iltasyazilim
FD Üye
Ahşap oymacılığı
Ahşap oymacılığı hakkında veri
Ahşap oymacılığı resimleri
Ahşap el oymacılığı
Ahşap oymacılığı
Ahşap oymacılığı nedir
Ahşap Oyma sanatı, ahşap malzeme üstüne yapılan bir çizimin özel kesici aletlerle gözden düşmüş yerlerinin yontulması ile elde edilmesi sanatıdır
Agaç Oymacılığının Tarihi
Önceleri ahşap, teknik amaçlarla mimaride kullanılmıştır Sonraları görünen ağaç kısımları süslenerek oyma tavanlar, sütunlar, başlıklar, kapı, pencere ve dolap kapakları yapılmıştır Mimariden ayrı olarak camilerde bulunan ahşap eserlerden minber, mihrap, kürsü, rahle ve çekmecelerde de ahşap süslemeler sıka görülmektedir
Osmanlı devri ahşap işlerin temelini selçuklu ahşap işleri oluşturur 12 ve 13 ’üncü yüzyılda kullanılan çoğu motif ve teknikler erken osmanlı devrinde önemli rol oynamıştır
Selçuklu ahşap işleri, oyma ve şebekeli (kafes) oyma teknikleri ile üretilmiş olup, bunlar aslında dini yapıtlar için hazırlanmış olduğundan bezemede geometrik ve bitkisel elemanlara ön planda yer verilmiştir Bezeme arkadaki planda kalan zemin üstüne kabartma olarak yapılmış ve özellikle rumili sular başlıca kompozisyonu meydana getirmiştir Tamamiyle bezemesel nitelikte olan rumili sular, iç içe karmakarışık bir görüntü göstermekle beraber fazla ender olarak bazıları içerisinde insan ve hayvan figürleri yer almıştır
Osmanlı devri ağaç işçiliğinde 15yüzyıla değin, erken osmanlı devri dominant olmuşsa da bundan sonraki yıllarda bazı yeni teknik ve bezemelerle daha başka karakterde eserler meydana getirilmiştir Selçukluların kullandığı oyma ve şebekeli (kafesli) oymadan diğer geçme (kündekari) geniş ölçüde kullanılmıştır Sedef, bağa, fildişi ve hatta altın, gümüş gibi gereçlerin eklenmesiyle daha zengin ve değişik biçimde ahşap işleri oluşturulmuştur
Selçuklular devrinden servet kalan ağaç oymacılık, kakma ve kaplama teknikleri de zenginleştirilmiş, çiçekli üslup palmet ve teknik bir zorlamadan gelen geometrik motifler, devrin ahşap işçiliğinin özelliklerini oluşturmuştur Fildişi kaplamalı eserlerde palmet motifleri yanına yazıda manâlı bir unsur olarak kullanılmıştır
Osmanlı ağaç işçiliğinin en manâlı özelliği şüphesiz oyma tekniği yanında geçmenin de kullanılmasıdır Bu devirde kapılar, pencereler ve dolap kapakları geçme, rahle çekmece ve Kuran muhafazaları ile kakma olarak yapılmaya başlanmıştır
Anadolu ahşap işçiliğinde fazla yaygın değildir Avrasya el sanatı kökenli olan ve Orta Asya İskit ahşap ,metal ,kemik işçiliğinde büyüyen bu teknik Bağdat ’ın kuzeyinde Samarra ’daki Türk askerleri kanalıyla 9yüzyıl Abbasi alçı ve ahşap işçiliğinde, 11yy Gazne mermer ve ahşap işçiliğinde girerek İslam sanatına mal olmuştur İran bölgesi Büyük Selçuklu alçı ve Anadolu taş işçiliğinde faktör örneklerde , stilize yarım palmet motifleriyle dikkatimizi çeker Bu teknikte röliyefli yüzeyler derine birbirini kesen çarpık yüzeylerle iner Malatya Ulu (13yy Ankara Etnografya Müzesi) Harput Sarehatun (12yy) mimberlerinin yan aynalıklarında eğri kesim yüzeyler dikkati geçer Sivrihisar Yüce camii ’nin birincil yapılış devrine (1226) ait olduğunu söyleyebileceğimiz bazı ahşap sütunlarının üstünde Orta Asya kökenli, çadır süslerini hatırlatan ahşap kabartmalarda eğri kesim tekniği dikkati çeker, (Konya ’daki İnce Minareli Medrese ’nin 1261) kapı kanatlarında gördüğümüz sürükleyici onikigenler geçmesi ile rumili bitki tenziyatının kaynaştırıldığı kompozisyon Ermenek Ak Mescit (1300) ’e ait kapı kanatlarında dört kollu yıldız ve sekizgenler kompozisyonu ince bir yiv halinde ama, Ürgüp Damse köyünde yer alan Taşkın Paşa Camii (13yy) ’ın kapı kanadında biraz daha enli ve düz sırtlı şeritler halindedir Kompozisyon düzeni ise düzgün sekizgenleri birleştiren altıgen kartuşlarla bunları dik eksenlerde kesen kırık çizgi sistemlerinden gelişir Geometrik hatların ince yivler halinde çiziklendiği öteki bir örnek Ak Mescitten anında sonraya tarihlenen ve yeniden Ermenek ’ deki Ulu Camii (1302) ’ye ait kapı kanatlarıdır Henüz ince işlerinin tamamlanamadığı orta madalyonlar hariç tutulursa, alt ve üstteki yatay panoları lüzum yıldız lüzum yıldız sekizgen kompozisyonu, gerekse oyma tarzı bakımından tamamıyla Ak Mescit kapı kanatlarına uyar Aynı geometrik örnekler ve yivleme tarzı Ermenek Sipas Camii (1371) ’e ait kapı kanatlarında yüzyılın sonuna kadar sürer Tüm bu örnekler Konya çevresinde 13 yüzyılın ortalarından 14 yüzyılın sonuna kadar süren kayıtlı bir kompozisyon anlayışı olduğuna tanıklık eder Ahşap yüzey, bir veya birkaç levhanın yanında getirilmiş olup bunun üzerine bir veya birkaç ince yiv halinde işlenen yıldız çokgen kompozisyonu bütün yüzeyi kayıtlı geometrik bölmelere ayırmaktadır Bölmelerin içi ise rumi ve palmetle dolgulanırken ara sıra bir kitabede kompozisyona katılmaktadır Hiçbir örnekte oyma derinliği 1 cm ’yi geçmez Bu teknik daha derin oymalarla kündekari tekniğini taklit eden örneklerle verilmiştir Divriği Ulu Camii (1241) minber ve pencere kepenklerinde gördüğümüz teknik gibi Konya grubu eserlerinde gördüğümüz sathi kompozisyonlar Divriği minberinde düz sırtlı, geniş şeritler halini alır
Bölmeleri dolgulayan bitki örneklerinin incelenmesi geometrik etkiyi tamamen kuvvetlendirmektedir Pencere kepenklerinde iki derin ve besbelli bir ince yivle belirli şeritle kündekari tekniğinin çatma çıtalarına ayrıntılarıyla yaklaşmaktadır Oniki veya sekiz kollu yıldızların bölmeleri arasına yerleşen rozet biçimi kabartılar daha sonraki Osmanlı ahşap kepenklerinde göreceğimiz zengin kabartmaların müjdecisi gibidir Seydişehir ’deki Seyit Hatun Kümbeti (1320) ’nin ahşap kapı kenarları kısa bir süre sonradan oyma tekniğinin ulaştığı değişik bir kompozisyon kesitiyle dikkati çeker
Tekniklerine kadar ahşap sanatının gruplaması
* Derin oyma (Sandık üzeri, koltuk işlemesi gibi rölyeflendirmeler)
* Keserek oyma (tuğra, sandalye sırtı gibi)
* Üç boyutlu oyma (heykel, kaşık, müzik aleti gibi yontular)
ahşap oymacılığı motifleri
*
Ahşap oymacılığı hakkında veri
Ahşap oymacılığı resimleri
Ahşap el oymacılığı
Ahşap oymacılığı
Ahşap oymacılığı nedir
Ahşap Oyma sanatı, ahşap malzeme üstüne yapılan bir çizimin özel kesici aletlerle gözden düşmüş yerlerinin yontulması ile elde edilmesi sanatıdır
Agaç Oymacılığının Tarihi
Önceleri ahşap, teknik amaçlarla mimaride kullanılmıştır Sonraları görünen ağaç kısımları süslenerek oyma tavanlar, sütunlar, başlıklar, kapı, pencere ve dolap kapakları yapılmıştır Mimariden ayrı olarak camilerde bulunan ahşap eserlerden minber, mihrap, kürsü, rahle ve çekmecelerde de ahşap süslemeler sıka görülmektedir
Osmanlı devri ahşap işlerin temelini selçuklu ahşap işleri oluşturur 12 ve 13 ’üncü yüzyılda kullanılan çoğu motif ve teknikler erken osmanlı devrinde önemli rol oynamıştır
Selçuklu ahşap işleri, oyma ve şebekeli (kafes) oyma teknikleri ile üretilmiş olup, bunlar aslında dini yapıtlar için hazırlanmış olduğundan bezemede geometrik ve bitkisel elemanlara ön planda yer verilmiştir Bezeme arkadaki planda kalan zemin üstüne kabartma olarak yapılmış ve özellikle rumili sular başlıca kompozisyonu meydana getirmiştir Tamamiyle bezemesel nitelikte olan rumili sular, iç içe karmakarışık bir görüntü göstermekle beraber fazla ender olarak bazıları içerisinde insan ve hayvan figürleri yer almıştır
Osmanlı devri ağaç işçiliğinde 15yüzyıla değin, erken osmanlı devri dominant olmuşsa da bundan sonraki yıllarda bazı yeni teknik ve bezemelerle daha başka karakterde eserler meydana getirilmiştir Selçukluların kullandığı oyma ve şebekeli (kafesli) oymadan diğer geçme (kündekari) geniş ölçüde kullanılmıştır Sedef, bağa, fildişi ve hatta altın, gümüş gibi gereçlerin eklenmesiyle daha zengin ve değişik biçimde ahşap işleri oluşturulmuştur
Selçuklular devrinden servet kalan ağaç oymacılık, kakma ve kaplama teknikleri de zenginleştirilmiş, çiçekli üslup palmet ve teknik bir zorlamadan gelen geometrik motifler, devrin ahşap işçiliğinin özelliklerini oluşturmuştur Fildişi kaplamalı eserlerde palmet motifleri yanına yazıda manâlı bir unsur olarak kullanılmıştır
Osmanlı ağaç işçiliğinin en manâlı özelliği şüphesiz oyma tekniği yanında geçmenin de kullanılmasıdır Bu devirde kapılar, pencereler ve dolap kapakları geçme, rahle çekmece ve Kuran muhafazaları ile kakma olarak yapılmaya başlanmıştır
Anadolu ahşap işçiliğinde fazla yaygın değildir Avrasya el sanatı kökenli olan ve Orta Asya İskit ahşap ,metal ,kemik işçiliğinde büyüyen bu teknik Bağdat ’ın kuzeyinde Samarra ’daki Türk askerleri kanalıyla 9yüzyıl Abbasi alçı ve ahşap işçiliğinde, 11yy Gazne mermer ve ahşap işçiliğinde girerek İslam sanatına mal olmuştur İran bölgesi Büyük Selçuklu alçı ve Anadolu taş işçiliğinde faktör örneklerde , stilize yarım palmet motifleriyle dikkatimizi çeker Bu teknikte röliyefli yüzeyler derine birbirini kesen çarpık yüzeylerle iner Malatya Ulu (13yy Ankara Etnografya Müzesi) Harput Sarehatun (12yy) mimberlerinin yan aynalıklarında eğri kesim yüzeyler dikkati geçer Sivrihisar Yüce camii ’nin birincil yapılış devrine (1226) ait olduğunu söyleyebileceğimiz bazı ahşap sütunlarının üstünde Orta Asya kökenli, çadır süslerini hatırlatan ahşap kabartmalarda eğri kesim tekniği dikkati çeker, (Konya ’daki İnce Minareli Medrese ’nin 1261) kapı kanatlarında gördüğümüz sürükleyici onikigenler geçmesi ile rumili bitki tenziyatının kaynaştırıldığı kompozisyon Ermenek Ak Mescit (1300) ’e ait kapı kanatlarında dört kollu yıldız ve sekizgenler kompozisyonu ince bir yiv halinde ama, Ürgüp Damse köyünde yer alan Taşkın Paşa Camii (13yy) ’ın kapı kanadında biraz daha enli ve düz sırtlı şeritler halindedir Kompozisyon düzeni ise düzgün sekizgenleri birleştiren altıgen kartuşlarla bunları dik eksenlerde kesen kırık çizgi sistemlerinden gelişir Geometrik hatların ince yivler halinde çiziklendiği öteki bir örnek Ak Mescitten anında sonraya tarihlenen ve yeniden Ermenek ’ deki Ulu Camii (1302) ’ye ait kapı kanatlarıdır Henüz ince işlerinin tamamlanamadığı orta madalyonlar hariç tutulursa, alt ve üstteki yatay panoları lüzum yıldız lüzum yıldız sekizgen kompozisyonu, gerekse oyma tarzı bakımından tamamıyla Ak Mescit kapı kanatlarına uyar Aynı geometrik örnekler ve yivleme tarzı Ermenek Sipas Camii (1371) ’e ait kapı kanatlarında yüzyılın sonuna kadar sürer Tüm bu örnekler Konya çevresinde 13 yüzyılın ortalarından 14 yüzyılın sonuna kadar süren kayıtlı bir kompozisyon anlayışı olduğuna tanıklık eder Ahşap yüzey, bir veya birkaç levhanın yanında getirilmiş olup bunun üzerine bir veya birkaç ince yiv halinde işlenen yıldız çokgen kompozisyonu bütün yüzeyi kayıtlı geometrik bölmelere ayırmaktadır Bölmelerin içi ise rumi ve palmetle dolgulanırken ara sıra bir kitabede kompozisyona katılmaktadır Hiçbir örnekte oyma derinliği 1 cm ’yi geçmez Bu teknik daha derin oymalarla kündekari tekniğini taklit eden örneklerle verilmiştir Divriği Ulu Camii (1241) minber ve pencere kepenklerinde gördüğümüz teknik gibi Konya grubu eserlerinde gördüğümüz sathi kompozisyonlar Divriği minberinde düz sırtlı, geniş şeritler halini alır
Bölmeleri dolgulayan bitki örneklerinin incelenmesi geometrik etkiyi tamamen kuvvetlendirmektedir Pencere kepenklerinde iki derin ve besbelli bir ince yivle belirli şeritle kündekari tekniğinin çatma çıtalarına ayrıntılarıyla yaklaşmaktadır Oniki veya sekiz kollu yıldızların bölmeleri arasına yerleşen rozet biçimi kabartılar daha sonraki Osmanlı ahşap kepenklerinde göreceğimiz zengin kabartmaların müjdecisi gibidir Seydişehir ’deki Seyit Hatun Kümbeti (1320) ’nin ahşap kapı kenarları kısa bir süre sonradan oyma tekniğinin ulaştığı değişik bir kompozisyon kesitiyle dikkati çeker
Tekniklerine kadar ahşap sanatının gruplaması
* Derin oyma (Sandık üzeri, koltuk işlemesi gibi rölyeflendirmeler)
* Keserek oyma (tuğra, sandalye sırtı gibi)
* Üç boyutlu oyma (heykel, kaşık, müzik aleti gibi yontular)
ahşap oymacılığı motifleri
*