Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Profösör
Super Mod
- Katılım
- Ocak 11, 2022
- Mesajlar
- 3,752
- Etkileşim
- 29
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Konum
- Rusya
- Web sitesi
- bilgilihocam.com
- F-D Coin
- 125
AHKAM KELİMESİNE ÖRNEKLER
Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm- birtakım ahkâm getirmişti. Hazret-i Dâvûd -aleyhisselâm- Allâh’a duâ etmek ve münâcâtları tegannî husûsunda mümtâz idi. Hazret-i Îsâ -aleyhisselâm- insanlara mekârim-i ahlâkı, dünyâdan kalbî istiğnâyı ve zühdü öğretmek için gönderilmişti. İslâm Peygamberi Hazret-i Muhammed Mustafâ -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ise, bunların tamâmını getirdi. Ahkâm getirdi.
*****
Fahr-i Kâinât -aleyhi ekmelü’t-tahiyyât- Efendimiz, muhâtapları husûsunda tedrîcîliğe riâyet ettiği gibi teblîğ edeceği ahkâmı anlatırken de aynı usûle başvurmuştur. Namaz ve orucun emredilmesi, içki ve fâizin yasaklanması gibi pek
çok husus buna birer misâl teşkil eder.
HADİS-İ ŞERİFLERDE AHKAM KELİMESİNE ÖRNEK
Zira onlar Kur’ân-ı Kerîm’i; ferâizini, ahkâmını ve bunlara taalluk eden şeyleri öğrenerek okuyorlardı. Âyet-i kerîmeleri tefekkürde derinleşip hayatlarına intikal ettiriyorlardı. (Kettânî, Terâtib, II, 191)
Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm- birtakım ahkâm getirmişti. Hazret-i Dâvûd -aleyhisselâm- Allâh’a duâ etmek ve münâcâtları tegannî husûsunda mümtâz idi. Hazret-i Îsâ -aleyhisselâm- insanlara mekârim-i ahlâkı, dünyâdan kalbî istiğnâyı ve zühdü öğretmek için gönderilmişti. İslâm Peygamberi Hazret-i Muhammed Mustafâ -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ise, bunların tamâmını getirdi. Ahkâm getirdi.
*****
Fahr-i Kâinât -aleyhi ekmelü’t-tahiyyât- Efendimiz, muhâtapları husûsunda tedrîcîliğe riâyet ettiği gibi teblîğ edeceği ahkâmı anlatırken de aynı usûle başvurmuştur. Namaz ve orucun emredilmesi, içki ve fâizin yasaklanması gibi pek
çok husus buna birer misâl teşkil eder.
HADİS-İ ŞERİFLERDE AHKAM KELİMESİNE ÖRNEK
Zira onlar Kur’ân-ı Kerîm’i; ferâizini, ahkâmını ve bunlara taalluk eden şeyleri öğrenerek okuyorlardı. Âyet-i kerîmeleri tefekkürde derinleşip hayatlarına intikal ettiriyorlardı. (Kettânî, Terâtib, II, 191)
