahirete seçim ederler Allah´ın yolundan alıkoyarlar ve onu çarpıtmak isterler (ya da onda eğrilik ararlar) İşte onlar, uzaktan bir sapıklık içindedirler (143)
Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar Zalimleri de şaşırtıpsaptırır; Allah dilediğini yapar (1427)
Sizin ilahınız tek bir ilahtır Ahirete inanmayanların kalpleri ise inkarcıdır ve onlar müstekbir (büyüklenmekte) olanlardır (1622)
(Allah´tan) Sakınanlara: Rabbiniz ne indirdi?dendiğinde, Hayırdediler Bu dünyada güzel davranışlarda bulunanlara alımlılık vardır; ahiret yurdu ise daha hayırlıdır Takva sahiplerinin yurdu ne güzeldir (1630)
Zulme uğratıldıktan sonra, Allah yolunda hicret edenleri dünyada şüphesiz hoş bir biçimde yerleştireceğiz; öbür dünya karşılığı ise daha büyüktür Çokbilmiş olsalardı (1641)
Ahirete inanmayanların fena örnekleri vardır, en yüce örnekler ise Allah´a aittir O, zor sahibi olandır, hüküm ve hikmet sahibidir (1660)
Bu, onların dünya hayatını ahirete kadar daha sevimli bulmalarından ve şüphesiz Allah´ın da inkâr eden bir topluluğu hidayete erdirmemesi nedeniyledir (16107)
Şüphesiz, onlar ahirette ziyana uğrayanlardır (16109)
Ve biz ona dünyada bir alımlılık verdik; şüphesiz o, ahirette de salih olanlardandır (16122)
Ve şüphesiz, ahirete inanmayanlar için de acı bir azab hazırlamışızdır (1710)
Kim de ahireti ister ve bir mü´min olarak önemli bir uğraş göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır (1719)
Onlardan kimini kimine nasıl üstün tuttuğumuzu gör Kesin öbür dünya dereceler bakımından daha büyüktür, üstünlük bakımından da daha büyüktür (1721)
Kur´lahza okuduğun süre seninle ahirete inanmayanlar aralarında görünmez bir perde kıldık (1745)
Kim bunda (dünyada) âmâ ise, O, ahirette de kördür ve yol bakımından daha ´sersemlemiş bir sapıktır´ (1772)
Ve onun ardından İsrailoğullarına söyledik: O toprak (yurt)ta oturun, öbür dünya va´di geldiğinde hepinizi derleyiptoplayacağız(17104)
İşte biz ölçüsüzce davrananları ve Rabbinin ayetlerine inanmayanları böyle cezalandırırız; ahiretin azabı ise fiilen daha şiddetli ve daha süreklidir (7)
İnsanlardan kimi, Allah´a bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla memnun etme bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de İşte bu, apaçık bir kayıptır (2211)
Kim, Allah´ın ona, dünyada ve ahirette kesinkes destek etmeyeceğini sanıyorsa, göğe bir araç uzatsın daha sonra kesiversin de bir bakıversin, kurduğu uyum, onun öfkesini giderebilecek mi? (2215)
İşte (yeryüzünün hakimiyetine ve ahiretin nimetlerine) varis olacak onlardır (2310)
Kendi kavminden, inkâr edip ahirete kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine, dünya hayatında rahatlık verdiğimiz önde gelenler dedi ancak: Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başka biri değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir(2333)
Ancak ahirete inanmayanlar, şüphesiz yoldan sapanlardır (2374)
Zina eden kadın ve zina eden erkeğin tanesi yüzer değnek (celde) vurun Eğer Allah´a ve öbür dünya gününe iman ediyorsanız, onlara Allah´ın dini(ni başvuru) konusunda sizi bir merhamet tutmasın; onlara uygulanan cezaya mü´minlerden bir grup da tanık bulunsun (242)
Eğer Allah´ın dünyada ve ahirette sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan nedeniyle size büyük bir azab dokunurdu (2414)
Çirkin utanmazlıkların (fuhşun) iman edenler içinde yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada ve ahirette acıklı bir azab vardır Allah bilir, siz ise bilmiyorsunuz (2419)
Iffet sahibi, bir şeyden habersiz, mü´min kadınlara (zina suçu) atanlar, dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir Ve onlar için büyük bir azab vardır (2423)
Ki onlar, namazı direkt olarak kılarlar, zekatı verirler ve onlar, ahirete belli bilgiyle iman ederler (273)
Ahirete inanmayanlara gelince; biz onlara kendi yaptıklarını süslemişiz, bu nedenle onlar, ´körlük içinde şaşkınca dolaşırlar´ (274)
İşte onlar; en kötü azab onlarındır ve ahirette de en büyük kayba uğrayanlardır (275)
Hayır, onların öbür dünya konusundaki bilgileri ´ard arda toplanıp pekiştirildi,´ hayır, onlar bundan bir şüphe içindedirler; hayır, onlar bundan yana kördürler (2766)
Allah´ın sana verdiğiyle öbür dünya yurdunu ara, dünyadan da kendi payını (nasibini) unutma Allah´ın sana ihsan ettiği gibi, sen de ihsanda bulun ve yeryüzünde bozgunculuk arama Çünkü Allah, bozgunculuk yapanları sevmez(2877)
İşte öbür dünya yurdu; biz onu, yeryüzünde büyüklenmeyenlere ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere (armağan) kılarız (Güzel) Netice takva sahiplerinindir (2883)
De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, böylelikle yaratmaya nasıl başladığına bir bakın, sonradan Allah öbür dünya yaratmasını (ya da son yaratmayı) da yapı edip yaratacaktır Kuşkusuz Allah, herşeye güç yetirendir (2920)
Biz ona İshak´ı ve Yakub´u hediye ettik ve onun soyunda (seçtiklerimize) peygamberliği ve kitabı (vahy ihsanı) kıldık, ecrini de dünyada verdik Şüphesiz o, ahirette salih olanlardandır (2927)
Medyen´e de kardeşleri Şuayb´ı (gönderdik) Bu Nedenle dedi ama: Ey kavmim, Allah´a kulluk edin ve öbür dünya gününü umud edin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın(2936)
Bu dünya hayatı, sadece bir oyun ve ´(eğlence tarzında) ihtiraslı bir oyalanmadır´ Sahiden ahiret yurdu ise, belli başlı yaşam odur Bir bilselerdi (2964)
Onlar, dünya hayatından (yalnızca) dışta olanı bilirler Ahiretten ise dikkatsiz olanlardır (307)
Ama inkâr edip ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar ise; artık onlar da azab için hazır bulundurulurlar (3016)
Onlar, namazı doğruca kılarlar, zekatı verirler Ve onlar muhakkak bir bilgiyle ahirete inanırlar (314)
Andolsun, sizin için, Allah´ı ve öbür dünya gününü umanlar ve Allah´ı bol miktarda zikredenler için Allah´ın Resûlü´nde güzel bir misal vardır (3321)
Eğer siz Allah´ı, Resûlü´nü ve öbür dünya yurdunu istiyorsanız bundan böyle hiç şüphesiz Allah, içinizden güzellikte bulunanlar için büyük bir ecir hazırlamıştır(3329)
Hakiki şu fakat, Allah´a ve elçisine eziyet edenler; Allah, onlara dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için aşağılatıcı bir azab hazırlanmıştır (3357)
Hamd, göklerde ve yerde olanların hepsi kendisine ait olan Allah´ındır; ahirette de hamd O´nundur O, hüküm ve hikmet sahibidir, haber alandır (341)
Allah´a karşısında yalan mı düzüp uyduruyor, yahut kendisinde bir çılgınlık mi var?Hayır, ahirete inanmayanlar, azabta ve uzaktan bir sapıklık içindedirler (348)
Ama onun, kendilerine karşı hiçbir zorunlugücü yoktu; oysa biz ahirete iman edeni, ondan kuşku içinde olandan ayırdetmek için (ona bu imkanı verdik) Senin Rabbin, herşeyin üstünde gözeticikoruyucudur (3421)
Yahut o, gece saatinde kalkıp da secde ederek ve kıyama durarak gönülden itaat (ibadet) eden, ahiretten sakınan ve Rabbinin rahmetini umud eden (gibi) midir? De ancak: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Kuşkusuz, temiz zihin sahipleri tavsiye alıpdüşünürler(399) *
Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de muhakkak bir bilgiyle inanırlar (24)
İnsanlardan öyleleri vardır ki: Biz Allah´a ve öbür dünya gününe iman ettikderler; ama inanmış değillerdir (28)
Kuşkusuz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve sabiiler(den kim) Allah´a ve öbür dünya gününe iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah katında ecirleri vardır Onlara nefret yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır (262)
İşte bunlar, ahireti verip dünya hayatını satın alanlardır; bundan dolayı azabları hafifletilmez ve kendilerine yardım edilmez (286)
De oysa: Eğer Allah katında öbür dünya yurdu, başka insanların değil de, yalnızca sizin ise, (ve) dürüst sözlüyseniz, öyleyse hemen ölümü dileyin(294)
Ve onlar, Süleyman´ın mülkü (nübüvveti) hakkında şeytanların anlattıklarına uydular Süleyman inkâr etmedi; ama şeytanlar inkâr etti Onlar, insanlara sihri ve Babil´deki iki meleğe Harut´a ve Marut´a indirileni öğretiyorlardı Fakat o ikisi: Biz, sadece bir fitneyiz, sakın inkâr etmedemedikçe hiç kimseye (bir şey) öğretmezlerdi Ama onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlardı Ancak onunla Allah´ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezlerdi Buna karşın kendilerine hasar verecek ve yarar sağlamayacak şeyi öğreniyorlardı Andolsun onlar, bunu satın alanın, ahiretten hiçbir payı olmadığını bildiler; kendi nefislerini karşılığında sattıkları şey ne kötü; bir bilselerdi (2102)
Allah´ın mescidlerinde O´nun isminin anılmasını engelleyen ve bunların yıkılmasına çaba harcayandan daha acımasız kim olabilir? Onların (durumu) içlerine korkarak girmekten başkası değildir Onlar için dünyada bir aşağılanma, ahirette büyük bir azab vardır (2114)
Hani İbrahim: Rabbim, bu şehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah´a ve öbür dünya gününe inananları ürünlerle rızıklandırdemişti de (Allah: Yalnızca inananları değil) inkâr edeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne fena bir dönüştür odemişti (2126)
Kendi nefsini bayağılık kılandan başka, İbrahim´in dininden kim yüz çevirir? Andolsun, biz onu dünyada seçtik, gerçekte ahirette de O salihlerdendir (2130)
Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir Fakat iyilik, Allah´a, öbür dünya gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyipdilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı doğruca kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır) İşte bunlar, dürüst olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır (2177)
(Hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde, bundan böyle (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kaslı bir anma ile Allah´ı anın İnsanlardan öylesi vardır oysa: Rabbimiz, bize dünyada verder; onun ahirette nasibi yoktur (2200)
Onlardan öylesi de vardır ancak: Rabbimiz, bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik (ver) ve bizi ateşin azabından koruder (2201)
Sana haram olan ayı, onda savaşmayı sorarlar De ki: Onda savaşmak büyük (bir günahtır) Ama Allah katında, Allah´ın yolundan alıkoymak, onu inkâr etmek, Mescidi Haram´a engel olmak ve halkını oradan dışlamak daha büyük (bir günahtır) Fitne, katilden beterdir Eğer zor yetirirlerse, sizi dininizden geri çevirinceye dek sizinle savaşmayı sürdürürler; sizden kim dininden geri döner ve kafir olarak ölürse, artık onların tüm işledikleri (amelleri) dünyada da, ahirette de boşa çıkmıştır ve onlar ateşin halkıdır, onda belirsiz kalacaklardır (2217)
Hem dünya (konusun)da, ayrıca ahiret (konusunda) Ve sana yetimleri sorarlar De ama: Onları ıslah etmek (yardımcı kılmak) hayırlıdır Eğer onları aranıza katarsanız, bundan böyle onlar sizin kardeşlerinizdir Allah yenilgi (fesad) çıkaranı ıslah ediciden bilir (ayırdeder) Eğer Allah dileseydi size güçlük çıkarırdı Şüphesiz Allah enerjik ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir(2220)
Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ´ay hali ve temizlenme süresi´ beklerler Eğer Allah´a ve öbür dünya gününe inanıyorlarsa Allah´ın rahimlerinde yarattığını saklamaları onlara helal olmaz Kocaları, bu zaman içinde barışmak isterlerse, onları geri almada (başkalarından) daha çok hak sahibidirler Onların lehine de, aleyhlerindeki maruf hakka eşit bir hak vardır Yalnız erkekler için onlar üzerinde bir derece var Allah Aziz´dir Başat´dir (2228)
Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini de tamamlamışlarsa birbirleriyle maruf (tanıdık meşru biçimde) anlaştıkları takdirde onlara, kendilerini kocalarına nikahlamalarına engel çıkarmayın İşte, içinizde Allah´a ve öbür dünya gününe iman edenlere bununla (böyle) nasihat verilir Bu, sizin için daha şanslı ve daha temizdir Allah, bilir de siz bilmezsiniz (2232)
Ey iman edenler, Allah´a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşısında gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın Böylesinin durumu, üstünde toprak bulunan bir kayanın durumuna benzer; üzerine sağnak bir yağmur düştü mü, onu çırılçıplak bırakıverir Onlar kazandıklarından hiçbir şeye zorlama yetiremez (elde edemez)ler Allah, kâfirler topluluğuna hidayet vermez (2264)
Onlar, yaptıkları dünyada ve ahirette nafile gitmiş olanlardır Ve onların yardımcıları yoktur (322)
Hani , dediler oysa: Meryem, doğrusu Allah kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih´tir O, dünyada ve ahirette ´seçkin, onurlu, saygındır´ ve (Allah´a) yakın kılınanlardandır(345)
İnkâr edenleri ise, dünyada ve ahirette şiddetli bir azabla azablandıracağım Onların hiç yardımcıları yoktur(356)
Allah´ın ahdini ve yeminlerini eksik bir değere karşılık satanlar İşte onlar; onlar için ahirette hiçbir pay yoktur, kıyamet gününde Allah onlarla konuşmaz, onları gözetmez ve onları arındırmaz Ve onlar için acı bir azab vardır (377)
Kim İslam´dan diğer bir din ararsa katiyen ondan kabul edilmez O, ahirette de kayba uğrayanlardandır (385)
Bunlar, Allah´a ve öbür dünya gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar İşte bunlar salih olanlardandır (3114)
Allah´ın izni olmaksızın hiçbir nefis için ölmek yoktur O, süresi belirtilen bir yazıdır Kim dünyanın yararını (sevabını) isterse ona ondan veririz, kim öbür dünya sevabını isterse ona da ondan veririz Biz şükredenleri öyle yakında ödüllendireceğiz (3145)
Böylece Allah, dünya ve ahiret sevabının güzelliğini onlara verdi Allah iyilikte bulunanları sever (3148)
Andolsun, Allah size verdiği sözünde sadık kaldı; siz O´nun izniyle onları kırıpgeçiriyordunuz O Kadar oysa sevdiğiniz (zafer)i size gösterdikten sonradan, siz yılgınlık gösterdiniz, isyan ettiniz ve dikte hakkında çekiştiniz Sizden kiminiz dünyayı, kiminiz ahireti istiyordu Sonradan (Allah) denemek için sizi ondan çevirdi Ama (yine de) sizi bağışladı Allah mü´minlere karşısında fazl (ve ihsan) sahibi olandır (3152)
Küfürde ´büyük çaba harcayanlar´ seni üzmesin Çünkü onlar, Allah´a hiçbir şeyle hasar veremezler Allah, onları ahirette pay sahibi kılmamayı ister Onlar için büyük bir azab vardır (3176)
Ve onlar, mallarını insanlara gösteriş olsun diye infak ederler, Allah´a ve ahiret gününe de inanmazlar Iblis, kime dost olursa, artık ne kötü bir arkadaştır o (438)
Allah´a ve ahiret gününe inanarak Allah´ın kendilerine verdiği rızıktan infak etselerdi, aleyhlerine mi olurdu? Allah, onları iyi bilendir (439)
Ey iman edenler, Allah´a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan dikte sahiplerine de Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah´a ve elçisine döndürün Şayet Allah´a ve ahiret gününe iman ediyorsanız Bu, şanslı ve netice bakımından daha güzeldir (459)
Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar; kim Allah yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz (474)
Kendilerine; Elinizi (savaştan) çekin, namazı kılın, zekatı verindenenleri görmedin mi? Ancak savaş üzerlerine yazıldığında, onlardan bir grup, insanlardan Allah´tan korkar gibi hatta daha da şiddetli bir korkuyla korkuya kapılıyorlar ve: Rabbimiz, ne diye savaşı üzerimize yazdın, bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?dediler De ki: Dünyanın metaı azdır, öbür dünya, ise muttakiler için daha hayırlıdır ve siz ´bir hurma çekirdeğindeki ipince bir iplik kadar´ bile haksızlığa uğratılmayacaksİnız(477)
Kim dünya sevab (fayda)ını isterse, dünyanın da, ahiretin de sevabı Allah katındadır Allah işitendir, görendir (4134)
Ey iman edenler, Allah´a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin Kim Allah´ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve öbür dünya gününü inkar ederse, şüphesiz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır (4136)
Ama onlardan ilimde derinleşenler ile mü´minler, sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar Namazı dosdoğru kılanlar, zekatı verenler, Allah´a ve öbür dünya gününe inananlar; işte bunlar, Biz bunlara büyük bir ecir vereceğiz (4162)
Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı (Kendilerine) Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir Mü´minlerden bağımsızlık ve iffetli kadınlar ile sizden önce (kendilerine) kitap verilenlerden bağımsızlık ve iffetli kadınlar da, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve el altından dostlar edinmemişler olarak onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde size (helal kılındı) Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşuna çıkmıştır O ahirette hüsrana uğrayanlardandır (55)
Ey Peygamber, kalpleri inanmadığı halde ağızlarıyla İnandıkdiyenlerle Yahudiler´den küfür içinde çaba harcayanlar seni üzmesin Onlar, yalana kulak tutanlar, sana gelmeyen öteki kalabalık namına kulak tutanlar (haber toplayanlar)dır Onlar, kelimeleri yerlerine konulduktan sonradan saptırırlar, Size bu verilirse onu alın, o verilmezse ondan kaçınınderler Allah, kimin fitne(ye düşme)sini isterse, bundan böyle onun için sen Allah´tan hiçbir şeye malik olamazsın İşte onlar, Allah´ın kalplerini arıtmak istemedikleridir Dünyada onlar için bir aşağılanma, ahirette onlar için büyük bir azab vardır (541)
Hakiki şu ama, iman edenlerle Yahudiler, sabiîler ve Hıristiyanlardan Allah´a, öbür dünya gününe inanan ve salih amellerde bulunanlar; onlar için nefret yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır (569)
Dünya hayatı yalnızca bir oyun ve bir oyalanmadan başkası değildir Korkupsakınmakta olanlar için ahiret yurdu gerçekte daha hayırlıdır gerçi hafıza erdirmeyecek misiniz? (632)
İşte bu (Kur´lahza), önündekileri doğrulayıcı ve şehirler anası (Mekke) ile çevresindekileri uyarman için indirdiğimiz kutlu Kitaptır Ahirete iman edenler buna inanırlar Onlar namazlarını (özenle) koruyanlardır (692)
Dahası ahirete inanmayanların kalpleri ona meyletsin de ondan (bu yaldızlı ve içi çarpık sözlerden) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklenedursunlar (6113)
De oysa: Aslında Allah´ın bunu haram kıldığına şehadet edecek şahidlerinizi getirinŞayet onlar, şehadet edecek olurlarsa sen onlarla birlikte şehadet etme Ayetlerimizi yalan sayanların ve ahirete inanmayanların heva (arzu ve arzu)larına uyarlama; onlar (birtakım güçleri ve varlıkları) Rablerine denk tutmaktadırlar (6150)
Ki onlar Allah´ın yolundan alıkoyanlar, onda çarpıklık arayanlar ve ahireti tanımayanlardır(745)
Ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar, onların amelleri boşuna çıkmıştır Onlar yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı? (7147)
Bize bu dünyada da, ahirette de iyilik yaz, hiç kuşkusuz biz Sana yöneldik Dedi ama: Azabımı dilediğime isabet ettiririm, rahmetim ise herşeyi kuşatmıştır; onu korkupsakınanlara, zekatı verenlere ve bizim ayetlerimize iman edenlere yazacağım(7156)
Onların arkasında yerlerine kitaba varis olan birtakım ´kötü kimseler´ geçti (Bunlar) Şu önemsiz olan (dünya)ın geçiciyararını alıyor ve: Yakında bağışlanacağızdiyorlar Bunun güya bir fayda gelince onu da alıyorlar Kendilerinden Allah´a aleyhinde hakkı söylemekten başka bir şeyi söylemeyeceklerine ilişkin Kitap sözü alınmamış mıydı? Fakat içinde olanı okudular (Allah´tan) Korkanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır Hâlâ zihin erdirmeyecek misiniz? (7169)
hiçbir peygambere, yeryüzünde emin bir başarı kazanıncaya kadar tutsak alması yakışmaz Siz dünyanın geçici yararını istiyorsunuz Oysa Allah (size) ahireti istemektedir Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir (867)
Allah´ın mescidlerini, sadece Allah´a ve öbür dünya gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah´tan başkasından korkmayanlar onarabilir İşte, hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır (918)
Hacılara su dağıtmayı ve Mescidi Haram´ı onarmayı, Allah´a ve ahiret gününe iman eden ve Allah yolunda cihad edenin (yaptıkları) gibi mi saydınız? (Bunlar) Allah katında bir olmazlar Allah zulmeden bir topluluğa hidayet vermez (919)
Kendilerine kitap verilenlerden, Allah´a ve öbür dünya gününe inanmayan, Allah´ın ve Resûlü´nün haram kıldığını haram tanımayan ve adalet dini (İslam´ı) din edinmeyenlerle, minik düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye dek savaşın (929)
Ey iman edenler, ne oldu oysa size, Allah yolunda savaşa kuşanın denildiği süre, yer(iniz)de ağırlaşıp kaldınız? Ahiretten (cayıp) dünya hayatına mı razı oldunuz? Lakin ahirettekine (tarafından), bu dünya hayatının yararı böylece azdır (938)
Allah´a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten (sakınmak için) senden müsade istemezler Allah takva sahiplerini bilendir (944)
Senden, yalnızca Allah´a ve öbür dünya gününe inanmayan, kalbleri kuşkuya kapılıp, kuşkularında kararsızlığa düşenler izin ister (945)
Sizden önceki (münafıklar ve kâfirler) gibi Onlar sizden baskı bakımından daha zinde, mülk ve çocuklar bakımından daha çoktular Onlar kendi paylarıyla yararlanmaya baktılar; siz de, sizden öncekilerin kendi paylarıyla yararlanmaya kalkışmaları gibi, kendi paylarınızla yararlanmaya baktınız ve siz de (dünyaya ve zevke) dalanlar gibi daldınız İşte onların dünyada ahirette tüm yapıpettikleri (amelleri) boş yere çıkmıştır ve işte onlar kayba uğrayanlardır (969)
Allah´a and içiyorlar ki (o inkâr sözünü) söylemediler Oysa andolsun, onlar inkâr sözünü söylemişlerdir ve İslamlıklarından daha sonra inkâra sapmışlardır ve erişemedikleri bir şeye yeltenmişlerdir Ama intikama kalkışmalarının, kendilerini Allah´ın ve elçisinin bol ihsanından varlıklı kılmasından diğer (bir nedeni) yoktu Eğer tevbe ederlerse kendileri için bahtı açık olur, eğer yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da, ahirette de acı bir azabla azablandırır Onlar için yeryüzünde bir koruyucuarkadaş ve bir tezgâhtar yoktur (974)
Bedevilerden öyleleri de vardır ki, onlar Allah´a ve öbür dünya gününe iman eder ve infak ettiğini Allah katında bir yakınlaşmaya ve elçinin dua ve af dileklerine (bir yol) sayar Haberiniz olsun, bu fiilen onlar için bir yakınlaşmadır Allah da onları kendi rahmetine sokacaktır Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (999)
Müjde, dünya hayatında ve ahirette onlarındır Allah´ın sözleri için değişim yoktur İşte büyük ´kurtuluş ve mutluluk´ budur (1064)
İşte bunların, ahirette kendileri için ateşten başka biri yoktur Onların onda (dünyada) tüm işledikleri nafile çıkmıştır ve yapmakta oldukları şeyler de geçersiz olmuştur (1116)
Bunlar Allah´ın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır Onlar, ahireti tanımayanlardır (1119)
Hiç şüphesiz bunlar, ahirette en fazla hüsrana uğrayanlardır (1122)
Ahiret azabından korkan için bunda kesin ayetler vardır O, bütün insanların kendisinde toplanacağı bir gündür ve o, gözlemlenebilen bir gündür (11103)
Dedi ki: Size rızıklanacağınız bir yemek yemek gelecek olsa, ben mutlaka size daha gelmeden önce onun ne olduğunu haber veririm Bu, rabbimin bana öğrettiklerindendir Açıkçası ben, Allah´a iman etmeyen, ahireti de tanımayanların ta kendileri olan bir topluluğun dinini terkettim(1237)
Ahiretin karşılığı ise, iman edenler ve takvada bulunanlar için daha hayırlıdır (1257)
Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkanını) verdin, sözlerin yorumundan (bir data) öğrettin Göklerin ve yerin yaratıcısı, dünyada ve ahirette benim velim Sensin Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salihlerin arasına kat(12101)
Allah dilediğine rızkı genişletiryayar ve daraltır da Onlar ise dünya hayatına sevindiler Oysaki dünya hayatı, ahirette (oysa sınırsız sevinç yanına geçici) bir meta´dan başkası değildir (1326)
Dünya hayatında onlar için bir azab vardır, ahiretin azabı ise daha zorludur Onları Allah´tan (kurtaracak) hiçbir koruyucu da yoktur (1334)
Onlar, dünya hayatını ahirete seçim ederler Allah´ın yolundan alıkoyarlar ve onu çarpıtmak isterler (ya da onda eğrilik ararlar) İşte onlar, uzaktan bir sapıklık içindedirler (143)
Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar Zalimleri de şaşırtıpsaptırır; Allah dilediğini yapar (1427)
Sizin ilahınız tek bir ilahtır Ahirete inanmayanların kalpleri ise inkarcıdır ve onlar müstekbir (büyüklenmekte) olanlardır (1622)
(Allah´tan) Sakınanlara: Rabbiniz ne indirdi?dendiğinde, Hayırdediler Bu dünyada güzel davranışlarda bulunanlara alımlılık vardır; ahiret yurdu ise daha hayırlıdır Takva sahiplerinin yurdu ne güzeldir (1630)
Zulme uğratıldıktan sonra, Allah yolunda hicret edenleri dünyada şüphesiz hoş bir biçimde yerleştireceğiz; öbür dünya karşılığı ise daha büyüktür Çokbilmiş olsalardı (1641)
Ahirete inanmayanların fena örnekleri vardır, en yüce örnekler ise Allah´a aittir O, zor sahibi olandır, hüküm ve hikmet sahibidir (1660)
Bu, onların dünya hayatını ahirete kadar daha sevimli bulmalarından ve şüphesiz Allah´ın da inkâr eden bir topluluğu hidayete erdirmemesi nedeniyledir (16107)
Şüphesiz, onlar ahirette ziyana uğrayanlardır (16109)
Ve biz ona dünyada bir alımlılık verdik; şüphesiz o, ahirette de salih olanlardandır (16122)
Ve şüphesiz, ahirete inanmayanlar için de acı bir azab hazırlamışızdır (1710)
Kim de ahireti ister ve bir mü´min olarak önemli bir uğraş göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır (1719)
Onlardan kimini kimine nasıl üstün tuttuğumuzu gör Kesin öbür dünya dereceler bakımından daha büyüktür, üstünlük bakımından da daha büyüktür (1721)
Kur´lahza okuduğun süre seninle ahirete inanmayanlar aralarında görünmez bir perde kıldık (1745)
Kim bunda (dünyada) âmâ ise, O, ahirette de kördür ve yol bakımından daha ´sersemlemiş bir sapıktır´ (1772)
Ve onun ardından İsrailoğullarına söyledik: O toprak (yurt)ta oturun, öbür dünya va´di geldiğinde hepinizi derleyiptoplayacağız(17104)
İşte biz ölçüsüzce davrananları ve Rabbinin ayetlerine inanmayanları böyle cezalandırırız; ahiretin azabı ise fiilen daha şiddetli ve daha süreklidir (7)
İnsanlardan kimi, Allah´a bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla memnun etme bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de İşte bu, apaçık bir kayıptır (2211)
Kim, Allah´ın ona, dünyada ve ahirette kesinkes destek etmeyeceğini sanıyorsa, göğe bir araç uzatsın daha sonra kesiversin de bir bakıversin, kurduğu uyum, onun öfkesini giderebilecek mi? (2215)
İşte (yeryüzünün hakimiyetine ve ahiretin nimetlerine) varis olacak onlardır (2310)
Kendi kavminden, inkâr edip ahirete kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine, dünya hayatında rahatlık verdiğimiz önde gelenler dedi ancak: Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başka biri değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir(2333)
Ancak ahirete inanmayanlar, şüphesiz yoldan sapanlardır (2374)
Zina eden kadın ve zina eden erkeğin tanesi yüzer değnek (celde) vurun Eğer Allah´a ve öbür dünya gününe iman ediyorsanız, onlara Allah´ın dini(ni başvuru) konusunda sizi bir merhamet tutmasın; onlara uygulanan cezaya mü´minlerden bir grup da tanık bulunsun (242)
Eğer Allah´ın dünyada ve ahirette sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan nedeniyle size büyük bir azab dokunurdu (2414)
Çirkin utanmazlıkların (fuhşun) iman edenler içinde yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada ve ahirette acıklı bir azab vardır Allah bilir, siz ise bilmiyorsunuz (2419)
Iffet sahibi, bir şeyden habersiz, mü´min kadınlara (zina suçu) atanlar, dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir Ve onlar için büyük bir azab vardır (2423)
Ki onlar, namazı direkt olarak kılarlar, zekatı verirler ve onlar, ahirete belli bilgiyle iman ederler (273)
Ahirete inanmayanlara gelince; biz onlara kendi yaptıklarını süslemişiz, bu nedenle onlar, ´körlük içinde şaşkınca dolaşırlar´ (274)
İşte onlar; en kötü azab onlarındır ve ahirette de en büyük kayba uğrayanlardır (275)
Hayır, onların öbür dünya konusundaki bilgileri ´ard arda toplanıp pekiştirildi,´ hayır, onlar bundan bir şüphe içindedirler; hayır, onlar bundan yana kördürler (2766)
Allah´ın sana verdiğiyle öbür dünya yurdunu ara, dünyadan da kendi payını (nasibini) unutma Allah´ın sana ihsan ettiği gibi, sen de ihsanda bulun ve yeryüzünde bozgunculuk arama Çünkü Allah, bozgunculuk yapanları sevmez(2877)
İşte öbür dünya yurdu; biz onu, yeryüzünde büyüklenmeyenlere ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere (armağan) kılarız (Güzel) Netice takva sahiplerinindir (2883)
De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, böylelikle yaratmaya nasıl başladığına bir bakın, sonradan Allah öbür dünya yaratmasını (ya da son yaratmayı) da yapı edip yaratacaktır Kuşkusuz Allah, herşeye güç yetirendir (2920)
Biz ona İshak´ı ve Yakub´u hediye ettik ve onun soyunda (seçtiklerimize) peygamberliği ve kitabı (vahy ihsanı) kıldık, ecrini de dünyada verdik Şüphesiz o, ahirette salih olanlardandır (2927)
Medyen´e de kardeşleri Şuayb´ı (gönderdik) Bu Nedenle dedi ama: Ey kavmim, Allah´a kulluk edin ve öbür dünya gününü umud edin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın(2936)
Bu dünya hayatı, sadece bir oyun ve ´(eğlence tarzında) ihtiraslı bir oyalanmadır´ Sahiden ahiret yurdu ise, belli başlı yaşam odur Bir bilselerdi (2964)
Onlar, dünya hayatından (yalnızca) dışta olanı bilirler Ahiretten ise dikkatsiz olanlardır (307)
Ama inkâr edip ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar ise; artık onlar da azab için hazır bulundurulurlar (3016)
Onlar, namazı doğruca kılarlar, zekatı verirler Ve onlar muhakkak bir bilgiyle ahirete inanırlar (314)
Andolsun, sizin için, Allah´ı ve öbür dünya gününü umanlar ve Allah´ı bol miktarda zikredenler için Allah´ın Resûlü´nde güzel bir misal vardır (3321)
Eğer siz Allah´ı, Resûlü´nü ve öbür dünya yurdunu istiyorsanız bundan böyle hiç şüphesiz Allah, içinizden güzellikte bulunanlar için büyük bir ecir hazırlamıştır(3329)
Hakiki şu fakat, Allah´a ve elçisine eziyet edenler; Allah, onlara dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için aşağılatıcı bir azab hazırlanmıştır (3357)
Hamd, göklerde ve yerde olanların hepsi kendisine ait olan Allah´ındır; ahirette de hamd O´nundur O, hüküm ve hikmet sahibidir, haber alandır (341)
Allah´a karşısında yalan mı düzüp uyduruyor, yahut kendisinde bir çılgınlık mi var?Hayır, ahirete inanmayanlar, azabta ve uzaktan bir sapıklık içindedirler (348)
Ama onun, kendilerine karşı hiçbir zorunlugücü yoktu; oysa biz ahirete iman edeni, ondan kuşku içinde olandan ayırdetmek için (ona bu imkanı verdik) Senin Rabbin, herşeyin üstünde gözeticikoruyucudur (3421)
Yahut o, gece saatinde kalkıp da secde ederek ve kıyama durarak gönülden itaat (ibadet) eden, ahiretten sakınan ve Rabbinin rahmetini umud eden (gibi) midir? De ancak: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Kuşkusuz, temiz zihin sahipleri tavsiye alıpdüşünürler(399) *