iltasyazilim
FD Üye
Ahmed Eflaki Hayatı
Ahmed Eflaki Hakkında Veri
AHMET EFLAKİ
Eflâkî Büyükbaba, Mevlana'dan 90 yıl sonradan 1360 yılında Konya' da vefat etti Mevlevılik' te bir manevı rütbe olan Dedelik seviyesine çıktığı için Büyükbabadenildi Mevlana' nın Oğlu Yüce Arif Çelebi'ye intisab ederek onun manevi eğitimine girdi ve onun yakınları içinde yer aldı Zengin ve aydın bir ailenin çocuğuydu Altın Ordu Devleti' nin başşehri Saray' da iken eğitimine başladı sonra, o devrin kültür merkezlerinden olan Konya'ya geldi ve tahsilini burada tamamladı Olasılıkla gökbilim dersleri alıp, gök cisimlerinin gözlemleriyle uğraştığı için kendisine Eflakîdenildi
Ulu Arif Çelebi'nin vefatına kadar (1316) yanından ayrıl madı Çelebi ile birlikte 1291 yılında Azerbaycan'a gitti Yolculuk sırasında Kayseri, Sivas, Bayburt, Ahlat ve Tebriz' e uğradılar Bu bölgeler aynı kültür coğrafyasının sınırları içinde yer alıyordu
Eflakı, Ulu Arif Çelebi'ye samimiyetle bağlıdır Onun her sözünü hikmet bilir, her işini keramet kabul eder Bu sadakât, hürmet ve sınırsız güven, manevi eğitimde ilerlemek için tartma taşır
Bir gün Konya'ya bir tanıdık olmayan gelir ve onların dergahının misafirhanesinde davetli olur Bu zat Kudüs'te uzun müddet Halllürrahman, yani Hz İbrahim makamında hizmet ettiğini söyler Her inanmış insanda tanrısal yerlere karşı bir açlık vardır Eflâki de oraları görmek ve Halilürrahman' da kişisel olarak hizmette bulunmak hevesine düşer O gece rüyasında türbeye bir cenazenin girdiğini görür
Kim olduğunu sorar:
İbrahim Halil peygamber derler ve onu dergahta üstüne Mesnev kitabı konan rahlenin altına gömerler
Eflaki'yi bizim için esas değerli kılan, onun Ariflerin Menkıbeleri adıyla iki deri halinde dilimize de çevrilmiş olan Menakıbü'lArfiîn adlı kitabıdır Bu kitap Mevlana ve ailesi için en kayda değer kaynakların başında gelir Burada Mevlana'nın babası, kendisi, Şemsi Tebrızt, fazla yakınları olan Selahaddin Zerkûb ve Çelebi Hüsameddin ile oğulları olan Sultan Veled ve Yüce Arif Çelebi'ye ait bilgiler vardır Eserde, bu kişiler ve çevrelerinde olup bitenler hakkında öyle çok olay, hikaye, menkıbe anlatılır Hem, devrin sosyal, kültürel ve günlük yaşayışına ait bir çok araç gereç de yer alır giderken fazla miktarda mucizevi hadiselere yer verilir Bunlara menkıbe denir Menkıbeler, halkın sevip saydığı kimselerde görmek istediği fevkaladeliklerle batmış, idealize edilmiş, benzeri tarihi güya efsanevi özellik taşırlar
alıntı *
Ahmed Eflaki Hakkında Veri
AHMET EFLAKİ
Eflâkî Büyükbaba, Mevlana'dan 90 yıl sonradan 1360 yılında Konya' da vefat etti Mevlevılik' te bir manevı rütbe olan Dedelik seviyesine çıktığı için Büyükbabadenildi Mevlana' nın Oğlu Yüce Arif Çelebi'ye intisab ederek onun manevi eğitimine girdi ve onun yakınları içinde yer aldı Zengin ve aydın bir ailenin çocuğuydu Altın Ordu Devleti' nin başşehri Saray' da iken eğitimine başladı sonra, o devrin kültür merkezlerinden olan Konya'ya geldi ve tahsilini burada tamamladı Olasılıkla gökbilim dersleri alıp, gök cisimlerinin gözlemleriyle uğraştığı için kendisine Eflakîdenildi
Ulu Arif Çelebi'nin vefatına kadar (1316) yanından ayrıl madı Çelebi ile birlikte 1291 yılında Azerbaycan'a gitti Yolculuk sırasında Kayseri, Sivas, Bayburt, Ahlat ve Tebriz' e uğradılar Bu bölgeler aynı kültür coğrafyasının sınırları içinde yer alıyordu
Eflakı, Ulu Arif Çelebi'ye samimiyetle bağlıdır Onun her sözünü hikmet bilir, her işini keramet kabul eder Bu sadakât, hürmet ve sınırsız güven, manevi eğitimde ilerlemek için tartma taşır
Bir gün Konya'ya bir tanıdık olmayan gelir ve onların dergahının misafirhanesinde davetli olur Bu zat Kudüs'te uzun müddet Halllürrahman, yani Hz İbrahim makamında hizmet ettiğini söyler Her inanmış insanda tanrısal yerlere karşı bir açlık vardır Eflâki de oraları görmek ve Halilürrahman' da kişisel olarak hizmette bulunmak hevesine düşer O gece rüyasında türbeye bir cenazenin girdiğini görür
Kim olduğunu sorar:
İbrahim Halil peygamber derler ve onu dergahta üstüne Mesnev kitabı konan rahlenin altına gömerler
Eflaki'yi bizim için esas değerli kılan, onun Ariflerin Menkıbeleri adıyla iki deri halinde dilimize de çevrilmiş olan Menakıbü'lArfiîn adlı kitabıdır Bu kitap Mevlana ve ailesi için en kayda değer kaynakların başında gelir Burada Mevlana'nın babası, kendisi, Şemsi Tebrızt, fazla yakınları olan Selahaddin Zerkûb ve Çelebi Hüsameddin ile oğulları olan Sultan Veled ve Yüce Arif Çelebi'ye ait bilgiler vardır Eserde, bu kişiler ve çevrelerinde olup bitenler hakkında öyle çok olay, hikaye, menkıbe anlatılır Hem, devrin sosyal, kültürel ve günlük yaşayışına ait bir çok araç gereç de yer alır giderken fazla miktarda mucizevi hadiselere yer verilir Bunlara menkıbe denir Menkıbeler, halkın sevip saydığı kimselerde görmek istediği fevkaladeliklerle batmış, idealize edilmiş, benzeri tarihi güya efsanevi özellik taşırlar
alıntı *