nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Başlıkta okuduğumuz terkip, 'Kıssaların en güzeli' demektir Bu tâbir, Kur'ânı Kerim'de, Hz Yûsuf aleyhisselâmın kıssası için kullanılmıştır Bu kıssayı, ya bir tefsirden, veya onunla amaca uygun bir kitaptan okumanızı nasihat ederiz
Bildiğimiz sebeplerle Kenan diyarından Mısır'a getirilen Hz Yûsuf, Yâkup aleyhisselâmın oğludur Dedesi Hz İshak, büyük dedesi de Hz İbrâhim'dir Tümü de şirke karşısında tevhîdi, küfre karşı îmânı bildiri etmiş, Allâh'ın nûrunu kalplere nakşetmek için mücâdele etmişlerdir
Böylesine muazzez, mukaddes ve müberrâ bir nesilden gelen Hz Yûsuf, aristokrat bir yaşam içinde yüzen Darı saraylarında; hayâ, terbiye ve edep âbidesi olarak insanlara misal olmuş, aslâ gayri meşrû tekliflere iltifat etmemişti Hatta ahlâksızca yapılan îmâ ve baskılara aleyhinde Cenâbı Hakka, bunlardan kurtarması için yalvarıp, 'Zindan, bunların beni dâvet ettiği şeyden iyidir Rabbim, dedi' (S Yûsuf, 33)
Sonradan, Aziz ve arkadaşları, Hz Yûsuf (as)'un mâsûmiyetini isbat eden tüm o kat'î delilleri görmelerine karşın, halkın dedikodusunu kesmek için onu zindana attılar Hatta onunla beraber, biri hükümdârın sâkîsi, diğeri de ekmekçisi olmak üzere iki delikanlı daha hapse atıldı Onlar, hükamdarı zehirlemeye teşebbüs etmek suçuyla itham olunuyorlardı
Bunlardan biri,
' Ben rüyamda kendimi şarap için üzüm sıkıyor gördüm, dedi
Öbürü ise;
' Ben de rüyamda kendimi başımda ekmek götürüyor, kuşlar da gagalayıp yiyor gördüm, dedi Bize bunların tâbirini haber ver; çünkü biz seni, iyilik edenlerden görüyoruz, dediler
Dahhak rahımehullah hazretlerine;
' Yûsuf aleyhisselâmın iyiliği ne idi? diye sorulduğunda, şöyle yanıt verdi:
' O, dâima iyiliği seçim eder, tüm hâl ve hareketlerinde hoş ahlâkını gösterirdi: Zindandaki hastaları ziyaret eder, mahzunlara arkadaş ve arkadaş olup onları tesellî eder, yeri sıcacık olanlara genişlik sağlar, yoksul olanlara destek toplayıp verirdi (Devamı yarın)
Yûsuf aleyhisselâm delikanlılara dedi fakat:
' Size rüyanızda rızık olarak gıda bir şey gelecek oldu mu, ben belli onun ne olduğunu, daha size gelmezden evvel rüyanızı tâbir eder, haber veririm
Uyarı edilirse, Yûsuf aleyhisselâm onları, kendisine sorulanlara yanıt vermezden evvel, tevhîde dâvet ve doğru yola irşad etmek istiyor Bu dâvet ve tâbirinde doğruluğuna delâlet etmek üzere de, gaybden haber verme mûcizesini anlatıyor Zira tüm peygamberlerin, peygamber olduklarını isbat için mûcize göstermeleri gerekir
Yûsuf aleyhisselâm konuşmasına devam ederek şöyle diyor:
' Bu, Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir Çünkü ben, Allâh'a inanmayan, âhireti de inkâr eden bir kavmin dînini terk ettim Atalarım İbrâhim, İshak ve Yâkub'un dînine uydum Allâh'a herhangi bir şeyi karşılıklı koşmamız bizim için içten olmaz Bu tevhid, bize ve bütün insanlara Allâh'ın bir lûtfudur; lakin, insanların çoğu buna mukabil şükretmezler
Ey Benim zindan arkadaşlarım, düşünün bir kere; darma dağınık birçok rabler mi iyi, yoksa her şeyi hükmü altında tutan ve kahredici olan bir tek Allah mı?
Sizin onu bırakıp taptıklarınız, kendinizin ve atalarınızın takmış oldukları kuru, mânâsız ve abes isimlerden başka biri değildir Allah, onların gerçekliği hakkında hiçbir delil indirmemiş, onlara hiçbir zorlama vermemiştir Hüküm, yalnız Allâh'ındır O, yalnız kendisine ibâdet etmenizi emretmiştir İşte dosdoğru din budur Fakat insanların birçok bilmezler
Ey zindan arkadaşlarım, rüyalarınıza gelince; biriniz efendisine şarap içirecek, diğeri ise asılıp tepesinden kuşlar yiyecektir İşte hakkında fetvâ istemekte olduğunuz mes'ele, bu nedenle olup bitmiştir
Bundan daha sonra Yûsuf aleyhisselâm, bu iki delikanlıdan, kurtulacağını bildiği kimseye yani sâkîye dedi ki:
' Beni efendinin yanına an, benden bahset
Ama iblis, efendisine onu anlatmayı unutturdu Bu yüzden Yûsuf aleyhisselâm, daha nice yıllar zindanda kaldı (S Yûsuf, 3542)
Yani Hz Yûsuf, Allah'tan başkasından destek istediği için, beş yıllık mahpusluktan daha sonra, yedi yıl daha hapiste kaldı Zira böyle bir istek ümmetten herhangi bir fert için gayet alışılagelmiş olmakla birlikte, bir peygamber için münasip değildi
Onun zindanda kaldığı 12 sene âyeti kerimedeki 'üzkürnî ınde rabbik' kavli keriminin harflerinin miktarına müsâvidir Bu 12 adedinde daha diğer acâib sırlar da vardır:
Burçlar, aylar on ikidir 'Lâ ilâhe illallah' ve 'Muhammedün Resûlüllah'ın asılları da on ikişer harftir
Kezâ Yâkup aleyhisselâmın oğulları da 12 idi (Rûhu'lBeyan)
Yûsuf aleyhisselâm, Mısır'ın iktisadî bakımdan en kritik bir devresinde yani yedi sene süren kıtlık yıllarında hazînenin başına geçmiş ve önceden aldığı tedbirlerle ülkeyi bir bâdireden kurtarmıştır
Hz Yûsuf, bu hoş hizmeti yapmayı, bana kalırsa kendisi tercih etmiştir Birincil bakışta, peygamberlik makamında bulunan bir zâtın Darı Hükümdârı'nın emrinde (bugünkü tâbirle) Mâliye Bakanlığı yapması garip karşılanabilir; fakat, insanlığa iktisadî yönden bir hizmet verirken, kazandığı sevgisaygı ve hüsni zanla en müessir bir şekilde İslâm'ı tebliğ, önerme ve tâlim etmesi, kısacası o milleti maddîmânevî tehlikelerden beraberce kurtarması, ibret ve ders alınacak bir husustur
Onun içindir oysa, Kur'ânı Hakîm'de Yûsuf aleyhisselâmın kıssasına, kıssaların en güzeli mânâsında, 'Ahsenü'lKasas' tâbir edilmiştir
Alıntı: Fazilet Takvimi, 2000, Haziran *
Bildiğimiz sebeplerle Kenan diyarından Mısır'a getirilen Hz Yûsuf, Yâkup aleyhisselâmın oğludur Dedesi Hz İshak, büyük dedesi de Hz İbrâhim'dir Tümü de şirke karşısında tevhîdi, küfre karşı îmânı bildiri etmiş, Allâh'ın nûrunu kalplere nakşetmek için mücâdele etmişlerdir
Böylesine muazzez, mukaddes ve müberrâ bir nesilden gelen Hz Yûsuf, aristokrat bir yaşam içinde yüzen Darı saraylarında; hayâ, terbiye ve edep âbidesi olarak insanlara misal olmuş, aslâ gayri meşrû tekliflere iltifat etmemişti Hatta ahlâksızca yapılan îmâ ve baskılara aleyhinde Cenâbı Hakka, bunlardan kurtarması için yalvarıp, 'Zindan, bunların beni dâvet ettiği şeyden iyidir Rabbim, dedi' (S Yûsuf, 33)
Sonradan, Aziz ve arkadaşları, Hz Yûsuf (as)'un mâsûmiyetini isbat eden tüm o kat'î delilleri görmelerine karşın, halkın dedikodusunu kesmek için onu zindana attılar Hatta onunla beraber, biri hükümdârın sâkîsi, diğeri de ekmekçisi olmak üzere iki delikanlı daha hapse atıldı Onlar, hükamdarı zehirlemeye teşebbüs etmek suçuyla itham olunuyorlardı
Bunlardan biri,
' Ben rüyamda kendimi şarap için üzüm sıkıyor gördüm, dedi
Öbürü ise;
' Ben de rüyamda kendimi başımda ekmek götürüyor, kuşlar da gagalayıp yiyor gördüm, dedi Bize bunların tâbirini haber ver; çünkü biz seni, iyilik edenlerden görüyoruz, dediler
Dahhak rahımehullah hazretlerine;
' Yûsuf aleyhisselâmın iyiliği ne idi? diye sorulduğunda, şöyle yanıt verdi:
' O, dâima iyiliği seçim eder, tüm hâl ve hareketlerinde hoş ahlâkını gösterirdi: Zindandaki hastaları ziyaret eder, mahzunlara arkadaş ve arkadaş olup onları tesellî eder, yeri sıcacık olanlara genişlik sağlar, yoksul olanlara destek toplayıp verirdi (Devamı yarın)
Yûsuf aleyhisselâm delikanlılara dedi fakat:
' Size rüyanızda rızık olarak gıda bir şey gelecek oldu mu, ben belli onun ne olduğunu, daha size gelmezden evvel rüyanızı tâbir eder, haber veririm
Uyarı edilirse, Yûsuf aleyhisselâm onları, kendisine sorulanlara yanıt vermezden evvel, tevhîde dâvet ve doğru yola irşad etmek istiyor Bu dâvet ve tâbirinde doğruluğuna delâlet etmek üzere de, gaybden haber verme mûcizesini anlatıyor Zira tüm peygamberlerin, peygamber olduklarını isbat için mûcize göstermeleri gerekir
Yûsuf aleyhisselâm konuşmasına devam ederek şöyle diyor:
' Bu, Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir Çünkü ben, Allâh'a inanmayan, âhireti de inkâr eden bir kavmin dînini terk ettim Atalarım İbrâhim, İshak ve Yâkub'un dînine uydum Allâh'a herhangi bir şeyi karşılıklı koşmamız bizim için içten olmaz Bu tevhid, bize ve bütün insanlara Allâh'ın bir lûtfudur; lakin, insanların çoğu buna mukabil şükretmezler
Ey Benim zindan arkadaşlarım, düşünün bir kere; darma dağınık birçok rabler mi iyi, yoksa her şeyi hükmü altında tutan ve kahredici olan bir tek Allah mı?
Sizin onu bırakıp taptıklarınız, kendinizin ve atalarınızın takmış oldukları kuru, mânâsız ve abes isimlerden başka biri değildir Allah, onların gerçekliği hakkında hiçbir delil indirmemiş, onlara hiçbir zorlama vermemiştir Hüküm, yalnız Allâh'ındır O, yalnız kendisine ibâdet etmenizi emretmiştir İşte dosdoğru din budur Fakat insanların birçok bilmezler
Ey zindan arkadaşlarım, rüyalarınıza gelince; biriniz efendisine şarap içirecek, diğeri ise asılıp tepesinden kuşlar yiyecektir İşte hakkında fetvâ istemekte olduğunuz mes'ele, bu nedenle olup bitmiştir
Bundan daha sonra Yûsuf aleyhisselâm, bu iki delikanlıdan, kurtulacağını bildiği kimseye yani sâkîye dedi ki:
' Beni efendinin yanına an, benden bahset
Ama iblis, efendisine onu anlatmayı unutturdu Bu yüzden Yûsuf aleyhisselâm, daha nice yıllar zindanda kaldı (S Yûsuf, 3542)
Yani Hz Yûsuf, Allah'tan başkasından destek istediği için, beş yıllık mahpusluktan daha sonra, yedi yıl daha hapiste kaldı Zira böyle bir istek ümmetten herhangi bir fert için gayet alışılagelmiş olmakla birlikte, bir peygamber için münasip değildi
Onun zindanda kaldığı 12 sene âyeti kerimedeki 'üzkürnî ınde rabbik' kavli keriminin harflerinin miktarına müsâvidir Bu 12 adedinde daha diğer acâib sırlar da vardır:
Burçlar, aylar on ikidir 'Lâ ilâhe illallah' ve 'Muhammedün Resûlüllah'ın asılları da on ikişer harftir
Kezâ Yâkup aleyhisselâmın oğulları da 12 idi (Rûhu'lBeyan)
Yûsuf aleyhisselâm, Mısır'ın iktisadî bakımdan en kritik bir devresinde yani yedi sene süren kıtlık yıllarında hazînenin başına geçmiş ve önceden aldığı tedbirlerle ülkeyi bir bâdireden kurtarmıştır
Hz Yûsuf, bu hoş hizmeti yapmayı, bana kalırsa kendisi tercih etmiştir Birincil bakışta, peygamberlik makamında bulunan bir zâtın Darı Hükümdârı'nın emrinde (bugünkü tâbirle) Mâliye Bakanlığı yapması garip karşılanabilir; fakat, insanlığa iktisadî yönden bir hizmet verirken, kazandığı sevgisaygı ve hüsni zanla en müessir bir şekilde İslâm'ı tebliğ, önerme ve tâlim etmesi, kısacası o milleti maddîmânevî tehlikelerden beraberce kurtarması, ibret ve ders alınacak bir husustur
Onun içindir oysa, Kur'ânı Hakîm'de Yûsuf aleyhisselâmın kıssasına, kıssaların en güzeli mânâsında, 'Ahsenü'lKasas' tâbir edilmiştir
Alıntı: Fazilet Takvimi, 2000, Haziran *