iltasyazilim
FD Üye
İmanı olmayanlar, yani bütün kâfirler, ölünce sonsuz Cehenneme gidecek ve orada sonsuz kalacaktır İmanlı olanların sevapları, günahları tartılacaktır Sevabı fazla gelenler Cennete gidecek ve orada sonsuz kalacaktır
Bu konudaki âyeti kerimelerden bazıları şöyledir:
(Kıyamet günü için adalet terazileri kurarız O zaman hiçbir kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz Yapılan her işi, bir hardal tanesi kadar da olsa, adalet terazisine getiririz Herkesin hesabını görmeye yeteriz) Enbiya 47
(Kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, onlara gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz!) Araf 6
(Yaptıkları her şeyi kendilerine bir bir anlatacağız; çünkü onlardan uzak değiliz) Araf 7
(Kıyamet günü kurulacak mizan haktır, gerçektir Tartıda sevapları ağır gelenler, işte onlar kurtuluşa erenlerdir) Araf 8
(Sevapları tartıda hafif gelirse, işte onlar, âyetlerimize karşı haksızlık ettiklerinden dolayı kendilerini ziyana sokanlardır) Araf 9
(Her insan ölümü tadacaktır Kıyamet günü, ecirleriniz size mutlaka ödenecektir Cehennem ateşinden uzaklaştırılıp Cennete sokulan kimse artık kurtulmuştur) Aİmran 185
Hadisi şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Adem oğlu kıyamette getirilir ve mizanın kefeleri önünde durdurulur Ona bir melek tayin edilir Eğer mizanı ağır gelirse, vazifeli melek, Filan kimse bundan sonra ebedi olarak kurtulmuştur der Mizanı hafif gelirse, melek Falan kimse de kaybetmiştirder) Ebu Nuaym
(Kulun Kıyamette ilk hesaba çekileceği ameli namazdır Eğer o düzgün çıkarsa, diğer amelleri de düzgün olur Eğer o bozuk çıkarsa diğer amelleri de bozuk olur) Taberani
Sual: Günahı çok olan müslümanlara şefaat var mıdır?
CEVAP
Elbette vardırAhirette günahkâr müslümanlar şefaat ile kurtulur İmanını muhafaza ederek ölen herkes şefaate kavuşacaktır Duha suresinin (Elbette Rabbin sana şefaat hakkı ve pek çok nimet verecek, sen de razı olacaksın) mealindeki 5 âyeti kerimenin tefsirinde Resulullah efendimiz (Ümmetimden imanlı bir kişi Cehennemde kalsa razı olmam) buyurdu Şefaate kavuşabilmek için de imanlı ölmek şarttır İmanlı ölenler de ebedi kurtuluşa kavuşmuş demektir
Şefaat hakkında âyeti kerimeler çoktur Kur'anı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Onlar nefslerine kötülük ettikten sonra, eğer sana gelerek, Allahü teâlâdan af dilerlerse, Allah’ın Resulü de, onlar için af dilerse, Allahü teâlâyı, tevbeleri elbette kabul edici ve merhamet edici bulurlar) Nisa 64
(O gün, Allah, Peygamberlerini ve iman edip onunla beraber olanları rüsvay etmez) Tahrim 8
Şefaatin hak olduğuna dair birçok hadisi şerif vardır Birkaçı şöyle:
(Allahü teâlâ bana, Ümmetinin üçte ikisini sorgusuz sualsiz Cennete koymamı mı istersin, yoksa şefaat izni mi istersin?buyurdu Ben de şefaat hakkı vermesini istedim Şefaatim elbette bütün müslümanlaradır) Taberani
(İsra suresinin “yakında Rabbin sana makamı mahmudu verecektir mealindeki âyeti kerimedeki Makamı mahmudbana verilecek şefaat hakkıdır) Tirmizi
(Ahirette ilk şefaat eden ve şefaati kabul olan ben olacağım) İbni Mace
(Ümmetimden, büyük günah işleyenlere şefaat edeceğim) Ebu Davud
(Kıyamette Sırat köprüsünün başında durur, ümmetimin geçmesini beklerim Allahü teâlâ, Dilediğini iste, istediklerine şefaat et, şefaatin kabul olunacaktırbuyurur Ümmetime şefaatten sonra, yalvarmaya devam ederim Rabbim bana Ümmetinden ihlasla bir defa La ilahe illallahdiyen ve imanla ölen herkesi Cennete koybuyuruncaya kadar yerimden kalkmam) İ Ahmed
(Ümmetimden geri kalan olur korkusu ile Cennete girdiğim halde tahtıma oturmam Allahü teâlâya, Ya Rabbi ümmetim ümmetimderim Rabbim Ümmetine ne yapmamı istiyorsun?buyurur Ben de Ya Rabbi onların hesaplarını çabuk gör, sıkıntıdan kurtulsunlarderim Cehennemliklerin listesi bana verilir Onlara şefaat ederim Hatta Cehennem hazini Malik Ümmetinden cezalanacak kimse bırakmadınder) Beyheki, Taberani
(Ümmetimden o kadar çok kimseye şefaat ederim ki, Rabbim bana Razı oldun mu?diye sorunca, Evet razı oldumderim) Bezzar
Peygamber efendimiz, (Ya Rabbi, ümmetimin kusurlarını başkalarının duymaması için onların hesaplarını bana ver!) dediği zaman, Allahü teâlâ, (Onlar senin ümmetin ise, benim de kullarımdır Ben onlara senden daha merhametliyim Ne sen, ne başkaları onların kusurlarını bilemez, hesaplarını gizli görürüm) buyurdu
Bu konudaki âyeti kerimelerden bazıları şöyledir:
(Kıyamet günü için adalet terazileri kurarız O zaman hiçbir kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz Yapılan her işi, bir hardal tanesi kadar da olsa, adalet terazisine getiririz Herkesin hesabını görmeye yeteriz) Enbiya 47
(Kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, onlara gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz!) Araf 6
(Yaptıkları her şeyi kendilerine bir bir anlatacağız; çünkü onlardan uzak değiliz) Araf 7
(Kıyamet günü kurulacak mizan haktır, gerçektir Tartıda sevapları ağır gelenler, işte onlar kurtuluşa erenlerdir) Araf 8
(Sevapları tartıda hafif gelirse, işte onlar, âyetlerimize karşı haksızlık ettiklerinden dolayı kendilerini ziyana sokanlardır) Araf 9
(Her insan ölümü tadacaktır Kıyamet günü, ecirleriniz size mutlaka ödenecektir Cehennem ateşinden uzaklaştırılıp Cennete sokulan kimse artık kurtulmuştur) Aİmran 185
Hadisi şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Adem oğlu kıyamette getirilir ve mizanın kefeleri önünde durdurulur Ona bir melek tayin edilir Eğer mizanı ağır gelirse, vazifeli melek, Filan kimse bundan sonra ebedi olarak kurtulmuştur der Mizanı hafif gelirse, melek Falan kimse de kaybetmiştirder) Ebu Nuaym
(Kulun Kıyamette ilk hesaba çekileceği ameli namazdır Eğer o düzgün çıkarsa, diğer amelleri de düzgün olur Eğer o bozuk çıkarsa diğer amelleri de bozuk olur) Taberani
Sual: Günahı çok olan müslümanlara şefaat var mıdır?
CEVAP
Elbette vardırAhirette günahkâr müslümanlar şefaat ile kurtulur İmanını muhafaza ederek ölen herkes şefaate kavuşacaktır Duha suresinin (Elbette Rabbin sana şefaat hakkı ve pek çok nimet verecek, sen de razı olacaksın) mealindeki 5 âyeti kerimenin tefsirinde Resulullah efendimiz (Ümmetimden imanlı bir kişi Cehennemde kalsa razı olmam) buyurdu Şefaate kavuşabilmek için de imanlı ölmek şarttır İmanlı ölenler de ebedi kurtuluşa kavuşmuş demektir
Şefaat hakkında âyeti kerimeler çoktur Kur'anı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Onlar nefslerine kötülük ettikten sonra, eğer sana gelerek, Allahü teâlâdan af dilerlerse, Allah’ın Resulü de, onlar için af dilerse, Allahü teâlâyı, tevbeleri elbette kabul edici ve merhamet edici bulurlar) Nisa 64
(O gün, Allah, Peygamberlerini ve iman edip onunla beraber olanları rüsvay etmez) Tahrim 8
Şefaatin hak olduğuna dair birçok hadisi şerif vardır Birkaçı şöyle:
(Allahü teâlâ bana, Ümmetinin üçte ikisini sorgusuz sualsiz Cennete koymamı mı istersin, yoksa şefaat izni mi istersin?buyurdu Ben de şefaat hakkı vermesini istedim Şefaatim elbette bütün müslümanlaradır) Taberani
(İsra suresinin “yakında Rabbin sana makamı mahmudu verecektir mealindeki âyeti kerimedeki Makamı mahmudbana verilecek şefaat hakkıdır) Tirmizi
(Ahirette ilk şefaat eden ve şefaati kabul olan ben olacağım) İbni Mace
(Ümmetimden, büyük günah işleyenlere şefaat edeceğim) Ebu Davud
(Kıyamette Sırat köprüsünün başında durur, ümmetimin geçmesini beklerim Allahü teâlâ, Dilediğini iste, istediklerine şefaat et, şefaatin kabul olunacaktırbuyurur Ümmetime şefaatten sonra, yalvarmaya devam ederim Rabbim bana Ümmetinden ihlasla bir defa La ilahe illallahdiyen ve imanla ölen herkesi Cennete koybuyuruncaya kadar yerimden kalkmam) İ Ahmed
(Ümmetimden geri kalan olur korkusu ile Cennete girdiğim halde tahtıma oturmam Allahü teâlâya, Ya Rabbi ümmetim ümmetimderim Rabbim Ümmetine ne yapmamı istiyorsun?buyurur Ben de Ya Rabbi onların hesaplarını çabuk gör, sıkıntıdan kurtulsunlarderim Cehennemliklerin listesi bana verilir Onlara şefaat ederim Hatta Cehennem hazini Malik Ümmetinden cezalanacak kimse bırakmadınder) Beyheki, Taberani
(Ümmetimden o kadar çok kimseye şefaat ederim ki, Rabbim bana Razı oldun mu?diye sorunca, Evet razı oldumderim) Bezzar
Peygamber efendimiz, (Ya Rabbi, ümmetimin kusurlarını başkalarının duymaması için onların hesaplarını bana ver!) dediği zaman, Allahü teâlâ, (Onlar senin ümmetin ise, benim de kullarımdır Ben onlara senden daha merhametliyim Ne sen, ne başkaları onların kusurlarını bilemez, hesaplarını gizli görürüm) buyurdu