Ailede kadın nasıl olmalıdır?

Ailede kadının önemi
Ailede kadının yeri

Bayan ve erkeğin ailedeki yeri ve vazifeleri ayet ve hadislerle geniş ve açık bir şekilde belirtilmiştir Yaradılışlarına uygun vazife ve sorumlulukları anlatılıp, ortaya konmuştur
Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerine üstün kılması sebebiyle ve erkekler mallarından masraf yaptıkları için kadınların idarecisi ve koruyucusudur Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır
Ayette buyurularak, bayan ve erkeğin vazifelerinin esası ifade edilmiştir
Fazîlet ve takvâ noktasındaki avantaj, ne yalnız kadına, ne de yalnız erkeğe alt kalmamıştır Bu menfaat eşlerin gayretine bağlıdır Fakat, kadının erkekte olmayan ve yaratılıştan gelen bazı hususiyetleri olduğu gibi, erkeğin de aynı şekilde yaratılışı ve yapısı icabı bazı meziyetleri vardır Bundan dolayı her ikisi muhtelif cihetten birbirine muhtaçtırlar Erkeğin fiziki gücü, aileye iktisadi desteği, yiğitlik ve idareciliği fıtri hususiyetleri olduğu gibi, bayan da şefkati, merhameti, itaatkâr ve cazibedar oluşu gibi vasıflara haizdir
Aile hayatı eşlerin birbirinin hukukuna riayetleri neticesinde devam eder Âyeti Kerime ’de buyurulduğu gibi:
Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde birtakım, iyi davranışa dayalı hakları vardır Fakat erkekler için kadınlar üstünde bir fayda payı vardır(Aile reisi erkektir)
Erkeğin kadın üzerindeki haklarından bazılarını sıralayacak olursak, en ilk önce kadının itaatkâr olması gerekir Kadın, kocasına dine tutarsız bir arzusu olmadığı müddetçe boyun eğmek zorundadır Bu nokta üstünde fazla ısrarla duran Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bir hadisi şeriflerinde:
Kadın kocasına itaat etmedikçe, Rabbi'ne itaat etmiş olmazbuyururlar Öteki bir hadis de ise:
Eğer ben bir kimsenin öteki bir insana secde etmesini emretmiş olsaydım, kadının kocasına secde etmesini emrederdimbuyurulur Tekrar başka bir hadis ’te de, hanımını bir ihtiyacı için çağırması halinde, kadının ocak başında deha olsa, yanına gidip isteğini yerine getirmesi emredilir
Kadının itaat mükellefiyetini, kayıtsız şartsız bir esaret manasında anlaşılmamalıdır Zira bayan kendi şahsiyetini muhafaza ederek, kocasının meşru isteklerine boyun eğecek; dinin prensiplerine zıt düşen arzularına ise, karşısında çıkacaktır İtaat kadının en makbul ibadetleri arasında sayılmıştır
Bu mükellefiyetin hakkıyla yerine getirilmesi, imanlı bir hanıma baki saadeti kazandırmaya kâfîdir Bir diğer hadis meâlinde ise şöyle bir müjde verilir:
Bir kadın, kocası kendisinden razı olduğu halde ölürse, Cennete girmeye yargı kazanır
Kadının en güzel hasleti sadâkatdir Kadın kocasının malını, evladını ve herşeyini muhafaza etmekle mükelleftir Kocasını her zaman ebedî bir dost olarak görmeli, gözünü dışarıya bırakmamalıdır Bayan, kendisine has yaradılışı icabı, kocasına karşı ev hanımlığı vazifesini eksiksiz yaparak, meslek dönüşünde gülümseyen karşılaması, sabah benzer şekilde tatlı dil ve güler yüzle uğurlaması kocasını eve bağlantı kurmak için yetecektir
Kadının kocasına karşı güzel giyinip, süslenmesi ve kokulanması da özendirme edilmiştir Kadın elinden geldiği değin tatlı diliyle, kocasının kusurunu ıslaha çalışmalı, dostça derin saygı ve muhabbet göstererek soğukluğa ve dargınlığa meydan vermemelidir Evdeki huzurun temini ve devamı özellikle kadının elindedir
Bunun için kadın, kocasına samimi olarak bir yoldaş, cana yakın bir sırdaş ve sonsuz bir arkadaş olmalıdır *