Ahirette Cemaatlerin Dirilişi Nasıl Olacak?
- “Her insan topluluğunu önderleri ile birlikte çağıracağımız o günde, kimlerin amel defteri sağından verilirse, onlar, en küçük bir haksızlığa uğramamış olarak amel defterlerini okuyacaklar.”(İsra, 17/71) mealindeki ayetten “cemaatlerin de bağlı bulundukları şeyh ve hocalarıyla, kılavuz ve önderleriyle birlikte mahşerde bulunacaklarını anlamak mümkündür.
- Tabii ki, bu imamlar/önderler iyi olabildiği gibi kötü de olabilirler. Hz. Muhammed (a.s.m), ümmetinin etrafında halkalandığı bir imam/bir lider olduğu gibi, küfrün önderleri de kendine bağlı olanların önderleridir.
Nitekim, “Onları (İbrahim ve soyundan gelen peygamberleri) buyruklarımızla insanlara doğru yolu gösteren imamlar/önderler kıldık.” (Enbiya, 21/73) mealindeki ayette peygamberlerin hayırlı önderliği tescil edilirken, “Onları (Firavun ve aveneleri-askerlerini) insanları ateşe çağıran önderler kıldık.” (Kasas, 28/41) mealindeki ayette de, Firavun ve askeri komutanlarının kötü önderliğine işaret edilmiştir.
- Bu ayetlerin ifadelerinden şunu anlayabiliriz. Mahşerde insanlar, küçükten büyüğe doğru değişik gruplar halinde kendi liderlerinin yanında bulunurlar. Bu küçük cemaatler ise, kendi liderleriyle birlikte birer parçası oldukları en büyük liderin başında bulunduğu en büyük cemaatin içinde bulunurlar.
Mesela, denilebilir ki, Dört Mezhep mensupları önce kendi imamlarının önderliğinde, sonra da önderlerin önderi Hz. Muhammed (a.s.m)’in bayrağı altında toplanan İslam ümmetinin cemaatinde yer alırlar.
- “Her insan topluluğunu önderleri ile birlikte çağıracağımız o günde, kimlerin amel defteri sağından verilirse, onlar, en küçük bir haksızlığa uğramamış olarak amel defterlerini okuyacaklar.”(İsra, 17/71) mealindeki ayetten “cemaatlerin de bağlı bulundukları şeyh ve hocalarıyla, kılavuz ve önderleriyle birlikte mahşerde bulunacaklarını anlamak mümkündür.
- Tabii ki, bu imamlar/önderler iyi olabildiği gibi kötü de olabilirler. Hz. Muhammed (a.s.m), ümmetinin etrafında halkalandığı bir imam/bir lider olduğu gibi, küfrün önderleri de kendine bağlı olanların önderleridir.
Nitekim, “Onları (İbrahim ve soyundan gelen peygamberleri) buyruklarımızla insanlara doğru yolu gösteren imamlar/önderler kıldık.” (Enbiya, 21/73) mealindeki ayette peygamberlerin hayırlı önderliği tescil edilirken, “Onları (Firavun ve aveneleri-askerlerini) insanları ateşe çağıran önderler kıldık.” (Kasas, 28/41) mealindeki ayette de, Firavun ve askeri komutanlarının kötü önderliğine işaret edilmiştir.
- Bu ayetlerin ifadelerinden şunu anlayabiliriz. Mahşerde insanlar, küçükten büyüğe doğru değişik gruplar halinde kendi liderlerinin yanında bulunurlar. Bu küçük cemaatler ise, kendi liderleriyle birlikte birer parçası oldukları en büyük liderin başında bulunduğu en büyük cemaatin içinde bulunurlar.
Mesela, denilebilir ki, Dört Mezhep mensupları önce kendi imamlarının önderliğinde, sonra da önderlerin önderi Hz. Muhammed (a.s.m)’in bayrağı altında toplanan İslam ümmetinin cemaatinde yer alırlar.