iltasyazilim
FD Üye
Dere Yatakları Nedir?
Çay Yatakları Hakkında
Çay Nedir? Akarsular Hakkında Herşey
Akarsu Havzası Nedir?
Akarsuyun bütün kollarıyla birlikte toplandığı bölgeye dere havzası denir Bu havzanın genişliği ise, iklim koşullarına ve yüzey şekillerine bağlıdır
Dere havzaları iki bölümde incelenir:
Açık Havza: Sularını denize ulaştırabilen havzalara açık havza denir (Yeşilırmak, Kızılırmak, Yenice, Sakarya, Susurluk, Gediz, Minik Menderes, Büyük Menderes, Aksu, Göksu, Seyhan, Ceyhan, Fırat, Dicle Çoruh gibi)
Kapalı Havza: Sularını denize ulaştıramayan havzalara kapalı havza denir Kapalı havzaların oluşmasında yer şekilleri, sıcaklık ve nem etkilidir (Van Gölü Kapalı Havzası, Tuz Gölü Kapalı Havzası, Konya Kapalı Havzası, Göller Yöresi Kapalı Havzası gibi)
Akarsu Akıntı Hızı
Akarsuyun akıntı hızı yatağın her iki kesitinde farklıdır Suyun hızı yanlarda, dipte ve su yüzeyinde sürtme sebebiyle azdır Suyun en süratli aktığı yer akarsuyun en derin yerinin üzerinde ve yüzeyin birazcık altındadır Dere yatağında suyun en çabuk aktığı noktaları birleştiren çizgiye sürat çizgisi(talveg) denir Akış hızı, yatağın eğimi ve genişliği ile taşınan su miktarına ast olarak değişir
Su Bölümü Çizgisi
Birbirine komşu iki akarsu havzasını birbirinden ayıran sınıra su bölümü çizgisi denir Su bölümü çizgisi çoğunlukla dağların doruklarından geçer Su bölümü çizgisi verimsiz bölgelerde, bataklık alanlarda, karistik alanlarda genel olarak belirli olmazlar
Nehir Debisi
Akarsuyun herhangi bir kesitinden birim zamanda geçen su miktarına denir Akarsuyun debisi yılın farklı alanlara yönlendirilmiş zamanlarında değişerek çeşitlilik gösterir Akarsuyun debisi yağış miktarı rejimi, yağış tipi, zeminin özelliği, kaynak suları, sıcaklık ve uçup gitme gibi etmenlere alt olarak değişir Dere debisi bir diğer ifadeyle; dere akımı olarak da bilinir
Çay Rejimi
Nehir debisinin yıl içerisinde gösterdiği değişmelere rejim veya akım düzeni denir Akarsu rejimini belirleyen temel etken havzanın yağış miktarıdır Yağışların eksik, sıcaklık ve buharlaşmanın pozitif olduğu dönemlerde akarsu akımı düşer Yağışların fazla olduğu ve kar erimelerinin görüldüğü dönemlerde eğilim yükselir
Nehir rejimleri dört tiptir:
Ahenkli Rejim: Akımı yıl içerisinde fazla değişmez akarsuların rejim tipidir
Yamalı Rejim: Akımı yıl içerisinde büyük değişmeler belirten akarsuların rejim tipidir
Karma Rejim: Bambaşka iklim bölgelerinden geçen akarsuların rejim tipidir Misal: Nil Nehri
Sel Tipi Rejim: İlkbahar yağışları ve kar erimeleri ile bol su içeren, yaz aylarında ise suları değil denecek kadar azlan akarsuların rejim tipidir Örneğin ülkemizdeki İç Anadolu Bölgesi akarsuları
İklim Bölgelerine Kadar Akarsu Rejimleri
Sıcaklıkyağış koşulları ile akarsuların taşıdıkları su miktarı ve akım düzeni aralarında sıkı bir ilişki vardır Öbür iklim bölgelerindeki akarsuların rejimleri birbirinden bambaşka olabilir Fakat iklim bölgelerinin yüksek ve karlı bölümlerindeki akarsuların rejimleri benzerdir Kar erimelerinin olduğu dönemlerden eğilim yükselir Kış aylarında kar yağışının artı olması akımın düşük olmasına niçin olur
Yağmurlu Ekvatora Yakın İklimde Akarsu Rejimi: Bu iklim tipinde yağışlar bol ve yağış rejimi ahenkli olduğu için Ekvatoral alan akarsuları yıl baştan başa bol su taşır Örnek: Amazon ve Kongo nehirleri
Yağmurlu Okyanusal İklimde Akarsu Rejimi: Bu iklim tipinde yağışların bol ve düzenli olması nedeniyle akarsular sene her tarafında bol su taşır Misal: İngiltere ’deki Thames Nehri
Muson İkliminde Nehir Rejimi: Bu iklim tipinde yaz yağışları nedeniyle cereyan yükselir Kış kuraklığı akım düşer Örneğin Ganj ve İndus nehirleri
Akdeniz İkliminde Dere Rejimi: Yaz kuraklığına, sıcaklık ve buharlaşmanın fazlalığına alt olarak yaz aylarında cereyan düşüktür
Türkiye Akarsularının Özellikleri
Türkiye ’nin dağlık ve engebeli bir ülke olması nedeniyle, akarsularımızın boyu genellikle kısadır Yağışlı ve kar erimelerinin olduğu dönemlerde taşan, kurak dönemlerde ise kuruyacak derecede suları eksilen akarsularımızın rejimleri düzensizdir Karadeniz Bölgesi ’ndeki akarsularımızın dışındakiler genelde bol su taşımazlar Akarsularımız rejimlerinin baştan savma ve yatak eğimlerinin fazla olması sebebiyle ulaşıma uygun değildir Türkiye bugünkü görünümünü 3 ve 4 zamandaki orojenik ve epirojenik hareketlerle kazanmıştır bu nedenle akarsularımız hemen şimdi denge profiline ulaşamamıştır Lakin Türkiye ’deki akarsuların yatak eğimleri ve sızıntı hızları pozitif olduğundan hidroelektrik potansiyelleri yüksektir
Akarsuların döküldükleri deniz ya da göl yüzeyine taban seviyesi denir Deniz yüzeyi başlıca taban seviyesini oluşturur Göl yüzeyi ya da kapalı havza yüzeyi yerel taban seviyesi diye adlandırılır Akarsular yıpratma ve biriktirmesini taban seviyesine kadar yapar Yatağını taban seviyesine indirmiş olan akarsular aşındırma ve biriktirme faaliyetini dengelemiştir Aşınım ve birikimin eşitlendiği bu profile denge profili denir Akarsuların amacı bulundukları bölgeyi aşındırarak deniz seviyesine yaklaştırmak diğer bir deyişle denge profiline ulaşmaktır Akarsuyun aşınım sürecinde görülen şekiller; plato ve peneplendir Yayla, nehir vadileriyle derince yarılmış düz ve geniş düzlüklerdir Peneplen ise, geniş arazi bölümlerinin, çay aşınım faaliyetlerinin son döneminde deniz seviyesine yakın ayla indirilmesiyle oluşmuş, eksik engebeli kısımlardır Bir akarsuyun denge profiline ulaşabilmesi ve arazinin peneplen haline gelebilmesi için tektonik hareketlerin görülmediği milyonlarca yılın geçmesi gerekmektedir
İklim değişikliklerinde ve tektonik hareketlere ast olarak deniz seviyesinin alçalması ya da yükselmesi taban seviyesinin değişmesine neden olur Taban seviyesinin alçalması veya yükselmesi de akarsuyun denge profilinin bozulmasına niçin olur Taban seviyesinin alçalması, akarsuyun denge profilini bozarak akarsuyun yıpratma ve nakliye gücünün artmasına neden olur bu nedenle nehir yatağına gömülür Taban seviyesinin yükselmesi, akarsuyun denge profilini bozarak akarsuyun nakliye gücünün azalmasına niçin olur böylece nehir menderesler çizerek birikim yapar Menderes, akarsuyun geni vadi tabanı içinde, eğimin azalması nedeniyle yaptığı bükümlere denir Dış güçler içerisinde en geniş alana yayılmış, nemli bölgelerde ve orta enlemlerde etkili olan en manâlı dış zor akarsulardır Akarsular yıpratma ve biriktirme yaparak yeryüzünü şekillendirir Akarsu, hızının ve kütlesinin yaptığı tesir le yatağı derine içten kazar, yatağı her tarafında kopardığı ya da erittiği maddeleri taşır Dere aşındırması ile oluşan şekiller vadi ve dev kazanıdır Akarsuların aşındırmasında yatak eğimi esas etkendir Çünkü yatak eğimi akarsuyun akış hızını belirler Yatak eğiminin fazla olduğu yukarı bölümlerinde derinlemesine yıpratma daha belirgindir
Vadiler
Akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağıza dürüst sürekli inişi yer alan, uzun çukurluklardır Akarsuların yıpratma gücüne, zeminin yapısına ve aşınım süresine tabi olarak farklı alanlara yönlendirilmiş vadiler oluşur Vadiler tarım, bahçecilik, ulaşım ve yerleşme bakımından elverişli alanlardır
Vadi şekilleri dörde ayrılır:
Çentik(Kertik) Vadi: Akarsuların derine aşındırmasıyla oluşan V şekilli, tabansız, genç vadilere çentik vadi ya da kertik denir
Türkiye ’nin bugünkü görünümünü 3 ve 4 zamanda kazanmış olması sebebiyle, Türkiye akarsuları demin denge profiline ulaşmamış, geç akarsulardır bu nedenle ülkemizde fazla sayıda çentik(kertik) vadi bulunmaktadır
Yarma Vad (Boğaz): Akarsuyun, iki düzlük aralarında bulunan sert kütleyi içe doğru aşındırması sonucunda oluşur Vadi yamaçları tepede olan, tabanı dardır Akarsuyun yukarı bölümlerinde görülür Türkiye ’de fazla sayıda yarma vadi (boğaz) bulunur
Karadeniz Bölgesi ’nde, Yeşilırmak üstünde, Şahinkaya yarma vadisi, Marmara Bölgesi ’nde, Sakarya üzerinde Geyve Boğazı, Akdeniz Bölgesi ’nde Atabey deresi üstünde Atabey Boğazı başlıca örnekleridir
Kanyon Vadi: Klaker gibi dayanıklı ve çatlaklı taşlar içinde, akarsuyun içeriye doğru aşındırmasıyla oluşur Vadinin yamaç eğimleri çok dikey olup, 90 dereceyi bulur Kanyon vadiler Türkiye ’de Toroslar ’da yaygın olarak görülür Antalya ’daki Köprülü Kanyon, ülkemizdeki güzel bir örnektir
Tabanlı Vadi: Akarsu, yatağını taban seviyesine yaklaştırınca derine aşınım yavaşlar Yatak eğiminin azalması akarsuyun menderesler çizerek yanal yıpratma yapmasına niçin olur Yanal aşındırmanın artması ile tabanlı vadiler oluşur
Dere Biriktirme Şekilleri
Akarsular aşındırdıkları maddeleri beraberinde taşır Yatak eğimleri azaldığında akarsuların aşındırma ve taşıma gücü de azalır böylece taşıma güçlerinin azaldığı yerde taşıdıkları maddeleri biriktirirler Akarsuların yatak eğimi azaldığında hızları, aşındırma ve nakliye güçleri azalır Biriktirmedeki, esas etken yatak eğimin azalmasıdır
Birikinti Konisi: Yamaçlardan inen akarsular, aşındırdıkları maddeleri eğimin azaldığı eteklerde biriktirir Yarım koni şeklindeki bu birikimlere birikinti konisi adı verilir Birikinti konileri zamanla gelişerek verimli tarım alanı durumuna gelebilir
Dağ Eteği Ovası: Bir dağın yamaçlarından inen akarsular taşıdıkları maddeleri eğimin azaldığı yerde birikinti konileri şeklinde biriktirirler Zamanla birikinti konilerinin birleşmesiyle oluşan hafif dalgalı düzlüklere dağ eteği ovası adı verilir
Dağ İçi Ovası: Dağlık alanların iç kısımlarında, çevreden gelen akarsuların taşıdıkları maddeleri eğimin azaldığı yerlerde biriktirmesi ile oluşan ovalardır Türkiye gibi zorlu ülkelerde dağ içi ovaları fazla görülür
Taban Seviyesi Ovası: Akarsuların taban seviyesine ulaştığı yerlerde, eğimin azalması sebebiyle taşıdığı maddeleri biriktirmesi ile oluşturduğu ovalardır Bu nesil ovalarda akarsular menderesler yaparak akar Gediz ve Menderes akarsularının aşağıda bölümlerindeki ovalar bu türdendir
Seki(Veranda): Yatağına alüvyonlarını yaymış olan akarsuyun baştan canlanarak yatağını kazması ve derinleştirmesi sonucunda oluşan basamaklardır Taban seviyesinin alçalması nedeniyle, tabanlı bir vadide akıcı akarsuyun aşındırma gücü artar Yatağını derine doğru kazan dere vadi tabanına gömülür Eski vadi tabanlarının yüksekte kalması ile oluşan basamaklara seki ya da taraça denir
Kum Adası(Irmak Adası): Akarsuların yatak eğimlerinin azaldığı geniş vadi tabanlarından taşıdıkları maddeleri biriktirmesi ile oluşan şekillerdir
Kum adaları akarsuyun taşıdığı su miktarı ve akış hızına emrindeki olarak yer değiştirirler Kum adaları üzerinde yoğun bir bitki örtüsünün bulunması kum adalarının yer değiştirmediğini gösterir
Delta: Akarsuların denize ulaştıkları yerlerde taşıdıkları maddeleri biriktirmesiyle oluşan üçgen biçimli alüvyal ovalardır Deltalar, taban seviyesi ovalarının bir çeşididir Onlardan ayrılan yönü biriktirmenin deniz içinde olmasıdır bu nedenle deltanın oluşabilmesi için; gelgit olayının bariz olmaması, kıyının sığ olması, kıyıda kuvvetli bir akıntının bulunmaması ve dere ağzında eğimin azalması gerekir *
Çay Yatakları Hakkında
Çay Nedir? Akarsular Hakkında Herşey
Akarsu Havzası Nedir?
Akarsuyun bütün kollarıyla birlikte toplandığı bölgeye dere havzası denir Bu havzanın genişliği ise, iklim koşullarına ve yüzey şekillerine bağlıdır
Dere havzaları iki bölümde incelenir:
Açık Havza: Sularını denize ulaştırabilen havzalara açık havza denir (Yeşilırmak, Kızılırmak, Yenice, Sakarya, Susurluk, Gediz, Minik Menderes, Büyük Menderes, Aksu, Göksu, Seyhan, Ceyhan, Fırat, Dicle Çoruh gibi)
Kapalı Havza: Sularını denize ulaştıramayan havzalara kapalı havza denir Kapalı havzaların oluşmasında yer şekilleri, sıcaklık ve nem etkilidir (Van Gölü Kapalı Havzası, Tuz Gölü Kapalı Havzası, Konya Kapalı Havzası, Göller Yöresi Kapalı Havzası gibi)
Akarsu Akıntı Hızı
Akarsuyun akıntı hızı yatağın her iki kesitinde farklıdır Suyun hızı yanlarda, dipte ve su yüzeyinde sürtme sebebiyle azdır Suyun en süratli aktığı yer akarsuyun en derin yerinin üzerinde ve yüzeyin birazcık altındadır Dere yatağında suyun en çabuk aktığı noktaları birleştiren çizgiye sürat çizgisi(talveg) denir Akış hızı, yatağın eğimi ve genişliği ile taşınan su miktarına ast olarak değişir
Su Bölümü Çizgisi
Birbirine komşu iki akarsu havzasını birbirinden ayıran sınıra su bölümü çizgisi denir Su bölümü çizgisi çoğunlukla dağların doruklarından geçer Su bölümü çizgisi verimsiz bölgelerde, bataklık alanlarda, karistik alanlarda genel olarak belirli olmazlar
Nehir Debisi
Akarsuyun herhangi bir kesitinden birim zamanda geçen su miktarına denir Akarsuyun debisi yılın farklı alanlara yönlendirilmiş zamanlarında değişerek çeşitlilik gösterir Akarsuyun debisi yağış miktarı rejimi, yağış tipi, zeminin özelliği, kaynak suları, sıcaklık ve uçup gitme gibi etmenlere alt olarak değişir Dere debisi bir diğer ifadeyle; dere akımı olarak da bilinir
Çay Rejimi
Nehir debisinin yıl içerisinde gösterdiği değişmelere rejim veya akım düzeni denir Akarsu rejimini belirleyen temel etken havzanın yağış miktarıdır Yağışların eksik, sıcaklık ve buharlaşmanın pozitif olduğu dönemlerde akarsu akımı düşer Yağışların fazla olduğu ve kar erimelerinin görüldüğü dönemlerde eğilim yükselir
Nehir rejimleri dört tiptir:
Ahenkli Rejim: Akımı yıl içerisinde fazla değişmez akarsuların rejim tipidir
Yamalı Rejim: Akımı yıl içerisinde büyük değişmeler belirten akarsuların rejim tipidir
Karma Rejim: Bambaşka iklim bölgelerinden geçen akarsuların rejim tipidir Misal: Nil Nehri
Sel Tipi Rejim: İlkbahar yağışları ve kar erimeleri ile bol su içeren, yaz aylarında ise suları değil denecek kadar azlan akarsuların rejim tipidir Örneğin ülkemizdeki İç Anadolu Bölgesi akarsuları
İklim Bölgelerine Kadar Akarsu Rejimleri
Sıcaklıkyağış koşulları ile akarsuların taşıdıkları su miktarı ve akım düzeni aralarında sıkı bir ilişki vardır Öbür iklim bölgelerindeki akarsuların rejimleri birbirinden bambaşka olabilir Fakat iklim bölgelerinin yüksek ve karlı bölümlerindeki akarsuların rejimleri benzerdir Kar erimelerinin olduğu dönemlerden eğilim yükselir Kış aylarında kar yağışının artı olması akımın düşük olmasına niçin olur
Yağmurlu Ekvatora Yakın İklimde Akarsu Rejimi: Bu iklim tipinde yağışlar bol ve yağış rejimi ahenkli olduğu için Ekvatoral alan akarsuları yıl baştan başa bol su taşır Örnek: Amazon ve Kongo nehirleri
Yağmurlu Okyanusal İklimde Akarsu Rejimi: Bu iklim tipinde yağışların bol ve düzenli olması nedeniyle akarsular sene her tarafında bol su taşır Misal: İngiltere ’deki Thames Nehri
Muson İkliminde Nehir Rejimi: Bu iklim tipinde yaz yağışları nedeniyle cereyan yükselir Kış kuraklığı akım düşer Örneğin Ganj ve İndus nehirleri
Akdeniz İkliminde Dere Rejimi: Yaz kuraklığına, sıcaklık ve buharlaşmanın fazlalığına alt olarak yaz aylarında cereyan düşüktür
Türkiye Akarsularının Özellikleri
Türkiye ’nin dağlık ve engebeli bir ülke olması nedeniyle, akarsularımızın boyu genellikle kısadır Yağışlı ve kar erimelerinin olduğu dönemlerde taşan, kurak dönemlerde ise kuruyacak derecede suları eksilen akarsularımızın rejimleri düzensizdir Karadeniz Bölgesi ’ndeki akarsularımızın dışındakiler genelde bol su taşımazlar Akarsularımız rejimlerinin baştan savma ve yatak eğimlerinin fazla olması sebebiyle ulaşıma uygun değildir Türkiye bugünkü görünümünü 3 ve 4 zamandaki orojenik ve epirojenik hareketlerle kazanmıştır bu nedenle akarsularımız hemen şimdi denge profiline ulaşamamıştır Lakin Türkiye ’deki akarsuların yatak eğimleri ve sızıntı hızları pozitif olduğundan hidroelektrik potansiyelleri yüksektir
Akarsuların döküldükleri deniz ya da göl yüzeyine taban seviyesi denir Deniz yüzeyi başlıca taban seviyesini oluşturur Göl yüzeyi ya da kapalı havza yüzeyi yerel taban seviyesi diye adlandırılır Akarsular yıpratma ve biriktirmesini taban seviyesine kadar yapar Yatağını taban seviyesine indirmiş olan akarsular aşındırma ve biriktirme faaliyetini dengelemiştir Aşınım ve birikimin eşitlendiği bu profile denge profili denir Akarsuların amacı bulundukları bölgeyi aşındırarak deniz seviyesine yaklaştırmak diğer bir deyişle denge profiline ulaşmaktır Akarsuyun aşınım sürecinde görülen şekiller; plato ve peneplendir Yayla, nehir vadileriyle derince yarılmış düz ve geniş düzlüklerdir Peneplen ise, geniş arazi bölümlerinin, çay aşınım faaliyetlerinin son döneminde deniz seviyesine yakın ayla indirilmesiyle oluşmuş, eksik engebeli kısımlardır Bir akarsuyun denge profiline ulaşabilmesi ve arazinin peneplen haline gelebilmesi için tektonik hareketlerin görülmediği milyonlarca yılın geçmesi gerekmektedir
İklim değişikliklerinde ve tektonik hareketlere ast olarak deniz seviyesinin alçalması ya da yükselmesi taban seviyesinin değişmesine neden olur Taban seviyesinin alçalması veya yükselmesi de akarsuyun denge profilinin bozulmasına niçin olur Taban seviyesinin alçalması, akarsuyun denge profilini bozarak akarsuyun yıpratma ve nakliye gücünün artmasına neden olur bu nedenle nehir yatağına gömülür Taban seviyesinin yükselmesi, akarsuyun denge profilini bozarak akarsuyun nakliye gücünün azalmasına niçin olur böylece nehir menderesler çizerek birikim yapar Menderes, akarsuyun geni vadi tabanı içinde, eğimin azalması nedeniyle yaptığı bükümlere denir Dış güçler içerisinde en geniş alana yayılmış, nemli bölgelerde ve orta enlemlerde etkili olan en manâlı dış zor akarsulardır Akarsular yıpratma ve biriktirme yaparak yeryüzünü şekillendirir Akarsu, hızının ve kütlesinin yaptığı tesir le yatağı derine içten kazar, yatağı her tarafında kopardığı ya da erittiği maddeleri taşır Dere aşındırması ile oluşan şekiller vadi ve dev kazanıdır Akarsuların aşındırmasında yatak eğimi esas etkendir Çünkü yatak eğimi akarsuyun akış hızını belirler Yatak eğiminin fazla olduğu yukarı bölümlerinde derinlemesine yıpratma daha belirgindir
Vadiler
Akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağıza dürüst sürekli inişi yer alan, uzun çukurluklardır Akarsuların yıpratma gücüne, zeminin yapısına ve aşınım süresine tabi olarak farklı alanlara yönlendirilmiş vadiler oluşur Vadiler tarım, bahçecilik, ulaşım ve yerleşme bakımından elverişli alanlardır
Vadi şekilleri dörde ayrılır:
Çentik(Kertik) Vadi: Akarsuların derine aşındırmasıyla oluşan V şekilli, tabansız, genç vadilere çentik vadi ya da kertik denir
Türkiye ’nin bugünkü görünümünü 3 ve 4 zamanda kazanmış olması sebebiyle, Türkiye akarsuları demin denge profiline ulaşmamış, geç akarsulardır bu nedenle ülkemizde fazla sayıda çentik(kertik) vadi bulunmaktadır
Yarma Vad (Boğaz): Akarsuyun, iki düzlük aralarında bulunan sert kütleyi içe doğru aşındırması sonucunda oluşur Vadi yamaçları tepede olan, tabanı dardır Akarsuyun yukarı bölümlerinde görülür Türkiye ’de fazla sayıda yarma vadi (boğaz) bulunur
Karadeniz Bölgesi ’nde, Yeşilırmak üstünde, Şahinkaya yarma vadisi, Marmara Bölgesi ’nde, Sakarya üzerinde Geyve Boğazı, Akdeniz Bölgesi ’nde Atabey deresi üstünde Atabey Boğazı başlıca örnekleridir
Kanyon Vadi: Klaker gibi dayanıklı ve çatlaklı taşlar içinde, akarsuyun içeriye doğru aşındırmasıyla oluşur Vadinin yamaç eğimleri çok dikey olup, 90 dereceyi bulur Kanyon vadiler Türkiye ’de Toroslar ’da yaygın olarak görülür Antalya ’daki Köprülü Kanyon, ülkemizdeki güzel bir örnektir
Tabanlı Vadi: Akarsu, yatağını taban seviyesine yaklaştırınca derine aşınım yavaşlar Yatak eğiminin azalması akarsuyun menderesler çizerek yanal yıpratma yapmasına niçin olur Yanal aşındırmanın artması ile tabanlı vadiler oluşur
Dere Biriktirme Şekilleri
Akarsular aşındırdıkları maddeleri beraberinde taşır Yatak eğimleri azaldığında akarsuların aşındırma ve taşıma gücü de azalır böylece taşıma güçlerinin azaldığı yerde taşıdıkları maddeleri biriktirirler Akarsuların yatak eğimi azaldığında hızları, aşındırma ve nakliye güçleri azalır Biriktirmedeki, esas etken yatak eğimin azalmasıdır
Birikinti Konisi: Yamaçlardan inen akarsular, aşındırdıkları maddeleri eğimin azaldığı eteklerde biriktirir Yarım koni şeklindeki bu birikimlere birikinti konisi adı verilir Birikinti konileri zamanla gelişerek verimli tarım alanı durumuna gelebilir
Dağ Eteği Ovası: Bir dağın yamaçlarından inen akarsular taşıdıkları maddeleri eğimin azaldığı yerde birikinti konileri şeklinde biriktirirler Zamanla birikinti konilerinin birleşmesiyle oluşan hafif dalgalı düzlüklere dağ eteği ovası adı verilir
Dağ İçi Ovası: Dağlık alanların iç kısımlarında, çevreden gelen akarsuların taşıdıkları maddeleri eğimin azaldığı yerlerde biriktirmesi ile oluşan ovalardır Türkiye gibi zorlu ülkelerde dağ içi ovaları fazla görülür
Taban Seviyesi Ovası: Akarsuların taban seviyesine ulaştığı yerlerde, eğimin azalması sebebiyle taşıdığı maddeleri biriktirmesi ile oluşturduğu ovalardır Bu nesil ovalarda akarsular menderesler yaparak akar Gediz ve Menderes akarsularının aşağıda bölümlerindeki ovalar bu türdendir
Seki(Veranda): Yatağına alüvyonlarını yaymış olan akarsuyun baştan canlanarak yatağını kazması ve derinleştirmesi sonucunda oluşan basamaklardır Taban seviyesinin alçalması nedeniyle, tabanlı bir vadide akıcı akarsuyun aşındırma gücü artar Yatağını derine doğru kazan dere vadi tabanına gömülür Eski vadi tabanlarının yüksekte kalması ile oluşan basamaklara seki ya da taraça denir
Kum Adası(Irmak Adası): Akarsuların yatak eğimlerinin azaldığı geniş vadi tabanlarından taşıdıkları maddeleri biriktirmesi ile oluşan şekillerdir
Kum adaları akarsuyun taşıdığı su miktarı ve akış hızına emrindeki olarak yer değiştirirler Kum adaları üzerinde yoğun bir bitki örtüsünün bulunması kum adalarının yer değiştirmediğini gösterir
Delta: Akarsuların denize ulaştıkları yerlerde taşıdıkları maddeleri biriktirmesiyle oluşan üçgen biçimli alüvyal ovalardır Deltalar, taban seviyesi ovalarının bir çeşididir Onlardan ayrılan yönü biriktirmenin deniz içinde olmasıdır bu nedenle deltanın oluşabilmesi için; gelgit olayının bariz olmaması, kıyının sığ olması, kıyıda kuvvetli bir akıntının bulunmaması ve dere ağzında eğimin azalması gerekir *