Aileyi hangi hatalar yıpratıyor?
Aile icinde yaşanan sorunlar
İmaj ve şohret neler getirir?
İletişim kopukluğu: Eşler arasında sağlıklı bir iletişimin olmaması ve ev icinde yaşananların dedikodu malzemesi haline getirilmesi evliliklerin kalitesini yıpratıyor
Eşler kendi aralarında halledemedikleri sorunlarını dışarıda aileden uzak kişilerle paylaşmaya ve eşlerini kotulemeye başlıyorlar Bu surec ilerledikce, ilişkiler rayından cıkıyor ve karşılıklı karalama eylemleri başlıyor Burada aile bireyleri sorunlarını kendi aralarında cozme yoluna gitselerdi belki de problemler bu kadar buyumezdi Ama iletişim kopukluğuna bağlı olarak eşler birbirlerine ulaşamıyorlar ve sorunlarını aile dışına taşırıyorlar
2 Ozgurluğumu kaybettim duşuncesi: Eşler evlendikten sonra, eskisi gibi gezip tozamayacaklarını, artık ozgurluklerinin bittiğini duşunerek sorumluluklarını aksatabiliyorlar Oysa eşler, karşılıklı anlaşma dahilinde, sosyal alana acılabilirler ve ceşitli faaliyetlerde bulunabilirler
3 Dinlemeden yargılamak: Kucuk tartışmalarda dahi, sen zaten beni anlamazsın, sen zaten beni hic dinlemezsin, aynı annene cekmişsin, senden bir şey olmazgibi yakıştırmalar, eşlerin birbirlerine yaklaştıracak iletişim kanallarını tıkıyor ve aralarına buzdan dağlar oruyor Kişi eşini, belli bir kalıba hapsettiğinden, onun gercek halini tanıyamıyor ve doğal halinden uzaklaşmaya başlıyor Burada kişi eşini tanıdığını ve yorumladığını duşunmektedir Oysa yorumladığı, zihninde oluşturduğu sanal bir kişidir Doğrudan yargılamak kişiler birbirinden uzaklaştırabileceği gibi evliliklerde daha buyuk sorunlara da neden olabilir
4 Aile icinde yaşanan sorunlar: eşlerin birbirlerini anlayamamaları ya da ulaşamamaları zaman icinde aralarında duygusal bir mesafe oluşturuyor Yani kişi akşam evine geliyor ama eşini yabancı gibi hissediyor, onu kendini anlayan biri olarak goremiyor Bu her iki eş icin de cekilmez bir durumdur Aynı evde yaşıyor, aynı havayı soluyorsunuzdur ama birbirinize ulaşamıyor ve uzak kalıyorsunuzdur Bu gibi durumlarda evin ici boşalır, ilişkiler duygusal, hassas ve kırılgan hale gelir Karı koca kimi zaman kuserler, konuşmazlar, kimi zaman ustu kapalı laf atarlar,kimi zaman tepki verirler ama birbirlerine uzaktırlar ve aynı evde yaşarlar
5 Olayların buyutulmesi: Olaylara karşı takındığımız tavırlar bizi ele verir Baktığınızda, okumuş etmiş, işi gucu olan birisinizdir, cevreniz de vardır ama kucuk bir olayda ofkenize yenik duşer, etrafınızdaki insanları kırıp gecirirsiniz Kapıları carpar gider, insanlara hakaret edersiniz Burada icinizdeki buyumemiş cocuk ortaya cıkar ve sizi kendi mekanına ceker Oysa erişkin bir insan erişkin gibi davranmalı ve olayları kontrol etme becerisi geliştirmelidir
6 Eşler arasında hakkaniyet olculerinin dikkate alınmaması: Kişi evlendiğinde eşine her turlu haksızlığı yapma hakkına sahip olduğunu duşunebiliyor Oysa, ister eşimiz olsun, ister cocuğumuz, komşumuz, ya da hic tanımadığımız kimseler olsun insanlarla ilişkilerimizde hakkaniyet olculerini dikkate almalıyız Bu bizim insan tarafımızın ne kadar gelişmiş olduğunu ve ne kadar samimi olduğumuzu da gosteren bir durumdur
7 Sabır ve kanatkarlığın tuketilmesi: İnsanlar artık olaylara sabırla karşılık verme fedakarlığında bulunmuyorlar Kucuk bir şeyde tepki veriyor ve olayları buyutur hale geliyorlar Buna bir de ailede bitmeyen istekler, talepler eklenince sorunlar kacınılmaz oluyor
İmaj ve şohret neler getirir?
Hazreti Omer doneminde, bugunku Suriye ve Filistin Muslumanların eline gecer Fakat şehrin ileri gelenleri, biz Mescidi Aksa'nın anahtarını ancak Omer'e verebiliriz, kendisi gelsin derler Bunun uzerine Hazreti Omer devesini alır yanında hizmetcisi de olduğu halde yola duşer Bolgenin ileri gelenleri muminlerin halifesini karşılamak icin nehrin kıyısına gelirler ve Omer'i gorduklerinde hayretler icinde kalırlar Cunku omer mestlerini cıkarmış koltuğunun altına almış, hizmetcisiyle nobetleşe bindikleri devenin yularını tutmuş gelmektedir Uzerinde ise bir izar ve sarığı vardır Buradakiler Omer'i gorunce cok şaşırırlar ve Emirul muminin! Buyuk bir kalabalık sizi bekliyor, bu kimselerin onunde sultana yaraşır bir giysiyle cıksanız derler Bunun uzerine haz Omer, Allah bizi İslam dini ile aziz kılmıştır Bundan başka bir şeyde izzet ve aramamız beyhudedirder Ne yazık ki, gunumuz insanı, şohret, para ve mevki peşinde koşmayı hayatlarının birinci hedefi haline getirmişlerdir Değer yargıları da bu kavramlar bağlamında değişen insanlar, coğu zaman duş kırıklığı yaşıyorlar Cunku şohretin ağır bir bedeli vardır ve bu kişiler bu bedeli ceşitli şekillerde odemektedirler
Mevlana'nın tavus kuşu orneği bu gerceği acıklar mahiyettedir Hikaye şoyledir: Bir tavus kuşu kendi gagasıyla kedi tuylerini yoluyordu Hikmet sahibi biri tavus kuşuna yakın bir yerde gezmeye cıkmıştı Tavus kuşunu gorunce dayanamadı ve ey tavus kuşu dedi Boyle guzel tuylerini nasıl oluyor da, kokunden yoluyorsun Bu suslu kanatları yolup camura atmaya gonlun nasıl razı oluyor Hafızlar, kanatlarını tuylerini değerli ve ustun goruyorlar beğeniyorlar da Mushafların arasına koyuyorlar Halk havalanmak serinlemek icin senin kanatlarından yelpazeler yapıyorlar Bu ne nankorluktur bu ne saygısızlıktır Seni susleyenin o renkleri verenin o tuyleri nakışlarla guzelleştirenin kim olduğunu biliyor musun? yahut biliyorsun da nazlanmak icin mi bu tuyleri yoluyorsun Fakat nice naz vardır ki o naz soz olur, kulu padişahın gozunden duşururdemiş Tavus kuşu hikmet sahibi kişinin oğutlerini dinlemiş ve ağlamaya başlamış Oyle uzun uzun dertli dertli ağlamış ki orada bulunanlar ağlamaya başlamışlar Soruyu soran da cevapsız kalmış Sorduğuna pişman olmuş Uzuntusunden o da ağlamaya başlamış İcinden Ne diye soruyu boş yere sordum gamlarla kederlerle dolu imiş Ben bu sorumla onu coşturdum derdine dert kattım demiş Tavuş kuşu ağlaması bitince cevap vermiş: haydi git işine, cunku sen kokuya ve renge kapılmışsın Şunu gormuyor musun Bu kanatlar yuzunden bana her taraftan yuzlerce bela gelmekte, nice merhametsiz avcı bu kanatlar icin bana her tarafta tuzaklar kurmaktalar Nice okcular yine bu kanatlar icin bana ok yağdırıyorlar Ama bu kazalardan bu belalardan ve bu fitnelerden kendimi korumaya gucum yetmiyor Oysa cirkin ve tiksinti verir hale girmem benim icin daha iyi Boylece şu dağda şu ovada beladan kurtulmuş olurum Ey yiğit kanatlarımın rengi ve guzelliği bana kendimi beğenme ustun gorme sebebi olmuştur Kendini beğenmek ise sahibine yuzlerce bela getirir
Gunumuz insanı, şohret, tanınma, beğenilme durtulerini maksimum duzeyde yaşıyor Ekranlarda şohret basamaklarını tırmanmaya calışan kucuk yaştaki kız cocukları, şohret olabilmek icin her turlu şaklabanlığı yapıyorlar Oysa, şohret kişinin cevrelerindeki insanların ofkesini duşmanlığını kıskanclığını uzerine cekiyorlar Bunun sonucunda da, alabildiğince bir yarış başlıyor
imagesaileyihangihatalaryipratiyor5adfd3b1a77bf
Aile icinde yaşanan sorunlar
İmaj ve şohret neler getirir?
İletişim kopukluğu: Eşler arasında sağlıklı bir iletişimin olmaması ve ev icinde yaşananların dedikodu malzemesi haline getirilmesi evliliklerin kalitesini yıpratıyor
Eşler kendi aralarında halledemedikleri sorunlarını dışarıda aileden uzak kişilerle paylaşmaya ve eşlerini kotulemeye başlıyorlar Bu surec ilerledikce, ilişkiler rayından cıkıyor ve karşılıklı karalama eylemleri başlıyor Burada aile bireyleri sorunlarını kendi aralarında cozme yoluna gitselerdi belki de problemler bu kadar buyumezdi Ama iletişim kopukluğuna bağlı olarak eşler birbirlerine ulaşamıyorlar ve sorunlarını aile dışına taşırıyorlar
2 Ozgurluğumu kaybettim duşuncesi: Eşler evlendikten sonra, eskisi gibi gezip tozamayacaklarını, artık ozgurluklerinin bittiğini duşunerek sorumluluklarını aksatabiliyorlar Oysa eşler, karşılıklı anlaşma dahilinde, sosyal alana acılabilirler ve ceşitli faaliyetlerde bulunabilirler
3 Dinlemeden yargılamak: Kucuk tartışmalarda dahi, sen zaten beni anlamazsın, sen zaten beni hic dinlemezsin, aynı annene cekmişsin, senden bir şey olmazgibi yakıştırmalar, eşlerin birbirlerine yaklaştıracak iletişim kanallarını tıkıyor ve aralarına buzdan dağlar oruyor Kişi eşini, belli bir kalıba hapsettiğinden, onun gercek halini tanıyamıyor ve doğal halinden uzaklaşmaya başlıyor Burada kişi eşini tanıdığını ve yorumladığını duşunmektedir Oysa yorumladığı, zihninde oluşturduğu sanal bir kişidir Doğrudan yargılamak kişiler birbirinden uzaklaştırabileceği gibi evliliklerde daha buyuk sorunlara da neden olabilir
4 Aile icinde yaşanan sorunlar: eşlerin birbirlerini anlayamamaları ya da ulaşamamaları zaman icinde aralarında duygusal bir mesafe oluşturuyor Yani kişi akşam evine geliyor ama eşini yabancı gibi hissediyor, onu kendini anlayan biri olarak goremiyor Bu her iki eş icin de cekilmez bir durumdur Aynı evde yaşıyor, aynı havayı soluyorsunuzdur ama birbirinize ulaşamıyor ve uzak kalıyorsunuzdur Bu gibi durumlarda evin ici boşalır, ilişkiler duygusal, hassas ve kırılgan hale gelir Karı koca kimi zaman kuserler, konuşmazlar, kimi zaman ustu kapalı laf atarlar,kimi zaman tepki verirler ama birbirlerine uzaktırlar ve aynı evde yaşarlar
5 Olayların buyutulmesi: Olaylara karşı takındığımız tavırlar bizi ele verir Baktığınızda, okumuş etmiş, işi gucu olan birisinizdir, cevreniz de vardır ama kucuk bir olayda ofkenize yenik duşer, etrafınızdaki insanları kırıp gecirirsiniz Kapıları carpar gider, insanlara hakaret edersiniz Burada icinizdeki buyumemiş cocuk ortaya cıkar ve sizi kendi mekanına ceker Oysa erişkin bir insan erişkin gibi davranmalı ve olayları kontrol etme becerisi geliştirmelidir
6 Eşler arasında hakkaniyet olculerinin dikkate alınmaması: Kişi evlendiğinde eşine her turlu haksızlığı yapma hakkına sahip olduğunu duşunebiliyor Oysa, ister eşimiz olsun, ister cocuğumuz, komşumuz, ya da hic tanımadığımız kimseler olsun insanlarla ilişkilerimizde hakkaniyet olculerini dikkate almalıyız Bu bizim insan tarafımızın ne kadar gelişmiş olduğunu ve ne kadar samimi olduğumuzu da gosteren bir durumdur
7 Sabır ve kanatkarlığın tuketilmesi: İnsanlar artık olaylara sabırla karşılık verme fedakarlığında bulunmuyorlar Kucuk bir şeyde tepki veriyor ve olayları buyutur hale geliyorlar Buna bir de ailede bitmeyen istekler, talepler eklenince sorunlar kacınılmaz oluyor
İmaj ve şohret neler getirir?
Hazreti Omer doneminde, bugunku Suriye ve Filistin Muslumanların eline gecer Fakat şehrin ileri gelenleri, biz Mescidi Aksa'nın anahtarını ancak Omer'e verebiliriz, kendisi gelsin derler Bunun uzerine Hazreti Omer devesini alır yanında hizmetcisi de olduğu halde yola duşer Bolgenin ileri gelenleri muminlerin halifesini karşılamak icin nehrin kıyısına gelirler ve Omer'i gorduklerinde hayretler icinde kalırlar Cunku omer mestlerini cıkarmış koltuğunun altına almış, hizmetcisiyle nobetleşe bindikleri devenin yularını tutmuş gelmektedir Uzerinde ise bir izar ve sarığı vardır Buradakiler Omer'i gorunce cok şaşırırlar ve Emirul muminin! Buyuk bir kalabalık sizi bekliyor, bu kimselerin onunde sultana yaraşır bir giysiyle cıksanız derler Bunun uzerine haz Omer, Allah bizi İslam dini ile aziz kılmıştır Bundan başka bir şeyde izzet ve aramamız beyhudedirder Ne yazık ki, gunumuz insanı, şohret, para ve mevki peşinde koşmayı hayatlarının birinci hedefi haline getirmişlerdir Değer yargıları da bu kavramlar bağlamında değişen insanlar, coğu zaman duş kırıklığı yaşıyorlar Cunku şohretin ağır bir bedeli vardır ve bu kişiler bu bedeli ceşitli şekillerde odemektedirler
Mevlana'nın tavus kuşu orneği bu gerceği acıklar mahiyettedir Hikaye şoyledir: Bir tavus kuşu kendi gagasıyla kedi tuylerini yoluyordu Hikmet sahibi biri tavus kuşuna yakın bir yerde gezmeye cıkmıştı Tavus kuşunu gorunce dayanamadı ve ey tavus kuşu dedi Boyle guzel tuylerini nasıl oluyor da, kokunden yoluyorsun Bu suslu kanatları yolup camura atmaya gonlun nasıl razı oluyor Hafızlar, kanatlarını tuylerini değerli ve ustun goruyorlar beğeniyorlar da Mushafların arasına koyuyorlar Halk havalanmak serinlemek icin senin kanatlarından yelpazeler yapıyorlar Bu ne nankorluktur bu ne saygısızlıktır Seni susleyenin o renkleri verenin o tuyleri nakışlarla guzelleştirenin kim olduğunu biliyor musun? yahut biliyorsun da nazlanmak icin mi bu tuyleri yoluyorsun Fakat nice naz vardır ki o naz soz olur, kulu padişahın gozunden duşururdemiş Tavus kuşu hikmet sahibi kişinin oğutlerini dinlemiş ve ağlamaya başlamış Oyle uzun uzun dertli dertli ağlamış ki orada bulunanlar ağlamaya başlamışlar Soruyu soran da cevapsız kalmış Sorduğuna pişman olmuş Uzuntusunden o da ağlamaya başlamış İcinden Ne diye soruyu boş yere sordum gamlarla kederlerle dolu imiş Ben bu sorumla onu coşturdum derdine dert kattım demiş Tavuş kuşu ağlaması bitince cevap vermiş: haydi git işine, cunku sen kokuya ve renge kapılmışsın Şunu gormuyor musun Bu kanatlar yuzunden bana her taraftan yuzlerce bela gelmekte, nice merhametsiz avcı bu kanatlar icin bana her tarafta tuzaklar kurmaktalar Nice okcular yine bu kanatlar icin bana ok yağdırıyorlar Ama bu kazalardan bu belalardan ve bu fitnelerden kendimi korumaya gucum yetmiyor Oysa cirkin ve tiksinti verir hale girmem benim icin daha iyi Boylece şu dağda şu ovada beladan kurtulmuş olurum Ey yiğit kanatlarımın rengi ve guzelliği bana kendimi beğenme ustun gorme sebebi olmuştur Kendini beğenmek ise sahibine yuzlerce bela getirir
Gunumuz insanı, şohret, tanınma, beğenilme durtulerini maksimum duzeyde yaşıyor Ekranlarda şohret basamaklarını tırmanmaya calışan kucuk yaştaki kız cocukları, şohret olabilmek icin her turlu şaklabanlığı yapıyorlar Oysa, şohret kişinin cevrelerindeki insanların ofkesini duşmanlığını kıskanclığını uzerine cekiyorlar Bunun sonucunda da, alabildiğince bir yarış başlıyor
imagesaileyihangihatalaryipratiyor5adfd3b1a77bf